• olumlu olarak görülebilen özelliklerinin yanısıra pek çok kıl özellikleri de bulunan kişilik grubu:

    *her zaman kendilerinin haklı olduğuna inanırlar. (bkz: megalomani)
    *her lafa söyleyecek birşeyleri vardır.
    *duygularını belli etmezler kendi kendilerine sevinir veya üzülürler. (bkz: antisosyal)
    *karşılarındakinin gözünün içine bakarak konuşur bunlar, samimiyetsiz insanları tedirgin ederler.
    *karşılarındakinin sevgi şefkat beklediği, ah canım yazık olmuş tepkisine hasret kaldığı durumlarda beklenen duygusal destek yerine mantıklı yaklaşım gösterir ve şefkat bekleyen kişiyi dumur ederler. (bkz: duyarsız öküz)
    *saçma ve boş konuşmaya dayanamazlar. salakça buldukları bir şeyi gerek vücüt dili gerek sözlü dile getirirler. (bkz: dokuz köyden kovulmak)
    *içine kapanık oldukları, duygularını yansıtmadıkları ve canım cicim yapmadıkları için diğerleri tarafından ukala, soğuk ve kıl olarak algılanırlar. (bkz: göt kalkması)
    *her şeyi her durumu analiz eder, sorgularlar. yorarlar adamı.
    *duygularını dinlemez, mantıklarına göre hareket ederler. bu nedenle hayal kırıklığı yaşatır ve bazen de yaşarlar. (bkz: aşkta mantık aramak)
    *en bireysel kişilik tipidir. kendi kendine yeter. çoğu zaman bencil bulunur bu yüzden de. (bkz: individualizm)
    *tüm olayları analitik düşünüp bileşenlerine ayırırlar sürekli. düşünce dizileri "if", "else" ve "goto" komutlarıyla çalışır adeta. (bkz: binary mode) (bkz: ikilik düzen)

    kısaca zor adamlardır bunlar. hepsini bir adaya tecrit etseniz yeridir.

    detay için:

    http://www.typelogic.com/intj.html
  • kedilerin kuyruguna termal gudumlu anus sentry takmalarinin yaninda, soyle de cesitli ozellikleri vardir bu grubun.

    * populasyonun % 1'ini kapsayan ve mastermind olarak da bilinen,
    * olaganustu karmasik ve teorik konulari anlayabilme,
    * teorik vakalardan sonuc bulma konusunda oldukca basarili,
    * asmis stratejist,
    * gelecege yonelik dusunen,
    * esas olayi, big picture'i gorebilen,
    * sonuna kadar guvendikleri guclu sezgileri olan,
    * kendi fikirlerini baskalarininkinden ustun tutan,
    * zor, meydan okuyan teorik konularla ugrasmayi seven,
    * rutin isler yapmaktan sikilan,
    * bilgi ve verimlilige deger veren,
    * karisiklik ve etkisizlige karsi hic sabri olmayan,
    * performans dendiginde anladiklari standartlar oldukca yuksekte olan,
    * diger insanlardan bagimsiz yasamayi tercih eden,
    * sakin, duzgun, analitik dusunen,
    * hayyyvan gibi mantikli ve gercekci,
    * orjinal ve bagimsiz,
    * dogal liderler olmalarina ragmen fikirlerini komple destekledikleri adaylarin da peslerinden gitmekte cekinmeyecek,
    * yaratici, faydali, dumduz, direkt konusan, bir konuya bircok acidan yaklasabilen,
    * en iyi yalniz calisan ve tercihleri yalniz calismak seklinde olan,
    * esas olarak ice donuk insanlardir.

    en optimum kariyer olanaklari ise;

    * bilim adamligi,
    * muhendislik,
    * profesorluk ve ogretmenlik,
    * doktorluk, dis hekimligi,
    * sirket stratejistleri ve organizasyon yonetmenleri,
    * isletme yoneticiligi, mudurluk,
    * komutanlik,
    * avukatlik,
    * hakimlik,
    * bilgisayar programcilgi, sistem analistligi ve bilgisayar uzmanligidir.

    geriye ne kaliyor bilemiyorum ama, o da var.

