• ruhospu
  • "fakat, trikotajla hiçbir ilgisi olmadığı halde sürekli ağ ören kader, yine ağlarını örmüştü."

    bunu tabi ki çocukken hiçbirimiz anlamamıştık. oradaki ses tonundaki taşak geçme, her şeyle alay edebilen bir senaryo, absürd komedi ve kara mizah harikaydı.

    zaten dönemin karikatüristleri yazıyordu senaryoyu. hande ataizi'nin meleksi güzelliği, mazhar'ın zeki, nazik ama şapşal, tembel türk erkeği olması, göksel kortay'ın "yapiciğiim" diyen o muhteşem trt türkçesi, reyhan'ın sırılsıklam salaklığı, kız kurusu firdevs'in de seksiliği vs... her şey şahaneydi yahu.

    youtube'da arada açar izlerim. insanlar ne kadar saçmaymış falan yazıyorular. hadi canım şaka yapıyorsunuz. lan olay saçma olması ve ölüm vs gibi konularla bile alay edilebilmesi zaten. inceleri harika. 90'ların kalitesi işte. keşke daha uzun sürseymiş.
  • ruhuna sağlık ruhsarcığım ölmemiş
    elalem utansın o beni terk etmemiş
    gel şöyle otur ruhsar yanı yanı başıma
    görsün millet hayal gerçek yan yana

    not: bunu ezbere yazmak da varmış. üstünden yıllar geçmesine rağmen beynimin bir yerlerini hala dolduruyor olması çok acaip
  • bacaklar.
  • yağmur yağınca ruhsar inerdi.

    az mı bekledik yağmurlu gecelerde buğulu camların ardında. hiç gelmedi..
  • cennetteki masaüstü bilgisayar.
  • mazhar'ın başından aşağı bir bardak su dökülerek, istanbul sele teslim tayyip'i bulun repliği ile kabusundan uyanması.
  • hatırladığım, birkaç kere rastladığım bir bölümünde mazhar'ın çalıştığı reklam ajansına ürettiği vıcık markalı saç jölesinin reklamını yapabilmek için bir girişimci geliyordu. bu girişimci aslında peruk takan kel bir adamdı. vıcık saç jölesinin reklamları çıktıktan ve yayıldıktan sonra bu jölenin kullanan herkesi kel bıraktığı ortaya çıkmıştı. jöleyi üretip yayan kel adam da kel ortaklarıyla birlikte bununla ilgili çıkan haberleri izleyip eğleniyorlardı "bütün dünya bizim gibi kel olacak! yaşasın kellik! nihaha..." diye. sonrası pek aklımda değil ama mazhar ile ruhsar bu adamlara karşı duruma el koyuyorlardı sanki.
  • menkıbe hanım'ın, mahzar'a bulduğu kızların hepsinin adının garip olması. bir keresinde de kızın adı normal çıkmıştı da(nerimandı sanırım), soyadı garipti. (başındanaşağıkaynarsudökülmezoğlu)
hesabın var mı? giriş yap