samimiyetsizlik

• tam da samimiyetin karşısında oturmayan bir kelime kendisi.
  çünkü samimiyetin gerektirdiği davranışlar gerekmiyor samimiyetsizlik için.
  samimiyet ilgi, sıcaklık, yardımseverler vb. duygu ve davranışlar içerir ve gerektirirken, bunları göstermek de bazen pek tabii samimiyetsizlik olabiliyor.
  
  genellikle art niyetle yapılmasa da umursamamak duygusunun ortaya çıkmasına neden oluyor ki, muhatapları asla kabul etmiyor.
• samimiyetsizlik,güven duygusunun oluşmaması için en verimli alandır.
• sahte samimiyet^* ne yazık ki insana güven de verir. en azından bir süre.
• lâlettayin bir hal içerisinde , sathi davranmak, fütürsuz tavırlar içerisinde olmak, itinasızlık örnekleri sergilemektir.
• daha çok postmodernizmi ilgilendirdiğini düşündüğüm, yeni neslin ağzında sakız yaptığı, modernden hareketle kurcalama dürtüsünün boyunduruğu altında zühur eden ve giderek tarifsiz bir kıvam alan sözcük:
  
  - bir şey var, ne bileyim işte, bir samimiyetsizlik! ^*
• bir insani hayata sokmama nedenlerinin basinda gelenlerindendir..
• (bkz: inançsızlık)
  (bkz: nihilizm)
  "biliniyor bizim mahsustan yaşadığımız
  biliniyor şarkıların sırası bizde"
• seviyesizlik ile birlikte, güzel olma şansı olan şeyleri kirletip öldüren en önemli durum ya da hallerden. öz saygıyı korumak adına, acı da olsa koşarak uzaklaşılmalı herhangi bir durum veya ilişkide bu gözlendiğinde..
• boşanma sebebi <yaşanmış bir öyküden alınmıştır>
• hemen sezilir, bir anda soğutur...