• insanlar uyurken her 1,5 saatte bir uykuları hafifler. yani uyuduktan sonra "1,5." , "3." , "4,5." , "6." ve "7,5." saatleri yaklaşık olarak uykunuzun en hafif olduğu zamanlardır. eğer uykunuzun ağır olduğu bir zamanda uyanırsanız kendinizi yorgun hissedersiniz. ama uykunuzun en hafif zamanlarında uyanırsanız dinç bir şekilde uyanırsınız. bu 1,5 saatlik periyot çoğu insanda aynıymış fakat bazen bu sürenin farklı olduğu da oluyormuş. bu sistemi fiziksel olarak yorucu işte çalışan kişilere ve saatlerce ders çalışan öğrencilere 6 ve 7.5 saatleri aşağısını tavsiye etmiyorum. 3'ü kimseye tavsiye etmiyorum. 1,5 saati gün ortasında yorulursanız falan tavsiye ediyorum. gece ise tavsiyem 4,5-6-7,5 saattir.
    uzun süredir 4,5 saat uyumaktayım, gün boyunca dinç oluyorum. fakat haftada 1 gün kendime uyku konusunda izin vererek 8-10 saat civarında uyuyorum ve vücuduma düzgünce dinlendiriyorum. aksi halde bende uyku birikmesi oluyor ve bir süre sonra gün içinde başımı kaldıramaz hale geliyorum. o yüzden duruma göre haftanın 1-2 günü vücudu dinlendirmekte fayda var.
    (bkz: ben denedim %100 çalışıyor)

    edit: imla
  • cami nin açılımı 4 buyuk melegi temsil ediyormus yani c ebrail a zrail m ikail i srafil.

    oha lan bir yasima daha girdim.
  • #65318422 şu entry'de bahsettiğim harbi harbi ufku katlayan şey
  • kadınların neden erkeklere göre daha çabuk üşümesinin sebebi.
    kadınlar erkeklerden daha uzun yaşıyor. bu istatistiklerle sabit.

    ancak belki de durumu eşitleyen bir adalet söz konusudur? bu arada kadınla erkek arasında bir fark daha olduğunu unutmayalım.
    kadınların %80'i ayaklarının üşümesinden yakınır durur. peki ama neden?

    erkeğin ve kadının ısı idaresi incelendiğinde erkeğin avantajlı olduğu ortaya çıkar çünkü toplam vücut ağırlığı üzerinde vücudunun %40'ını kaslar oluşturuyor.
    erkekler bir kasını çalıştırdığında enerjinin üçte birini işe harcıyor, enerjinin geri kalanıysa ısı olarak vücuda yayılıyor.

    yani kaslarımız vücudumuzun kaloriferi.
    kadın vücudundaki kas oranıysa sadece %23'tür. erkeğinkinin neredeyse yarısı. bunun sonucu olarak kadının vücut kaloriferi nispeten daha zayıf.
    ayrıca ısı kaybı da önemli bir faktör. bundan vücudumuzun yüzey alanı sorumlu.

    üşüdüğünüzde ne yaparsınız?
    olduğunuz yerde kollarınızı birbirine sararak büzülürsünüz değil mi.
    yani yüzey alanınızı küçültürsünüz. böylece çevreye daha az enerji saçmış olursunuz. burada da erkek ile kadın arasında bir fark var.

    aynı boyda olmalarına rağmen kadının yüzey alanı erkeğinkinden fazla. yani daha fazla ısı saçıyor.
    yüksek ısı kaybı zayıf ısıtma sistemi. hiç elverişli değil ama kadın vücudu buna tepki veriyor.
    hayati organları ve beyni 37 derece sıcaklıkta tutabilmek için diğer vücut bölgelerine, mesela bacaklara, kollara, burna daha az kan gider. ısı bu yolla vücudun merkezine yönlendirilir.

