• "bir şeyler var insandan hades ülkesinde bile,
    içinde can yoksa bile, bir ruh var, bir gölge."

    edit: imla
  • ilyada'yi anlatmaya ba$lamadan once, $oyle bir neler olmu$ bitmi$ esas konunun oncesinde onu anlatalim. truva sava$i'nin ba$lamasinin nedeni troy kralinin oglu paris'in bir guzellik yari$masinda afrodit'e kiyak gecmesi (ki kar$iliginda afrodit'ten sparta'ya gidip helen'e ula$masi yardimini ve garantisini almi$tir) ve onu bu yari$mada birinci secerek, helen'i kendisi ile birlikte troy'a kacmasina ikna etmesidir. helen, yunanlilarin (akha) krali menelaus'un zevcesidir. bu kacirma/kacma olayinin akabinde menelaus devasa bir ordu kurar, ordunun genelkurmay ba$kanligina da karde$i agamemnon'u getirir. bu orduda buyuk kahraman achilles de vardir. zaten kitabin ba$ karakteri de achilles'dir. ordu truva'ya gider ve sava$ ba$lar. truva'daki bir kasabaya saldiri sirasinda cok guzel iki kiz bulunur ve rehin olarak alinirlar akhalar tarafindan. bunlarin isimleri briseis ve chryseis'dir. achilles ve agamemnon troya sava$inda o ana kadar gosterdikleri ustun ba$arilarindan dolayi bu kizlar kendilerine odul olarak verilir. chryseis, tanri apollo'nun rahipligini yapan chryses'in kizidir. chryses agamemnon'a kizini birakmasi icin yalvarir ama agamemnon bunu kabul etmez. bunun uzerine chryses apollo'dan yardim dilenir. i$te ilyada bu noktada ba$lar.

