• geçen gün iş yerimize bi abi geldi, ben de karşılamak için yanına gittim. baktım arabasında 3 demet çiçek var.

    - abi hayırdır 3 demet çiçeği ne yapacaksın dedim?

    - bugün benim hanımın doğum günü ona çiçek alırken 2 kızıma da çiçek aldım, her zaman böyle yaparım dedi. (adamın 2 kızı bir oğlu var).

    - neden dedim?

    - kızlar çiçeğe alışsınlar, doysunlar böyle şeylere. yarın hıyarın biri kızlarımı basit bir çiçek alarak etkileyip kandırmasın, üzmesin dedi.

    benim de tecrübelerime göre it kopuğun, ailesinden ilgi görmemiş kızları etkileyip kandırması çok kolay. anne babasından ilgi ve sevgi görmemiş kız, belki bir çiçeğe boş beleş bir oğlana aşık olup kendini kaptırabiliyor. ama iyi ailede yetişmiş, iyi babaların görmüş geçirmiş kızlarını kötü erkekler kandıramıyorlar. iyi aile kızları eş seçiminde daha rasyonel tercih yapıyorlar.

    adamın bu görüşü çok hoşuma gitti, inşallah ileride evlenirim ve allah bana da bir kız çocuğu nasip eder. ben de kızıma çiçek alırım.
  • dün doğum günüydü miniğimin. tam tamına bir yaşında koca bir kız oldu. tanıştığımızda henüz 20 günlüktü. çocuk esirgeme kurumunda uzaktan gördüm ilk bir memurun kucağında uyuyordu. bekleme odasındayken “ne kadar güzel bir bebek umarım bana getiriyorlardır” diye düşündüm.

    getirip kucağıma bıraktıklarında mutluluktan hüngür hüngür ağladım. beni dünyanın en şanslı annesi yaptı. hep kendi kendine uyudu, hiç hastalanmadı, düştüğünde bile ağlamadı.

    gece uyanmadı, gündüz uyku saatlerini aksatmadı. 4,5 aylıkken emekledi, 7 aylıkken yürümeye başladı. 3 aylıkken denize girdi, havuzda cup cup yüzüyordu.

    bir yaşına gelmeden parklarda köpek kovaladı. kedi olan boncuk abisine sarılıp öpmeyi, ona kendince masallar anlatmayı öğrendi.

    söylediği ilk kelime “miyav” oldu. yaşına girmeden “anne gel” demeyi öğrendi.

    9 aylıkken ilk arkadaşını edindi. parkta 2 yaşında bir çocuğun elinden tutup “cici” diyerek kafasını sevdi.

    bu satırları yazarken yan odadan sesi geliyor. öğrendiği kelimeleri alakasız bir şekilde bestelemiş nağmeli nağmeli söylüyor. “miyavvvv anne mööö mamaaaa” bu muhteşem şarkıyı keşke duyabilseniz.

    dünyanın en sevgi dolu bebeği, beni dünyanın en mutlu annesi yaptı.

    teşekkür ederim evren, teşekkür ederim hayat.

    görsel

    görsel
  • dunyadaki en guzel seylerden biridir. bunu, dun aksam saclarimi maşa ile bukle bukle yaptigi icin diyorsam n'olayim.
  • arkadaşıma burada sövdüğümden çok daha fazla yüzüne sövdüğüm ve arkadaşımın benim 20 yıllık arkadaşım olması dolayısıyla, özel detaylar vermeden ama lafımı da sakınmadan yazacağım.

    evliliğinde çok ciddi sorunlarla boğuşan bir arkadaşım var, göstere göstere gelen sorunlar bu evliliğe mani olmalıyken üstüne her bilinçsiz sığır çift gibi bir de çocuk yaptılar.

    ben bazı çiftlerde gördüm ki birbirleriyle münasebetleri çirkinleştikçe çocukları koz olarak kullanmaya başlıyorlar. şimdi bu evliliğin yürümeyeceği, yürüse dahi kızlarının sağlıklı ve huzurlu gelişimi için gerekli ortamın muhtemelen sağlanamayacağı belli.

    dertleşiriz arkadaşımla sık sık, geçen dedim "kızının hayatını muhtemelen mahvettiğinizi biliyorsun değil mi?" çünkü erkek bir şekilde yolunu buluyor aga. erkek cozutunca ya toplum, ya devlet, ya sokaklar bir şekilde ayarı veriyor kendisine.

    kız çok daha hassas bir olay.

    erkekler ibret alıyorken kızlar örnek alıyor.

    iyi bir erkek örneği olmak gerek.

    arkadaşımın, dostumun iyi dostları var ve hepimiz kızının amcasıyız. eğer bir gün, kızı hayatta bocalarken biri ona zarar verirse, o elemana hayatta bazı hareketlerin ağır pişmanlıklarının olduğunu göstermeye yemin ettik.

    yukarıda bahsettiğim gibi, erkeği toplum adam edebilir.

    başlığa yazmadan önce kısaca göz attım, yukarıda bir yazar o kadar güzel yazmış ki.

    iyi ki kızım var, erkek adamın erkek damadı olur diye.

    samimiyetle umarım ki hepinizin kızlarının hayatına düzgün adamlar girer.

    kızım olsun istiyorum beyler, çok duygusalım amına koyim.
  • bende bu kervana katıldım.

