lokum

• ( bunu nereye yazacağımı bilemedim, acaip bi minnet duygusu bendeki. du bakalım nasıl olacak. )
  
  yıllar önce öğrenciyim. o nasıl bi ay hatırlamıyorum ama feci para harcamışım, babadan yine istemeye utanıyorum artık. hatta yol paramı falan arkadaşlarım toparlayıp yollamışlar, yaşımız 21. hep böyle inanılmaz dostlara sahip oldum, her zaman yanımda olan, yardımını esirgemeyen. anti parantez onlara minnetimi de dile getireyim.
  taksim'de yürüyorum, aylık akbil var, canım sıkkın gençlik işte. cebimde biraz para, o haftalık yemeği çıkarır belki çok az artar. şimdi hatırlamıyorum adını ama, istiklal'den aşağı yürürken solda, burger king'in aşağısında bi lokumcu var. o parasızlıkta nasıl oldu bilmem, resmen aş erdim. yicem, kaçarı yok. hem de en pahalısını gözüme kestirmişim. ulan, diyorum, 100gr alsam nasıl çıkartırım bu haftayı, az mı istesem, verirler mi? böyle böyle içerde takılıyorum, diğer müşteriler gitsin çünkü yanlarında utanırım, söyleyemem.
  dükkanda bi ben kaldım, utana sıkıla enpahalıcillopgibibakmayakıyamadığın lokumdan en az ne kadar alabileceğimi sordum. düşündüğüm paraya satın alınmıyormuş. nasıl iç çektim hatırlamıyorum. ki ben hiç yokluk gören biri olmadım ömrü hayatımda, ama o gün başka. diretemedim de, pazarlık falan bilmem, sevimli ayaklarına yatmayı beceremem. iç çekebildim sadece, kısmet diye düşünüp dışarı çıkıyım dedim. dedim haftaya alırım nasılsa.
  o yüz ifadem ne kadar acınasıydı bilmiyorum, ki benden diil aslında, lokumcu amcanın iyiliği, bekle, dedi bana. gülümsedi. kaç paran var, diye sordu. utana sıkıla geveledim. ver parayı, dedi ve karşılığında, gayet de büyük bir poşete lokumları doldurdu. 'yok, o kadara gerek yok, lütfen!' dediğimi hatırlıyorum inanılmaz mahcup ama mutluyum. lokumcu amca o koca poşetin yanında bi de bana 'bunu sever misin?' diye cevizli sucuk kesti verdi. hık mık ettim, elimi uzatamıyorum o derece. ne yüzsüzlük, ne kompleks; bildiğin şapşal gibiyim ve mutluyum lan. 'alamam, lütfen' dedim. amca cevap verdi:
  " bi laf var kızım; yemek buldun ye, dayak buldun kaç! unutma bunu."
  
  o laf ayrı da, o günü ve amcayı hiç unutmuyorum. şimdi ne zaman iyilikti, minnetti dense bu olay geliyor aklıma. dünyada karşılıksız iyilik yapabilen insanlar var. ben o lokumları yemesem ölmezdim de, içimde bi şekilde kalırdı elbet. şimdiyse hatırladıkça gülümsüyorum.
  
  umarım lokumcu amcanın hali vakti morali yerindedir. sağolsun.
• eskiden hindistancevizi çok pahalı olduğu için hindistancevizi ile yapılan lokumlara kürklü lokum denirmiş.
• sultan ı. abdülhamid'in baş şekerlemecisi hacı bekir tarafından icat edilerek, ilk kez eminönü'nde kendi adıyla anılan dükkanında (1777) satışa sunulan türk tatlısı. hacı bekir'in ölümünün ardından dükkanı devralan ali muhiddin hacı bekir ise daha önce şekerleme yapımında kullanılan bal ve pekmezin yerine, istanbul'da ilk kez rafine şeker kullanarak üretim yapan şekerlemecidir.
  
  (brendan freely, john freely
  galata, pera, beyoğlu: bir biyografi)
• dana bonfile ile yapılan (son zamanlarda kuzu etiyle yapılanlar peydahlandı) et yemeği cinsi.
  
  kısaca tarifini verelim;
  
  dana bonfile takribi 1 cm kalınlığında kesilir. zaten bonfile çok büyük ebatta olmadığından en büyüğü su bardağından az daha büyük yapıda olur.
  
  pahalı isim yapmış firmalardan alamaya da gerek yoktur ^**, herhangi bir kasaptan bonfile alıp evdeki imkanlarla da gayet güzel yapılabilir.
  
  tek dikkat edilmesi gereken bonfilenin yağsız et olması ve pişme süredir.
  
