• bir kadın geldi, ruhsat işlemlerini halletmek üzere. epey uğraştı bu bir-iki ay. söylenen hiçbir şeyi akılda tutamadığından her şeyi yazılı veriyorum eline öyle gariban bir kadıncağız. en son dün aklıma geldi sordum;

    - kocan var mı senin?

    durdu bi, baktı baktı.

    - var.

    dedi, dedi ama çok da içine sinmedi kendi verdiği cevap. ekledi;

    - yok demeyecek kadar var.

    bazılarında yok demeyecek kadar olandır işte, var mı var.
  • rabbimin;

    hasretini çekmişlere,
    tazeyken dul kalmışlara
    alı gülü solmuşlara
    gökte uçan kuşlara,
    kurumuş kocamışlara
    boynu bükük kalmışlara

    vermesini dilediğimizdir. amin.
  • görevi evi dağıtmak, söylenmek, ortadan kaybolmek ve tv seyretmek olan ev eşyası. severiz kendisini.
  • evdeki sıkışmış kavanoz kapaklarını açabilen insanlara takılan ortak isim.
  • dün yaptığı küçücük bir hareket ve söylediği bir tek cümleden sonra;

    hayatıma girdiği 2004 ve ogünden sonra tam merkezinde olduğu, 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 yıllarında ona dair defalarca ettiğim iyikilere bir yenisini daha eklediğim can yarısıdır.

    hep canımdı ya artık yanına birde koca sıfatı eklendi. yüreği, aklı, fikri, kocamandır.

    kendisi;

    çocukluğum, gençliğim, maceralarım, gittiğim konserler, filmler, arşınladığım şehirler, yüzdüğüm sular, çıktığım tatiller, kurduğum sofralar,karşılıklı yudumladığım rakılar, biralar, votkalar, anlattığım dertler, sardığı yaralar, gittiğimiz düğünler, cenazeler, çektiğimiz halaylar, döktüğümüz gözyaşları, girdiğimiz kuyruklar, hastane nöbetleri,karnıma koyduğu sıcak sular, gittiğim eylemler, bağıra bağıra attığım sloganlar,üniversite hayatım, işsizliğim, hazırlıklarım, sinirlerim, streslerim, gittiğim türbeler, bağladığım çaputlar, birlikte geçen 120 den fazla ay, yıllar, saatler....birlikte tuttuğumuz günlükler, aldığımız hediyeler, yaptırdığımız sokak tabelaları, ettiğimiz isyanlar, içtiğimiz sigaralar, parasızlığımız, elde poşet kapı kapı sattığımız takılar, verdiğimiz kararlar, birlikte yaptığımız yanlışlar, bindiğimiz vapurlar, çektiğimiz videolar, piknikler, girdiğimiz sınavlar, çektiğimiz otostoplar, ördüğüm lifler, boyadığımız duvarlar, hala izi olan eşofmanlar, temizlediğimiz evler, odalar, saatlerce ayıkladığımız bezelyeler, öpüşmeler, beslediğimiz hayvanlar, bize ait şarkılar, heyecanlarım, tuzlu kahvemi yudum yudum içen, o halde espri yapmaya çalışan sözlüm, nişanlım, eşim........

    ve daha nicesi olur!

    yani bakıyorum da o olmadan ben olamazmışım zaten. bir bedenin içinde bomboş bir ruhla nefes alıp verirmişim ama ben olmazmışım....

    bu şarkı da bizim olur, ilk dans parçası ayrıca ne olaylara şahit oldu bu şarkı vay le le.
  • ondan bundan rivayetle iyi bir şey olduğunu tahmin ettiğim er kişisi.

    bir kıssa da yazıverelim örnekleme sebebiyle.

    iri cüsseli hayvan "ayı" beğendiği bir kızı kaçırır ve kendine eş eder.
    ciddi ciddi eş gibi yaşamlarını sürdürürler.
    gel zaman git zaman kız ailesini özler ve eşinden kendisini aileine götürmesini ister.
    ayı kırmaz eşini ve alır, gider, bırakır, geri döner.
    aradan 1 hafta geçer, 2 hafta geçer kız eşini yani ayıyı özlemeye başlar. ve der:

    "ayı idi, mayı idi ama kocam idi,
    çalı idi, çırpı idi ama evim idi."
  • kocatandır. bir ilacı vermek için 15 dk önce evden çık diye hasta halinle yalvarırsın "daha saçımı yapmam lazım, çıkamam" diye böğürendir. hastalandığında gelirsin ama yanıma "sırtımı öfele, vicks sür" diye, göt.
  • kulağımın neredeyse içine girip "oğluuuum" diye bağırandır. niye böyle yapıyorsun dediğimde de, kulağımın içinden seslenince oğlu sesini daha iyi duyuyormuş. tee alaaam.
    ben gülme krizine girdim mi girdim, o ayrı. hemde çok hoşuma gitti.
  • bazen al bi kaşık suda boğ!!!!
    o derece sevdiriyor kendini..
hesabın var mı? giriş yap