• "gezi olaylarında bir hata yapıldı, bir şeyler karıştırıldı. genç bir nesil, oraya düşüncesini söylemeye gitti, bir şeyler yapmak istedi. kimlik arayışındaydı. ve bu, doğru bir kimlik arayışıydı ama olay siyasi tarafa çekildi. hükümet onların önünü kesti. bence o noktada hata yapıldı. o gençlik, fikrini söyleme hakkını kullanmalıydı. biz futbolcuya “kafanı kaldır, önünü gör” deriz. gençliğe ne diyeceğiz? yine “kafanı kaldır” dememiz lazım ama sen kafayı bastırıyorsun! bastırmayla gelişme olur mu?"

    http://www.diken.com.tr/…-kesen-hukumet-hata-yapti/

    beşiktaş'ı şampiyon yaptıktan sonra omuzlara alınıp çankaya köşküne götürülüp oraya bırakılmalıdır. cumhurbaşkanlığı için kendisinden daha mantıklı bir insan göremiyorum.

    ekleme: olm bu bir kaç gün önce medyada çıkmıştı da pek dikkat çekmedi. çok entry girip durmayın şuraya. tayyip'in kulağına gidecek. bak halâ yazıyorlar.

    debe editi: fırsat gelmişken söyleyeyim. olcay şahan başlığında kendisine verdiğim abartılı tepkiler ve zaman zaman ettiğim hakaretler için kendisinden özür diliyorum.

    debe editi 2: (bkz: kalecik köyü ilköğretim okulu yardım kampanyası)
  • mustafa denizli ve selçuk inan'ın maç sonu hakem açıklamaları sonrası "galatasaray'ın hakemle ilgili eleştiri yapması için, hakemlik bir pozisyonu olması gerekiyor" dedi.

    net cevap bence.
  • varlığını duyduğum fakat hiç izleyemediğim şu videoda seulden ayrılırken oyuncuları tarafından uğurlanışı var şenol hocanın. 2009 yılında oradan ayrılıp trabzonsporun başına geçeceği dönem.hatta videoda da "yarın antremana çıkıcam" diyor. videoyu izleyince başkası adına gururlanmak ne demek ilk defa hissettim. 11 saatlik uçuş mesafesinde,bambaşka bir kültürde,hiç bir kelimesini anlayamadığın bir dilde tamamen takım çalışması ve doğal olarak insan odaklı bir iş yapmaya gitmişsin. geçirdiğin sürede iz bırakmış olmalısın ki futbolcuların sana saygı ve sevgisinden uğurlamaya gelmiş havaalanına. aynı dilde tek kelime diyalog kuramamış insanların üzerinde büyük bir etki bırakmış şenol hoca. onlar bile sizden çok şey öğrendik hocam diyorlar. o anda bile şenol güneş birşeyler anlatmaya,birşeyler öğretmeye çalışıyor ve bence bu sezon beşiktaş soyunma odasında da çokça çınlayacak bir cümle kuruyor; "kendinize güvenin,korkmayın.korku aklın katilidir."

    hocayı izledikçe köy enstitüleri mezunu idealist bir öğretmeni izliyormuş gibi hissediyorum. ego yok,hayatının her anını bir kelime daha öğretmeye adamak var. abartı yok,sadelik var. yaptığı işi en doğru şekilde yapmaya çalışmak var.şov yapmak yok,akıl yürütmek var. şan,şöhret yok,bilimsellik ve akılcılık var. ben yok, biz var.

    şenol güneşe saygı duymamak mümkün değil. ülkemiz için tecrübelerinden faydalanabileceğimiz renkler ve takımlar üstü bir konumda olması gerekirken ligde hala şampiyonluğu var mı yok mu diye boş tartışmalar içerisindeyiz. çok yazık.
  • sinsi değildir. sorunun kulüpler ile değil şahıslar ile ilgili olduğunu bilecek kadar olgundur.

    beşiktaş'ın ceza almasına neden olanların hiçbiri şu an beşiktaş'ta değildir.

    oysa fenerbahçe'nin başında hâlâ aziz yıldırım bulunmaktadır.

