• beyoncé'nin sahalara bomba gibi döndüğü, müzik endüstrisine "ablanız divanız o çok özlediğiniz 80'ler 90'lar discosuyla geldi" çektiği katmanlı ve gelecekte belki de gamechanger olarak anılabilecek yepyeni albümü.

    rap müziğin yükselişe geçtiği 2010'ların sonunda şarkıların zar zor 2.5 dakikayı bulduğu, tekdüze beatlere dayanan hit parçalar mantar gibi çoğalmıştı. ama dua lipa kendisinden hiç beklenmeyen bir iş yapıp pandemi döneminde future nostalgia albümünü çıkarınca piyasada "ariana bozdu yeni pop divamız bu kız olabilir" diye bir düşünce oluştu doğal olarak. eskilerin popstarlarının hayran grupları daha alternatif popçuları keşfettikçe pop müzikteki disco esintisi de yayılmaya başladı. şimdi beyoncé'de şöyle bir olay var müthiş bir vokal, yaşayan en iyi performer ama diğer yandan da toplumu ve global müzik piyasası çok iyi gözlemleyip bu eğilime yönelik ürün çıkarıyor o eğilim de sonradan ana akım oluyor. bu albümde de bunun yapacağının sinyallerini geçen seneki harper's bazaar röportajında vermişti. "dünya çok zor bir yoldan geçti yeniden özgür olmaya, bir kaçışa ihtiyacımız var. yeni bi rönesans döneminin başladığını düşünüyorum buna da katkıda bulunacağım" tandanslı şeyler söylemişti.

    daha öncesinde 4 ve lemonade albümlerinde siyahi köklerine inmiş ve hem kemik kitlesinde saygısını daha da artırıp eleştirmenlerden çok iyi notlar almıştı. bu albümde de 4 ve lemonade'de işlenen kültüre göre daha alternatif bir kültürü merkezine alıyor. disco müziği siyahlar için çok önemli ve donna summer, diana ross gibi kendi alanlarında rakipsiz divaları ortaya çıkarıp beyoncé ve şu anda dinlediğimiz birçok ünlü kadın şarkıcıya ilham veren bir tür. bu albüm de beyoncé'yi bu isimlerle tanıştıran gay dayısı johnny'ye ithaf edilmiş.

    prodüksiyon açısından en iyi beyoncé albümlerinden biri, şarkı geçişleri müthiş gerçekten tam bir albüm dinlediğinizi hissediyorsunuz. hepsi birbiriyle bağlantılı. bunu direkt her şarkıda creditlerde olan mike dean'e yazarım. coachella performansında da şarkı geçişlerine özel olarak çalışılmış ve farklı bir tarzda olan bu albümde de aynı formülü uygulamışlar. vokal şov yapılan balladları genel müzik dinleyicisi çok sever -zaten adele kariyerini bunun üzerine yaptı- ama burada beyoncé ilk defa sesini kanıtlamak zorunda değilmiş gibi bir kayıt yapmış. ama diğer yandan da zor şeyleri kolaymış gibi gösterebilmiş, bu aralar popüler olan sound bu ama çoğu şarkıcıya bu şarkıları verseler hakkını veremezler batırırlar. aynı destiny's child döneminde yaptığı gibi neredeyse bir rapçi kadar hızlı şarkı söylüyor. hele eski bir drake demosu olan heated'ın son verse'ü beyoncé'den duyduğum en iyi performanslardan biri. ballroom'a yanlayan alien superstar ve pure honey ise albümün bombaları arasında. hele şu ikisini tiktok'ta deli gibi yürütürler, queer marşı gibi bişi olur. cozy ise acilen radyolara verilmeli, yürüye yürüye hit olur bu parça. virgo’s groove çok uzun zamandır dinlediğim en komplike şarkılardan biri. zaten kendisinin funk'a olan sevdası belli b'day'de de epey funk esintili parçalar çıkarmıştı. bu şarkıda disco-funk'a seviye atlatmış ama. daft punk sevenler kesinlikle şans versin derim.

    beyoncé bu albümde de endüstrideki farkını ortaya koymuş. popüler müzik tanımının değiştiği zamanlardan geçiyoruz. böyle büyük ve popüler isimlerin hazırdan yemeyip orijinal ve katmanlı bir iş ortaya koyup piyasaya yön vermesi ekstradan çok kıymetli biz müzik dinleyicileri için.

