• "14 asır geçmesine rağmen hz. muhammed bu zamanın tek rehberi,tek hidayet resulüdür." dediği iddia edilen, mucizevi bir şekilde batılı haline falan bakmadan "hidayet resulü" tamlamasını kullanmayı becebilen "raymons leronge" isimli şahsı google bile bulamıyor. üşenmedim, aradım.

    bu arama sadece ve sadece "hz muhammed hakkında batılı aydınların sözleri" şeklindeki birbirinin aynı copy paste mahsülü yazıyı barındıran islamcı siteleri seriyor önümüze.

    "şahsen hz muhammed hayranı" olan sosyolog eratsen de sadece bu birbirinin aynı yazılarda bahis konusu. google başka tek bir yazı getirmedi bu hayran şahsa dair.

    herhalde bir sözlük kalmıştı bunların kopyalanıp yapıştırılmadığı, şimdi tam oldu işte. batılı bile hidayet resulü dediyse tamam, ikna oldum ben de hayranım artık.
  • bu sözleri söyleyenlerin çoğu (hatta neredeyse tamamı) müslüman olmamışlar o ayrı da, ondan daha ileri olarak islam'a en ufak bi doğruluk payı da vermemişler oysa.

    misal, dostoyevski karamazof kardeşler'de hıristiyanlıktan islam'a geçen (muhammed'in dini diye tanımlıyor hatta islam'ı) insanları direkt kafir olarak anlatıyor, biri işkence sonucu islam'a geçerse bunun günah sayılıp sayılmayacağını karakterlerine tartıştırıyordu. yani din değiştirmek zaten günah, bi de işkence altında değiştirmek günah mı değil mi onun üstüne yazıyordu.

    voltaire ise bildiğin dinsiz.. hatta "yaşlandığımda beni dindar görürseniz bilin ki bunamışımdır" diyecek kadar.

    diğerlerini bilmiyorum ama sadece şu iki örnek bile sayılanların hükmünü yok ediyor gözümde.
  • karl marx: "tüm kalbimle inanıyorum ki, hz. muhammed tarihin gördüğü en büyük devrimcidir. putları yıkıp daha eşit ve daha özgür bir düzen kurmuştur. ayrıca allah'ın kulu ve elçisidir." (das kapital, 5. cilt, sayfa 476).

    ayrıca knematirul'a selam ederim. her kim ise..
  • bu sözleri söylediği iddia edilen aydınlar nedense o kadar övdükleri islam'a geçmemişlerdir. halbuki geçseler, toplumları etkileme potansiyelleri sayesinde batı medeniyetlerinde toplu halde islam'a geçişler gerçekleşebilirdi. hepsinin kaynaklarını kontrol etmeye üşendim ama bernard shaw'ın söylediği rivayet edilen sözler hakkında bile yeterince şüphe var. hatta alıntı yapıldığı iddia edilen röportaj ve makalelerde bu sözlere rastlanmıyor...

    (bkz: bernard shaw/#14904562)
    (bkz: bernard shaw/#14950068)
  • "fincanın altında, mantar panoda, masanın üstünde seni buldum ya resuluhu..."

    ---keyser soze
  • http://www.medyatava.com/haber.asp?id=24084

    acar burak bengi'nin yazısından alıntı:

    "altıncı çeviri, karakutu yayınlarının tolstoy imzasıyla yayınladığı hz. muhammed başlıklı kitabında yer alıyor. kaynağı ve kimin çevirdiği belli olmayan bir 25 sayfa yolmuşlar itiraflar’dan, ama çevirileri hemen yukarıdaki sansürlü çeviriyle aynı. karakutu yayınları tolstoy tahrifatını, tolstoy’u müslüman ilan etmeye kadar vardırdı ve bunu temizleyip gerçeği ortaya çıkarabilmem için bana bir kitap yazdırdı (tolstoy’un cevabı, tüm dinlere ve “müslüman tolstoy” iddialarına; e yayınları, 2005).

    tolstoy tahrifatının en taze örneğiyse ibrahim kapaklıkaya’ya ait, tolstoy’un günlükler’i (anka). r. f. christian’ın ingilizce derlemesinden kısaltılarak çevirilmiş. 4 kasım 2005 tarihli radikal kitap’ta bu çevirinin hem hatalarına örnekler verdim hem de sansürlü olduğunu gösterdim. “muhammed’de ve paul’de uydurmaca var” diyen tolstoy’a, sadece “pavlus’ta uydurma var” dedirtiyor ibrahim kapaklıkaya. bu sansürü de, kitabı didikleyerek bulmuş değilim; aynı bölümü tolstoy’un cevabı’nda kullanmak amacıyla kısa bir süre önce kendim çevirmiş olduğumdan, günlükler’i alır almaz oraya baktım.

