• bilinenin aksine tıpkı ephesos ve smyrna gibi eski yunanca bir kent ismi değildir. batı anadolu'da hellen yerleşiminden çok daha önceye denk gelen, m.ö. 16. ve 14. yüzyıllara tarihlenen çivi yazılı hitit metinlerinde, hititçe "millavanda" olarak geçer. buna rağmen millavanda sözcüğü hititçe de değildir. bugün ulaşılan genel kabule göre millavanda, dolayısıyla milet ve miletos isimleri; anlamını çözemediğimiz luvice bir kelimedir ve kökleri m.ö. 3. binyıla dayanır.
  • aydın'ın balat köyü civarındaki ionia antik kenti. bildiğin bütün feylezofların, hatta komple felsefe'nin doğum yeri. hava, su, kaos üçgeninin ata-babalarının doğup büyüdüğü yer aynı zamanda.

    hava için; (bkz: anaksimenes)
    su için; (bkz: thales) ki muhterem tarihin ilk filozofudur.
    kaos için; (bkz: anaksimandros)
  • anadolu’da miletus şehrini kuran ve adını veren kahraman. apollon ile deione’nin oğlu. minos, onu kovunca anadolu’ya geldi ve miletus şehrini kurdu. menderes nehrinin kızı, kyane ile evlendi. ordan kaunos ve byblis adlarını taşıyan iki çocuğu oldu.
  • (bkz: milet)

    didim ilçesine bağlı olan şehrin bir zamanlar büyük bir liman kenti olduğunu hayal etmek güç. bugün kıyıdan kilometrelerce uzakta olsa da antik dönemde deniz bu kentin olduğu yere kadar geliyormuş ancak zamanla alüvyonlar denizi doldurmuş ve kentin denizle bağlantısı sadece büyük menderes nehri ile sağlanır olmuş.

    http://bigunyineyoldayiz.com/milet-antik-kenti/

    milet’in tarihi
    şehrin bulunduğu bölgede 6 bin yıldır insanların yaşadığı bilinmekle birlikte, bir iyon kenti olarak kurulması mö 1100 senelerinde atinalılar tarafından olmuş. zamanla da büyük bir liman ve ticaret kentine dönüşmüş. thales, anaximenes ve anaximander gibi antik dönemin ünlü bilim ve felsefe insanları bu kentte yetişmiş. kültür ve sanat alanında da o kadar gelişmiş ki tarihçi heredot tarafından “iyonya’nın mücevheri” olarak adlandırılmış. büyük ve görkemli tapınaklarıyla dikkat çeken şehir karadeniz’e kadar yayılan bir alanda ticaret kolonileri oluşturmuş.

    iyon kent devletleri pers istilasına karşı birleşip yenildikten sonra bu zengin ve ihtişamlı kent persler tarafından tahrip edilmiş. daha sonra kent yeniden inşa edilse de roma imparatorluğu döneminde efes’in gerisinde kalmış. bizans imparatorluğu döneminde piskoposluk merkezi olarak önemi artsa da sık sık yaşanan su baskınları ve menderes’in getirdiği alüvyonların kıyıyı doldurmasıyla yavaş yavaş liman kenti olma özelliğini yitirmeye başlamış. son olarak selçuklu döneminde yaşanılan milet şehri, osmanlı döneminden sonra artık terk edilmiş bir şehir halini almış.

    milet’te görülecek noktalar
    milet antik kenti ve içindeki milet müzesi, kuşadası – didim yolunda, balat köyü yakınında bulunuyor. antik kente ve milet müzesi’ne giriş 18 tl ve müzekart geçiyor. şehirde görülecek yerler arasında tiyatro, liman, delphinion, hamam, heroon gibi noktalar bulunuyor.

    zamanında deniz kıyısında olan antik kent, bugün büyük menderes deltasında bulunuyor. bu yüzden, antik dönemde olduğu gibi bugün de sık sık sular altında kalabiliyor. biz gezerken bazı noktalara ulaşmak epey zorlayıcı oldu. yer yer taşların üzerinden sekerek su birikintilerini aşmak zorunda kaldık. bu tarz bir gezi bizim için keyifli olsa da bir antik kent ziyaretinden beklenmeyecek bir aktivite diyebiliriz.

    milet antik kenti genel olarak çok düzenli değil. bilgilendirme panoları ve yönlendirme tabelaları var ancak bazen yürüyüş güzergahının neresi olduğu belli olmuyor ve kendinizi çalıların veya su birikintilerinin ortasında bulabiliyorsunuz. işin ilginci yağmurlu dönemlerde bilgilendirme panoları bile suların ortasında kalabiliyor. muhtemelen bu sebeple birçok insan kent girişindeki tiyatroyu ve müzeyi gezmekle yetinmek zorunda kalıyordur.

    yağmurlu geçen kış ve bahar mevsimi yerine yaz sonu giderseniz antik kenti daha rahat gezebilirsiniz. biz gittiğimizde sular altında olan birçok alanda yazın yürünebiliyor.

    milet tiyatrosu
    hemen antik kentin girişinde heybetli tiyatro yapısı sizi karşılıyor. helenistik dönemde 5.300 kişilik olan tiyatronun yerine roma imparatorluğu döneminde 15.000 kişilik bu tiyatro inşa edilmiş. tiyatronun tepesinde görülen kale benzeri yapıyı daha sonradan 7. yüzyılda bizanslılar bir hisar olarak yapmış, türkler de sonra bu kısmı kale olarak kullanmış.

    tiyatronun sahne kısmı bugün otlar ve çiçeklerden oluşuyor ancak oturma kısımlarında ve özellikle iç taraftaki koridorlar ve tünellerde gezmek çok etkileyici.