    son olarak break my soul baya iyi şarkı albümde parlıyor ama single olarak pek üzerine düşülmedi. zaten ben de daha çığır açıcı bir işle gelmesini beklerdim. hung up'ı yapacak gücü ve yeteneği var ama ilk single'ın break my soul olması baştan savma geliyor bana hala. ondan çok daha az popüler isimlerin çıkardığı what's your pleasure ve anna wintour break my soul'dan 10 kat daha ikonik şarkılardı. albüm turnesinde bu şarkıları nasıl bağlayacak, performanslar nasıl olacak dev meraktayım. bu rönesans 3 parçalı bir proje, cuma günü ilkini dinledik. disco oldum olası beyoncé'den dinlemek istediğim bir türdü sonunda istediğime ulaştım lol. diğer 2 projenin tarzını merak ediyorum biri kesin beyoncé tarzı country olacak ama diğeri southern rap olsun lütfen.
  • bugune degin dinledigimiz en degisik beyonce albumu oldugu kesin gibi daha ilk dinlemede. aslinda farkli demek isterdim fakat ozellikle degisik kelimesini kullandim. cunku degisik bir sey yapmis. muzigi degistirecek bir sey yapmis. ozellikle sound olarak ele aldigimizda beyonce'nin onunla oyuncak gibi oynadigini garip bir sekilde her sarkida anliyoruz. gece gece ucurdu kafayı. yeryuzunde yasayan diger tum muzisyenler, sarkıcılar cok sanssızlar bence.
  • hiç bıkmadan dinlenebilecek büyülü bir müzik yapan grup.
  • gecedir defalarca dinlediğim albüm.

    net olarak görüşüm: pop veya r&b tarzlarının yani müziğin ne olduğunu yeniden tanımlayacak ve tarihe geçecek inanılmaz ezberbozan bir albüm. resmen sistemi yıkıp yeniden bambaşka şekilde inşa etme çabası... o kadar özgün, farklı ve yenilikçi ki bir uzaylıyla karşılaşmış gibiyim. abandone oldum. albüme bayılmamı geçtim bana kulaklarımın bugüne kadar hiç duymadığı bir sentez sunuyor. bu başlı başına epik bir durum.

    cozy, ailen superstar, energy, all up in your mind, virgo's groove, pure/honey, summer renaissance ve daha niceleri mükemmel! boş yok ki daha bir gün oldu dinleyeli. ve ayrıca her şarkı üç dört katmanlı bir pasta gibi. her katmanda bambaşka aromalar var. sentezin daniskası.

    her şeyi geçtim, bu öyle bir albüm ki her bir şarkıda beyonce'nin yapacağı sahne showları ve dans performansları resmen insanın aklını alır. yani öyle şarkılar ki bunlar, beyoncé gibi dünya dışı bir dans ikonunun bu şarkılarla sahnede neler yapabileceğini düşündükçe kalbim çarpıyor. bir nevi four, three, too fucking busy :)
  • albümden ziyade, beyonce'nin küratörlüğünü yaptığı bir sergi gibi. alt kategorilerde son dönemde sıklıkla duyduğumuz şeyler bir araya getirilerek derlenmiş. iyi bir sanat yönetimi ancak, orijinal değil. ballroom culture'dan t-rap'e kadar her şey mevcut. fka twigs'le tamamen özdeşleşmiş bir vokali bile birkaç saniye de olsa kullanmaya çekinmemiş beyonce. ilginç.
  • favori beyonce albümüm olmasına çok az kaldı çünkü her gün en az 3 tur albümü baştan sona dinliyorum ve de tüm mahalleye dinletiyorum.* her defasında da modum ne olursa olsun olduğum yerde dans ettirmeyi başarıyor kraliçem.

    favori parça seçmenin ise aşırı zor olduğu bir albümdür ayrıca. hangisini dinlesem "yok ya en iyisi bu" diyorum ama bir sonraki parçada değiştiriyorum hemen fikrimi fasfdsaf yine de eğer alnıma silah dayanmışsa ve "ölmeden önce son bir şarkı dinleyeceksin" diye bir seçim yaptırsalarchurch girl'ü açtırıp elemanlarla twerk yaparım dfasghdsa
  • kraliçe yine yapmış dedirten albüm. inanılmaz eğlenceli ve kıpır kıpır olmuş bir kere. içerisinde hiç ballad yok. özellikle ballroom culture'dan çok etkilenilmiş. pose dizisini izleyenler ne dediğimi anlayacaktır. zaten alien superstar'ın sözlerinden ve beyoncé'nin albümde eşcinsel amcasını anmasından da açıkça belli oluyor bu durum. bence gayet başarılı bir iş. cozy, alien superstar, america has a problem ve summer renaissance aşırı iyi.

    renaissance herkesin sevebileceği bir albüm değil. sevmediyseniz bu albüm sizin için yapılmamış demektir diye düşünüyorum. act 2 ve 3'ü merakla bekliyorum, öptüm.
  • beyonce'nin 2022 tarihli albümü için başlığın ayrıca açılması gerek.

