• biri bilgisayar mühendisi ve gökbilimci, diğeri ise japon ve ingiliz edebiyatı uzmanı olan iki rus kardeşin, arkadi ve boris strugatski'nin yazdıkları, theodore sturgeon'un güzel önsözüyle de beğeni kazanan bir bilimkurgu kitabı. türkçe'ye de uzayda piknik adıyla kazandırılmıştır. tarkovsky tarafından stalker olarak filmi çekilmiştir. okunası ve izlenesi bir yapıttır.
  • bircoklarimizin nasirlasmis bilimkurgu anlayisinin icine edebilecek temeller uzerine kurulmus konusuyla, insan irkinin iflah olmaz hastaliklarini yuzumuze firlatircasina savuran bir kitaptir.
  • yakında benim çevirimle nirengi kitap'tan çıkacak olan, arkadi ve boris strugatsky biraderlerin yazdığı bilim-kurgu romanı.
  • ursula k. le guin’in “canlı, özgün bir tada sahip ve hoş… olay bakımından grift, ayrıntı bakımından iyi planlanmış ve fikri bakımından mükemmel.” diyerek bahsettiği kitap. kapağında öyle yazıyor en azından.

    kitabı okurken aslında neden adı stalker değil de, uzayda piknik acaba diye çok düşünmüştüm. sonra kitapta bölgenin oluşmasını uzaylıların dünyada yaptıkları bir pikniğe benzetmesiyle aydınlanmıştım. ve kitabı kesinlikle en iyi anlatan kısım bence budur:

    ziyaret? ziyaret hakkında ne düşünüyorsun?
    “memnuniyetle anlatayım. bir piknik düşün.”
    noonan titredi.”ne dedin?”
    “piknik. bir orman canlandır kafanda, bir köy yol, bir çayır. bir araba, köy yolundan çayıra gidiyor, ellerinde şişeler, yemek sepetleri, transistörlü radyolar ve kameralarla bir grup genç arabadan iniyor. ateş yakıyorlar, çadırlar kuruyorlar, müzik açıyorlar. sabah olunca da gidiyorlar. gece boyu olan biteni korkuyla izleyen hayvanlar, kuşlar ve böcekler saklandıkları yerlerden çıkıyor. ne görürler? otlara dökülmüş benzini ve yağ. etrafa saçılmış eski bujiler ve filtreler. çaputlar, patlak ampuller ve geride bırakılmış bir ingiliz anahtarı. yağdan kirlenmiş gölet. ve tabii ki işe yaramayan ıvır zıvır, elma çekirdekleri, şeker kağıtları, kamp ateşinden kalan kömürleşmiş odunlar, teneke kutular, şişeler, birinin mendili, birinin çakısı, yırtılmış gazeteler, bozuk paralar, başka bir çayırdan toplanan solmuş çiçekler.”
    “anlıyorum. yol kenarında bir piknik.”

    bu arada film, kitabın ikinci yarısından itibaren olan kısımları içeriyor. o yüzden alın kitabını okuyun, sonra filmini izleyin.
  • keşke hiç bitmese hisleriyle okunan harika ötesi roman.

    --- spoiler ---

    “iyi’yi kötü’den elde etmek zorundasın, çünkü elindeki tek malzeme o.”
    robert penn warren

    “her şeyin değiştiğini biliyoruz, birçok defa her şeyin değiştiğini kendi gözlerimizle görüyoruz, ama gene de değişikliğin olduğu anı fark etmeden tümüyle aciziz ya da değişikliği yanlış yerde arıyoruz.”

    “domuz, nerde olsa içine girecek bir çamur bulur.”

    “istatistik, gelişigüzel örneklerle uğraştığı halde çok kesin bir bilimdir.”

    “insan her şeyi hayal edebiliyor. ama yaşamın kendisi asla hayal edilene benzemiyor.”

    “paraya, parayı düşünmemek için ihtiyaç duyulur.”

    --- spoiler ---
  • stanislaw lem’den sonra doğu bloğunun en başarılı bilimkurgu yazarları arasında gösterilen ştrugatski kardeşler'in en iyi romanıdır. sıradan bir bilimkurgu hikayesi adı gibi çevrilse de okuyan herkes "adı"ndan ağır bir roman olduğuna kanaat getirecektir.

    iyi bilimkurgu iyi edebiyattır mottosuyla hem edebi bir metin olarak hem de bilimkurgu öngörüsü olarak leziz bir eserdir. iyi bilimkurgu eserlerinde sıkça görülen "insan karakterinin tüm yönleriyle masaya yatırılması, zaaflarının kabak gibi ortaya çıkartılması" klişesini de bünyesinde barındıran bir çalışmadır. konusu kısaca özetlenecek olursa şöyledir ;

    dünyanın kimi bölgelerine bir takım ufolar gelir bi süre konaklayıp giderler. geride bıraktıkları atıklar pislikler çöplükler teknoloji ve bilim çevrelerinde bir muammaya yol açar. konakladıkları yerler kapalı birer bölge haline getirilir giriş çıkışlar kontrol altına alınır, kapatılan bölge çevrelerinde yer alan kentler ekonomik ve sosyolojik açıdan bambaşka şekillere,şemallere yelken açar..
  • 1972'de sovyet kökenli arkadi(inzgiliz ve japon dilleri uzmanı) ve boris (astrofizikçi ve bilgisayar matematikçisi) ştrugatski kardeşlerin yazmış olduğu eser. daha sonraları kitap andrei tarkovski tarafından filmleştirilmiştir (bkz: stalker) ne var ki orjinalliğinden çok şey kaybetmiş, tamamen çağrışımsal bir sonuç vermiştir. kendi başına muhteşem bir eserdir. ilk önce ünlü amerikalı yazar theodore sturgeon tarafından ilk kez ingilizceye roadside picnic adıyla cevrilmiş olup, ülkemizde nil okman hanımefendinin yetersiz cevirisiyle sarmal yayınevinden çıkarak raflarımızda yer almıştır.
  • uzayda piknik

    rus kardeşler arkady ve boris strugatsky tarafından yazılan bilim kurgu romanı.

    andrei tarkovsky‘nin stalker’ı, bu romanın serbest bir uyarlamasıdır.

    dünya uzaylılar tarafından ziyaret edilmiştir ve bu ziyaretlerden geriye, dünyalıların anlam veremediği çöpler (?) kalmıştır. bu çöplerin kaldığı “ziyaret bölgeleri” çevre yerleşim bölgelerinde bir tür iş kolu ve ticaretin oluşumuna katkıda bulunur.

    basitçe; insanların bu uzaylı objelere verdiği tepki ile ormanda yapılan bir piknik sonrası geride bırakılan çöplere hayvanların verdiği tepki arasında benzerlik kurulur.

    roman ilk yazılmaya başlandığı 1971 yılından beri çeşitli talihsizliklere uğramıştır. 1975’den itibaren döneminin rus komiteleri tarafından defalarca reddedilmiş, engellenmiş ve sansürlenmiştir. bunun nedeni, romanın komünist ideolojiye dair hiç bir bilgi içermemesidir (sovyet rusyasında tüm eserler propoganda içererek gençlere örnek olmalıydı).
    o döneme dek pek görülmeyen küfürlerin kitaptan çıkarılması talep edilmiş, içerikte mutlaka sovyet sözcüğünün geçmesi istenmiştir.
    kitap rusya dışında daha ünlü olmuştur bu yüzden. 1977 yılında “roadside picnic” adıyla ingilizceye kazandırılmıştır.

    popüler kültüre “stalker” kelimesini kazandıran romandır ayrıca.
  • yeni bir meslek vardır dünya'da... "vur emri'ne" aldırmadan "bölge"' ye girebilen ve bölgeden, bazen, çıkabilen adamlar. onlara "canbaz" denmektedir...

    dünya, bir sabah o güne kadar hiç tanımadığı maddelerle dolu 6 bölge ile karşılaşır; sanki vega'dan ( güneşe en yakın yıldız, ki dört ışık yılı kadar yakın! ) dünya'ya doğru bir "altıpatlarla" ( tabanca ) 6 el ateş edilmiş gibidir; öyle ki mermiler, öteleme hareketi yaparken ekseni etrafında da dönen bir küresel yüzeye isabet etmiş gibidir ( eh! dünya bu tanıma tam olarak uyar). ve üstelik mermiler tam, fizik-geometri kurallarına uyarak ardışık şekilde birer kıta'ya isabet etmiştir. işte isabet alan yerler "bölge"'dir... öyle ki eğer siz oradan bir şey alıp çıkarmazsanız kendiliğinden hiç bir şey o bölgeden çıkamaz.

    "canbaz"'lar sipariş üzerine bu işi yapan ve bölgeye gire-çıka genetiklerinde de, üreme hücrelerine etki edecek şekilde, değişiklikler olmaya başlayan "cesur" (ama paraya muhtaç ) insanlardır.

    hemen her bölge yerçekimi kuvvetine zıt yönde kendiliğinden hareket edebilen peltemsi sıvılarla, sonradan "şu-bu" adını verecekleri ve çakmak kısmına takıldığında artık hiç yakıta ihtiyaç duymadan arabanın hareket edebilmesini sağlayan bir cins "buji'lerle ( ki bölünerek çoğalabiliyorlar), içinde kalan metallerin ve mekanik alet- edevatın eskimesi bir yana sürekli yenileşmesini sağlayan "alanlarla", içine giren her şeyi presleyen lokal çekim alanları ile, bir kez dönmesi sağlandığında artık hiç durmadan dönebilen ( sürekli-devinim ) halkalarla, ölü iken dirilen ve etraflarına sağlık yayarken deformasyonları da durmuş insanlarla ve birer tane de eğer, kendiniz için değil, içten gelecek şekilde tüm insanlık için iyi dileklerde bulunursanız yerine getireceği söylenen " ve kendiliğinden, yer çekimine karşı koyabilen "altın küre" ile doludur.

    artık tüm dünya bilim adamlarınca tartışılan şey, bölgenin ve içindekilerin ne olduğundan çok ihlal edilen mükemmel neden-sonuç ilişkisi kavramı ve enerjinin korunumu kanunlarıdır. hatta düşüncenin ne olduğu dahi tartışma konusudur...

    okuyunuz efendim.

    arkadi ve boris strugatski kardeşlerin rus bilimkurgu edebiyatının yanısıra tüm dünya kitapseverlerine kazandırdığı ünlü romanı.
  • bana bilimkurguyu sevdiren,stanislaw lem gibi listenin başında yer alan yazarlardan strugatsky kardeşlerin harika kitaplarından biri.ilk bölümlerde biraz sıkılmıştım anlamadığım için ama sonra enfes bir okumaya dönüştü. bunda biraz da kahramanımız redrick'in o zeki, alaycı,komik ve içten anlatımı da etkili olmuş olabilir. bu yüzden redrick tanışmak isteyeceğim,unutulmaz kitap karakterleri arasında yer aldı.
    konusu kesinlikle zamansız ve eşşiz, dünya üzerinde uzaylıların belli bir süre konakladığı, 6 adet ziyaret-piknik- bölgesi vardır. bu bölgelerde arkada bırakılan pek çok amacı bilinmeyen cisim-zamazingo- bulunmuştur. bu bölgeler ve cisimler tehlikeli olduğu için, bilim adamları dışında buralara girmek devletler tarafından yasaktır. bırakılan cisimlerin bazıları yararlı bazıları zararlı ve bazıları da tamamen bilinmeyen etkilere sahiptir, bunun dışında bölgelerde büyük uçakları bile ezen ağır yer çekimi alanları, insanları tıpkı bir bez gibi büzen veya yakan hava akımları, saniyeler içinde uzuvlarınızı eriten jel-gazlar- vardır.bu uzaylılar,cisimler indiği anda orada yaşamakta olanların bir ışıktan değil de şiddetli bir gürültüden dolayı kör kalmaları ve bu sesi sadece onların duymuş olması, bölgeye ayak basmış olan insanların çocuklarının mutant olarak doğması,kaçabilenlerden başka yerlere gitmiş olsalar bile,bir anda etraflarında başlayan felaketler ve ölümler, bölgeden duyulan bazı varlıkların çığlık sesleri,ölülerin gerçek anlamda hayata dönmeleri...bunları okumak kitabın en zevkli yerleriydi diyebilirim. --- spoiler ---

    ve tabii zavallı kiril'in ölümü ve bunu asla anlayamayacak olmamız bile bu kitabı eşşiz kılmakta.
    "kiril'i hatırlamaya çalışıyordu...görülmemiş muhteşem yerleri ve zamanları hatırlatan sesini..."
    ve redrick'in açıklanmayan sonu da...
    --- spoiler ---
    ve tabii ki insanlar bundan bir çıkar bulup işi ticarete dönüştürmüşler, redrick de bölgeye girip zamazingo bulan ve satan stalker'lardan biri. ama ticaretin içinde herkes var,bilim adamları, devletler ve şirketler, kaçakçılar,tarikatlar,din adamları ve normal insanlar. herkes bölgeden bir şeyi eline geçirmeye çalışıyor. bazısı bu duruma uzaylıların bizi umursamadığı,piknik yapıp gittikleri aşağılık olduğumuz bir durum bazısı da bizi geleceğe ve ilk tanışmaya hazırladıkları bir mucize gözüyle bakıyor. redrick bu çatışmaların içinde anlam aramayı bırakmış ama ruhunu kimseye satmadan,bir şekilde karısı ve kızıyla kendi huzurlu dünyasını yaratmaya çalışmakta. oysa bölgenin onun için hazırladığı kader tamamen neden-sonuç ,düşünce ve akıl dışı.
    "nedir bu düşünmek?açığını yakalamak, üçkağıdını bilmek,blöf yapmak, göz boyamak demek,ama bunlar buraya uymuyor..."
    --- spoiler ---

    gibi gözükse de kitabın sonunda aslında redrick'in yaptıklarına göre bir neden sonuç ilişkisi olabileceğini anlıyoruz,bu da gerçek dileklerimizi gerçekleştiren bir küre sayesinde. ama dilekler tam olarak istediğimiz gibi gerçekleşmiyor,açıkları var. ve kahramanımız da en sonunda iyi bir adamı kurban ederek bu küreye ulaşıyor ama bakıyor ki dünyayı daha iyi yapacak bir dileği bile yok ve ölen arkadaşının sözlerini tekrarlıyor sadece : herkes mutlu olsun ,bedavaya,ve hiç kimse incinerek gitmesin.
    --- spoiler ---
    "insanı büyük yapan nedir? ...hayır, bütün bunlara rağmen hayatta kalmış ve daha da hayatta kalmayı hedefliyor olması."
    edit: ben filmini izledim bu kitabın (bkz: stalker) ,bir filmin kitabından daha ağır ve anlaşılmaz olmasını beklemezdim ama oluyormuş demek ki,çünkü yazarlarin pazartesi cumartesiden baslar kitaplarinin onsozunde adam roberts'in da dedigi gibi : uzayda piknik roman olarak, tarkovski'nin sinematik saheserinden cok daha degisken ve neseliydi.bir de bunun sebebi kitabın devamı niteliğinde çekilmiş olması sanırım,öyle anladım. :,)
hesabın var mı? giriş yap