  dilimlenmiş bonfile alınıp eve getirilir, köpüğe dizilir üzerine zeytinyağı, az kaya tuzu ve bir miktar biberiye atılır. son olarak zevke göre bir şişe kırmızı şarap açılır 2 kaşık kadar şarap etin üzerine konulur. streç filmle sarılıp iyice karıştırılır ve dolaba atılır. ve 1 kadeh şarap ve güzel bir müzikle salata, haşlanmış sebze gibi diğer yiyecekler hazırlanır ki bu sürede et sosuna, sos etine doysun. yok ben uğraşamam sos, biberiye, tuz vs derseniz günaydın'da kilosu sanırım 90 lira civari ve soslanmış veriyorlar. bu adımları pas geçip sadece şarap eşliğinde diğer kısımları hazırlayabilirsiniz.
  
  45 dakika ya da 1 saat sonra varsa ızgara, yoksa döküm tava daha da yoksa teflon tava kullanılmak suretiyle lokum'lar pişirilir. pişirme aşaması tabi kişisel zevke göre değişir ancak benim en sevdiğim yöntem aynı anda 2 tane döküm tavayı ocağa koyup delice ısıtıp önce bir yanını bir tavada, diğer yanını diğer tavada 1 er dakika kadar pişirmek. et pişerken suyunu saldığından ilk tavada tersini çevirdiğinizde su ile haşlanmış gibi olduğundan bence lezzetini kaybediyor. aynı yöntem teflon tava içinde geçerlidir. tek tavanız varsa peçeteyle çevirme sırasında suyu alabilirsiniz. ızgarada böyle bir şey söz konusu olmaz rahat rahat 1 er dakika^** pişirmek yeterlidir.
  
  sonra yanına haşlanmış sebzeler konulup, salata ile servis edilebilir. 1 kişi için 250-300 gram aralığında lokum yeterli. şarap hala bitmediyse etle gayet güzel gider, bittiyse yenisini açınız.
  
  (bkz: yemek yapan erkekler/@nebileyimyazdim)
  
  not: kadınlar üzerinde %100 olumlu izler bırakan bir yemek. erkekler üzerinde de aynı etkiyi bırakabilir, bir deneyin derim.
• yurtdisinda calisan bir turk icin is ortaminda arti puan toplamanin, alakasiz tiplerle konusup kaynasmanin en kestirme yolu.
  
  turkiye'e mi gittin, yasadigin yere donerken al 1-2 paket getir koy ofiste gorulebilecek bi yere. yeri gelir 20 yildir sirkette calisan ve mutemadiyen somurtan, bi kez bile konusurken gorulmemis it elemani gelir tesekkur eder, yeri gelir ceo ile enseye saplak gote parmak olursunuz. eh biraz abarttim ama boyle bi etkisi var suphesiz.
• arapça rahütül hulkum, gırtlağı rahatlatan anlamıdaki bu sözcüğün zamanla değişip kısalmalara uğrayıp günümüzdeki lokum şeklini almıştır... istanbul antalya yolcularının uğrak yeri olan afyonda envaisi bulunur, insanın gideceği yere -yazın göbeğine dahi olsa- bi kutu götüresi gelir.
• açık ara en iyisini, üsküp'te bir arnavut usta yapıyor.
  sadece günlük yapıyor, o yüzden taptaze ve yumuşacık oluyor.
  kesinlikle katkı malzemesi kullanmıyor.
  bunu yiyince, "ulan yıllardır lastik çiğnemişiz" diyor insan.
• turk tatlı dunyasının borcamı. ne hikmetse bir tek ikram ya da hediye olarak alınır. oysa ki ne de guzel bir tatlımızdır. çikolata neyin halt etmistir.
• su, seker ve nisasta ile yapilan turistlerin baklava'dan sonra en cok sevdigi ve bildigi sahip cikamadimiz oz be ozturkish delight. avrupa'da bir ingiliz gezginin sayesinde 18.yydan itibaren taninmaya ve takdir edilmeye baslanmistir. 21 ekim 2007 tarihi itibariyle kıbrıs rum kesimi lokum tatlısını ülkeleri adına tecil ettirse de 2008 yılında, amerikalı ünlü pop star madonna'nın 'cand shop' sarkisinin dizelerinde yer alarak - i've got turkish delight baby and so much more... (bende türk lokumu ve dahası var bebeğim...) - tum dunyaya bir kez daha lokumun türklere ozgu oldugu gösterilmistir.
• konyalıların kadınlara "güzel" deme biçimi. hoş bulunan erkeğe yakıştırılanı ise "ulen"dir.