    zamanında deniz kıyısında olup limana bakan bu tiyatro, bugün alüvyonların oluşturuğu ovaya bakıyor. o günleri hayal edince, seyirciler sahnedeki oyunu izlerken deniz manzarasına da dalıyorlar mıydı diye düşünmeden edemiyoruz.

    delphinion tapınağı ve kutsal yol
    milet kentinin en önemli kutsal alanı olan delphinion tapınağı, apollon’a adanmış bir tapınak. delphin, kelime olarak yunus anlamına geliyor. apollon’un kutsal hayvanı da yunus olduğu için tapınağa da bu isim verilmiş.

    didim’deki büyük apollon tapınağı’na giden kutsal yol delphinion tapınağı’ndan başlar. bu 17 km uzunluğundaki kutsal yol dini törenler için kullanılırmış. tören alayı, heykellerle süslü yol üzerinde ilerlerken aralıklı olarak bulunan kutsal bazı noktalarda kurban keserlermiş. dört gün süren bu yolculuğun sonunda apollon tapınağı’na ulaşan ziyaretçileri kahin kadınlar karşılar ve gelecekten kehanetlerde bulunurlarmış.

    liman
    büyük bir ticaret şehri olan milet’te 4 adet liman bulunurmuş. limanların girişine güvenlik amacıyla zincir çekilirmiş. actium deniz savaşı anısına yapılmış liman anıtının da bulunduğu alan bugün bir bataklık halinde. bu liman anıtında yarı balık yarı insan olan triton’un rölyefi bulunuyor. ne yazık ki biz gittiğimizde sular yüksek olduğu için bu anıtı uzaktan görmekle yetinmek zorunda kaldık.

    faustina hamamı
    milet’in roma dönemindeki en büyük hamamı olan bu yapıyı roma imparatoru marcus aurelius’un eşi faustina yaptırmış. hamamın yanı sıra spor merkezi olarak da kullanılmış. hamamdan çıkan nehir tanrısı meandros’un heykeli bir süre hamam içinde sergilense de bugün antik kent içindeki milet müzesi’nde görülebilir.

    milet müzesi
    antik kent girişinden sağa doğru devam ettiğinizde uzunca bir yolun sonunda milet müzesi’ne varıyorsunuz. özellikle sıcak günlerde yürümek yerine arabayla müzeye ulaşmak tercih edilebilir.

    milet müzesi, büyük bir müze değil, içinde görülecek eserlerden ziyade bilgilendirme yazıları önemli. milet’in gelişimi, komşu kentlerle ilişkisi, apollon inanışı ve kutsal yol üzerine detaylı açıklamalar yapılmış.

    müzedeki en ilgi çekici eser, bir hamam havuzunun baş heykeli olan nehir tanrısı meandros’un yan yatar vaziyette tasvir edildiği heykel.

    milet’te tiyatro dışında görülecek yapıların çoğu harap durumda olsa da tarihi önemini ve büyüklüğünü düşününce bu filozoflar şehri’ni gezip görmek oldukça etkileyici.

    fotoğraflar ve diğer yazılar için:
    http://bigunyineyoldayiz.com/milet-antik-kenti/
    http://bigunyineyoldayiz.com/
  • didim'e yakın, felsefenin doğum yeri kabul edilen bu antik kent aynı zamanda ilk köle isyanlarından birine de evsahipliği yapmıştır. bertrand russell'ın da batı felsefesi tarihi'nde geçen bu ayaklanma sırasında köle sahiplerini ve ailelerini öldüren köleler yenildikleri zaman milet'in sokaklarında diri diri yakıldılar.
  • izgara planlı olarak tasarlanmış, halihazırda görkemli bir tiyatroya da ev sahipliği yapan geniş araziye yayılmış kenttir.
    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel

    görsel
  • büyük filozoflar thales, anaksimandros, anaksimenes, coğrafyacı hekataios, ilk kent plancısı hippodamos ve ayasofya’nın mimarı isidoros’un doğum yeri.
  • müthiş bir şekilde haz aldığım bir mekan olmakla beraber son gidişimde insanların (maalesef ki bu kişiler kendi milletimizden) alan içerisindeki tarihi krematoryuma dışkıladıklarını gördüm. yani bildiğin sıçmışlar. nasıl bir zihin yapısıdır düşüncedir anlamak mümkün değil. sadece yazıklar olsun diyorum.
  • antik sahil şeridindeki kalıntılar ile neolitik dönem'de balıkçılık yaparak geçinen insanlar tarafından yerleşildiği kanıtlanmış kent.
  • antik yunan şehri, bir liman şehri iken zamanla menderes nehri yani eski ismiyle meandros , alüvyonlarını taşımasıyla şehrin önünü kapatıyor ve şehir deniz 2-3 km uzakta kalıyor. felsefenin babası olarak bilinen thales'in doğum yeridir. tiyatrosu çok güzel korunmuş fakat şehirde geri kalan kısımlar alüvyon birikmesi sonucu yıkılmış yada toprak altında kalmıştır. hatta menderes nehrinin eski yatağı milet şehri içinde tiyatronun arkasından geçmektedir, fakat sonrasında nehir yatağı değiştirilmiş ve günümüzdeki yatağına çekilmiştir. bir dönem türklerin de yerleşim yer olmuştur, ilyas bey külliyesi hala ayaktadır ve eşsiz bir eserdir. fakat 1955 yılında ki depremde tüm yerleşim yıkılmış ve balat köyü daha uzak bir yere taşınmıştır. miletten çıkarılan eserlerin sergilendiği küçük bir müzesi de vardır. şehirde şu an arkeolojik bir çalışma söz konusu değildir.
hesabın var mı? giriş yap