    şenol güneş gibi düzgün insanlara bile, fanatizm yüzünden gözleri kör olmuşlar tarafından çamur atılması çok vahim...

    not: galatasaray
  • fenerbahçe'nin tek yarıda 18'de 17 yaptığı bir ligde 82 puan almasına rağmen tek gol farkla şampiyonluğu kaçırmış takımın teknik diretörüdür.
    bir önceki sene şampiyonla arasında 18 puan olan takımı ertesi sene potaya sokup, son maçın son dakikasına kadar mücadele etmesini sağlayan teknik direktördür.
    ligin en az mağlup olan takımının teknik direktörüdür.
    ligin en az gol yiyen takımının teknik direktörüdür.
    ligin en iyi kalecilerini takıma kazandıran teknik direktördür.
    bundan bir şey olmaz denilen burak yılmaz'ın küllerinden doğmasını sağlayan teknik direktördür.
    dünya kupasında milli takımı üçüncü yapan teknik direktördür.

    ve siz hâla bu adamdan teknik direktör olmaz diyorsanız afedersiniz ama siz bir traktörsünüz.
  • bir ara baktım şenol hoca ile tamer sürekli bir şeyler yazıp çiziyordu. la bu adamlar ne yazıyorlar dedim kendi kendime. meğer tarih yazıyorlarmış.

    taktik bilgisi türkiye standartlarının üstünde olan hoca

    debe edit: konunun yıllar sonra anlamsız kalmaması için (bkz: 23 kasım 2016 beşiktaş benfica maçı), öneri için teşekkürler @lancearmstrong

    (bkz: oyuncaklar otostopta)
  • maçtan sonra sıcağı sıcağına "yarın süleyman abi'nin mezarına gideceğim" dedi..

    reina'daki kutlamalara katılmak yerine evine gidip erken yatmış, dün sabah da gerçekten sessiz sedasız gidip çiçek bırakmış, mutlu haberi vermiş..

    ***

    aynı röportajda, "beşiktaş büyük kulüp tamam, biliyorum ama ben beşiktaş taraftarının da böyle olduğunu bilmiyordum" demişti..

    şenol hoca, asıl ben senin böyle büyük adam olduğunu bilmiyordum..

    alnının her terine helal olsun..
  • trabzon idmanı ders bir:

    bugün trabzonspor idmanına getirilen vuvuzela antremana giren futbolcuların elinden ve çalma girişimden geçtikten sonra sahaya en son giren şenol güneş'in eline gelir.

    - vuvuzela'yı hocaya veren görevli; içi boş bunun hocam
    - şenol güneş; olur mu. içinde bağımsızlık var, özgürlük var bunun..
  • bugünkü basın toplantısını 2 kez izledim.

    fatih terim'de de ciddi bir oranda olsa da şenol güneş'te en üst noktaya ulaşmış bir olay var.

    karşısındaki insanlara karşı, en azından gazetecilere karşı inanılmaz saygısız davranıyor.

    bir neslin 4 senede bir gerçekleşen turnuva umudunu yok etmişsin,gazeteci çıkıp 'ozan kabak'la neden çıkmadınız ' tarzı bir soru soruyor, 'siz daha iyi biliyorsunuz ya nereye çekmek istediğinizi anladim ' diyor.lan nereye çekecek amk.adam sana oyunla ilgili soru soruyor,ülkenin yarısının merak ettiği şeyleri dile getiriyor, paşa hala hamasetle ortalığı karıştırmak derdinde.

    norveç deplasmanında gelen galibiyet sonrası,havaalanında gece 4e kadar takımın inmesini bekleyen gazetecilere bile 'yok konuşmayacağım, hiç mikrofon uzatma' diyip transit geçen bir adamın soyunma odasında sevildiğine beni kimse inandıramaz.

    kazanıyorsun bir artistik,kaybediyorsun hala bir şekil şukul.avrupa'da bir teknik direktör olsa basın toplantısında kesip biçecekleri adam bizim ülkemizde hala karşısında el pençe durulan bir figüre dönüşmüş durumda.

    teknik direktör olmasa bayramlarda evine gidilirken oflanıp puflanan bir dede figürü olabilecek insanlar,yaşları 20 olan insanlarla başarı kazanmaya çalışıyor.

    asıl dram budur.
  • çok değil bundan 10-12 sene öncesine gidildiğinde görülecektir ki letonya'ya elendikten sonra ya ben 2002 dünya kupasında 2003 konfederasyon kupasında bu takımı üçüncü yaptım "it is the football, that is the football" diyip aradan sıyrılıp devam etmek varken "şerefiyle" istifa etmiş teknik direktördür. belki vizyonsuzdur ama şerefli bir "adamdır".
hesabın var mı? giriş yap