• ben hidayeti daha başarılı ama aksine mehmet okur’u daha stabil buluyordum.koç olarak birinden biriyle çalışmak ister misin diye sorulsa ikisinide istemem.
  • hidayet oynadigi poziyon itibariyle izlemesi daha zevkli bir oyuncuydu. mehmet okurda benim icin oynadigi pozisyonda en sevmedigim tarzi olan bir uzundu. benim icin burun farki ile hidayet.
  • hidayet önde, mehmeti daha çok severim ama hidayet türkoğlu neredeyse 2009 finallerinde lakers a karşı maç alıyordu. 2009 orlandosunun playoff maçlarında büyük ağırlık koymuşluğu vardır mehmetin böyle birşey yaptığını hatırlamıyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=pfkecrbdmjy
  • ikisinin de öne çıktığı noktalar var. memo da yüzük ve all-star var, hido da takımı neredeyse şampiyon yapacak 2009 performansı.

    hido o 2009 performansından sonra dağıttı yalnız, portland'ı son anda satıp raptors'a gitti ve orada resmen fenerdeki rvp gibi davrandı. raptorslıların en sevmediği basketçiler arasına girer büyük ihtimalle. nba'de 15 sezon oynadı gibi görünüyor kariyerine bakınca ama 2009-2015 arası boşluk hidayet için.

    bu arada hido el yakan toplarda çok başarılıydı, memo'da ise bu neredeyse hiç yoktu denmiş. yok artık diyor şunu bırakıp gidiyorum.

    https://www.youtube.com/watch?v=rip6u19684q
  • hidayet çok daha komple bir oyuncuydu. nba'de de daha fazla iz bıraktı. doping mevzusu ise büyük bir yanlışlıktan ileri gelmiştir. yoksa hidayet isterse en kuvvetli dopingi alsın, basketbolda çok bir etkisi yoktur. yani koşu sporları gibi size rekor yada şampiyonluk kazandırmaz. tedavi için aldığı ilaçların içinde yasaklı madde çıkmıştır. nba'in verdiği ceza ise rutin bir cezadır. amaç kimse dopingli madde içeren tedavi edici ilaç kullanmasın.
  • mehmet okur yüzüğü aldığı yıl detroit'te lakabı "galibiyet purosu"ydu (ikazlar üzerine edit : doğruduru o lakab milicic'indi). takımın maçı kazanması kesinleştiğinde oyuna girip takılırdı. yine de takımına ciddi katkı yaptığı bir kaç maçı da hatırlıyorum. utah'da ise efsane kadroya rağmen hiçbir şey kazanamadı. bu tabii ki sadece onun suçu değil ama hido'yla sadece bu açıdan kıyaslayınca bile geriden kalıyor...ha bir de hido'ya göre vatansever vs denilmiş, çok iyi hatırlıyorum milli takıma gelmeyi reddettikten sonra kendisiyle yapılan mülakatta hiç de pişman değilim demişti. milli takımları reddeden benim hatırladığım ilk sporcuydu kendisi. kendince makul sebepleri olabilir tabii ki, buradan vatanseverlik de ölçmüyorum ama gözü kapalı kendisini savunanlar şu mevzudan zinhar bahsetmez...

    hidayet sevimsiz bir adam ama, rakamların ötesinde, bir türk oyuncunun finaller seviyesinde bir nba takımına onun verdiği katkıyı yakın gelecekte verebileceğini sanmıyorum...yoksa furkan korkmaz bence yetenek olarak hido'dan daha çok şey vaat ediyor ama hido mental olarak bir çok türk sporcunun hayal bile edemeyeceği bir noktaya çıkmıştı.

    özetle fanatizm gözünüzü kör etmesin...
  • omurgasını '79 jenerasyonunun oluşturduğu 2000-2010 arasındaki milli takım, değil türk milli basketbol takımı, türk takım sporları tarihindeki en başarılı takım olabilirdi. 2002 yılında dünya 3. olmuş milli futbol takımımızda uluslararası seviyeye çıkan ve tutunabilen en fazla 3 oyuncumuz var iken, bu kadronun neredeyse tamamı basketbol hayatları boyunca basketbolun en üst seviyelerinde mücadele etti.

    o kadronun temel taşları olarak ibrahim kutluay ve mirsad türkcan destekli hedo ve kerem tunçeri olması beklenir iken kerem tunçeri beklenmeyen şekilde, büyük ölçüde mental sebeplerle, en verimli çağlarında bir türlü sınıf atlayamadı, mehmet okur ise hiç beklenmeyecek şekilde potansiyelinin çok ama çok üzerine çıktı.