    alternative ending: ozelliklerine uyan adaylar aramaktayiz. adaylarin en kisa zamanda cv'lerini saga sola gondermeleri beklenmektedir.
  • türkiye'de muhtemelen ya loserdır ya da mutsuzdur, ya da her ikisi birden de olabilir. ne kuralı ne kanunu ne bilimi bulamaz. motivasyonu para da olmadığından ayrık otu gibi bir şeydir.
  • eğer planlarına dahil değilseniz veya entelektüel bilgi birikiminiz zayıfsa sizinle iletişim kurmamayı tercih edecektir.

    bir intj esasında kukla oynatıcısıdır. oyunu yönetmek ister ama ortada gözükmek istemez.
  • atalarımız demiş ki; "do not expect intjs to actually care about how you view them. they already know that they are arrogant bastards with a morbid sense of humor. telling them the obvious accomplishes nothing."
    yani diyor ki; "intj ne lan, gotünüzden element uydurmayın!"
  • hasta ruhlu insan tipidir (bkz: kendimden biliyorum) paranoyaktırlar, herhangi bir durumdan oluşabilecek 10 ihtimali ve o 10 ihtimaleden türeyebilecek 12'şer ihtimali hesaplamaktan kafayı çizmişlerdir, sanıyorum ki bayes de bir intj'dir. mükemmelliyetçidirler, ama bu sapıklık derecesinde bir mükemmelliyetçiliktir. bununla birlikte bir işin mükemmel olması için taktıkları temel teorik temel falan değil, o işin kendi analizlerinin sonucunda nasıl en iyi yapılabileceğine yönelik çıkardıkları çerçevede bir mükemmelliyetçiliktir.

    bir işin, ama herhangi bir işin, doğru yapılması intj için namus meselesidir. şikayet eden, sızlanan, işi zor gören insanlardan hiç hoşlanmazlar. kaytaran ya da işin yapılmasını aksatanlardan ise nefret ederler. bu kişiler üstleri dahi olsa, bu konuda laf sokabilir ya da en azından huzursuzluklarını belli edebilirler ki, bu "kendini üstün gören pis ukala" olarak algılanmalarına ve başlarına türlü türlü çorap örülmesine yok açabilir. intj'ler inisiyatif manyağı kişilerdir, kararları kendileri alır ve uygularlar, sorma ve danışma ihtiyacı duymazlar. her ne kadar aldıkları kararlar %99 ihtimalle en iyi karar da olsa, bu durum özellikle üstler nedzinde (hele de türkiye'de) ciddi problemler yaratabilir.

    bu genellenebilir mi bilmiyorum ama her tarakta bezleri vardır gibi geliyor bana. kendilerini sürekli bir şeylerle ilgilenmek durumunda hissederler. intj'ler sistem kuruculardır, ancak o sistemleri yönetmek gibi bir beklentileri yoktur. zira asosyaldirler ve iletişim becerileri kıttır. ayrıca, işleri delege edemezler, her şeyi kendileri yapmaya çalışırlar.