    henüz karnımda 16 haftalık bir minnoş kendisi. sürekli ultrason videolarını izliyorum. ellerini ayaklarını seviyorum telefonumun ekranından…

    şimdiden o kadar mutlu ve heyacanlıyım ki. ara sıra minik minik hareketlerini hissediyorum. babasının sesini duyunca daha bir hareketleniyor sanki…

    sağlıkla gel benim bal kızım.

    anneciğin seni sabırsızlıkla seni bekliyor…
  • türkiye'deyse eğer,

    okur-yazar olma şansı %92,
    üniversite bitirme ihtimali %35 olacaktır.
    okutman kadroları içinde %38'lik bir şans yakalasa da,
    rektörlük ve dekanlık gibi yüksek mevkilerde şansı sırasıyla sadece %5.2 ve %15.3 olacaktır.

    türkiye'de neredeyse her dört kadından biri çocukken gelin oluyor,
    yani %28 ihtimalle daha çocukken gelin edilecektir.
    iç anadolu'da bu risk %37, doğuda %44'e kadar çıkacaktır.

    kendi görüşü bile alınmadan evlendirilme riski %10,
    görücü usülü evlendirilmesi %24,
    sadece dini nikahlı eş olma riski %3,
    15 yaşından önce birilerine eş olma riski %5 olacaktır.

    evlenmiş bir kadınken kocası tarafından fiziksel şiddete uğrama riski %39,
    cinsel şiddete uğrama riski %15,
    fiziksel veya cinsel şiddete uğrama riski %42
    duygusal şiddete uğrama riski ise %44 olacaktır.

    nüfusun %35'ini oluşturan 0-18 yaş arası kesimin içindeyken
    taciz, tecavüz ve istismara uğrayan 40 bin çocuktan biri de olabilir.
    her 3 kız çocuğundan biri, her 10 erkek çocuğundan biri tacize uğramakta.

    kız çocuk sahibiyseniz, bilmenizde fayda var,
    kadın işsizlik oranı %13,
    istihdam oranı %24.
    kırsal kesimde iseniz çalışan bir kadın olması ihtimali %34.6 olsa dahi,
    %77 ihtimalle ücretsiz aile işçisi olacaktır.
    genelde, %58 gibi bir oranla sgk kaydı bulunmadan çalışacaktır.

    tüm bunlara rağmen türkiye'de kızınızın bir gün biri ya da birileri tarafından kezban olarak yaftalanması ihtimali ise %100'dür.
    bunun garantisini veriyoruz.
  • bir baba için bulunmaz nimet olup, her gün iş çıkışında eve uçarak gitmek demektir.
  • ruh ikizine kavuşmak bu.

    öncelikle başlığı açan taze babayı tebrik etmek istiyorum. umarım kızıyla sağlıklı, mutlu ve uzun bir ömrü olur. entirisini okuyunca kendi anne olduğum anı tekrar hatırladım. kızım olmasını çok istiyordum. gebeydim. sonunda bir kızım olacaktı üstelik bonus bir de oğlum. bebeklerin doğup benden ayrı bir varlık haline geldiği an, 36 haftalık endişe, mide bulantıları, kas ağrıları, artan kilolar, stres her şey bir anda bitti. ve sonunda buradalar, doğdular işte dedim.

    doğar doğmaz, anında aşıksın. ruh eşin geldi.
  • durup durup sarılan kucaklayan öpen bol dramalı , sık sık küsen , bıcır bıcır hep konuşan , arada ortadan kaybolup saçlarını taramış süslenmiş salına salına odaya girip hınzır hınzır hayranlık dolu bakışları aranan, alışverişte pembe ruj pembe oje , alıp bunları yüzüne gözüne sıvayan, gülünce kalp erittiğini bildiğinden ayna karşısında 20 diş gösteren gülme çeşitlerini deneyen , duygusal , haşarı , sevgi arsızı , nazlı , havalı , zilli bir cadıya , hem de süpürgeli değil, kanatlısına sahip olmaktır . o olmadan önce nasıl olduğumu bilemediğim ,lütuftur,şükürdür, candır ,kurban olduğum , ömrümü adadığım , ailedir, hayattır ,aşktır
  • bu bana bir anımı hatırlattı.

    otobüs terminalindeyim. azıcık yağmur yağıyor. bir metre çarprazımda bir adam var. belli ki bir iş gereği ayrılmak zorunda. eşi ile vedalaştı. kızı ile sarıldı. öptü etti. kız 3-5 yaşları arasında ama 5 ten büyük değil eminim. annesi bir iki akrabası ile kadın uzaklaşmaya başladı.

    dört-beş metre sonra kız ağlamaya başladı. artık görüntüsü uzak sesi hala yakın mesafeye geldiklerinde ise;

    - baa baaaaaaa.. babacııııım.. babaaaaaaa. babaaaaa

    adama bakıyorum yüzünü dönemiyor başka tarafa. elinin ilk iki parmağıyla burundan göz kenarlarını tutuyor ağlamamk için.

    en sonunda bir baktım sikerim ızdırabını şeklinde bir koşması var. sonra gitti kucaklıyor içine sokacakmış gibi.

    ben uzaktan dişlerimi kenetleyerek seyrediyorum tabi. nasıl sevgidir bu.

    işte böyle birşeymiş kız çocuğu sahibi olmak.
hesabın var mı? giriş yap