aynı isimde "opera (tarayıcı)" başlığı da var
  • "opera, bir adamın sırtından bıçaklandığında kan kaybetmek yerine şarkı söylemeye başladığında olur." ed gardner, amerikali radyo komedyeni..
  • opera...
    bir çok sanatın birleşimi...
    pilav tek basına güzel bir yemektir ancak bir de üzerine kurufasulye eklendimi tadından yenmez...hele birazcıkda pul biber...oooohhh....iste böyle birsey opera...müzik , tiyatro , dans , dekor - kostüm...hepsinin birlesimi tadından yenmicek bir hal veriyor operaya...evet opera gercekten sevmesi zor bir sahne sanatı ancak korkmamalı bilinmezlikten ögrenmeye çabalamalı...içine girince çıkması mümkün olmayan bir çiçek bahçesi opera.....
  • 1983 eurovisionun'da çetin alp ve "opera" parçasına haksızlık edilmiştir.türkiye'nin en iyi seslerinden biri olan çetin alp ölmesine rağmen bu sözlükteki entrylerde dahil olmak üzere halen "opera" parçası ve çetin alp'le dalga geçilmektedir.oysa "opera" müzik,söz ve düzenleme olarak harikulade bir parçadır.ama insanlara bunu anlatmak zor,insanlar puanlama'ya bakarak parçayı analiz etmeden yorum yapmaktadırlar .sıfır puan aldıysa o parça rezalet bir parçadır yurdum insanının gözünde.kimse parçanın zengin armonizasyonuyla , parça içinde üç ayrı ritmin değişmesi ,hem majör hem minor olması, çetin alp'in mükemmel sesi ve sahne performansı ,aynı şekilde kısa dalga vokal grubunun başarılı vokal performansı , aysel gürel'in türkiye genelindeki şarkı sözlerine göre konusu avant-garde sayılabilecek şarkı sözleri gibi şeylerle ilgilenmez bu ülkede.belki bu parça eurovision için fazla komplike kaldı , eurovision için daha basit parçalar gerekiyordu. fakat parçaya rezalet demek , kötü parça demek ,çetin alp'e kötü şarkıcı demek müzik cahilliğidir.
  • kendisine hiçbir zarar gelmemesi için hiç yüklemiyorum. en temizi.. o derece bir sevgi..
  • orkestra,tiyatro,müzik bütünlüğü..vazgeçilemeyen tutku.
  • #131052447

    yukardaki entaride bahsedilen, ortaçağ'da dini öykülerin, canlandırması ile ilgili günümüze ulaşmış örneklerden birisi play of daniel'dir. eski ahit'in daniel isimli bölümü canlandırılır. günümüze iki kopyası ulaşmıştır. bunlardan birinde sadece metin vardır. diğerin de ise eşlik eden müziğe ait notasyonlar bulunur. ancak bu notasyonlarda tahmin edeceğiniz gibi ölçü bulunmaz.

    müziğin ritmini, latince sözlerin ritminden çıkartıyorlar. ortaçağ müzikleri ile ilgili performansların, üzerinde kafa patlatılmış birer önerme olduğunu aklımızda tutarak, daniel oyununu izleyelim.

    kral darius'un valileri, daniel'e kumpas kurar. kral, hiç gönlü olmamasına rağmen daniel'i aslan dolu çukurun içerisine attırır. bu sırada hanakkuk, yehuda'da yemek yemektedir. karşısına bir melek çıkar ve elindeki yemeği, babil'de aslan çukurundaki daniel'e götürmesini söyler. adam da haklı olarak "ben ne babil'i gördüm ne de daniel'in atıldığı çukuru bilirim" der. bunun üzerine melek, hanakkuk'u babil'e ışınlar.

    hanakkuk'un daniel'e hızır gibi yetişmesi
  • savaşta çok ağır bir yenilgiye uğrayan osmanlı ordusu henüz travmayı atlatmadan, mustafa kemal sofya'ya ataşemiliter (askeri ateşe) olarak atanır. o sırada bulgar ulusal operasında carmen sahnelenmektedir. bunu seyrettikten sonra, varna türk milletvekili olan dostu şakir zümre'ye şöyle der:

    "balkan savaşı'nda yenik düşmemizin sebebini daha iyi anlıyorum. ben bu adamları çiftçi biliyordum. halbuki adamların operaları bile var. operada ses sanatkarları, müzisyenleri, dekoratörleri, hepsi var. hepsi yetişmiş. opera binası da yapmışlar."

    iki arkadaş daha sonra sofya'da kalmakta olduları splendid palas oteline dönerler. mustafa kemal'in gözüne uyku girmez. bulgaristan'ın kendisinin sandığından çok daha gelişmiş olduğunu fark etmiştir, operayı da bu gelişmişliğin bir göstergesi olarak değerlendirir. arkadaşını uyandırarak ona "bizim ülkemizde operaya kavuşacağımız günleri görecek miyiz?" diye sorar.
  • dramatik bir metnin, bir ya da daha fazla şarkıcı tarafından enstümantal eşlikle seslendirilmesine denir. floransa topluluğu tarafından 16. yy'ın sonlarına doğru yunan drama geleneğini tekrar hayata geçirmeye çalışarak oluşturulmuştur.
  • libretto kadar binaların da atmosferi ve eseri etkilediği sanattır.
    şu şehirlerde opera binaları öyle meşhurdur ki, müzeye gitmeseniz de bir opera izlemenizi tavsiye ederim:
    milano- teatro alla scala
    londra- kraliyet operası / covent garden
    viyana- wiener staatsoper
    almanya- bayreuth festspielhaus
    paris- l'opera/ opéra national de paris
    ve bittabi en şahanesi için:
    new york- metropolitan
  • sözlerinin hangi kafayla yazıldığını anlayamıyorum.
hesabın var mı? giriş yap