• kübik resmin öncülerinden. nesneyi parçalayarak yeniden bir bütün haline getirir, tarzını bunun üzerine oturtmuştur kendisi.

    picasso gibi gerçek resim ustalarının* algı, görü ve aktarmadaki ustalığı yadsınamaz. picasso da bu anlamda müthiş bir sanatçı ve onu farklı yapan işte gördüğünü yorumlama biçimidir, özgünlüğü ile tarzını sağlam temsil eder ki eserleri günümüze kadar değerinden eksilmeden gelebilmiş.

    "rafael gibi resim yapabilmek dört senemi aldı, ama bir çocuk gibi resim yapabilmek bütün ömrümü." der. yetişkin olup o doğal ve yaratıcı dünyayı yansıtmak inanın hiç kolay değil.
  • sanatı yapan krallardandır
  • picasso'nun hayatı boyunca ünlü ünsüz pek çok kadınla aşk yaşadığını biliyoruz..
    bunlar arasında kariyerinde de derin iz bırakan bir tanesi çok önemli..
    olga khokhlova bir balerin,dans etmek için ayrıldığı ülkesine rus devrimi yüzünden dönemiyor ve ailesi bu devrimde ölüyor .
    1918'de picasso ile evleniyorlar ve 1921'de çocukları dünyaya geliyor. tanışma ve çocuklarının dünyaya gelmesi arasındaki dönemde olgan'nın asil,ağırbaşlı ve hüzünlü resimlerini yapıyor.
    1927'de picasso 17 yaşında olan marie-thérèse walter ile tanışıyor. evli olduğu halde
    yasak aşkı genç kızı modeli olarak kullanmaya başlıyor.
    bu dönem tablolarında olga'yı grotesk şekillerde tasvir ettiği resimler yapmaya başlıyor . picasso metresini aile tatillerine bile getiriyor gizlice..1929'da olga ile ayrılıyorlar ama 1955'te olga ölene dek resmi olarak boşanmıyorlar ( bunu gerçek nedeni picasso'nun mal paylaşımı yapmak istememesi imiş).1961’de 79 yaşında jacqueline roque ile 2. evliliğini yaptı
    ekte 1928'de yaptığı "banyo yapanlar" serisinden bir resim var,buradaki model aslında marie-thérèse walter..diğer tablo ise olga khokhlova'ya ait ve tarihi 1917
  • brassai'nin bizde 1985 yılında de yayınevi'nden çıkan 'picasso ile konuşmalar (1939-1962)' adlı bir kitabı vardır. sanırım daha sonra baskısı yapılmadı bu kitabın...

    brassai, boya imalatçısı olan bir adamla yaptığı konuşmayı da anlatır bu kitapta. adam picasso'nun yanı sıra georges braque ve henri matisse için de boya imal etmektedir.

    boyacımız, 18 kasım 1943 günü yaptıkları konuşma sırasında brassai'ye ceketinin cebinden katlanmış büyükçe bir kâğıdı çıkarıp gösterir. picasso'nun el yazısıyla, özenle yazılmış satırlar vardır üzerinde. brassai önce bunu bir şiir sanır.

    kâğıttaki picasso'nun boya adlarını alt alta sıraladığı o haftaki siparişidir oysa. bakın nasıl bir listedir bu:

    "permenan beyaz...
    gümüş
    serülium mavi...
    kobalt
    prusya
    kadmiyum limon sarısı (açık)...
    strontium
    kızıl kök bitum lakı...
    mavi ve esmer
    viole mavi
    fildişi siyahı...
    sarı ve kırmızı aşı boyası...
    açık ve koyu lacivert taşı...
    yanmış ve doğal gölge toprağı...
    acem kırmızısı...
    yanmış ve doğal sienne toprağı...
    açık ve koyu kadmiyum yeşili...
    zümrüt yeşili...
    açık ve koyu japon...
    veronez...
    açık ve koyu kobailt vilosi..."

    picasso bu... listenin dümdüz kırmızı, sarı, mavi diye gitmesini beklemiyor elbette insan ama bunlar nedir, nasıl renklerdir yahu?.. yanmış ve doğal gölge toprağı nedir? açık ve koyu japon nasıl bir şeydir? öte yandan nasıl bir adamdır bu boya imalatçısı ki 'şunları hazırla getir' diyorsunuz; o da listeyi cebine koyup gidiyor, hazırlayıp getiriyor!

    brassi önce şiir sanmış ya şu sipariş listesini... bu boya adları peş peşe o kadar güzel ki! koyarsın yani bir edebiyat dergisine şiir diye. hem acem kırmızısı da, zümrüt yeşili de var. daha ne olsun?...

    ps: adı geçen kitabı kitaplığımda arayıp bulmama vesile olan memet baydur, onun 5 eylül 1999 günlü cumhuriyet gazetesindeki yazısı oldu. aziz hatırasına hürmetle.
  • (bkz: #148139236)
    keşke bu renklerin ne olduğunu görebilsek.
  • “siz bir sanatçıyı ne sanıyorsunuz? eğer bir ressamsa sadece gözleri olan, bir müzisyense sadece kulakları olan, bir şairse kalbinin her köşesinde sadece lir olan bir insan mı?

    tam tersine, dünyadaki ateşli, mutlu ya da korku verici olaylara karşı her an uyanık, bu gibi olayları yansıtmaya hep hazır siyasal bir varlıktır sanatçı.

    tarafsız kalmak bahanesiyle, kendinizi yaşamdan nasıl koparabilirsiniz?

    yaşantınıza böylesine çok şey katan diğer insanlarla ilgilenmemek nasıl mümkün olabilir? hayır, resim evleri süslemek için yapılmaz, düşmana karşı bir saldırı ve savunma aracıdır resim” (picasso, 2001:165-66).
  • farklı ressamların eserlerini kendi tarzına uyarlayıp, kendi eserlerini ise tekrar tekrar çalışmıştır. topluma gösterdiği hassasiyeti, birlikte olduğu kadınlara göstermemesi ise bir başka özelliği.
  • 14 yaşında hayat kadınıyla birlikte olduktan sonra otur senin resmini çizeceğim demiş bir insandan bahsediyoruz*

    15 yaşında koleje kabul ediliyor ama buraya girmek normalde çok zor baskı, desen, canlı model çizmesi vs isteniyor ama picasso 1 gün içerisinde yapıyor sonra orada öğretmenleri ünlü ressamların örnek alması gerektiğini söyledikçe picasso bunu taklitçilik olduğu için kabul etmiyor. babası akademide kal akademiyi bırakma orda öğretmen olursun memur ol kafasında yani ama picasso akademide öğretmen olmayı bile kendisine yakıştıramıyor yani içinde o dehanın olduğunun farkında ve babasına diyor ki bir gün cok büyük bir ressam olacağım ve bunu kendi yöntemimle yapıcam diyor ve bunu başarıyor kubizimin babası olarak biliniyor.
  • laf sokma becerisi ve istegi, diger yeteneklerinden daha ileride olan bir zat
  • modern dünyanın 1918'ten sonraki çöküşünü anlamayanlar için anlaşılmazdır resimleri
hesabın var mı? giriş yap