    intj'ler kalabalık ortamlardan ya da birine laf anlatmaktan hoşlanmazlar, mümkünse telepatik bir şekilde anlaşmak isterler, telepatik şekilde anlaşabildiklerini tercih ederler. sanıyorum ki genç yaşta göçüp gider çoğu, ama olsundur, zaten 40 senede 80 sene yaşamış kadar çalışmış ve üretmişlerdir. böyle de enteresan bir kişiliktir işte bunlar.
  • mikrokozmoz gibi bir kişilik türüdür. bu yüzden lütuf mudur lanet midir kişiliğin bu şekilde yapılanmış olması bilinmez. bu kişilik türünün sahip olduğu tüm bilgiler bir sistem şeklinde kafalarında yerli yerine oturmuş ve anlamlı bir bütün halinde durur. bu yüzden problem çözmekte genellikle sezgilerini kullanırlar. bir sürü insan daha yeterli datayı toplamaya çalışırken, problemin sonucunu çat diye ilan edebilmeleri bundan ileri gelir. problem çözmekte lineer bir çizgi izleyememeleri de bundan kaynaklanır. lineer olmayan karmaşık bir düşünme sistemi vardır kafalarının... bu yüzden sistem kurmakta ya da karmaşık sistemleri anlamakta zorlanmazlar. genellikle zeki olsalar da en büyük zaaf ve aptallıkları tamamen yabancı bir bilgi türü ile karşılaştıklarında tüm sistemlerinin dirence geçmesidir. aptal bir bilgi kırıntısı içeride gayet iyi işleyen tüm sistemi revize etmeye ya da değiştirmeye zorladığında kafalarını deve kuşu gibi kuma gömmeyi seçebilirler. dominant fonksiyonları olan içe dönüklük ve sezgi tüm psişeyi eline geçirir ise tamamen yanlış sonuçlara ulaşmaları ve bu yanlış sonuçların doğruluğuna kalıbını basacak kadar kibirli olmaları mümkümdür. yaşlandıkça sezgilerini kullanarak çat diye sonuca varmak yerine "t" ve "j" fonksiyonlarını yani düşünme ve yargılama becerilerini sezgilerinin doğruluğunu denetlemekte kullanmayı öğrenmeleri mümkündür. kadınlarda %0,8 ile her halde karşımıza en az çıkan insan çeşidini oluştururlar. bir kadın ile ilgili her çeşit beklentinizi tersine çevirebilecek talihsizlikte bir kişilik türüne sahip olan bu zavallı azınlık, problemlerinin ne olduğunu anlayana kadar aklınızın almayacağı büyüklükte adaptasyon sorunu ile boğuşmak durumunda kalır ve psikolojik olarak kendilerini oldukları gibi kabul edebilmeleri bir gay'in coming out of the closet sürecinden geçmekle nerede ise aynı ölçüde acılı ve sancılıdır. yani kendilerini bulmaları büyük dert, bulduklarını olduğu gibi kabul edebilmeleri daha büyük dert, kendileri ile insanların içinde yaşamayı öğrenebilmeleri ise başlı başına bir varoluş meydan okumasıdır. house md'nin kadın olduğunu hayal edebiliyor musunuz? ne fena değil mi!

    bu kişilik türünün gölge kişiliği esfp'dir. yani intj dr. jekyll ise mr. hyde negatif bir esfp'dir. " hem kadın hem intj olmak ne kadar zor öhü ve böhü" diye ulu orta ağlarken yazarın ortaya koyduğu örnek intj gölgesini gözünüzün önüne getirmiş olsa gerek. benim gözümün önüne getirdi ki bu yazıdan maksat hiç de o değildi! serendipity! dolaptan çıkana da bak hele!sobe!

    "cerco l'estate tutto l'anno e all'improvisamente ecco la qua!"... bu durumda ve teorik olarak herhangi bir intj uyumakta olan "e" ve "s" fonksiyonlarını uyandırır ise, tüketim toplumunun gözbebeği olan bir estj gibi olabilir, yani "intj"i meşhur sosyal uyumsuzluğundan uyuyan "e-s" güzelini uyandırıp personaya entegre ederek kurtarmak mümkün olabilir. sleeping beauty masalı bundan bahsediyor olabilir. f ve p fonksiyonlarına da sağlık kazandırılabilirse, ortaya dengeye kavuşmuş ve bireyleşmesini en azından temelinde tamamlamış bir kişilik çıkabilir.

    marry shelley'in tüm frankenstein boyunca anlattığı bir intj kadınının çok da yolunda gitmemiş bireyleşme süreci olabilir. marry shelley'in hem kadın hem de intj olma ihtimali son derece yüksek olduğundan bu okuma yüksek ihtimalle doğrudur. yolunda gitmiş intj bireyleşme sürecine "beauty and the beast" deniyor olabilir. ya da jane eyre'in dediği gibi "reader i married him a quite wedding we had" deniyor olabilir. charlotte bronte'un hem intj hem de kadın olma ihtimali çok yüksek olduğundan bu okuma da yüksek ihtimalle doğrudur. ya da tüm bunlar eni konu yine bir teori üzerinde akıl yürütme çabasınan ibarettir ki sezgilerim "yeme beni sadece derinine inmeye üşeniyorsun" diyor.
  • tam olarak beni tanımlayan kişilik tipi.

