puşkin
-
sankt peterburg'a bağlı turistik şehir.
1710 yılında çarlık köyü olarak kurulan kısmı şu an müzedir. müze kısmı neredeyse şehir kadar büyük bir alana kurulmuştur. içinde saray olan yapılar yanında tapınaklar, heykeller ve hatta çin köyü bulunmaktadır. ayrıca içindeki gölün kıyısında 1852'de kurulmuş türk banyosu denilen minareli bir yapı bulunmaktadır.
ilk kurulduğunda çarlık köyü adıyla kurulan bu şehre, 1937 yılında şair/yazar aleksandr sergeyeviç puşkin'in 100. ölüm yıldönümü anısına puşkin adı verilmiştir. -
nathalie
bu dünya şekeri şarkıda rusya'daki café pushkin den bahsetmektedir ve yazarın ismini alan cafeye gitme isteği fransız ezgisinin etkisiyle doruklara çıkabilir. -
ne zaman ve nerde, hangi ıssızda,
onları unutacaksın ey deli? -
ve susan kullar topluluğu
ve her şey sessizdi sarayın içinde
ve hükümdara tapınırcasına herkes.. -
(bkz: aleksandr sergeyeviç puşkin)
-
petergoftaki saray yetmeyince petro sonrasi tahta gecen karisi katerinanin sarayinin* bulundugu saint petersburg merkeze 25 km guneyinde kalan yerlesim yeri.
-
--- spoiler ---
ey güzel ülke, uzak ülke
ey bilmediğim ülke
ne kendi isteğimle geldim sana
ne de soylu bir atın sırtında
beni, bu yiğit delikanlıyı
gençliğin ateşi sürükledi sana
bir de başımdaki şarap dumanları
bir de başımdaki şarap dumanları
--- spoiler ---
dizelerini yüzbaşı’nın kızı romanında edebiyat tarihine yerleştirmiş karizmatik abimizdir.
gerçi bu şiiri kendisine ait bilirdik ama o anonim bir halk türküsü olduğunu ifade etmiştir.
ilginç bir şekilde buralar hep dutluk kalacak.
burada bu boşluğun ardında rus edebiyatı yatıyor. (kim bilecek)
benim okuduğum kadarıyla hermann raskolnikov, savelyiç zahar olmuştur. aslına bakarsınız uçurtma avcısı romanında da puşkin karakterlerinin izi var .
gorkiy, tolstoy, dosto, gogol bi ton yazar puşkin’in yediği portakalda vitamindir.
gerçek hayatta tanışmak istediğim son insan sensin alex.
ben düelloya karşıyım. -
beyaz geceler'in girişinde mi yazıyordu?
yıllar oldu aklımdan çıkmadı, ona ait olduğu söylenen dizeler.
doğabilir miydi yeni baştan
akıp gidecek bir an olsun
senin kalbini doldurabilmek için aşktan. -
söndü günün yıldızı;
indi mavi denize kara bir duman
hışırda, çırpın uysal yelken
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
görünüyor işte uzaklarda,
güneşin hiç batmadığı büyülü diyarlar;
gönlüm akıyor oraya coşkuyla, tasayla,
ve kıpırdanıyor içimde anılar...
gözlerim yaşlarla doluyor yine;
kaynıyor ruh ve donuyor birden;
tanıdık bir hayal uçuyor çevremde;
anımsıyorum her şeyi, acı çektiren, mutlu eden,
anımsıyorum her şeyi, acı çektiren, mutlu eden,
anımsıyorum çılgın aşkı geçmişteki,
arzuları, umutları, kırılıp aldanan...
hışırda, çırpın, uysal yelkenim
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
uç gemi, götür beni bilinmezliklere
ürkünç oynaklığında güvenilmez denizlerin,
yeter ki uzaklarda olayım
hüzünlü kıyılarından dumanlı ülkemin,
orada ilk kez tutuşturmuştu
tutkuların alevi beni,
esin perileri gizlice gülümsemişlerdi,
ve erkenden olgunlaşmıştı fırtınalarda
orada benim yitik gençliğim,
hafif kanatlı sevinç beni orada aldatmıştı
orada acıyla dolmuştu kalbim.
ve ben, yeni izlenimler arayıcısı,
kaçtım sizden yurdumun kıyıları
sizlerden de, zevk avcıları,
bir anlık dostları, uçucu gençliğin;
ve sizler, günahlarımın sırdaşları
kendimi aşksız feda ettiklerim,
huzurumu çalan, ünümü, ruhumu, özgürlüğümü,
unuttum sizleri de gizli ve
sadakatsiz dostları altın ilkbaharımın...
fakat ,
iyileşmedi yine de
kalbim eski yaralardan, aşkın derin yarasından
hışırda, çırpın, uysal yelkenim
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan. -
tanıdık bir hayal uçuyor çevremde;
anımsıyorum her şeyi acı çektiren, mutlu eden,
anımsıyorum çılgın aşkı geçmişteki,
arzuları, umutları, kırılıp aldanan...
hışırda, çırpın, uysal yelkenim
dalgalan, karanlık okyanus, dalgalan.
uç gemi, götür beni bilinmezliklere
ürkünç oynaklığında güvenilmez denizlerin.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap