öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

• bütün gün aç kaldığınızda 'karnınızın guruldaması' muhtemelen tanıdığınız bir histir. bu gurultu, mide ve bağırsaklarda ancak uzun açlık dönemlerinde başlayan ve “göçücü motor kompleks” (gmk) denen özel bir hareket refleksinin sonucudur. gmk, açlık durumlarında başlar ve mideden on iki parmak bağırsağına, oradan da ince ve ardından kalın bağırsaklara doğru hareket edeb büyük sıkılma-gevşetilme (peristalsis) kasılmalarını başlatır.
  
  bu kasılmaların amacı, sindirim kanalında sindirilmeden kalan kemik, lif ve yabancı cisimlerin dışkıyla atılmaları için adeta bağırsak duvarının kazınırcasına sindirim sisteminin ileri bölümlerine itilmesidir.
  
  söz konusu kasılmaların bir başka faydası ise özellikşe bağırsaklardaki bakteri birikimlerini engelleyerek zararlı olabilecek bakterilerin aşırı üremesini sınırlandırmaktır.
  
  (bkz: ifa)
• ulan kendi halimizde yazıp çiziyoruz, atenin biri gelip illa salça oluyor, kur'an'a düşmanlık yapa yapa aklınızı oynattınız lan iyice, beni kendinize bulaştırmayın, sonra rezil rüsva olmak zorunda kalıyorsunuz.
  
  pulsar'dan bahsediyorum, kur'an'ın binlerce ışık yılı ötesinden kusursuz bir şekilde haber verdiğini kaynak kaynak açıklıyorum, çıkmış başlıkla alakasız bir şekilde, "ufkunuzu 100'e katlar kur'an aynen, dünya'nın yuvarlak olduğunu bile bilmiyor eehuehqudua" diyerek bana cevap verebildiğini sanıyor.
  
  ate, benim yazımda belirttiğim büyük kur'an mucizesine eleştiri getirebilecek açığı bulamadığı için salça olma tercihini başka bir şey üzerinden yapıyor, ne var ki o "başka" şeyi de bilmiyor bu atemiz.
  
  ben 10 metre atlayış yapıyorum, bu ate gelmiş 1 metre bile atlayış yapamazsın diyor, ulan kazım, senin daha bilim bilim diye naralar attığın şeyin şimdi ki kavramı dahi yokken, pulsar 1967 yılında keşfedilirken bile bilim adamları onun sinyallerini uzaylı sanıp irkilirken, alemleri yaratan rab, 1400 yıl önce kur'an'da pulsar'dan bahsedip, kitabı indirdiği peygamberine, "onun sen ne olduğunu nereden bileceksin?" diyordu. ne demek oğlum bunları bilen hakimlerin hakimine, "dünya'nın yuvarlak olduğunu bile bilmiyor ki eueheurhw" demek? kafasız mısınız lan siz? ben cristiano ronaldo'yum ama ate çıkmış bana ciddi ciddi amedspor'da yedek bile olamazsın çünkü top oynamayı bilmiyorsun diyor, islam coğrafyası bağdat dünya medeniyetinin merkeziyken şu an kölesi olduğunuz batı'da en modern soylu aileler b*klarını balkonlardan aşağı atıyordu, müslüman bilim adamı ve filozof el kindi, einstein'ın en büyük keşfi izafiyet teorisini kendisinden 1000 yıl önce söylemiştir, bunları bilelim yani, boş yapmayalım, benim kaynağım nasa, livescience falanken, sizin kaynağınız g*tünüz ve buna rağmen, "bilim" diyebiliyorsunuz yüce kur'an karşısında. siz kimsiniz, ne haltsınız, bilim sizden milyonlarca ışık yılı uzakta lan, nasıl müslümanlara karşı bilimin adını ağzına alabilirsiniz? siz taş devri mağara adamlarından betersiniz, niye biliyor musunuz? 100 metre atlayış yapanı görmenize rağmen 1 metre bile atlayış yapamazsın dediğiniz için, mağara adamları sizin şu yaptığınızı görse, "siz bizden de salaksınız lan" derlerdi, yıl olmuş 2023 ama aydın maskeli yobazlar olmak bunu gerektiriyor işte.
  
  ayrıca o yuvarlak değil lan, geoit. doğru, kur'an yuvarlak olduğunu söylemez, geoit olduğunu bildirir.
  
  rahman ve rahim olan allah'ın yüce adıyla.
  
  naziat 30: bundan sonra da yeryüzünü yuvarlayıp düzenledi.
  
  "hayır orada döşemek var bu yanlış siz ayete takla attırıyorsunuz kur'an dünya düz diyor" diye itiraz edecekler için dehaha kelimesini direkt çevirdim. rus şirketi yandex'te takla mı attırıyor acaba? kur'an'ın orijinal mushafında dehaha diyor lan ayet, yuvarlayarak düzenledik diyor yaratıcı, tevil ediyorsan sen ediyorsun.
  
  görsel
  
  bu da sitedeki anlamı.
  
  görsel
  
  bir de zümer 5'te geceyi gündüzün üzerine, gündüzü de gecenin üstüne sardığını ifade eder yüce yaratıcı.
  
  ayetteki anlam ise, "küreyi sarmak"tır.
  
  ayetin anlattığı gerçeği nasa tarafından paylaşılan görüntülerle daha iyi kavrayabilirsiniz.
  
  https://youtu.be/bnjfesrqxae
  
  daha birkaç ayet daha var ama naziat 30 ve zümer 5 dünya'nın geoit olduğunu tevile ve çarpıtmaya yer bırakmayacak şekilde belirtmiştir.
  
  bir de bu kur'an'a nasıl ve nereden saldıracağını bilemeyen ate, kutuplarda oruçtan bahsetmiş.
  
  allah bunları çok iyi bildiği için, kutupları yaratan zaten o olduğu için maide 101 şöyledir.
  
  "ey iman edenler! açıklandığı zaman hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayınız. eğer kur'ân indirilirken onları sorarsanız, size açıklanır. açıklamadığına göre allah onları affetmiştir. zira allah çok bağışlayıcıdır; yumuşak davranandır."
  
  demek ki neymiş ateler? allah kur'an'da kırmızı renkten bahsetmedi diye onun varlığını bilmiyor olmuyormuş değil mi?
  
  evet, bugün ufkunuzu belki her zaman yaptığım gibi 100'e katlayamadım ama başlığın hakkını vererek yine en az 10'a katladım, söylüyorum oğlum, şu başlığı kirletmeyin, beni de kendinize bulaştırmayın, bir konu hakkında yorum yapacaksanız, car car çamur atmaya çalışmadan önce, fikriniz ve o fikri destekleyecek gerçeğe dayalı somut bir kanıtınız, bilgi birikiminiz olsun. neyse, bugün de dünya'nın geoit yapısından söz edip kanıtladık, ate arkadaşa teşekkür ederim, bulaşmasaydı söylemezdim bile, bu kur'an için çok basit bir haber. yine de subhanallah tabi :)
• 1. "hayat tek kişiliktir" miş
  2. "her insan kendi realitesinde yaşar" mış
  
  kesin bilgi yayalım, istisnalar kaideyi kesinlikle bozmazmış, dünya o istisnalar yüzü suyu hürmetine döner miş.
• darwin bir teori geliştirdi; canlıların evrimi hakkında. birileri de darwinin kitabının alt başlığından teorinin insan gruplarının evrimi hakkında da geçerli olduğunu uydurdular.
  
  darwin dünyada kabul gördü, bazı kısa görüşlüler kızsa da insanlık tarihinin ve bilimin köşe taşlarından birini yerine koyan oldu. o işin piri olarak tüm dünyada zihinlerdeki yerini aldı.
  
  ikinciler ise sıçtı sıvadı, ırkçılar, kafatasçılar, ulusal genişlemeciler politik tavırlarına o teoriye sarılıp daha sonrakilerin yazdıklarında bilimsel bir kılıf icad ettiler.
  
  insanların o sıralarda bilmediği şuydu: tüm dünyanın en yakın ortak atası olan erkek veya kadın bundan iki ila beş bin yıl öncesi zaman diliminde yaşamış olabilir. şu da bilinmiyordu: beş bin ila onbeş bin yıl öncesi zaman dilimi içinde belli bir günden önce dünyada yaşayan tüm soyu hala tükenmemiş insanların bu gün yaşayan tüm insanların ortak atalarıdır.
  
  daha. önce de yazmıştım 100-150 hanelik bir köyde yaşayanların tümü, köy içi evlilikler yüzünden altı nesil, yani 100-150 yıl kadar bir süre önce o köyde yaşayanların tümünün ortak torunları olabiliyor.
  
  bu, herkesin herkesle doğrudan akrabalığı, bir ulus için yaklaşık bin yıl, tüm dünya için beş ila onbeşbin yıl arası bir süre tutuyor.
  
  yani ilk çin kayzerleri, ya da ilk mısır firavunları zamanında (bundan yaklaşık beş bin yıl önce) yaşayan bir sürü insan bu gün dünyadaki tüm insanların atası olabilir. yani belki de bunların en sonuncusu hz. isa ile ayni zamanda yaşadı.
  
  yani göbeklitepeyi kurup bundan 10 bin yıl önce üstünü örtenlerin hepsi bu gün dünyada yaşayan. tüm insanl;arın doğrudan genetik atası olabilir.
  