    dışarıdan duygusuz, katı, salt mantık insanı ve soğuk görünürler. fakat aslında böyle değildir. soğuk olarak görünme sebebi çoğu insan ile iletişim kurmak istemiyor olmalarıdır. bu bir küçümseme değil hayatın olağan akışı içinde zamanı değerinde kullanma çabasıdır. ayrıca duygusuz değillerdir sadece duyguları kolay kolay mantıklarının ötesine geçmez. bu da kontrol edilen ve hesaplı bir dürtü değil karakterin olağan özelliğidir. duygularını canım-cicim yaparak göstermek yerine o insana faydalı olma çabası içine girer. ellerinde tüm imkanlarla o insanın hayatına pozitif etki etmeye çalışırlar.

    olayları ve kişileri çok derin analiz edip uzun vadeli sonuçları çok önceden görebilme yetenekleri vardır. bu yüzden çoğu kişinin ayılıp bayıldığı, çok mutlu olduğu durumlarda sonucu önceden bildikleri için öyle büyük tepkiler vermez ve gene soğuk, ruhsuz insan damgasını yerler. bu öngörüler aslında salt mantık analizinden gelmez tam tersine aslında beden dili okuma ve sezgisel yetenekleri oldukça gelişmiştir.

    istedikleri zaman çok güzel extrovert rolüne bürünebilirler. bir anda sosyal bir insan olabilirler. genelde ortalama insan için sinir bozucu ve ukala olarak tanımlanırlar. ancak bu fikri değiştirmek için çaba da göstermezler. çünkü çoğu zaman o insan gerçekten de umurlarında değildir.

    not: adhd ile birleştiğinde mükemmel bir ikili olurlar.
  • benim de dahil olduğum intj-a ve intj-t olmak üzere 2 ayrı gruba ayrılan "mimar" kişilik özelliğinin genel adı.

    intj-a / intj-t kişilik tipinin genel özellikleri

    intj-a : intj assertive
    intj-t : intj turbulent

    peki çatı özellikleri aynı olan assertive ve turbulent arasında nasıl farklar var.

    assertive grubuna dahil olan mimar kişilikler strese karşı daha dirençlidir, fakat herhangi bir konuda amaca ulaşmak uğrunda kendilerini limitleriyle doğru orantılı bir şekilde zorladıkları pek söylenemez.* assertive grubunun, turbulent grubuna göre daha özgüvenli ve rahat olduğu gözlemlenir. kim oldukları ve ne yaptıkları ile ilgili konularda mutludurlar ve başka kişilerin onayına ve beğenisine ihtiyaç duymazlar. oldukça yetenekli olmalarına rağmen sınırlarını zorlama eğiliminde olmamaları sebebiyle ellerine geçen bir çok fırsatı kaçırabilirler.

    turbulent grubuna dahil olan kişilikler daha içine kapanık ve stresli durumlar karşısında assertive grubuna göre daha dayanıksızdır. kendi zayıflıklarının daima farkında olup bu konularda mükemmel olana kadar kendilerini geliştirme eğilimindedirler. fakat hiç bir şey istedikleri kadar mükemmel olmadığından, sürekli bir kendini geliştirme döngüsünde tıkanıp kalırlar. bunun sonucunda da zihinsel olarak yorgun düşmeye ve depresyona daha meyillidirler. bir konu hakkında ne kadar iyi olurlarsa olsunlar her zaman daha iyisinin yapılabileceğini düşünürler. günlük basit işler bile bu konuda bir istisna değildir. yaptığı hataları kimse farketmemiş olsa bile yapılan hatadan dolayı kendi kendilerini yiyip bitirirler. turbulent grubu, assertive grubuna göre başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğü konusuna daha çok kafayı takar. insan ilişkileri ile ilgili konularda gereğinden fazla düşünerek sosyal bir anksiyeteye sahip olurlar. bu da diğer insanlarla olan iletişimini olumsuz olarak etkileyen yegâne unsurlardan birisidir.

    not: işbu entryde cinsiyet farklılıklarına dayalı ayrışmalardan bahsedilmemiştir.
  • "the scientists" adı verilen personality type. kedilerin kuyruğuna termal güdümlü anüs sentry takanlar bunlardır.
hesabın var mı? giriş yap