• eylül 2012'deki resmiyle şu hali arasında dağlar kadar fark olandır. fotoğrafların altına koydukları tarihe bakarsanız her şey eylül - aralık arasında olmuş bitmiş. moğol istilası bu kadar zarar vermemiştir herhalde oralara.
  • bir gün gidersiniz mevlana türbesinin önünde yer alan selimiye cami'nin önündeki ağaçlık parkın yerinde koskoca bir beton zeminin olduğunu görürsünüz. sorunca da bu caminin yeterince avlusu yok cenaze namazları kılınamıyor dediler. sanki dedim içimde konya'da cenaze kılınacak başka cami yokmuydu diye.

    küçüklüğümden beri konya'nın en sevdiğim yeriydi o ağaçlık park. bir ağaç gölgesinde serin serin namaz kılmak, hacıların getirdiği ve hatta zorlana sürdüğü kokuları sürünmek artık hayal oldu.
  • türbe önünü siyasi alan yapma niyetindeki varlıkların icraatıdır. hatta yanılmıyorsam rte son mitingini, türbenin önündeki söz konusu meydanda yapmıştı. geleneksel cuma namazı sonrası siyasi konuşmaların bir türevi de diyebiliriz. işte böyle bir anlayış, böyle bir vizyon, efendime söyleyeyim böyle bir ahmaklık.
  • mevlana'nın kemiklerini sızlatıyordur.
  • eski ve yeni hali şöyledir.

    ancak, burdaki ağaçların kesilmesi ya da sökülmesi ardındaki sebep cenaze namazı kılınamaması bahanesi falan değil, ağaçların köklerinin etraftaki tarihi yapılara zarar vermesidir. ha, bu ne kadar doğrudur, ne kadar gereklidir orasını ben bilmem. tek bildiğim, eskiden gölgesinde oturulan o ağaçların yerini "miting alanı"na heba ettikleridir.
    çölde bir vaha gibiydi orası eskiden. yazıktır.

    mevlana müzesini parti mitinglerinin arka plan resmi olarak görürüz artık.
  • resim 1

    cumhuriyetin ilk yıllarında mevlana dergahı, haziresi ve çevresindeki çelebi daireleri yıkılarak türbe yapayalnız bırakılmıştır.

    resim 2

    aynı dönemde türbe önündeki yusuf ağa kütüphanesi, muvakkithane, türbe hamamı yol açma bahanesiyle yıkılıp yok edilmiştir.

    resim 3

    yine aynı dönemde belediye tarafından yok edilmiş olan solda öndeki yapı velediye medresesi, sağdaki kubbeli yapı türbe hamamı. (fotoğrafa yanlışlıkla "şerafettin mescidi" yazılmıştır.)

    ....

    peki eski zihniyeti eleştiren şimdiki belediye ne yaptı? mevlana türbesinin tüm yeşilini yok etti. çirkin bir zemin üstünde çırılçıplak bir türbe. sebep ise şuymuş: türbe ve selimiye camiinin etrafındaki yeşilin yıllarca sulanmasından dolayı camii yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış. hatta camiinin temeline tonlarca beton döküldü, bakım yapıldı diye duyuyorduk. ziyarete de kapanmıştı o aralar. yalnız benim anlamadığım böyle bir tehlike dünyadaki tüm saray, müze , eski yapı vs. için de geçerli değil mi? yeşilin sulanmasından sadece mevlana türbesi ve yanındaki selimiye camii mi zarar gördü bu dünyada?

    belediyenin orada çok daha farklı planları olduğunu duyuyoruz: şems ile mevlana türbesi arasındaki ve çevresindeki tüm binalar yıkılıp "ikisi sevgili"nin birbirini görmesi sağlanacakmış. mevlana çevresindeki tüm ev ve arsaların "yok pahasına" belediye tarafından istimlak edilmesi, oradaki halkın mağdur edilmesi zaten yıllardır sürüyor. bundan yaklaşık 10-12 sene önce yine mevlana civarındaki aslanlıkışla gibi devasa bir alandaki tüm evler ve arsalar istimlak edilip yerine “mevlana kültür merkezi” adı altında hilkat garibesi mimari bir zavallı ve ondan estetik olarak geri kalmayan hilton otel dikildi. olan az parayla ellerindekinden olan hak sahiplerine oldu.

    bir kulağımızın arkası kaldı, uyandırayım da.
  • http://o1307.hizliresim.com/1c/9/q271n.jpg
    http://o1307.hizliresim.com/1c/9/q272b.jpg

    başbakan ın çok sevdiği bir söz var; "onların gözleri görmezzzzzz" diye başlayan.

    işte bu iki resim görmeyen gözler için gelsin. söylenecek söz yok gerçekten yazık olmuş...
  • insanı derin düşüncelere sevk eder. bu ağaçlar kaç yılda yetişti diye düşününce harbiden insanın içini acıtır.
  • güzel gonyamızın alamet-i farikası alt geçit yapmak olan belediye başkanının icraatıdır. insanın ufku alt geçitle trafiği akıcılaştırmaktan ibaret olunca meftun oluyor betona tabiki. yazıktır şu konya'ya be, tarihinde başkentlik yapmış memleketin, uluslaşma çerçevesinde tekdüzeleşmesinin geldiği nihai nokta hilkat garibeleri yeni binalar ve ufuksuz, kültürsüz bir koca şehir. maalesef konya, memleketin % 99 ile müslüman ve türk olma yolcuğunda tüm diğer anadolu şehirleri gibi zayiat olmaktan kurtulamamıştır. bu ağaçlar kesildiğinden beri abimle her sohbetimizde bu konuya geliyordu muhabbet ama şu fotoğraf tüm çıplaklığıyla can acıtmıştır. ne talihsizmiş şu islam medeniyeti, estetik ve düşünsel mirası kapısında bekçi olamayacaklara kalmış.
hesabın var mı? giriş yap