    hava soğuduğunda kadınların ayaklarındaki kılcal damarlar daha çabuk büzüşür. kanın gitmediği yere ısı da gitmez.
    ayak parmaklarının sıcaklığı sekiz dereceye kadar düşebilir. kadınların üşüyen ayakları doğanın bir hayatta kalma stratejisi.
    neyse ki bu sorunu çözecek erkekler var :)
  • normalde b ve c vitaminleri, vücudun ihtiyacından daha fazla alındığında, fazlası idrar ile atılır ancak kısa sürede çok fazla c vitamini alırsanız sarılık belirtilerine benzer şekilde kendini gösteren c vitamini zehirlenmesi yaşayabilirsiniz.
  • tetrasiklin adlı ürünün uçuk için kesinlikle işe yaradığı. bunca zamandır dudağımda kaynar suyla bardak gezdirdim sadece bir veya iki defa işe yaradı yavaşlatıyor ve küçültüyor ama bu ila. dehşetül vahşet şeklinde süper işe yaradı. uçuk problemi yaşayan arkadaşların ufkunu iki katına çıkarmaz belki ama eminim faydalı olacaktır
  • google'ın google earth gibi bir de google sky hizmeti olduğu.

    neler mi yapabilirsiniz? şunları:

    -gökadaların, nesnelerin ve diğer öğelerin canlı görüntülerini görmek için yeni slooh uzay kamerası katmanına göz atın

    -takımyıldızlarını ve gezegenlerin hareketlerini izleyebilirsiniz

    -astronomi pod yayınlarını dinleyebilir ve gök nesneleri hakkındaki araştırmaları uzman kaynaklardan okuyabilirsiniz

    -kendi yer işaretlerinizi, görüntülerinizi ve fazlasını oluşturabilir ve başkalarıyla paylaşabilirsiniz.

    daha detaylı bilgi için.
  • o kadar da değil artık denilebilen her şeyin aslında o kadar da olabileceği gerçeği
  • çapraz ateşin mantığıdır.

    çapraz ateş denildiği zaman hepinizin aklına filmlerdeki suikast sahneleri gelir. karşılıklı iki farklı noktadan ateş açarak hedef kişiye kaçma veya bir yere saklanma şansı verilmeden işi bitirilir. oysa ki çapraz ateş aslında çok farklı bir amaç için geliştirilmiş bir askeri taktiktir. çapraz ateş suikast yapmak için değil, cephede süngü hücumuna kalkan düşmanı durdurmak için geliştirilmiştir.

    süngü hücumu, birinci dünya savaşında ve önceki savaşlarda bir bölgeyi ele geçirmek için sıkça kullanılan bir taktikti. o zamanlar piyadelerin tüfekleri otomatik olmadığından bir kez ateş ettikten sonra tekrar doldurmak uzun zaman alıyordu. makineli tüfekler ise taşınamayacak kadar ağırdı. bu yüzden tüm piyadeleri aynı anda süngülerle hücuma kaldırmak daha mantıklıydı. bu hücumun etkili olabilmesi içinse tüm piyadeler aynı anda hedefe varıp aynı anda süngülerini düşmanın bedenine saplamalıydılar. bunu başarabilmek içinse piyadelerin yan yana (tek sıra) halinde safa girerek saldırmaları gerekiyordu. bu hücum tarzı her zaman işe yaramıştı, ta ki çapraz ateş bulunana kadar.

    çapraz ateş ilk olarak birinci dünya savaşında almanlar tarafından geliştirilerek somme muharebesinde kullanılmıştır. bu muharebede cepheden sürekli saldıran ingilizler çok ağır kayıplar vermiş, bir günde 59.000 ingiliz askeri ölmüştür (sadece bir günde). şüphesiz bu kadar çok kayıp olmasında ingiliz komutanların ihtiyatsızlığı kadar ilk kez kullanılan çapraz ateşin de çok büyük etkisi olmuştur. almanlar, dalga dalga üzerine gelen ingiliz askerleri çapraz ateş sayesinde adeta biçerdöver gibi biçmiş, ingilizler o kadar kalabalık saldırmalarına rağmen tek bir ingiliz askeri bile savunma hattını geçememiştir (tabi savaşın ilerleyen günlerinde almanlar yenildiler ama bunun şu anki konumuzla bir ilgisi yok).

