• ben ağlarken kaşlarını çatarak etrafı izliyor
  • akvaryumum var. içinde de çeşit çeşit transgenetik tetra ve golden neon barb, kaplan barb gibi balıklar var. benim kedi olacak lavuk akvaryuma dalmasın diye milimetresi milimetresine bir cam kestirdim. götünü yırtsa yukarıdan ulaşamıyor balıklara.

    ancak aylardır akvaryumun önüne gelip önce balıkları takip ediyor. bir tanesi cama yaklaştığında yerden sıçrayıp cama pati atıyor. bunu bıkmadan yorulmadan yapıyor. camın bir bölgesi pati izi oldu. silmiyorum, hoşuma da gidiyor.

    demin yine zıpladı, dört ayak üzerine düşemedi. yan devrildi. ve anında kendini yalamaya başladı. olay gözümün önünde cereyan etmese yatmış kendini yalıyor sanıcam. hayır, düştü!

    sanki kendini yalamayı düşünürken yukarıda yüzen balığın cazibesine dayanamayıp zıplamaya karar verdi, havadayken de vazgeçip kendini yalamaya başladı, düştü ama umursamadan kendini yalamaya devam etti gibi bir sahne yaşandı.

    bi karar verin amk ne yapmak istediğinize
  • sürekli mama istiyor..
    daha dükkanı açar açmaz miyav! miyav!
    lan olm dur , daha yeni geldim. miyav!
    diyorum ki ; git biraz doğal beslen , hemcinslerin gibi fare tut , çöp tenekesi karıştır vs vs..
    yok olmaz miyav! . bana mama ver.
    manyakmıdır nedir..
  • yatması için keyifli bir yer ayarlayınca ordan kalkmak istememesi.

    misal bugün bir kilimi standart kasaya sarıp hamak tarzı sepet yaptım bizim keyif düşkününe. bir yattı, çok sevdi. o ara dışarıdakilerde bir kavga girişimi oldu. kavga da değil. göz göze gelip çığlık çığlık bağırma olayı. böyle olunca ne oluyor diye geldi ama sonra "aman beni ilgilendirmez" deyip gitti yerine yattı yine.
  • açılın millet içimi dökmeye geldim. yaklaşık 3-4 ay önce apartmanda daha önceden beslenen bir kediyi benim çocuklar (yaşları 6 ve 9) beslemeye başladı. kedi de bir oyunbaz kendini sevdiriyo falan. ben de çocuklara kızıp duruyorum hasta olursunuz fazla temas etmeyin falan diye. çocuklar da yokluğumda eve alıyorlar kedi iyice kapıdan ayrılmaz oldu. kapının önüne kedi yatağı koydular apartmanın içinde. apartman görevlisi ve komşular şikayetçi kedi binadan çıkmıyor diye ben de ev ahalisine çıkışıyorum haklılar diye vs. hanım da; çocuklar seviyo onlara da iyi geliyo diye susturuyor beni. derken bir gün kedinin kilo aldığını farkettim. ulan dedim çok mu besliyo çocuklar derken birden olayın farkına varmamla kafamdan kaynar sular döküldü. kedi hamileydi. e ne yapıcaz kediyi sardırdınız kapıya diye söyleniyorum bir yandan da kesinlikle aklınızdan geçirmeyin eve almayı diye ön alıyorum güya ama 3-1'im. kaybettim tabi ki. hamile kediyi de kovalayacak halim yok. bir gün sabah nöbetten eve geldim bir baktım kedi evde... köşede bir kutu, içinde kedi, serilmiş yatıyor yanında üç tane yavru. hanıma dedim hayırlı olsun torunlar... kısa işim vardı çıktım döndüm eve bir de baktım yavrular olmuş mu beş tane!... yapacak birşey yok başa gelen çekilir dedim... aslında ilk günler işin en zevkli kısımlarıydı. kediyi temizledik küçük çocuğun odasını kediye verdik. kapalı tuvalet kumlar mamalar alındı. kedi yavrularına çok güzel bakıyor seviyo emziriyo falan biz mest vaziyette izliyoruz. kedi çok az dışarıya çıkıyo istediğinde eve giriyo yavrular güvende keyfi yerinde yani. gel zaman git zaman yavrular büyüdü, ayaklandı çocuklar seviyo falan ama kediler odada sıkıldı. anne zaten istediği gibi girip çıkıyor, yavrular salonda odalarda koşturuyor bir yandan da ben içten içe söylenip duruyorum. kedi de evi maşallah kendinin gibi sahipleniyo odaya girmiyor salondan çıkmıyor falan. haa bir de kuşlarımız var iki tane salonda arada kuşlara sardırıyo, kedi salondayken nöbet tutuyoruz kışların başında. ben iyiden iyiye anne kediye gıcık olmaya başlıyorum. bu arada annennin parazit aşısı kuduz aşısı yapılıyor, mastit oldu diye gidip 1 hafta antibiyotik enjeksiyonuna götürülüyor ağrı kesici bile eksik edilmiyor. ama bardağı taşıran son damla yaklaşık 2 hafta önce oluyor. benim büyük kerata yavruları biraz agresif seviyor. 4 yavruda sorun yok ama çingene kılıklı çığırtkan bir tanesi var ki dokunduğunda bağırıyor. dövülmeden ağlayan tiplerden. evde çocuk ve babaannesi yalnızken bu yavru kedi bizim yatak odasına giriyor. oğlan da bunu yakalayıp çıkartmak isterken ciyaklamasını duyan annesi benim çocuğa saldırıyor. eve bir geldim ki çocuk koltuğa sinmiş kediyi odaya kapatmışlar her tarafı yara bere. ısırıklar çizikler...
    ulan ben napayım şimdi. elin adamını geçtim çocuğu yapsa, çocuk mocuk demem ağzını burnunu kırarım. bir yandan da çocuğun psikolojisi bozulmasın diye onu sakinleştirmeye çalışıyorum, hayvandır yavrusunu koruyor seni hatırlamaz bile falan diye konuşuyorum ama bir yandan da dişlerimi gıcırdatıyorum içimden. bir de kedinin şımarık yüz verince astarını isteyen her yere yayılıp sana hiç yaşam alanı vermeyen almadığın odaya zorla girmeye çalışıp artık toparladı diye kestiğimiz proplan mamayı istediğinden royal kitten kuru mamayı beğenmeyip sabahtan akşama miyavlayıp rahatsız eden tavırlarını hatırladıkça içimden kediyi şöyle sağlam bir dövesim geliyor. bir de bu tavırlar bana belli bir insan grubunun hayvanca hareketlerini hatırlatıyor ki orası ayrı bir konu... her ne ise... bir yandan da kendi kendime ulan kaç yaşında adamsın yakışıyor mu sana şuursuz bir hayvana içinde kin beslemek diye kızarken bir yandan da o kadar iş güç mesai sonrası kendi evimde kenara itilmiş gibi hissediyorum. öbür taraftan da yavru kediler büyüdükçe onlar da ele avuca sığmaz oldular odada durmuyorlar her yerdeler neredeyse çıldıracağım. kedileri eve alırken eşimle anlaşmıştım ben hiçbir işlerine karışmam diye ama bir de baktım ki kedilerin işini neredeyse fifty-fifty yapıyoruz.... ama en kötüsü daha gelmedi. sıkı durun.... 5 gün önce aniden hanıma deprem bölgesine 2 haftalığına görevlendirme çıkmasın mı!!!! gittik konuştuk. çocuklar küçüktü ben nöbetli çalışıyorum falan diye ama nafile devlet görevi yapacak birşey yok. neyse ki annem yanımızda idi kısa süreliğine onu göndermedim ama kaldım mı kediler ve 2 çocukla bir başıma. psikolojim bitik zaten ülke gündemi vs sıkıntılı normalde şefkat gösterip seveceğim yavrulara kin besliyorum, beş kedinin kakasını temizlerken küfredip duruyorum. çevreme eşime dostuma haber saldım 1 tanesi hariç sahiplenen yok kedileri... artık kedileri sokağa bırakacağım başka çarem yok... hadi dedim hemen göndermeyeyim yavaş yavaş kedileri günlük anneleri ile indiriyorum aşağıya alışsınlar diye bir de komşular sanki kendi kedimi apartmanın önüne bırakmışım gibi tavirlar falan. aslında anne kedi yavru iken gelmiş apartmanın önüne 3 komşu beslermiş isim bile koymuşlar. ama şu an ihale bana kalmış durumda. bir de iki gündür kedileri aşağıya indirip çıkardıktan sonra kaşınmaya başladım ki o da tuz biber oldu. fazla direkt temasım yok, stresten olmuştur diye kendime telkin verip duruyorum ama eğer parazit falan görürsem kendimle birlikte yakıcam evi.
  • benim kediler gariplikte rekor kırıyor sanırım.

    hepsi yatmış uyumuş, azimli kedi kapının önünde ağlıyor. çok azimli olduğundan uzun uzun ağlar, kısa süre sonra tekrar gelir tekrar ağlar. sesi de tiz. insanda beynine matkapla giriliyormuş hissi oluşturuyor. ağlama sebebi de işte canının sıkılması. uykusu gelip de uyuyamadığı için ağlayan bebeler gibi bir bakıma. yıkayıp henüz kedilerin kullanımına sunmadığım halılardan birini aldım götürdüm. uyumayı tercih ettiği köşeye katlayıp koydum. önce üstüne yattı. sonra katlardan içeri girdi. şimdi de huzurlu huzurlu uyuyor.
  • görsel
    böyle bir suratın garip olmama ihtimali var mı?
  • açık bulduğu dolabın içine giriyor, orada kapalı kalıyor,
    sonra miyav miyav, beni dışarı çıkar.
    sesini duyup dışarı çıkarıyorum.
    gidip evi bir gezip geliyor
    tekrar dolabın önünde bekliyor
    miyav miyav
    bu sefer kapıyı aç içeri gireyim.
    ya gir ya çık yeter mikoş yaa
    görsel
  • hic yasli gorunmemeleri.

    bebekken sahip olduklari tatli surat bir kac ay icinde biraz buyuyor sadece. sonra da tum hayatlari boyunca bu tatli surata sahip olarak yasamlarini surduruyorlar.

    ohh ne guzel ya! kirisiklik yok, sarkma yok, sac beyazlama yok, epilasyon derdi zaten yok, sansli cakallar.
  • ayağımı masaya uzattım, çalışıyorum. benimki de banyo lavabosunda kaykılmış şekilde yatıyor. kalktı. geldi. ayağıma atladı. gitti. şimdi yatak odasına geçti yatakta yatıyor. çünkü kedi. mantık aramamak lazım.
hesabın var mı? giriş yap