    ama 4 kasım tarihli radikal kitap’ın okurları, alır almaz oraya bakamadılar, çünkü tolstoy’un sansürlendiğini duyuran bir yazı radikal kitap’ın “içindekiler” sayfasında yer bulamadı ve “dikkat sansür!” gibi bir spot yerine “bazıları şüpheli, ‘masum’ çeviri hataları var” şeklinde bir spotla yayınlandı. böyle bir dezenformasyonla, radikal kitap, “evrakta sahtecilik”ten hiç farkı bulunmayan bir sahteciliği, yani sansürü, üstelik tolstoy’a uygulanan sansürü, yani adamın köpeği ısırması kadar sansasyonel ama çok daha vahim bir hadiseyi, köpeğin adamı ısırması kadar sıradan, önemsiz bir şey gibi görüp göstermiş oldu. okurlarda “hey! bakın, şunu gördünüz mü? tolstoy’u sansürlemişler! pes doğrusu!” şeklinde bir tepki yaratacak yerde, “hımm... bugün yağış mı varmış...” şeklinde bir tepkisizlik yaratmış oldu: “hımm... tolstoy mu sansürlenmiş... neyse...” tabii, yazının sadece spotuna bakanlar sansürden hiç haberdar olmadılar bile. böyle bir dezenformasyonla, radikal kitap, bilinç kirliliğini temizleyecek şekilde değil, arttıracak şekilde, vahim bir yolsuzluğu meşrulaştırmaya yarayacak şekilde editoryal faaliyet göstermiş oldu."

    not: o değil de, raymons leronge kim yahu? hayatımızda ilk kez duyup google'da arıyoruz, adının geçtiği 55 sonucun 55'i de türkçe islama övgü siteleri. çakma aydın olmasın?
  • o değil de bu muhteremlerin sorsanız hayatlarını adadıklarını söyleyecekleri hz. muhammed'e en büyük zararı kendilerinin verdiklerini idrakten yoksun olduklarının ortaya çıkmasını sağlamış sözler bunlar. işte inandıkları uydurma bir hadise göre allah'ın "sen olmasaydın alemi yaratmazdım ya muhammed" sözüne muhatap olan hz. muhammed'i böyle yalan dolan katakülli ile geyik mevzusu haline getiriyorlar. dalga unsuru yapıyorlar. bu saçmalılkları ile dalga geçilir ancak. sanırım iq ile alakalı bunlar. rahle önünde kafa sallaya sallaya bulamaç olmuş beyinden ne beklersiniz ki? akıl yok, sorgulama yok, muhakeme yok. abiler dedi, hoca vaazda söyledi, şurada yazıyormuş, gak guk. devam edin böyle.
  • en güzelini voltaire söylemiş :

    voltaire: türk kardeşime diyeceğim ki; senin dinin bana çok saygı
    değer bir din görünüyor... senin dinin çok asil.

    çok çakalsın volter. muhammed hakkında konuşman için mikrofon uzatmışlar ama sen hemen türk-islam sentezine getirmişsin lafı. "türkiye şok guzel. rakı şiş-kebab, ben yine gelecek" yerine "türklerin din buradan şok guzel gorundu şok asil üzerimde iyi durdu abijim" falan diye bize yaranmaya çalışıyosun. ulan üç yüzyıl öncesinden türk-islam sentezinin piri olmuşsun. söyleyelim çocuklara ocağa resmini assınlar.
  • “fakat bir deve tuccarinin koyunde isyan cikarmasi; birkac sefil kureysliyle birlik olup herkesi melek cebrail ile konustuguna ikna etmesi; cennet katina cikarilmakla ovunmesi, ki burada su ne dedigi belli olmayan, her sayfasi sagduyuyu isyan ettiren kitabin bir kismini almis; bu kitabin hatrina kendi vatanini kilic ve atesle yerle bir etmesi; babalarin bogazlarini kesip kizlarini kacirmasi; yenilen tarafi kendi dini ve olum arasinda secime zorlamasi: bunlar elbette hicbir insanin hos gorebilecegi seyler degil, en azindan o insan turk olarak dogmamissa, ve batil inanc o insanin icindeki tum dogal isigi sondurmemisse.”

    voltaire
    1740'da prusya krali ii. friedrich'e yazdigi bir mektuptan alinti

    orjinali:
    “mais qu’un marchand de chameaux excite une sédition dans sa bourgade; qu’associé à quelques malheureux coracites il leur persuade qu’il s’entretient avec l’ange gabriel; qu’il se vante d’avoir été ravi au ciel, et d’y avoir reçu une partie de ce livre inintelligible qui fait frémir le sens commun à chaque page; que, pour faire respecter ce livre, il porte dans sa patrie le fer et la flamme; qu’il égorge les pères, qu’il ravisse les filles, qu’il donne aux vaincus le choix de sa religion ou de la mort, c’est assurément ce que nul homme ne peut excuser, à moins qu’il ne soit né turc, et que la superstition n’étouffe en lui toute lumière naturelle.”

    kaynak:
    http://pagesperso-orange.fr/…aire/35/1740/1389.html
hesabın var mı? giriş yap