    peki nasıl bir şey bu çapraz ateş? nedir bunu cephede bu kadar üstün kılan şey?

    bir an makineli tüfeğin başında olduğunuzu düşünün. karşınızda bir takım asker, tek bir saf halinde yan yana dizili olarak ellerinde süngüleriyle üzerinize doğru koşuyor. makineli tüfeğinizle onlara seri ateş ettiğinizde birçok merminiz askerlerin arasındaki boşluklardan geçip boşa gidecektir. siz hepsini öldürene kadar birileri hattı aşıp sizi öldürür. bu süre zarfında fişek şeridiniz de bitebilir. yeni şeridi makineli tüfeğe yerleştirene kadar vay halinize.
    temsili resim
    resimde size saldıran mavi üniformalı askerlerin aralarındaki boşluklara dikkat edin. ayrıca dikkat ederseniz askerlerin çok geniş bir alanda dağınık olarak üzerinize gelmekte olduğunu da görebilirsiniz. bu noktadan ateş ettiğinizde askerlerin hepsini öldürmeniz zordur, çok mermi harcatır ve geometrik olarak oldukça geniş bir açıyla tarama yapmalısınız ki, bunun için tüfeğinizin namlusunu bir uçtan diğer uca doğru sürekli ateş ederek çevirmeniz gerekir. bu da çok uzun zaman alır (o zamana kadar da siz ölürsünüz).

    oysa siz bu makineli tüfeği askerlerin tam karşısına değil de yan tarafına yerleştirdiğinizi ve yandan ateş ettiğinizi hayal edin. askerler tek bir saf (sıra) halinde yan yana dizili olarak ilerledikleri için, yan taraftan ateş ettiğinizde sıktığınız her mermi mutlaka birine isabet edecek. böylece çok daha az mermiyle ve çok daha kısa sürede işlerini bitireceksiniz.
    temsili resim
    bu açıdan baktığınızda resmin sağ tarafında hücuma kalkmış sıralı askerlerin arasında mermi israfına yol açacak bir boşluk olmadığına dikkat edin. bu noktadan onlara ateş ettiğinizde çok daha kolay bir şekilde hepsini öldürebilirsiniz. mermi israfınız olmaz ve dahası geometrik olarak oldukça dar bir açıyı taramanız yeterli olur, yani tüfeğin namlusunu habire sağa-sola çevirmeniz gerekmez. sadece tetiği çekmeniz yeterli.

    işte habire saflar halinde üzerinize gelen düşmanı etkisiz hale getirmek için onlara önden değil, yandan ateş etmek gerektiğini vakti zamanında almanlar fark etmiş. bu sistemde bir makineli tüfek bir kanada, diğeri de karşı kanada yerleştirilir. düşman bu tüfeklerin hizasına gelinceye kadar beklenir ve aynı anda seri ateşe başlanır. makineli tüfeklerin birbirini vurmaması için de tam yana değil, hafifçe öne doğru açılı olarak (hafif çaprazdan) ateş edilir. işte gerçek çapraz ateş budur.

    birinci dünya savaşından sonra daha etkili silahların (otomatik piyade tüfekleri, tanklar, vs) kullanımıyla süngü hücumları artık gereksiz hale gelmiş ve tabi çapraz ateş de eski önemini yitirmiştir.

    not: resimler biraz uyduruk oldu ama anlatmak istediğimi anlayacağınıza inanıyorum. e siz de biraz idare edin artık. bu mevzuyu anlatacak daha iyi resim veya çizim bulursanız (veya kendiniz çizerseniz) yeşillendirin lütfen, entry'e ekleyeyim. ne de olsa bilgi paylaştıkça güzeldir.
  • caminin acılımını 4 melek sanan arkadaş türkçe mantıkla düşünmeyeydi iyiydi cami nin sonu ayınla biter. ısrafil yazmak gerekirse elifle baslarız. hemen elindeki ufku yere bırak evlat
hesabın var mı? giriş yap