    apollo bir yunan kampina salgin hastalik yollar ve bu yunan ordusunun moralini bozar. peygamber calchus, agamemnon'un chryseis'i serbest birakmasi halinde salginin duracagini aciklar. agamemnon istemeyerek de olsa bunu kabul eder, fakat bu sefer de bu kaybini telafi etmek icin achilles'e verilen kiza (briseis) sulanir ve sahip olur. achilles onurunu kucuk du$urucu bu olaya cok sinirlenir ve askerlerini sava$tan ceker. o gece achilles, annesi denizler kralicesi thetis'e zeus'a rica etmesi icin dua eder ve zeus'tan istedigi yunanlilarin sava$i kaybetmesini saglamasi ve boylelikle yunanlilarin achilles'e muhtac olarak ondan sava$ alanina geri donmesini saglamaktir. bu sayede zedelenmi$ onurunu tekrar saglayacagini du$unur. zeus bunu kabul eder, her ne kadar truvalilardan nefret eden hera (zeus'un karisi) bunu onaylamasa da. zeus agamemnon'u sava$i kazandiklarina ikna eder ve zafer (oyle oldugunu saniyor) sarho$u agamemnon askerlerine sava$i aldiklarini ve eve donme vaktinin geldigini aciklar. bir ba$ka kahraman sava$ci odysseus bu askerleri durdurur ve tekrardan sava$a hazir hale getirir. truva'nin en buyuk sava$cisi hector tarafindan korkaklikla suclanan paris, helen'in babasi menelaus ile teke tek dovu$meyi kabul eder. paris menelaus'a tam yenilmek uzereyken afrodit tarafindan kurtarilir. agamemnon sava$i kazandiklarini aciklarken, sava$ tanrisi athena bir truva sava$cisina menelaus'u yaralattirir. ortalik yine kari$ir. artik tanrilar da sava$a katilmi$tir. yunanli liderlerden diomedes, athena'nin yardimiyla yunanlilari ba$arili bir $ekilde yonetir, truvali kahramanlardan aeneas'i ve ayrica afrodit'i yaralar. diomedes apollo'ya saldirip, ares'i yaraladiktan sonra tanrilar sava$tan cekilir. diomedes glaucus'a saldirirken aslinda atalarinin arkada$ oldugunu ogrenir. bu ikili sava$mama karari alirlar. hector eve geri doner ve karisi andromache ve oglu astyanax'i truva duvarlarindan sava$i seyrederken bulur. sonra hector sava$a geri doner ve bir yunanli ile bire bir dovu$ yapmak ister. cesur bir yunanli sava$ci olan ajax kendisi ile dovu$mek icin secilir. hector tam oldurulecekken tanrilar yine sahne alir ve birden gece oluverir ortalik. bu da sava$i yeniden durdurur. her iki ordu da bu a$amada ate$kesi kabul eder ve olulerini gommeye ba$larlar. yunanlilar bu sirada kamplarinin etrafina bir savunma duvari orerler. tanri zeus ve gizemli bir guc olan "fate" yunanlilarin i$lerini bozarlar. hector komutasindaki truva ordusu yunanlilari endi$eye sokar. truvalilarin ba$arisi uzerine agamemnon hatasini kabul eder ve odysseus'u, ajax'i ve phoenix'i tekrar sava$a geri donmesini ikna icin achilles'in yanina gonderir. phoenix achilles'in eski hocasidir. fakat achilles sava$manin ona hic bir $ey getirmeyecegini soyler ve sava$ alaninda kalacagini ama kendi gemilerine ve bulundugu yere bir saldiri gelmedigi taktirde sava$a girmeyecegini soyler. daha da endi$elenen agamemnon bir sabah erkenden odysseus ve diomedes'i bir casusluk gorevine gonderir ve bu ikisi bir truvali casus ve uykularinda olan bir cok truva muttefikini oldururler. ertesi gun agamemnon tekrar ordusunu sava$a sokar, ilk ba$larda onemli ba$arilar alirlar ve "esrarengiz guc" fate truvalilarin kazanmasina karar verir. kampta bulunan achilles'in en yakin arkada$i patroclus geri donen bir cok yarali asker gorur ve onlara yardim eder. bu sirada denizlar tanrisi poseidon (zeus'un karde$i) yunan ordusuna yardim eder ve ordu tekrar truvalilarin on kisimlarina saldirir. olimpos daginda oturan hera, poseidon'un yunanlilara yardim etmesine sevinir. hera, yunanlilara yardim etmek icin zeus'u ba$tan cikarir ve onu uykuya gonderir. bu noktada yunan ordusu sava$i kazanmaya ba$lar. fakat tam bu sirada zeus uyanir ve poseidon'u evine yollar. zeus'un fikrine itaat edilir ve ona gore sadece apollo hector'u harekete gecirerek tarti$maya girebilirdi. hector ordusunu yunan gemilerine saldirmaya yoneltti. patroclus, achilles'den zirhini istedi ve boylelikle truvalilari yaniltabileceklerini soyledi. achilles istemeye istemeye olsa da bunu kabul etti ama sadece gemileri kurtarmasini, hayatini tehlikeye atarak truvalilara saldirmamasini istedi. patroclus, onun ordusu ile ba$arili bir sekilde truvalilari geri puskurttu ama bununla yetinmeyip zeus'un oglu sarpeton'u ve bir cok askeri oldurdu, truva duvarina saldirdi. apollo tarafindan yardim edilen hector patroclus'u oldurdu. akhalar bunun uzerine truvalilarin patroclus'un vucuduna i$kence yapmamalari icin cabaladilar ancak hector'un achilles'in zirhini ele gecirmesini engelleyemediler. bunun uzerine menelaus achilles'e patroclus'un oldugu haberini iletti. bu haberi alinca hector cok uzuldu ve hektor'dan en iyi arkada$inin intikamini almaya yemin etti. bu yemini kendisinin yakinda olucegini bile bile etti. achilles truvalilara saldirdi, geceleyin truvalilar bu saldiri kar$isinda geri cekildiler ve akhalar patroclus'un olu vucudunu i$kence yapilmaktan kurtardilar. truvalilar yeniliyor olmalarina ragmen hektor truva duvarlari icinde geri cekilmeyi reddetti. olimpos daginda metal, demir i$lerinin tanrisi hephaestus achilles'e kaybettigi zirhini telafi edebilecek bir zirh yapti. yeni zirhi cok guzel i$lendi. ertesi sabah thetis zirhi achilles'e getirdi. agamemnon ondan ozur diledi ama achilles'in aklinda sadece intikam almak vardi, o yuzden bu ozuru pek dikkate almadi.

