monet

• (bkz: claude monet)
• (bkz: manet)
• rhode islandin sevimli baskenti providence sehrinde bir club, mall'un arka taraflarinda bulunur... - downtowndaki clublara gore nispeten daha iyidir en azindan abuk sabuk hip hop degil de duzgun dans muzigi calar.
• ingilizce' de argoda uzaktan iyi, çekici görünen yakından ise bi boka benzemeyen kişiler için kullanılır. sanırım clueless filminde alicia silverstone kullanmıştı bu kelimeyi. bir filmde de bi abimiz bardaki bi hatun için kullanmıştı bu kelimeyi ama filmin adını unuttum. neyse derdimizi anlattık sanırım. ve alakalı olarak;
  (bkz: uzaktan metine yakından götüme benzemek)
• sevilen ressam.
• yazlıkçı ressamı gibi geliyor hep bana, eserlerinde hep bir tatil havası var.
• çoğu sanatçı genellikle çalışmalarından tatmin olmaz, ama çok azı monet gibi kendini eleştirir. monet resimlerine yönelik öfke patlamaları ile tanınıyordu. öyle ki beklentilerini karşılamadığını hissettiğinde yaptığı resmi yırtar, bir köşeye atar, hatta yakardı. bu feveranlar esnasında kaç tane resminizi ziyan ettiğini kimse bilmiyor, ama o resimlerin 500'ü bulduğu tahmin ediliyor.
• monet tam kırk dört yıl kendine eşyaları başka bir gözle görmeyi öğretmek için çabalamış başarılı bir ressamdır.
  bu uğurda gözleri bozulmuştur.)))
• renk seçimlerini öpmek istediğim ressam.