    2001 avrupa şampiyonasının maçlarını tekrar izleyin, en kritik anlarda hedo'nun nasıl pas vermeden, neredeyse ilk topta kendise oynadığını daha iyi göreceksiniz. ki ibo ve mirsad'ın dahi top zamanları idi. 2002 dünya şampiyonası ise herkes için büyük yıkım olmuştu. 2003 vazonun parçalandığı yıldı. mirsad tamamen dışlandı, mehmet okur tek başına takımı taşıdı, hedo ve kısmen ibo bunu kaldıramadı. sonra hem mehmet okur hem mirsad küstü. işi bu meseleleri çözmek olan federasyon ise tam biz türklere yakışır şekilde o jenerasyonun en iyi 2 oyuncusundan birini milli takıma almamak için her şeyi yaptı. sonrası malum.

    bu hikayeyi neden anlattım? memo ve hedo'nun milli takım katkılarını anlamak için bu süreçleri bilmek gerekir çünkü. 25-26 yaşlarında, nba gibi bir ligde takımlarının en önemli oyuncularından olan, yılda 8 haneli milyon dolarlar kazanan bu adamları türk tipi yöntemlerle kontrol edemezdin çünkü. hangisinin egosu birbirinden az olabilir ki?

    milli takım dışında, bireysel başarı yönünden ise makro bazda mehmet okur bir türk basketbolcusunun uzun süre göremeyeceği seviyede başarılar sağlamış iken (nba şampiyonluğu+all star+sanırım bir defa ayın 2 defa da haftanın oyuncusu ödülü var ama bakmadan söylüyorum, yanlış olabilir)), hedo bireysel bazda devamlılık ve takımına katkı açısından daha öndedir. bununla birlikte sağlıklı ve mental açıdan iyi oldukları dönemlerde her ikisi de takımlarının en önemli oyuncusu olmuştur. ve hedo için en büyük eksi puan, iyi niyetli veya kötü niyetli olsun, bilsin bilmesin, etki etsin etmesin, kendisi dopingli çıkan bir sporcu olarak damgalanmıştır.

    kerem tunçeri ve hedo'yu çavuşoğlu ve altyapı zamanlarında, yıldız/genç takım seviyelerinde iken canlı olarak izlemiş, mehmet okur'un efes'te oynadığı sezon abdi'deki neredeyse her maçına gitmiş bir izleyici/eski yarı prof bir basketbolcu olarak bu versusun hakkı, hem bilimsel veriler hem duygusal sebepler ile beraberliktir bana göre.

    türk milli basketbol takımımız, o zamanki yönetimin kötü değil, çok kötü yönetimi olmasa 2001 dışında hakkı olan en az 2 avrupa basketbol şampiyonası finali ve en az 1 olimpiyat yarı finali oynardı. sağlık olsun.
  • mehmet ile hidayet'i karşılaştırmak, önce basketbola, sonra türk milli takımına hakarettir. mehmet'in en büyük olayı 2.13 boyunda üçlük atabilen bir uzun olmasıdır. böyle bir adam dünyada herhangi bir takımda ilk beş çıkar. hidayet ise nba'de en fazla oyuncu yığılması olan boyda, pozisyonda ve en önemlisi inanılmaz atletlerin içinde tırnaklarıyla kazıyarak kendine bir yer edinmiştir. milli takıma katkı konusunu zaten hiç gündeme getirmiyorum. ayrıca mehmet kariyerini abd'de kalmak üzerine şekillendirdi. sakatlanmamak, takımdaki yerini kaybetmemek için milli takımdan bariz bir şekilde kaçtı. hocalarını, kulüp yönetimini, taraftarı kızdıracak hamlelerden hep kaçındı. yanılmıyorsam yıllar sonra geldiği bir şampiyonada da inanılmaz berbat bir oyun sergilemişti. eline gelen her topu potaya fırlatmıştı. o turnuva benim için mehmet'in bittiği andır. sanki bir daha milli takıma çağrılmamak için bilerek oynamadı gibi geldi bana o zaman. bir daha da çağırılmadı sanırım.

    tartışmasız biçimde hidayet türkoğlu türk basketbol tarihinin en önemli oyuncusudur. mehmet ise benim listemde ilk üçe dahi giremez. benim sıralamam hidayet, mirsad ve ibrahim her zaman. dördüncü sıraya ise mehmet yerine harun erdenay'ı yazarım.
  • mehmet okur'a hakarettir bu karşılaştırma.

    papatya ile bok karşılaştırması gibi bir şey.
  • adamlığa ne zaman gelir acaba bu sohbet?
hesabın var mı? giriş yap