    truvalilar gelecek olan felaketi hissederken, tanrilar da her an sava$a mudahale edecekmi$ gibi bekliyorlardi. ilk saldirida bir ara achilles, aeneas ve hector'u oldurmeye cok yakla$ti ama apollo onlari kurtardi. bunun ardindan achilles truvalilari xanthus nehrine dogru surdu ve siki$tirdi. genc bir truvali kendisine onlari affetmesi icin yalvardi ama onu dinlemeyen achilles burdaki tum truvalilari nehirde bogdu. bu olaya sinirlenen bir nehir tanrisi achilles'i bogmak istedi ve achilles ortadan kayboldu. fakat poseidon, athena ve hephaestus onu kurtardilar. bunun uzerine diger tanrilar da sava$a dahil oldular. tamamen yenilen truvalilar kendi $ehirlerine donduler fakat hector $ehrin duvarlarinin di$inda kaldi. achilles'e kar$ila$maktan korkuyordu ama ba$ka caresi de yoktu. achilles gorununce hector kacmaya ba$ladi. achilles $ehir duvarlarini 3 kez dola$ti hector'u bulabilmek icin. zeus hector'un olmesine karar verdi. bunun uzerine hector achilles ile kar$ila$ti ve dovu$u kaybetti. achilles hektor'un vucudunu kendi at arabasina bagladi ve arkasinda surukledi. hector'u bu halde goren anne ve babasi feryat figan agladilar, andromache hector'un geri gelecegini bekliyordu ama olusunu gorunce izdirabindan bayildi. achilles sonraki gunler de hector'un vucudunu ayni $ekilde suruklemeye devam etti. o ana kadar gomulmemi$ olan patroclus'un vucudu, hayaletinin achilles'e yalvarip kendisini gommesini istemesi uzerine gomuldu. zeus achilles'in yaptigi hatalardan sonra problemi cozmeye karar verdi ve tanrica iris'i priam'a gonderdi. priam achilles ile konu$tu ve achilles hector'un vucudunu serbest birakti. daha sonra truvalilar hector'un vucudunu gomup yas tuttular. yunanlilar tam zafere icinde askerlerin bulundugu dev bir ati $ehir duvarlarindan gecirerek elde ettiler.

    eserin milattan once 750 ile 675 yillari arasinda yazildigi du$unuluyor.
  • ilyadanin adi niye ilyadadir? bunu cogumuz bilmeyiz, ben bu cogunlugun adina ogrenmis olmanin ic huzuru ile acikliyorum: ilyada kitapta kimi zaman illion olarak bahsi gecen truva ile alakali-ona yonelik manasina gelmekte imis. kitabin referans gucunden olacak gunumuz bati dil ve calisma gruplarinda bu kelime bir birini takip eden trajik olaylari betimlemek icun de kullaniliyormus.
  • homeros'un 'şu dünyada soluk alan yürüyen canlılar içinde insandan daha acınacak bir yaratık yok…' diyerek hayatı özetlediği eseridir.
  • "soyle, tanrica, peleusoglu akhillus'un ofkesini soyle"
    ya da orjinal dilinde
    "mênin aeide, thea, pêlêiadeô akhillêos"
    cumlesi ile baslayan, her klasik arkeoloji ve mitoloji hastasinin otomatik olarak hastasi oldugu homeros destani
  • ilyada ve odysseia yi okudun mu? okumadiysan insan degilsin muamelesi yapan tarih hocalarina kulak asmayin.kalinligindan korkmayin.

    en iyisini azra erat önsözünde söylüyor. "bir üniversite profesörü :"homeros sorunu mu?40.000cilt kitap! derdi bana". diye basliyor önsöze .

    sonunda da söyle bitiriyor; "homeros`u anlamak icin 40.000 cilt kitap okumamali, tersine yalniz ilyada ve odysseia yi okumali, tadina vara vara." bir de ilyada dan bir iki alinti, okurken ne büyük bir keyif alacaginiz hakkinda az bucuk fikir verebilir.

    --- spoiler ---

    "bir bahcede meyvenin ve yaz yagmurunun altinda hashas cicegi nasil yana egerse basini tolganin agirligiyla basi öyle düstü." (okurken yuzunuze kan sicrayan uzun savas sahnelerinden sadece iki satir)

    "saatler güzel yeleli atlari cözdüler kosumundan, cektiler tanrisal ahirlara." (aksam oldu,günes batti)

    "gargaron dorugunda oturur buldular iri gözlü kronosoglunu güzel kokulu bir bulut dolamisti basinin cevresine." (zeus düsünceli düsünceli oturmaktaydi)

