• biraz disconnectus erectus olma durumu ama bir yonden de farkli sanki. oblomovluk'ta daha kisisel bir secim olarak cikiyor bu tutunamayanlik durumu karsimiza. ilya ilyic oblomov beyfendi farkli alternatiflere sahip iken en iyi cozum olarak goruyor bunu. stolz gelip ara-sira eski gunleri hatirlatsa da* oblomov bir selim isik gibi mutsuz ve umutsuz asla degil.
  • motivasyon artisinin, isi gozunde buyutme artisina asla yetisememesi sonucu bir isi yapmak icin gereken aktivasyon enerjisine asla ulasamama karakteri. huzursuzluk dolu bir pasiflik dinamik bir denge (her an aktive olabilecek bir denge, vadinin dibindeki top gibi degil de dagin tepesinde duran topun dengesi gibi, ne denir ki buna?) olmasina karsin, oblomovda dinamik dengeler enteresan bir sekilde statuko halindedir.
    iste boyle mirim...
  • üstünden çıkarmadığı yeşil, delik deşik olmuş yamalı hırkası ile iyice simgeleştirilen olgu.
  • oblomovluk bir süreçtir. bazıları oblomov doğar, bazıları sonradan oblomovlaşır. değişen düzende kendini tam olarak bir yere oturtamamak ile eskiye duyulan özlem arasında bir nevi asılan adam konumunda duran insanı yavaş yavaş bir depresyon hırkasına itiştirir oblomovluk. bir türlü inzivaya çekilemeyen bir münzevinin sıkıntısında kendi kendine boğulur insan. ancak estetik değerlerle bezenmiş, duru ve vicdanlı bir aşk oblomovları hareket geçirebilir. casta diva ruhları ateşlemiştir. dönüşü olmayan bir yola çıkma zamanı gelmiştir. incelik sıkıntı yumağını bir çözer, bir yeniden sarar. insanın içinde oblomovluk olunca, aşk bile onu öldürebilir. "neden öldü" diye soranlara aşktan demez, oblomovluktan deriz. çok şey var da kim yazacak, kim okuyacak şimdi bütün bunları, pehh...
    oblomovum, oblomovsun, oblomovlar...
  • aristokrat kalamayıp burjuvalaşamama durumu, e roman düzleminde tabi..
  • lenin'in zamanına "russia has made three revolutions, and still the oblomovs have remained... and he must be washed, cleaned, pulled about, and flogged for a long time before any kind of sense will emerge." diyerek değindiği konudur oblomovluk. tüm değişim yaşayan toplumların eski sınıflarının başına musallat olan ve onları yok eden hastalıktır.
  • hasan yalçın'ın romanda aydın tipleri kitabında yer alan nefis makalesinde anlattığı durum.
  • "...oblomovluk, bir asosyallik değil, antisosyallik, tembellik değil şuurlu atalet, agorafobi değil, bir varoluş trajedisidir. insanlara, topluma ve dünyaya duyulan bir nefretin değil, tanrıya ve kadere sitemin ifadesidir. oblomov, temiz yürekli, iyi niyetli, dürüst ve zeki bir kişiliktir. duygusal ve saftır. inançlı ve ahlaklıdır. herşeyi yarına bırakmak, ertelemek, eyleme geçmemek "sorumsuzluğun" ürünü değil, tersine sorumluluk duygusuyla irkilmenin yarattığı donukluğun sonucudur. oblomov, uyuşukluk değil, belki fazla uyanıklığın; hayata yukardan bakmanın, bütün sonuçları görerek "son"ları karşılamak istememenin yıkılmışlığıdır. yalnızlık, "sigara külü kadar yanlızlık"tır, oblomov. içe dönmek, kendinden ibaret bir dünya kurarak yaşama havlu atmaktır. "gölge etmeyin başka ihsan istemem demektir". ölümü, "yaşayan ölü" haline dönüşerek yenmek, hayat kıvılcımlarını yok ederek ölümün işlevini elinden almaktır."

    ahmet özcan- açık mektuplar
hesabın var mı? giriş yap