• bir ceza hukuku terimi olup, "makul şüphe" olarak da dilimize çevirilebilir. bundan kasıt, suçu işlediği iddia edilen kişinin (yani failin), ortaya konan delil ve açıklamalar incelendiğinde, mantıklı şüphe ile o suçu işlemediği sonucuna ulaşılmasıdır. ceza hukukunun temel özelliklerinden bir tanesi, herkesin suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar masum sayılmasıdır. dolayısıyla, karısını öldürdüğü iddia edilen bir adam için, o saate başka bir yerde bulunduğunu gösteren yeteri kadar delil var, bu durum onun karısını kesin olarak öldürmüş olma ihtimalini kaldırdığı, bir başka deyişle "mantıklı şüphe"ye yol açtığından, ceza almama sebebidir.
  • microsoft'un birçok tekel davasından yırtmasının sebebidir. allem eder kallem eder, bir şüphe oluşturur, "la yoksa günahına mı giriyoz adamcağızların suçlu değiller mi acep" dedirtmeyi başarırlar. nihayetinde de suçsuz bulunurlar. avrupa'da yemiyormuş ama. bilmem ben.
  • (bkz: 12 angry men)
  • içinde samuel l. jackson barındıran 91 dakikalık oldu bitti filmi.

    izleyin 'e noldu şimdi amk' demezseniz ben de bi bok bilmiyorum.
  • izlenebilecek bir film. gayet güzel. samuel l. jackson'ın kadroda yer aldığını görünce izledim. iyi ki de izlemişim.
  • türkçesi kelime çevirisi açısından makul şüphe gibi görünse de, anlam olarak hatalıdır. çünkü türkçe'de makul şüphe, probable cause anlamında kullanılır.

    "ortaya konan delil ve açıklamalar incelendiğinde mantıklı şüphe ile o suçu işlemediği sonucuna ulaşılması"ndan ziyade, eldeki delillerin failin o suçu işlememiş olma ihtimalini ortana kaldır(a)madığı hallerde kullanılır.

    mesela a'nın b'yi öldürdüğüyle ilgili çok güzel bir senaryo yazarsınız ve hakikaten delillerle uyuşur, fakat a'nın savunmasının da kanıtlanamamakla beraber doğru olma ihtimali vardır. bu durumda siz failin savunmasını kilitleyecek 1. dereceden (kesin) kanıt bulamazsanız reasonable doubt doğar. tabii jüri sistemi olan ülkelerde jüri buna rağmen sizi mahkum edebilir. hakim ise bu durumda fail lehine karar vermek zorundadır.

    buradaki doubt aslında daha olumsuz bir anlamda, "belirsizlik/negatif ihtimal" gibi. probable cause ile türkçe'de çakışmasının sebebi de bu sanırım, cause daha olumlu bir kelime. bir şeyin oluşma sebebini ifade ediyor.

    türkçe'ye kabul edilebilir ihtimal gibi çevrilse daha mantıklı olabilir.
  • --- spoiler ---

    peter howitt'in yönettiği ve başrollerinde dominic cooper, samuel l. jackson, gloria reuben ve ryan robbins'in oynadığı 2014 yapımı macera-gerilim filmi. bir trafik kazası sonucu hayatı altüst olan bir avukatın başına gelenler anlatılıyor filmde. sıradan bir trafik kazası gibi başlayan hikaye, daha sonra bir seri katil takibine dönüşüyor. çok iyi bir film değil ama yine de izlenebilir.

    --- spoiler ---
  • tükcesi tam olarak makul süphe olmayandir. almancadan gidelim;

    (bkz: begründete zweifel)

    sanirim burada aciklanmis, nedeni belirtilmis süphe manasina gelir. misal herkesin bildigi 12 angry men filmini alalim ele.

    --- spoiler ---

    katil olarak yargilanan cocuga karsi verilen ifadelerde iki farkli tanigin birbirinin ifadesini cürüttügünü görüyoruz. böylece cocugun direkt olarak katil oldugu konusunda süpheye düsüyoruz. bu süphemizin dayanagi da iki tanigin celisen ifadeleridir. yani tas gibi bir dayanaktir. süpheye düsmemiz icin yeterli sebep mevcuttur.

    --- spoiler ---

    kisaca reasonable doubt, makul süphe olarak tabi cevrilebilir. ama ilk seferde anlasilacagini sanmam bu sekilde. bence akla yatkin süphe, mantikli süphe hadi onu bunu birak halk dilinde, sebebi aciklanmis süphe bile denebilir. bence bizim dilimiz bircok avrupa dilinden daha genistir. biz kullanamiyoruz sadece.

    sadece ates olmayan yerden duman cikmaz desek bile isi kotarabiliriz. "bu iste bir bit yenigi var" cümlesi de olur bak.
hesabın var mı? giriş yap