• yabanci dil ogretmeninin yanindan bildiriyorum.
    cunku gerizekalisiniz. biz de ayni sistemden gectik, ayni okullara gittik.ben nasıl çatır çatır konuşuyorum ?
  • gramer öğretmeden, 3 ayda ingilizce öğretiyoruz, 8 haftada toefldan bilmem kaç puan aldırıyoruz mantığıyla ingilizce öğretmeye çalıştıkları kuruluşlar.

    üniversitelerin hazırlık sınıflarının essay kalıbı ezberletmekten başka bir işe yaramaması

    insanların ingilizce öğrenmek istiyorum ama oturup gramer çalışmak istemiyorum mantığı

    öğretilen gramerin de senelerdir tekrarlanan basmakalıp tanımlardan ibaret olması, işin mantığını anlatmaya yönelik bir şey içermediği gibi ingilizce öğreten kişilerin de bunu umursamıyor oluşu.

    netice olarak gramer bilmemek. uğraşıyorum uğraşıyorum ingilizce öğrenemiyorum diyorsan gramer ve kelime bilmiyorsundur arkadaşım o konudaki eksikler tamamlanana kadar yaptığın her şey nafile.

    ayrıca belirli bir seviyenin üstünde olmadıktan sonra yabancı ülkeye gidip orda bir kaç ay kalmanın da bir faydası yok. elin ingilizi oturup konuştuğu dilin kurallarını anlatacak değil size.
  • dil öğrenilmez edinilir. dil öğrenmek beynin bir kabiliyetidir. dil, biyoloji tarih kimya dersi tarz dersle öğrenilmez. reflextir. uyarmak gerekir. derste kara tahta önüne micheal phelps'i getirsen bir kişiye yüzme öğretebilir mi? öğretemez havuz lazımdır su lazımdır.
  • çalışmadığınız için.
  • çünkü gerizekalıyız. çünkü arkamızı toplamaya, götümüzü korumaya çalışmaktan yeniliklere tamamen kapalı hale getirildik. buna izin verdiğimiz için gerizekalıyız zaten; yoksa o potansiyel var birçoğumuzda.

    almıyor kafamız. bunun bize ne faydası var amına koyim deyip kaldırıp atıyoruz yenilikleri. ufkumuz kapalı. önümüz kapalı. günü kurtaran, kurtarmaya çalışan bizler için yeni bir dil çok kere lüks.

    gud nayt.
  • --- spoiler ---
    tembellik
    --- spoiler ---
  • kendi anadilinin gramerini beceremeyen bir toplumda nasıl öğrenmelerini bekliyorsunuz ki zaten? bu insanlar daha "de/da" ayırmayı bilmiyor ingilizce mi öğrenecekler?

    bir de çıkıp öğretemedikleri için diyorlar. kusura bakmayın ya da bakın ama ingilizce öğreten bir liseye gitmiş herkes ingilizce öğrenebilir. biz nasıl öğrendik? hadi ben konuşurken geriliyorum ama nasıl gayet anadilimde yazar gibi ingilizce yazabiliyorum? anamın karnında mı öğrendim ulan ben? siz sanıyorsunuz ki hoca her şeyi öğretecek yok öyle canım ya. sen öğrenecek araştıracak geliştireceksin. napsın hoca sana ingilizce en çok söylenen 1000 cümleyi mi öğretsin? 3 tense 3 kelime ile normal düzeyde anlaşabilecek duruma gelebileceğiniz bir dili öğrenemiyorsanız çok da bir şey beklememek lazım.
  • öğretmenler öğretemiyorlar, diye bir şey yoktur. gerçekten nedenlerini merak ediyorsak, sociolinguistics yani toplum dil bilim en mantıklı şekilde açıklar bu nedenleri. toplumların yabancı dil öğrenme başarısı temelde high society veya low society kapsamına girip girmemeleriyle ilgilidir. ( buradaki high vs low olayı üstünlük göstergesi değildir.)

    en özet haliyle açıklamak gerekirse; japonya, güney kore gibi ülkeler mesela iyi birer high society örneğidir. ( türkiye de bu gruba dahil) bu ülkeler öz kültür, dil, gelenekler, sosyallik, müzik kültürü, alışkanlıklar, sahip olunan özgüven, vs. gibi pek çok özellikleriyle yeni kültür ve değişimlere kapalıdır. isveç, norveç, finlandiya gibi ülkeler ise birer low society örneği olarak yeniliklere, yeni öğrenmelere, kültürleşme ve her türlü değişime açıktır. bu ülkelerde yabancı dil öğrenme başarısı sadece eğitim sistemi farkıyla açıklanamaz.

    bireyler de bu toplumların birer örneklemi olarak aynı şekilde ikiye ayrılır. kimi küçük yaştan beri yeni bir dil öğrenmeye fazlasıyla açıktır. bu kişilerin dil öğrenirken çok ayrı bir motivasyonu ve heyecanı vardır, fark edilir zaten sınıf içinde de, arkadaşlık ortamında da... diğer yandan diğerleri için dil öğrenimi sadece bir dayatma veya derstir ve aynı heyecanı yaratmaz. bu iki birey arasında farkındalık düzeyinden, davranış boyutuna ve hatta karakter özellillerine kadar o kadar fazla fark vardır ki, her bir fark dil öğrenme başarısını temelden şekillendirir zaten.

    olaya motivasyon açısından da bakabiliriz başarısızlık nedenlerini illa merak ediyorsak. bir instrumental motivation versus integrative motivation durumu da vardır. yani kimi yds'den şu puanı alırsam şuna fayda sağlayacak, şu işe kabul alıcam, diye dil öğrenir. kimi ise yeni bir dil öğrenmeyi farklı dünyaları keşfetme merakıyla öğrenir. kişinin yabancı dil öğrenme nedeni bile başarı durumunu etkiler.

    sayfalarca sürer bu nedenler olaya bilimsel yaklaşırsak ve en özet haliyle, sorunu öğretmenlerde değil de kendinizde arayın. özellikle bilişim çağında hala yabancı dil öğrenemiyorsanız sorun sadece sizinle ilgilidir.
hesabın var mı? giriş yap