    beyonce dinleyicisi değilim; yine de bir yerde sahne şovuna denk gelsem izlemeden geçmem. bu güzel sesi jazz falan söylemek için kullansa keşke.

    son albümünde benim kulağıma hitap eden iki şarkısı var; plastic off the sofa ve pek bir 80'ler 90'lar geçişli virgo's groove. mariah carey şarkısı gibi.

    onun dışında albüm kesinlikle tek düze değil, bir sounda, bir konsepte tutunup oradan devam etmemiş. bu açıdan baştan sona döndüre döndüre dinleyecek olanlar muhtemelen koyu hayranlar; geri kalan dinleyici sevdiği şarkılarla yola devam edecektir.
  • beyoncé'nin son albümü ve üç ayaklı projesinin ilk ayağı.
    albümü çıktığı günden bu yana dinliyorum, hazmetmeye çalışıyorum. en başta klasik beyoncé albümlerine göre kıyaslayıp büyük bir hayretle "nasıl ya?" sorusunu sordum ama şu an beyoncé'nin en iyi albümlerinden biri olduğunu düşünüyorum hala alışma sürecinde olmama rağmen. hiçbir şarkısına karşı "bok gibi olmuş, bunun albümde ne işi var? bu hiç de iyi değil." dediğim olmadı. her bir şarkı sanki birden fazla yöne gidiyor; girişi farklı, ortası farklı; enstrümanlar/ritimler/vokaller kimi yerde farklılaşıyor, kimi yerde yükselip alçalıyor, kimi yerde bambaşka hale bürünüyor. ama genel olarak albümün tınısı kulak orgazmı yaşatıyor insana. şarkılara eşlik etmesi de zor açıkçası bu iniş-çıkış ve çok katmanlı yapılarından dolayı. zaten beyoncé'den başka birinin bu şarkıları bu kadar kolay söyleyebileceğini de pek düşünmüyorum. albümün çıkışının üzerinden daha bir hafta olmadan iki farklı şarkı için ufak düzenlemeler görmesi de biraz talihsizlik oldu.

    genel olarak tek tek kısa yorum yapacağım ama benim için albümün en büyük yıldızları; virgo's groove, heated, plastic off the sofa, pure/honey (pure kısmı), summer renaissance.

    1. i'm that girl: açılış için süper şarkı olmuş. arka plandaki vokalin hızlı hızlı, beyoncé'nin ağır aksak giriş yapması, "şarkı bir yerde kopmaya başlayacak" sinyalini zaten veriyor. ama ilerleyince bu his yerini, "albüm bir yerde kopmaya başlayacak" düşüncesine bırakıyor. bence şarkının tepe noktası yok, albümü bir bütün düşününce şarkının böyle olması daha güzel olmuş sanki; ritmin hızlı, beyoncé'nin vokalinin çoğunlukla sakinlikte seyretmesi güzel bir tezatlık bence.

    2. cozy: flawless'ın renaissance'taki kardeşi. müzikal açıdan da tematik açıdan da daha fazla kitleye hitap ettiği/edeceği aşikar. zaten albümün en çok rağbet gören parçalarından biri olması da bunun kanıtı galiba.

    3. alien superstar: ismi kadar havası da ilginç bu şarkının. sanki şarkıda iki beyoncé var: biri elinde kırbaç olan, dominant ve femme fatale takılan bir beyoncé; diğeri ise bebeksi, tatlı bir sesle konuşup şeytani/can yakacak planlarını gizlemeye çalışan ve birazdan psikopata bağlayacakmış gibi duran beyoncé. sesini sanki 20'lerindeymiş gibi nasıl o kadar taze hale getirmiş, şaşırtıcı. hipnotize edici bir şarkı. albümün en iyilerinden.

    4. cuff it: dinlerken hiç yabancılık çekmediğim, sanki eski albümlerinden birine aitmiş de şarkıyı bu albüme koymuşlar gibi duruyor. blow şarkısının tadını veriyor dinlerken. favorilerimden biri.

    5. energy: albüm çıktıktan sonra ilk patlak bu şarkıda verilmişti. kelis "şarkıda benden sample var ama benden izin alınmadı, bana önden bilgi verilmedi, bu resmen hırsızlık." dedi. daha sonra tüm müzik platformlarından milkshake sample'ı çıkarılmış şekilde yeniden yayımlandı. şarkının kendisi hakkını veriyor, enerjik bir şarkı, tek kötü yanı kısacık olması.

    6. break my soul: şarkı ilk çıktığında da sevmiştim zaten. albümdeki bütünlüğe bakınca ayrı bir tat veriyor.

    7. church girl: şarkı isimleri yayımlandığında alien superstar'dan sonra en çok merak ettiğim şarkılardandı. kesin ters köşe yapacak bir iştir diye düşünmüştüm. girişi güzelmiş diye düşünürken nakarata doğru gittikçe twerk yapmalık ritme dönüşmesi güldürüyor.

    8. plastic off the sofa: albümdeki en sakin şarkı ve en beğendiklerimden. şu entry'mde de belirtmiştim ama şarkının orta yerinde gülmesine bayılıyorum. (bkz: #140968761)

    9. virgo's groove: bildiğim kadarıyla beyoncé'nin burcundan bahsettiği şarkılardan üçüncüsü. signs, gift from virgo ve bu. başakları kıskanıyorum bu kadar güzel bir şarkıları olduğu için. dağa taşa bu şarkının sözlerini, şarkı linkini yazardım herhalde. şarkı her şeyiyle, her yönüyle, her tınısı ve kelimesiyle güzel. dinledikçe dinleyesim geliyor, beyoncé'nin "baby come oveeeeeerrr" davetine icabet edesim geliyor.

    10. move: nakaratı, ne yazık ki cardi b paçozunun press şarkısının nakaratını söyleyiş tarzını anımsatıyor. şarkının hem agresif hem de kıpır kıpır olmasını seviyorum. şarkının orta kısımları ise gerçekten de naughty girl tadında., çok hoş.

    11. heated: dinler dinlemez doğrudan bayıldığım ikinci şarkı. ön vokal ve arka vokaliyle [bizim müzik kültüründe rap şarkılar haricinde pek görmediğimiz ama özellikle abd'li şarkıcıların devamlı yaptığı olay (ad lib mi denir, bilmiyorum), hani, şarkıcıların ön planda şarkılara devam ederken arka planda aynı ya da farklı sözlerle şarkı söylemeye devam etmesi olayı] , altyapısıyla şahane bir eser. albümde geçen "spaz" ifadesi sebebiyle tüm müzik dinleme platformlarından geri çekilerek "blastin'" olarak revize sözlerle platformlara yeniden yüklenmiştir. (bkz: #140660539)

    12. thique: verdiği hissiyat yoncé ile aynı. hafif çatallı (?) sesle başlayıp ritmi yükselterek şarkıyı yukarı çıkartıp sonra aynı tatlı çatallı sesle geri bitirmesi leziz.

    13. all up in your mind: albümü dinlerken diğer şarkılara göre kulağa farklı gelmeyen bir havası var. albümün geneline bakınca sanki lemonade şarkısı gibi duruyor. ama kötü değil asla.

    14. america has a problem: ben de dahil çoğunluğu şaşırtan bir şarkı. adı iddialı olunca, politik bir şey olduğunu düşünmüştüm ancak hiç de öyle değil. adı haricinde hiçbir politik mesaj içermiyor.
    yine de şarkının güzleliğien gölge düşüren bir şey değil. "şarkı listelerde belki adıyla yürür" diye yapılmış bir şey midir, bilemem ama beyoncé öyle küçük hesaplarla davranan biri de değil hiç.

    15. pure/honey: çok saçma gelebilir ama, "bad bitches to the left" diyince aklım irreplaceable'a gidiyor ve beynim otomatik olarak "bad bitches to the left, to the left, everything you own in the box to the left" diye devam ediyor, haha.
    şarkı iki kısımdan oluşuyor anlaşıldığı üzere ama şahsi olarak pure kısmı çok daha hoş, keşke honey ile birleştirilmek yerine apayrı şarkılar olarak piyasaya sunulsaydı. honey kısmı da güzel ancak, pure kısmına göre biraz sönük kalmış.

    16. summer renaissance: albümün açılışı gibi kapanışı da harika bir seçimle oluyor. kıpır kıpır ritim, harika nağmeler ve şarkının tam da "so good, so good" kısmında kulak orgazmı yaşatması... bir de beyoncé'ye ağzı dolu dolu "you sexy motherfucker" demek ne güzel yakışıyormuş. bu şarkıya aslında tam da blow'daki veya dua lipa'nın physical'ındaki gibi patenli ve disko ortamlı bir klip iyi giderdi.
  • daha önceki albümlerine benzemeyen yer yer kendrick lamar tarzı şarkı içinde tüm müzik aletlerinin ve ölçünün değiştiği bir tarz var. dahası daha fazla elektronik ve enerjik bir albüm olmuş. ayrıca sözler bolca politik gönderme de içeriyor. queeen is back

    (bkz: yapıyorsun bu işi kızım)
hesabın var mı? giriş yap