• su altında biyosfer kurularak çeşitli bitkilerin havadakinden daha verimli biçimde yetiştirilmesini konu eden proje. italya'nın noli kasabası açıklarında gerçekleştirilmektedir.

    jules verne'nin ölümsüz kahramanı kaptan nemo'dan esinlenilerek su altında tarım araştırmalarının yapıldığı alana bu isim verilmiştir.

    biyosferlerin çalışması için gereken enerji şamandıralara yerleştirilmiş güneş panellerinden ve kıyıdaki rüzgar pervanelerinden sağlanmaktadır.
  • iklim değişikliğinin en çok etkilediği alanlardan biri de hiç şüphesiz tarım ürünleridir. her yıl verimsiz toprakların hektarları giderek artmakta, ya şiddetli yağışlarla toprak tüm yararlı yapısını kaybetmekte ya da hiç yağış almadan geçen ayların sonunda kuraklaşmaktadır. nemo's garden projesi de esasen tam bu noktada oldukça etkili sonuçları hayata geçirmiştir. karaya ihtiyacımız olmadan da tarım gerçekleştirebilirizin örneklerini bizlere göstermektedir.

    projenin görsellerini inceleyince insan kendini bir bilim kurgu filminin içinde gibi hissederken, gerçekleştirilen ise karasal bitkiler için su altı çiftliğidir. yeni bir tarımsal keşif gibi düşünülebilir. proje; çevresel koşulların, ekonomik veya morfolojik nedenlerin bitkilerin büyümesini son derece zorlaştırdığı alanlara adanmış alternatif bir tarım sistemidir.

    proje 2012 yılında italyan rivierası'ndaki noli kıyılarında, ocean reef group'un kurucusu sergio gamberini öncülüğünde başlamıştır. ilk olarak 2 adet 800 litrelik polietilenden yapılmış biyosfer ile proje şekillenmiştir. biyosferlerde üretilen ilk ürün ise fesleğen olmuştur. su altında üretilen fesleğende diğer fesleğenlere göre çok faha fazla esansiyel yağ içeriği gözlenmiştir. bu da alınan tadın çok daha yoğun olması anlamına gelmektedir. projenin ilerleyen safhalarında 2.000 litrelik biyosferler de dahil olarak pek çok ürün yetiştirilmesi denenmiştir. (çilek, marul, roka, fasulye, bezelye, kabak, adaçayı, nane, mantar, kekik, kişniş ve daha çoğu) tabii her ürün biyosfer içerisinde sıcaklık ve nem koşullarında beklenen büyümeyi göstermemiş ve başarısız olmuştur.

    2016 yılında ise biyosferlerin ortasına hayat ağacını da yerleştirerek, sistemi daha da geliştirmişlerdir. hidrofonik sistemleri ilave ederek her biyosferde ortalama 90'a yakın bitki yetiştirilebilmiştir. ancak 2018 yılında akdeniz kıyılarında yaşanan şiddetli fırtına sisteme büyük hasarlar vermiştir. biyosferlerin içerisinde su seviyesi bitkileri su altında bırakacak seviyede yükselmiş ve teknik ekipmanlar hasar almıştır. 2018 yılından sonra sistemi yeniden düzeltmeleri gerekmiştir.

    şu an her biri 2.000 litre hacme sahip 6 biyosfer deniz tabanına sabitlenmiş şekilde kullanılmaktadır. ideal büyüme koşullarını sağlamak ve hastalıkları önlemek için, biyosferlerden gelen oksijen ve karbondioksit seviyesi, nem, aydınlatma ve sıcaklık gibi veriler sensörler aracılığıyla sürekli izlenmektedir. her an biyosfere dalış yapma ihtiyacı olmadan karadan veriler kontrol edilebilmekte ve değişiklikler yapılabilmektedir.

    biyosferlerin deniz ekosistemine zarar verdiğine ilişkin bir bulgu şu ana dek oluşmamıştır. aksine biyosferlerin bulunduğu kıyıya daha önce gözlenmemiş türlerin varlığı tespit edilmiş ve tür çeşitliliği artmıştır. özellikle ahtapotların balonların altlarına sığındı, yengeçlerin balonların demirlerine tırmanarak biyosfere girdikleri, denizatlarının da biyosfer etrafında sık sık görüldüğü gözlenmiştir. hiçbir canlının biyosfere zararı da olmamıştır. biyosferler yapay resif görevi üstlenerek pek çok canlı için yaşam alanı haline gelmiştir.

    kaynaklar: 1 23 4
  • okyanus resif grubu’nun projesiyle ilk defa su altında tarıma başlandı. “nemo’nun bahçesi” isimli su altı serası, büyük ve cam bir biyosfer sayılabilir. dünyanın pek çok noktasında verimli toprak olmayışı ve olumsuz iklim koşulları, bitki yetiştirmek için yaratıcı bir yönteme olan ihtiyacı beraberinde getirdi. sistem içerisinde buharlaşan deniz suyu, biyosferin iç duvarlarında yoğunlaşarak, bitkilerin büyümesini destekleyen yüksek nemli bir ortam sağlıyor. sıcaklığın yıl boyunca sabit kalmasıyla birlikte, bitkilerin gelişiminin çok daha hızlı olduğu da gözlemlendi. destekçilerine göre, sistem sürdürülebilir görünüyor ve çok az enerji kullanımı gerektiriyor. hatta gerekli enerji, güneş panellerinden veya rüzgar enerjisinden sağlanabiliyor. projenin amacı, gelecekteki gıda taleplerini karşılamak ve sürdürülebilir bir tarım şekli sağlamak. ailesi yaklaşık 60 yıldır okyanus resif grubu’nu yöneten luco gamberini’ye göre, zamanla nemo'nun bahçesi'nin lojistik ve ekonomik açıdan uygun olmadığı da keşfedilebilir. en kötü senaryoda; ılık suyu olan yerler için güvenli birer tüplü dalış yeri, yani eko-turizm kaynağı olabilir.
  • iyi de aga, demissin ki

    ''karaya ihtiyacımız olmadan da tarım gerçekleştirebilirizin örneklerini bizlere göstermektedir. ''

    benim gorebildigim kadariyla bitkiler saksilarda toprak icinde yetistiriliyor yani topraktan bagimsiz bir tarim yapilmiyor. ee ne anladim ben bu isten, ayni bokun laciverti olmadi mi yine?
hesabın var mı? giriş yap