• kuzey amerika'da opossumun kisaltmasi olarak kullanilan* ama aslinda opossumun kuzeni olup farkli bir hayvan olan agac keselisi.
  • "playing possum" şeklinde, "ölü numarası yapmak" anlamında deyimleşmiştir aynı zamanda.
  • genelde herkes uyurken dolanmaya basladiklarindan, o sessizlikte cikardilari sesler urkutucu olabilen, iri keseli.

    http://en.wikipedia.org/…richosurus_vulpecula_1.jpg
  • kuzey amerika kitasinda, yenilebilen bir keseli hayvancik. (fakirlik alametidir)
    tadi cok kotu degildir. isirirsa hoplatir.
  • yeni zelanda'da 70li yillarda postu icin yetistirilen daha sonra isin cilki cikinca dogaya salinan kemirgen. bu hayvan su anda yeni zelanda'nin en buyuk eko-denge sorununu yaratan cins olarak biliniyor. lakin kiwi kuslarinin yumurtalarini ve nazik bitki dokusunu imha edecek yogunluktalar.
  • avustralya'nin faresidir bir nevi..
  • ilk kez amerikaya gelmişim. hem de ilk gecesi. california'da bir akşam üstü. oturduğumuz bahçe de terliyorum jet lagden yarı sarhoş gibiyim zaten. ağaçların arasından bu hayvan çıkıyor. boş boş bakıyorum. ev sahibesi ayaklanıyor possum var diye. ben "ne var ne var" diye şaşırmış bir şekilde ben de ayaklanıyorum. ilk kez duymuşum ilk kez görmüşüm. afallamış bir şekilde düşündüğümü hatırlıyorum "böyle bir hayvan vardıysa benim niye haberim yok bu yaşa kadar? nasıl olur da bir yerde bir resmini bile görmemişim daha evvel?
  • possum (2018)

    türün diğer filmlerinden farklı bir şey sunmayan, özellikle cronenberg'in spider'ına benzerliğiyle dikkat çeken, kısa süresine rağmen fazlasıyla ağır akan, ama tüm bunların yanında başrol oyuncusu sean harris'in nefis oyunculuğuyla gözlerdeki pası sildiği, ortalamanın üstüne çıkamamış bir psikolojik gerilim filmi possum. konu: annesini ve babasını çocuk yaşta kaybeden, aynı zamanda amcası olan üvey babası ile birlikte yaşamaya başlayan philip, yıllar sonra terkettiği yere üvey babasının yanına döner. çocukken bölgede yaşıtlarındaki bir çocuğun öldürülmesinin travmasını atlatamayan philip, döndükten sonra buna benzer bir cinayete daha şahit olur. yaşadığı travma git gide büyürken, philip ve üvey babası arasında gerilimli bir çekişme başlar. yazının başında da belirttiğim gibi, ben bu filmi spider'a çok benzettim. özellikle philip karakteri ve spider'ın başrol oyuncusu ralph fiennes'ın karakterleri birbirinin aynısı nerdeyse. her ne kadar oyunculuğa doysam da, anlatı ve kurgu beni tatmin etmedi.

    6 / 10
  • ekinlerden çatılara kadar her şeyi söktüğü için yeni zelanda'lıların haklı olarak nefret ettiği canavar. öyle ki, yolda görünce gaza basıyolar. 10km başına en az bir leşini yolda görmek mümkün o yüzden.
  • güzel bir psikolojik korku filmi. freud bir film yapsaydı bunun benzeri bir şey yapardı. bu türe meraklılar için ilgi çekici. ben beğendim. 7.5/10

    --- spoiler ---

    possum aslında ana karakterin kafasında olan, tacizle yaratılan gerilemenin silüeti. bu yüzden ondan bir türlü kurtulamıyor. possum'u dereden atıyor, yakıyor, gömüyor ama olmuyor. öyle ki bir noktada ana karakter kendini possum olarak buluyor.ondan kurtulmak için travmanın başlangıcına dönmek zorunda kalıyor. yani öksüz kalmasını sağlayan o yangının olduğu odaya.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap