58265 entry daha
  • "zamanında birisinin ona, hayaletin bir ölü olan ve hiçbir duyusu olmadığı için de ölü olduğunun farkında bile olmayan bir insanın ruhu olduğunu söylemişti. bu söz, martin'in aklına gelince bir anlığına durup, acaba gerçekten ölüyüm de farkında değil miyim, diye düşündü."

    (bkz: martin eden)
  • "sevmek, sevildiğini bilerek sevmek... aaaah çocuklar, insan nasıl yükseliyor, nasıl ulvileşiyor biliyor musunuz?"
  • "cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerinizi ve zekamızı kullanarak kendimize ait olabiliriz. en önemlisi, özgür olabiliriz! uçmayı öğreniniz!"

    (bkz: martı jonathan livingston)
  • "kaynağını gerçek bir tutkudan almayan sadakat ne kadar da bıktırıcı."

    (bkz: milan kundera)
    (bkz: bilmemek)
  • bana ilk defa sen demesi hoşuma gitmişti ve ilk kez o sabah ona biraz karışık ama ilginç yaşam
    öykümü anlattım.

    insan ara sıra kendinden söz etmek, tüm yaşadıklarını anlativermek, karşısındakine iyi ve
    kötü olarak yüreğine yerleştirdiği gerçekleri biraz
    olsun göstermek ister.
  • 'her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır, hem de tümüyle gerçek bir hastalık' (bkz: yer altından notlar) (bkz: dostoyevski)
  • toplumun her gün kanun tanzim ettiğini görüyoruz , kanunun toplumu tanzim ettiği asla görülmedi.
  • çok sevdiğim..kapılarını bıldıgım (4.kapı haric)

    zihnimizin sahip olduğu en büyük beceri belki de acıyla başa çıkmaktır. klasik yaklaşım bize herkesin ihtiyacı doğrultusunda geçtiği dört kapı olduğunu öğretir.

    birinci kapı uykudur. uyku bize dünyadan ve onu dolduran tüm acıdan kaçabileceğimiz sığınak sağlar. bir insan ağır yaralandığı zaman genellikle kendinden geçer. aynı şekilde tramvatik haberler alan birini bayıldığı olur. zihin ilk kapıdan işte böyle geçerken kendini acıdan korur.

    ikinci kapı unutmaktır. bazı yaralar kısa zamanda kapanmayacak, hatta belki de asla iyileşmeyecek kadar derindir. ayrıca bazı anılar o kadar azap vericidir ki onlara alışmak mümkün değildir. "zaman tüm yaraları iyileştirir" sözü yanlıştır. zaman çoğu yarayı iyileştirir. geri kalan bu kapının ardında saklıdır.

    üçüncü kapı deliliktir. bazen insanın aklı öyle darbe alır ki kendini delilikte saklar. bu ilk bakışta faydalı gözükmese bile öyledir. gerçekliğin acıdan başka bir şey getirmediği zamanlar vardır ve bu acıdan saklanmak için zihnin gerçekliği bırakması gerekebilir.

    dördüncü kapı ölümdür. son sığınak. öldükten sonra bizi hiçbir şey incitemez. ya da en azından bize öyle söylenir.
    patrick rothfuss/rüzgarın adı
  • "dünyanın ve tarihin bütün toplumlarında, en küçük bir karmaşıklığa eriştikleri andan itibaren özele ilişkin bir alan oluşur. ama bu özel alan bir yandan iktidarın, dinin, yaşanan uzamın ve ailenin getirdiği değişkenlerle, birinden ötekine farklı şekillerde sınırlandırılır ve yapılandırılırken bir yandan da en başta kültürün söylemiyle tanımlanır."

    özel hayatın tarihi 1, georges duby
  • “amacınıza doğru sağlam ve cesur adımlarla yürürken iyisinizdir. ama bu yolda topalladınız diye kötü olmazsınız. topallayanlar bile geriye doğru gitmezler.”

    halil cibran - ermiş
5304 entry daha
hesabın var mı? giriş yap