• --spoiler---
    filmin en başında evli çiftin sergi salonunda oynadıkları birbirlerini tanımama oyununu görürüz...işte filmin özeti bu sahnede gizlidir ; gerçekte ikiside birbirlerini tanımıyorlardır...ne kadın adamın o kalabalık,sıcak ve tuhaf arkadaş-ailevi ortamından haberi vardır ne de adamın karısının nazım hikmet ve şiirleriyle izole ettiği yalnız hayatından....

    --spoiler--

    ne demeye ferzan özpetek filmlerini bunca süredir izlememişim bilmiyordum....karşı pencere ve cahil periler i üstüste izleyince şimdiye kadar niye izleyemediğimi anladım...bu yönetmen türkiye'de tutulmayacak kadar sanatsal ve zeki..
    ayrıntı üstadı...simge canavarı...bir saniye dikkati dağılmıyor insanın...
    çok derin ve psikolojik takılıyor filmlerinde...her nesne bir anlam,her söz,bakış bir şeyler haykırıyor izleyiciye...

    şunuda söyleyeyim , filmlerin bitişi yani son karelerini süper hale getirip; işte budur şeklinde düşünmeme sebebiyet vermiştir...
    (bkz: bardak)
    (bkz: gözler)
  • yine umarsız, sınırsız bir aşkı anlatan filmi ferzan özpetek'in. sahneler, yakalanan kareler muhteşem, denize nazır içilen rakı sofrasındaki ilk yudumun keyfi tadında. olağanüstü bir yetenek bu yönetmendeki, duyguları tek bir kareyle, tek bir yüz ifadesiyle kelimelerle süslemeden anlatma yeteneği. film izlemeyi sevdiren yönetmendir bana belki de. film müzikleri seçimi, karakterleri canlandıracak kişi seçimi, çekimleri olağanüstü yine. defalarca izlenebilen, yine de aynı tadın yakalandığı filmlerden biri daha...

    "massimo'ya...
    birlikte geçirdiğimiz yedi yıl için...
    eksikliğini duyduğum ve asla bana ait olmayacak yanın için...
    "mümkün değil" dediğin her sefer için...
    ama aynı zamanda "yine geleceğim" dediğin her sefer için...
    sürekli bekliyorum.
    sabrımın adına "aşk" diyebilir miyim?
    senin cahil perin..."

    joseph lanti'nin bir tablosunun adıdır "cahil peri".

    "kelimelerin geldiler bana
    yüreğinden, kafandan
    etindendiler
    kelimelerin getirdiler seni
    onlar ana, onlar kadın
    ve yoldaş olan
    mahzundular
    acıydılar
    sevinçli
    umutlu
    kahramandılar
    kelimelerin insandılar..."
    *

    aşk nedir?
    aşk sadece kadın ve erkek değildir, duygudur, insandır aşk...
  • eski öğrenci evimde dört ev arkadşımla izlediğim eğlenceli film.

    --- spoiler ---
    filmde bol bol makarna pişirilmektedir. esas oğlanın gene süper makarna pişirdiği bir sahne de
    arkadaşlar arasında şöyle bir diyalog geçmesine neden oldu

    -neden durmadan makarna yapıo bunlar?
    -çünkü onlar italyan
    -bizde italyan mıyız durmadan makarna yapıyoruz?
    -hayır biz çulsuz öğrenciyiz
    -ühühühhü (koro halinde)
    --- spoiler ---
  • antonia ile michele'nin öpüstükleri sahnede, ikisinin de ayri ayri massimo ile öpüstüklerini hayal ettiklerini kimbilir kacinci izleyisimde dün fark ettigim ve cok sasirdigim film.
  • o kadar italyan erkeğinin arasında koray candemirin pek bi çirkin göründüğü, sırıttığı filmdir.halbuki hem güzel italyanca konuşması, hem iyi rol yapabilmesi ve hem de türk erkeğinin en güzel temsilcilerinden olması açısından mehmet günsür çok leziz bir seçim olabilirmiş.
  • serra ( serra yılmaz ) ve emir ( koray candemir ) türkçe konuştuğu sahnede aptal eden film. film boyunca sadece italyanca diyalog duymaya o kadar alışıyor ki bünye, bunlar türkçe konuşmaya başladığında bir an için kendi öz dilinizi anlayamıyorsunuz.
  • "her bardak kırıldığında aramızdan biri ayrılıyor demektir." diyorlar bir sahnede. çok güzel kullanılmış, küçük, hoş, özellikle son sahnede etkili bir detay...
  • --- spoil eyler belki de eylemez ---

    ta filmin başındaki sahnede karı koca yatakta uyurlar (uyanış anına geçiş vardır burada) erkek bir yastığa sarılmıştır kadın da erkeğe. iste bu filmdeki özlemi anlatıyor. aralarında sevgi olan insanlar mevcut belki bir aşk üçgeni demeli. erkek uzaktaki bir erkeğe özlemli, hatun da tanıdığını zannettiği yalnız esasen tanımadığı eşine yanında bile özlem duyuyor.

    --- spoil eyler belki de eylemez ---
  • harem suare ve hamamın yönetmeni ferzan özpetek'in üçüncü filmi. ilk ikisi daha çok türklerle ilgiliyken bu roma'da geçiyor. hikaye aynı adama aşık bir kadın ve adam etrafında gelişiyor. filmde yönetmenin ilk iki filminden daha bariz homoseksüellik konusu var. ferzan özpetekbu filmi daha çok eğlence için çekmiş fakat umduğundan çok daha fazla ilgi görmüş. yanılmıyorsam çekimlerde kendi evini apartmanını ve semtini kullanmış. dostlarının yaşamını anlatmak istemiş. ama senaryo birebir yaşanmış bir şey değil. sevimli ve toz pembe bir filmdi. ama abartıldığı kadar muhteşem değil ben yönetmenin diğer iki filmini daha çok beğenmiştim. cahil periler biraz eski türk filmlerini ve hollywood filmlerini andırıyor. görsel açıdan çok başarılı buldum. gidin görün içiniz rahat etsin.
  • "massimoya; tüm "arzuluyorum"ların için, tüm "yapamam"ların için, tüm "dönücem"lerin için. hep bekliycem. bu sabrıma aşk denebilir mi? -cahil perin."
    bir tablonun dili ya da dilsizliği.
hesabın var mı? giriş yap