osmanlı
-
gariptir ki devlet yazışmalarında, fermanlarinda bile yazilar kagidin üstünde sırım gibi durmazlar.. alenen ilkokul ögrencisinin elinden cikmis gibi yukariya veya asagiya iner satır.. koskoca devleti ali osmaniyye'nin tüm yazismalarinda satirlar kagiyor arkadsa.. buyrun mesela alenen bir ferman:
http://www.hakyolvakfi.org/images/ferman.jpg
bunun aleni bir nedeni olmasi gerek.. zira koca osmanlinin kagidin altinda bir şey koyasi, ne bileyim cetvelle yazilari hizalayasi akillarina gelmemis olamaz.. herhalde böyle "bakin ilkokul ogrencileri gibi satirlari hizalayamiyoruz ama hepinizin mina koduk nabeeeer!" mesaji vermek falan istendi devamli.. misal şu.. ermeniler üzerine donemin yetkililerinin yazdigi bir devlet yazisi: http://img88.imageshack.us/…88/7205/osmanli1xl3.jpg ... sonra vay efendim arsivleri acalim, bakalim ermenilere ne yapilmis ne edilmis.. buyur aç! insan bir garip olur yahu. "benim ecdadim boyle yamuk yumuk yazilar yazmis" diye hayiflanir yahu! kesin bir anlami var bu yamuk yazıların! katiyyen kabullenmiyorum -
osmanli tebasi'nin genelinde, sanirim ki osmanli'nin ilk yasasini yazanin fatih sultan mehmet gibi bir karadenizli anneden dogan cocuk olmasindan dolayidir bu, sanki bir lazlık var.. metinler birebir türkceye cevirildiginde bu anlasilior:
"ferman devletlu padisahumundur"
"mustafa adem e allahu teala fezailehu işaret etmeleru ile işaretleru mecibince amel olmak içun yazilmiştur.."
ornekler cogaltilabilir.. fakat benim bir persembe gecesi saat iki bucuktaki yegane derdim bu.. -
kendisini yukarı görür, yüce görür, mavi kanlı görür. çok uzun bir zaman boyunca, hiçbir devleti kendisine denk görmediği için doğru dürüst diplomatik ilişki kurmaz mesela. bu tavrın evveliyatı hem eski türk kağanlıklarında vardır, hem de roma geleneğinde. bu yüzden kendisini etnisiteler üstü de görür. gerçi, sıkıştığında her zaman türklük etmiştir, "haçlıya türk erliğin gösterem" diyen 2. murad'dan, türk çalışanı aşağılayan bahçıvana "ben de türküm!" diye bağıran 2. abdülhamid'e. yine de, etnisitelere tepeden bakar, çok güzel ve kafiyeli lakaplar takar.
tespit edebildiklerim:
çerakise-yi ebalise (şeytan çerkesler)
rus-u menhus (uğursuz ruslar)
ekrad-ı bed-nihad (yaratılışı bozuk kürtler)
etrak-ı bi-idrak (anlayışsız türkler)
işbu entry tespit arttıkça genişleyecektir. -
türk olarak doğmuş; hırvat, sırp, rus, ermeni, yahudi, rum, romen olarak yaşamış ve arap olarak ölmüştür.
-
edirne'nin havsa ilçesine 4 km uzaklıkta edirne istanbul otobanına yakın bir yerde bulunan küçük şirin bir köy. köyün çıkışında bir fabrika vardır ve burada yeryüzünün en lezzetli kavurma ve sucukları üretilir. sırf buradan kavurma almak için çevre il ve kasabalardan bu köye gidenleri bilirim.
-
günümüzde birilerinin kalkıp kendi ecdadı saydıkları bir sülale. kendini bu sülalenin torunu olarak sayan birçok kişinin dedesi osmanlı zulmünden inim inim inlemiştir. dadaloğlu'nun şiirlerinde osmanlının türklere karşı tutumu kendini açıkça ortaya koymaktadır. anadolu türkleri kendilerini hiçbir zaman osmanlıdan saymamışlardır. birkaç örnek:
ılgıt ılgıt bir yel esti urumdan
duydum perişandır hali avşarın
gam kasavet kalkmaz oldu serimden
döndü gurbet ile yolu avşarın
gitti geldi baharları yazları
avlattılar şahinleri bazları
iskan etti gelinleri kızları
duydum karsalanmış gülü avşarın
bize haram oldu çukurovalar
şahin uçtu ıssız kaldı yuvalar
türkmen kızı katarlamış mayalar
bozuldu katarı ili avşarın
dadaloğlu bu iş bize güç oldu
osmanlıdan altınımız tunç oldu
gözü kanlı yiğitlerim nic'oldu
ermedi çakmağa eli avşarın
***
ılgınca sılgınca görünen dağlar
yoksa türkmen ili başın boran mı
deli gönül kaynayıp da coşunca
hey ağalar coştucağım güman mı
aşagıdan akça koyun geliyor
bezirganlar koç yiğide gülüyor
kitabın dediği günler oluyor
yoksa gün döndü de ahır zaman mı
aşağıdan akça kuğum ötünce
katar başım mayalarım sökünce
şahtan ferman türkmen ili göçünce
daha da hey osmanlıya aman mı
dadaloğlu der ki gördüm düşümde
yiğ'de at verirler on beş yaşında
alışkın piştovla dağlar başında
azrailden başkasına aman mı -
abdullah cevdet ile ishak sükuti'nin 1896-99 arası çıkardıkları derginin adı.
tabii ki abdülhamid karşıtı, tabii ki anayasa ve meşrutiyet taraftarı.
99'da abdülhamid'in vaadlerine kanarak yurda dönmüş, sefaretlerde birer memuriyete talim etmiştir bu iki şahsiyet. hikaye mutlu sonla bitmiyor yani... -
hortlamisina bakarak orijinalinin ne menem bir sey oldugunu anlamak mumkun.
-
mezar taşlarında, kırık bir gül varsa, o mezar genç yaşta ölmüş bir kıza aittir.
-
osmanlılar ve diğerleri...
"osmanlı imparatorluğu'nun en parlak çağında yönetici sınıfı çoğunlukla padişahın hıristiyan uyruklarından oluşuyordu. önceleri yalnızca balkanlar ile sınırlanan devşirme sistemi 15. yüzyıl sonlarında anadolu'ya da yaygınlaştırılmıştı. arnavut, boşnak, rum, bulgar, sırp ve hırvat çocukları tercih ediliyordu; yahudiler ve türk, kürt, fars, ruthen (kabaca ukrayna), rus ve gürcü kökenliler devşirme sisteminden muaf tutuluyor, ermeniler ise silahlı kuvvetler değil, yalnızca saray hizmeti için devşiriliyordu. önceleri osman ve onun yandaşları anlamında kullanılan 'osmanlı' terimi giderek yönetici sınıfın bir üyesi, savaş ve barış zamanlarında devlete hizmet için eğitilmiş 'padişahın hizmetkârları'ndan biri anlamına gelmeye başladı. hangi inançtan olursa olsun, köylüler ve taşralılar bu devletin uyruklarıydılar ve arapça 'topluluk' anlamına gelen terimle 'reaya' olarak bilinirlerdi."
caroline finkel; osman's dream
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap