• güneşin aydınlatmasının ne kadar seçici ve belirleyici olduğunu ispat etmek için kullanılan bir cümledir. sabah güneşi bir oda dolusu çocuktan yatağına çiş yapanı belirlerken, akşam güneşide ortamdaki en güzel bayanın aydınlatarak güzelliğin önemini bir kez daha vurgularmış. doğanın bir başka türlü seçiciliği ve belirleyici özelliğiymiş bu.
  • bir avuc salagin sabah gunesinden kacmaya calismasina neden olan soz, ozlu soz..*
  • eger yanlislikla sabah gunesi vurduysa o salaklarin suratina "yaaa sabah gunesi güzele aksamki sidikliyeydi dimi" seklinde saptirilmaya calisilan kelimeler tamlamasi.
  • hem sabah hem akşam vuran güneş bazen de dumura uğratır bünyeyi.
  • hem sabah hem akşam güneşle karşı karşıya kalan bünye hem sidikli hem güzeldir sonucuna götüren söz. (bkz: düz mantık)
  • sabah güneşi sidikliye vurur ki; böylece sidikleri kuruyabilsin.
    bunu ben demedim. bizim bakıcı kezban abula vardı küçükkene, o söylerdi valla. gidin, onu kötüleyin. ben baştan önlemimi alayım da. ne olur ne olmaz.*
  • (bkz: göbeğine güneş doğurmak)
    (bkz: akşam güneşi güzele vurur)
  • (bkz: sana güneş hep arkandan vurmuş)
  • (bkz: yalan)dır. insanların sabah kalktıklarında edindikleri özgüveni yerle bir etmek için uydurulmuş bir şeydir. sırf kendinizi güzel hissetmeyin diye. akşam güneşi batıyor bir kere, güzele niye vursun? bir insan güzel veya yakışıklıysa güneş her daim vurur, sidiği boku falan boş verin.
  • sabah güneşi sidikliye vurur çünkü şahıs gece karanlıkta yatağına işemiştir sabah güneşte parlamasın diye kurutmak için sidikliyi hedef alır.
    akşam güneşi de o karanlıkta şahsın parlaması, ışıldaması, dikkat çekmesi için güzeli hedef alır.

    yalan değildir, yalan diyene hep sabah güneşi vurmuştur. hayırlı forumlar.

    - akşam güneşi müdavimi
hesabın var mı? giriş yap