  yani insanları maymunlardan ayıran 6 milyon yıldan söz etmiyoruz. genetik adem veya genetik havvanın yaşadığı çeyrek milyon yıldan ya bahsetmiyoruz. hatta en yakın insan türü neandertalların soyunun sıfıra yanaştığı otuzbin yıldan da söz etmiyoruz. ateşi, mızrağı, ok ve yayı, hatta evcilleştirip köpeği kullanmaya başladığımız devir bile göbeklitepeden çok daha eski. ırkların, kültürlerin, milletlerin tarihi bunlara göre çok daha kısa sürelerde olup bitiyor. en köklü uluslardan biri olan türklerin bilinen tarihi 1500 yıl, bilinmeyen kısmıyla olsa olsa üç-dört bin yıllık bir süreyi kaplıyor. evrimsel farklılıkların oluşması için hem fazlaca kısa, hem de o kadar yalnız, diğer uluslarla etkileşimsiz kalamıyorlar.
  
  yani ırk üstünlüğü argümanları fasa-fiso, ıvır-zıvır, savaş ve hatta seçim zamanı propagandaları kadar inanılamaz.
• tüm politik ideolojiler aslında o günün biliminin popüler dilde anlatılmış, kitlelere ulaştırılmış, kitlelerce kabul gördükten sonra o esas üzerine örgütlenmiş kurumsallaşmış halidir.
  
  bilim eksiğini görür, hatasını düzeltir, kendini geliştirir, biradım ileri götürür, popülerleeştirilip kitlelere öğretilmiş eski halleri ise kolay değişmez, kemikleşip kalır, insanları bağnazlaştırır. bu kemikleşmeyi kendi çıkarına görüp teşvik edenler genellikle o sayede güç devşiren politik kariyer sahibi tiplerdir: politikacılar, "soylu"lar, ruhban sınıfı, vs..
  
  işte kaba bir ideolojiler listesi:
  - sol ya da sosyalizm/kommünizm : militarizmi kullanarak başa geçen "soylu" sınıfın yerine, endüstri devrimi yüzünden nasıl endüstri baronlarından oluşan kapitalist fabrikatör işveren (burjuvazi) sınıfının, onların da zamanla nasıl soysuz, kapitalsiz, sadece emeğini satarak yaşayan işçi (proletarya) sınıfı tarafından zorlandığını gören, ve bu gözlemle sosyalist hatta kommünist gelecek öngörüleri öneren bilimin o zaman ki popüler sürümünün kitlelere ulaştırılmış, kadim gerçek gibi kabul ettirilmiş hali.
  - sağ ya da ulusalcılık/milliyetcilik : darvin ve evrim teorisinin insan grupları için de geçerli olabileceği ve farkların ırk, etnik özellikler, kültür farkları şeklinde tezahür ettiğini düşünen o günün "bilimsel" akımlarının popülerleştirilip kitlelere ulaştırılmış hali. naziler bunun en uç halini benimseyip kurmaya çalıştılar. yenildiler ama o ideolojinin böylece ispatlanan yetersizliği^* kitlelere tam ulaşmadı.
  - din ya da islam/hristiyanlık : ilkçağ/ortaçağ toplumlarının yaşam kavgasında deneyerek ve eldeki olanaklarla ulaştıkları sosyal düzenin bir gelenek, töre, "honour code" (ahkam,racon), adet, kültür olmanın ötesine geçip örgütlü bir kurum ve onun yazılı öğretisi haline gelmesi, bunu da bundan bin-binbeşyüz yıl kadar önce devlet düzeniyle sembiyotik bir ilişki içine girmesinin getirdiği başarının sonucu. sanıyorum roma ve hristiyanlık, islam imparatorluğu, avrupa'da papa ve yerel kırallıklar, daha sonra orta doğuda halife ve örneğin selçuklular, selahaddin, memlükler, osmanlılar emperyalist genişleme çabalarına cihat ya da haçlı seferi adı vererek faydalandılar. günümüzde hala ideolojisi din olan partiler, tarikatlar, vs. tonla. bazen din o kadar güç sahibi oldu ki soylular onu budamak zorunda kaldılar. örneğin kuzey avrupada ulusal protestan kiliseler kurulması, katolik kilisesinin her krallıkta en büyük toprak sahibi haline gelmesine tepkiydi.
  - tabiat dinleri şamanizm: eski çağ ilkel toplumlarında bilim, tabiatı iyi tanımak, bitkiler, hayvanlar, gökyüzü, yıldızların yörüngeleri hakkında bilinenlerin günlük hayatta kullanılması temelli idi. mevsim geçişlerinin, ekim, biçim, hayvan göçleri zamanlarının doğru tahmini, ilaçlar, zehirler, törensel etkenler hakkında bilgiler, hatta semboller, daha sonra harfler ve yazı, yani bilimin o zamanki tümü, bu olgunun ögeleriydi. bu ideolojinin cengiz han zamanında yüksek politik gücü vardı, ve cengiz han kendi şamanının politik gücüne karşı özel tedbir almak zorunda kaldı.
• 1 litre kola + 2 çikolata 50 tl
• pardon. benim ufkum dar da açma yapabiliyor muyuz?
• seçimlerdeki sonuçların %50-%50 çıkması ihtimaline dair dünyadan örnekler:
  (bkz: #152842503)
• (bkz: #152849674)