• ilk diye bir sürü şey sayarız da, belki de en önemli anları hatırlamıyoruz aslında; ilk yalanımızı, ilk itirafımızı, ilk günahımızı, ilk tövbemizi, acizliğimizi ilk farkedişimizi, ölümlü olduğumuzu ilk öğrendiğimiz anı, etrafında birileri olmasının yalnız olmamak demek olmadığını ilk farkedişimizi, ilk hüznümüzü, ilk incinişimizi, büyümekle bir şeyin değişmediğini, incinmeye hayat boyu devam edeceğimizi ilk hissedişimizi, o'ndan başka kimsemiz olmadığını anladığımız o anı...
  • yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
    sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
    yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
    denize karsı küçüle küçüle giden evleri
    ince ince karşılardın olağan karşılardın
    şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen

    bahar bilgisi güneş rengi at soluğu ve sen
    seni çağırıyorum geç gel ağlayan son bakireler içinden
    kadınlar taş heykeller gibi gelip gecer sarı kayalardan
    hangisine baksam sen kımıldar sen seslenirsin içerlerden
    çekil karşımdan sultanı cariyelerde aramak körlügü diyorum
    körlük güneşe ve gözlerime doğru gelen

    sen bir el uzanışıyla aydınlanan yeni ay mısın
    geyik resimleriyle kabarık her köşen
    geyik derisinde akan ilk nehir
    bir el uzanışıyla
    ilk sokağın ağzında kaybolursan ağlayacağım
    leylaklarla akrepler gözlerine bakıp insan olurlarsa
    çocuk cennetinde günahların ilkini sen işliyorsun demektir suna
    parlayan denizler gürültüsüz şiirler kapanan kapılar sana
    gök taşlarını getiriyorlar
    seni sayıklıyor
    denemesi yanlış yapılmış ilk ok

    sezai karakoç
  • üzerine çok fazla anlam yüklenen üç harflik kelime.

    herkes ilk olmak ister,
    ilk aşk,
    ilk öpücük..
    oysa ilk geçicidir.
    sahip olduğunuz hangi ilk hala sizin (?)
    ama kimsenin istemediği son farklıdır.
    çünkü ondan ötesi yoktur.

    "heyecandan avuçlarınızın terleyerek tuttuğu ilk elle değil,
    güvenerek sımsıkı tuttuğunuz son elle girersiniz mezara."
  • şu an tablada dönen, kahveme eşlik eden plaktır, rainbow 45 records yine muhteşem iş çıkarmış, elimden gelse şu yavuz çetin plağını tüm mahallelerde çaldırırdım. müzik dinlediğini sananları bir bir ayıklamak için.

    erkan oğur'lu dünya çalmadan önce son yazılarım, sonrasında trans'a geçeceğim.
  • ilklerle ilgili en büyük sıkıntı tekrarının olamaması.
    ilk hababam sınıfı,
    ilk sezen aksu'dan "git-me dur ne olursunn",
    ilk dondurma tadı,
    bir yazarı keşfetmek,
    "ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda"yı ilk kez okumak,
    behzat ç birinci sezon finalini ilk kez izlemek,
    üniversite sınavını kazandığını öğrenmek,
    bir iş yerinin kapısından ilk kez girmek,
    vs. vs. vs...

    sonrasında rutine biner, normalleşir, alışılır. bu aslında kötü.
    her "ilk" çocuk olmak aslında. aynı merak duygusu, aynı heyecan, aynı masumiyet.
    yeni ilkler bulamayınca monotonlaşıyor hayat. günler uzuyor.
    bu nedenle hep ilkler olmalı.

    yaklaşık 6 ay sonra entry girmek ilktir mesela.
  • ardılı gelene kadar tek ve son'dur bunun adı.
  • yavuz çetin'in albümü olanının plak formatı çıkacaktır yakında...
  • son gibidir.

    bir şey nasıl başlarsa, öyle bitermiş.
  • bilimkurgu kulübü'nün katkılarıyla ithaki yayınları'ndan çıkan yeni öykü derlemesi. 21 öykü içeren seçki, bilimkurgu, korku ve fantastik türdeki yerli eserleri tek çatı altında toplayan pangea kitaplığı'nın da 14. üyesi.

    kitaptaki yazarlar ve öyküleri:

    • yeni hayat dükkânı – afşin kum

    • hayatımda gördüğüm en büyük brownie – arzu uçar

    • tanrı yemi – aşkın güngör

    • orbit – burak albayrak

    • hırsız ile yakamoz – cem akaş

    • trans – çağrı mert bakırcı

    • moral ölçme ve değerlendirme merkezi – feyza hepçilingirler

    • sonunardı – fuat sevimay

    • ilk görev – ismail yamanol

    • yeşil mercimeklerin arasındaki taşlara – kadire bozkurt

    • sonun ilki – mehmet berk yaltırık

    • kutu – murat s. dural

    • bitmeyen sevda – müfit özdeş

    • esatirül evvelin – onur çalı

    • semtin amiyane diyalektiği – onur güzeldiyar

    • hibrit aşk – öznur babur

    • sofi ile şuku – pınar duman

    • gıcırtı – selim bektaş

    • rasyonel aşk – selim erdoğan

    • aşılanmış gün – tuğrul sultanzade

    • koltuk ve racon – volkan yalçın
hesabın var mı? giriş yap