• (bkz: hermann hesse)
  • (bkz: pasif agresif)
  • (bkz: take no part)
  • (bkz: gandhi)
  • her yeni kuşakla beraber artan düşünce yapısı. benzetmek gerekirse evinden hiç çıkmayan bir çocuk düşünün ki hiç kolu kırılmamış ama ağaca da hiç çıkmamış. o zaman kim bekleyebilir ki bu çocuk ağaçları korusun. pasifist düşünce yapısı bireysel anlamda en verimli tercihlerin hiç birşeye karışmamak olduğunu savunur. "hiçbir ortamda olumlu veya olumsuz sivrilmeyeceksin" söylemini savunur. içten içe de birşeyleri değiştirmeye çalışan, bunu için zaman, enerji ve para harcayan insanlara ya sinir olunur, ya da kendi menfaatleri doğrultusunda geriden gaz verilir. kanımca insanlar pasifize olarak doğmaz, toplum tarafından öyle yetiştirilir. hissizleşmek kavramına çok benzer, ama aynı değildir. kısaca çocuklarımızı kolları kırılması pahasına ağaca çıkmaya teşvik etmezsek insanlığımızı kaybedeceğiz gibi geliyor.
  • edilgenlik anlamındaki passive kelimesinden değil de latince barış anlamındaki pax kökünden (italyancada pace haline dönüşür) gelen ve türkçe yazılışları aynı olan bu kelimelerin anlamları da aynı gibi görüldüğü için türkiye'de sıkça edilgenlikle yani pasif olmayla karıştırılan bir kavram olup; şiddet karşıtlığı ve silahsız mücadeleyi sakrosankt görerek barışı her ne pahasına olursa olsun koruma yükümlülüğüyle karakterize olan en gelişkin toplumsal ve siyasi düşünce çerçevesidir (passivism değil pacifism).

    düşünülenin aksine çoğu pasifist faksiyon çok sivridir; pasifizmin etliye sütlüye bulaşmamak diye bilinmesi yanlıştır, zira radikal derecede barışı savunur. aktivizmin zıddı değildir. pasifizm tahammül edemediği durumları aktif şeklide değiştirmeye çalışır (passive=pasif değil, pacifist=barışçı). radikal pasifizm ya da aktif pasifizm diyebileceğimiz bu kavramın örneklerini kendilerini nükleer santrallerin etrafına zincirleyen greenpeace üyeleri ya da prag baharında tankın karşısına dikilip namlusuna çiçek koyan gençler pek güzel verir mesela.

    herhangi bir nedenle, hukuki nedenlerle bile insanların öldürülmesini ya da şiddete maruz kalmasını kabul edebiliyor, bağımsızlık savaşları dahil herhangi bir savaşı haklı görebiliyorsanız pasifist değilsiniz.
  • kesin bir şekilde anlatılması için belki de basit örneklemelere ihtiyaç duyan kavram:
    aynı anda tek kişinin geçebildiği bir köprü düşünelim, karşı tarafın köprüde yürümekte olduğunu göre göre köprüye çıkarsanız durumunuz haksızdır (acil durumları yoksayalım bir an).
    -karşılaştığınız kişi kendi geçiş hakkı olmasına rağmen gerisin geri dönüp size geçiş hakkını verirse yaptığı pasifizm değildir, centilmenliktir, pasifliktir (passive=edilgen anlamında), belki de korkmuştur sizden.
    -karşılaştığınız kişi yumruklarını tehditkar bir şekilde kaldırıp sizinle dövüşmeye hazırlanırsa onun yaptığı militarizmdir, haklarını per vim savunmaktır, haklıyken haksız duruma düşmektir.
    -karşılaştığınız kişi herhangi bir saldırı pozisyonu almadan köprüye sıkıca tutunur ve geri adım atmayacağını size belirtirse o kişi pasifisttir (pace kökünden gelen pacifist=barışçı anlamında). hakkının bilincindedir ve bunu barışçıl şekilde savunmaktadır.

    pasifizme karşıt kavram arayanlar için militarizm ya da martialism önerilebilir.
  • kaplumbağa öğretisi.
hesabın var mı? giriş yap