    --- spoiler ---
  • ilyada ve odysseia, homeros tarafindan yazilmami$tir, mitolojik eser (mitolojik eser diye bir tanim yoktur zaten) hic degildir. epik destandir her ikisi de ve sözlü gelenek icerisinde anlatilagelmi$ ve ilk olarak i.ö. 5.yy.da yaziya dökülmü$lerdir. yani anlatilmaya ba$lamalarindan 300 yil sonra... ek bilgi olarak, ilyada ile odysseia arasinda ciddi üslûp farklari vardir. bu ve daha ba$ka nedenlerle bu iki eserin, iki farkli ozana ait olabilitesi savi üzerinde kuvvetle durulmaktadir. ozandan sonra gelenek homerides tarafindan sürdürülmü$ ve hirslari, tutkulari, hatalari, kahramanliklari, kaypakliklari, kisaca artilari eksileri ile insani konu alan bu iki epik destan bize dek ula$abilmi$tir.
  • ilyada’nin –ve dolayisiyla da odysseia’nin- tarihte bilinen en eski kaydi m.ö 6. yüzyil civarlarinda peisistratos’un emriyle atina’da gerçeklestirilmistir. m.ö 3.-2. yüzyillarda destanlar ‹skenderiyeli filologlar tarafindan kayda geçirilip rapsodi adi verilen bölümlere ayrilmis. bu dönemlerde destanlarin çok sayida yerel yazimi gerçeklesmistir: kibris, girit, argoliki vd. ‹skenderiyeli filologlar daha sonralari pek çok dizenin sonradan yanlis yazildigini ve bunlarin katisiksiz metinler olmadiklarini varsaymaya baslamislardi. bununla birlikte kendi aralarinda eklenen dizelerin tam olarak hangileri olduklari konusunda fikir birligine varamiyorlardi. benzer müdahaleleri –dizelerin eklenmesi ya da çikarilmasi- bergamali filologlar da gerçeklestirmislerdi. pek çok devrin filologlari, günümüze gelmis olan girit versiyonun, en az müdahale içereni oldugunu kabul ederler.
    ilyada 16.000 dizenin etki ve dil bakimindan basarili bir biçimde biraraya geldigi hayranlik yaratici bir eserdir. temel yapisi basit olmakla birlikte detayli betimlemeler ve konu disina çikan uzun bölümlerle sik sik karmasiklasmaktadir. rapsodi 2’de, gemilerin uzun uzadiya anlatilmasinda oldugu gibi, belli bölümleri büyük olasilikla dönemin geleneksel egiliminden kaynaklanmaktadir. ancak bütün bunlarin yaninda unutulmamasi gereken ilyada’nin döneminin savas ve yigitlik destani olusudur. zekice tasarlanmis konudan sapmalar ve karsimiza çikan azimsanmayacak ölçüdeki benzetmeler homeros’un, savaslarin anlatimindaki monotonlugu hafifletmekteki basarilari olarak algilanmalidir.
    kullandigi dil tipik ve yer yer sikici olmakla birlikte kimi zaman istisnai bir biçimde güçlü ve yogun bir hale bürünmektedir. sert ve görkemli üslubu ayrintilarda bükülmez ve askeri bir üslup olarak göze çarpmaktadir. ancak öte yandan yigitligin ön planda oldugu deger sisteminde savasin hallerinin ve kisilerin karakterlerinin ortaya koyulmasina hizmet etmektedir. bunlara ek olarak dolayli anlatimlarin kullanilmasi anlatiya güç ve dramatiklik katmasi açisindan önemlidir.
    son kisimlarda, baris sahneleri –troya, bir diger adiyla ‹lion, surlarinin arkasinda rol alanlar gibi-, konu disina sapma olarak görülen bir takim anlatimlar ya da akhilleus’un kalkaninin uzun uzadiya tasviri bize bu devrin askeri basarilarin ötesinde neleri önemsedigini ortaya koymaktadir.
    ‹lyada yaratildigi andan bu yana tüm dünya edebiyatlarinin üzerinde derin etkiler birakan az sayidaki essiz cazibe sahibi eserden biridir.
    troya savasinin hikayesi, mitolojik yunan kahramanlarinin m.ö. 13. yüzyilda gerçeklesmis oldugu hesaplanan troya savasindaki maceralarini anlatir. pek çok kisi 1868 yilinda arkeolog heinrich schliemann tarafindan gün isigina çikarilana dek troya kentinin varliginin bir mit olduguna inandi.
    ‹lyada destaninda zeus, insan nüfusunun çok büyük bir sayiya ulastigini görerek nüfusu azaltmak için troya savasini çikarmaya karar verir. nereus kizlarindan birini bir fani olan peleus ile evlenmeye zorlar. dügüne kavga disindaki tüm tanrilar davet edilir. kavga, zeus’tan öcünü almak için dügüne üzerinde “en güzel tanriçaya” yazili altin bir elma birakir. athene, hera ve aphrodite elma için kavgaya tutusurlar. bu anlasmazligin çözülmesi için troya krali priamos’un oglu paris’ten, elmayi en güzel tanriçaya vermesini rica ederler. o, elmayi aphrodite’ye verir ve aphrodite de ona, onun dünyadaki en güzel kadin olan menelaos’un karisi helene ile evlenecegine dair vaatte bulunur.
    gerçekten de yunanlilar helene’nin kaçirilmasindan sonra troya’ya harekete geçmek üzere harekete geçmis olan menelaos’u seferinde desteklemeye karar verirler. mykenelilerin krali agamemnon komutan olarak belirlenir. aulis’te toplanilir ve troya’ya dogru yola çikilir. yanlislikla troya’nin biraz güneyinde bir kent olan teuthtas’ta karaya çikarlar ve bu kenti yakip yikarlar. yanlis yaptiklarini anlar anlamaz da troya’da tekrar karaya çikarlar. gemiden inen ilk yunan olan protesilaos, troyalilarin hükümrani hektor tarafindan öldürülür. bu kayiplarina ragmen yunanlar sahilde, sonraki on yil boyunca kalacaklari bir ordugah kurmayi basarirlar. homeros’un ilyada'sinda anlatilan bölüm ise bu zaman parçasinin onuncu yilidir.
    yunanlilarin en cesur komutani olan akhilleus, agamemnon’un, kendine ait kölelerden bir kadini kaçirmasi karsisinda kendini saldiriya ugramis sayar. o zaman yunan ordusunu güçten düsüren bir karar olan myrmidonlarla birlikte geri çekilme kararini alir. troyalilarin bir takim basarilarindan sonra, akhilleus’un en iyi arkadasi olan patroklos arkadasindan tekrar savasa dönüp myrmidonlarla birlikte yerini almasini rica eder. akhilleus onun istegini yerine getirir bu arada da hephaistos’un yapmis oldugu zirhi ödünç alir.
    ‹ste patroklos böylece çatismaya girer ve troyalilar da onun savasa yeniden giren akhilleus oldugunu sanarak troya surlarinin ardina çekilirler. hektor da yine, onun akhilleus oldugunu sanarak patroklos’un karsisina çikmaya karar verir. çatisma sirasinda hektor patroklos’un migferini kirar ve böylece de kim oldugu anlasilir. o zaman patroklos’u öldürüp akhilleus’un zirhini alir. bu hareketiyse ölüye yapilmis bir hakarettir.
    akhilleus arkadasinin ölümünü ögrendiginde intikam almaya karar verir. annesi thetis’ten hephaistos’tan kendisine yeni bir zirh yapmasini istemesini rica eder. bu arada da agamemnon ile uzlasir. bir sonraki gün çatismaya girer. hektor ile bir düello yapip onu öldürmeyi basarir. ardindan rakibinin ölü bedenini savas arabasinin arkasinda sürükler.
    ‹lyada, patroklos’un cenaze töreni ve priamos’un, hektor’un ölü bedenini kendisine vermesini rica etmek için akhilleus’un çadirina gelmesiyle tamamlanir.

    kaynak: ilyada, arkadas yayinevi, ceviri: fulya kocak, mayis 2004
  • odysseia ile birlikte homerusun birbirini takip eden iki mitolojik eserinden biridir.
  • homeros'un tekmil kahramanlarında hafifi bir ibişlik söz konusudur. misal akhilleus, briseis elinden alınınca gider anasının dizinde ağlar, "oynamıyorum oynamıyorum" diye küser, çadırına çekilir...

    diğer tarafta hector sayısız kez savaştan kaçarken bilimum tanrılar tarafından geri döndürülür, savaşçılarına "hüeee zafer, hücum hübeeee" diye bağırır, yine tanrılardan aldığı gaz ile kahramanlık eder. e be hector'um daha iki dakka önce topukların kıçını dövüyodu be yavrum, bu ne denyoluk demezler mi adama ?
hesabın var mı? giriş yap