şirinler
-
bu sirinlerin cümlesinin işleri gücleri degersizdir.. tamamen bir "zeroes" durumu.. "merakli","tembel","süslü" tamam şirin de, senin gargamel'e karşı haklı mucadelende sirinlige ihtiyacin yok ki arkadas! senin "keskin nişanci şirin"'e ne bileyim efendim "mayın döşeyici şirin","bubi tuzagi sirin" e falan ihtiyacin var.. o gargamel denilen, doyumsuz ibine (ki kendisi istese bin tane, milyon tane daha şirin yapabilir) eni konu "gözlüklü şirin" in içlerinde bulundugu, tamamen bi boka yaramayan yeteneklere sahip 100 biemedin 200 tane "şirin" e yeniliyor..
yapmayin allaskina! buna benim diyen insan güler..
hayir düsünsenize, milli mücadeleyi yapiyoruz boyle.. karşıda gargamel timsali "trikopis" olsun, bizim ordu da "şakacı ismet","somurtgan karabekir","hayalci mustafa","obur refet","uykucu rauf" dan olussun.. allaskina akil var mantik var, kim kazanır? zilyon tane bölüm, şu dandini şirinleri kedisiyle beraber gargamel'e karşı zafere koşturuyorsun be arkadas.. yuh! yaziklar olsun yemin ediyorum. bunlari izledik biz..
ey türk cocuklari! açın ulen gözünüzü artık! -
konusu, alt metinleri bir tarafa klasik müzik konusunda da mükemmel seçimleri olan çizgi film.
çocukken pek farkında olunmuyor ama insan büyüdükçe şirinler’in kalitesini daha iyi anlıyor. çoğu insan beethoven’ı, bach’ı, prokofyev’i, musorgski’yi, korsakov’u ilk defa şirinler’de dinlediğinin farkında bile değildir. örneğin, gargamel’in şatosu gözüktüğünde çalan tema müziği bile schubert ve korsakov’un iki tane klasik şaheserinin karışımından oluşur. aksiyon sahnelerinde moonlight sonata çalınır, cesar franck’in symphony’si neredeyse her bölüm dinletilir.
müzik konusunda son dereceli başarılı tercihlerde bulunan şirinler’in dünya çapında bu kadar seviliyor olması da şaşırtıcı olmasa gerek.
çizgi film boyunca sık sık duyular eserler:
cesar franck - symphony in d minor, m. 48: i.lento, allegro non troppo
edvard grieg - lyric suite, op. 54: iv. march of the dwarfs
franz liszt - piano concerto no. 1 in e-flat major, s. 124: i. allegro maestoso
franz schubert - symphony no. 8 in b minor, d. 759 - “unfinished”: i. allegro moderato
ludwing van beethoven - moonlight sonata “ piano sonata no. 14 in c minor, op.27: iii. presto agitato”
modest musorgski - pictures at an exhibition (orch. ravel): i. gnomus
modest musorgski - pictures at an exhibition (orch. ravel): iii. tuileries
nikolay rimski-korsakov - scheherazade, op. 35: i. largo e maestoso - allegro non troppo
nikolay rimski-korsakov - the snow maiden: dance of the tumblers
pyotr ilyich tchaikovsky - the nutcracker: russian dance
pyotr ilyich tchaikovsky - swan lake, op. 20, act ii, no. 13: dance of the cygnets: iv. allegro moderato
seri boyunca ara ara çalınan eserler:
albert william ketelbey - in a persian market
aleksandr porfiryeviç borodin - polovtsian dances
anton bruckner - symphony no. 2 c minor
claude debussy - prélude à l'après-midi d'un faune, l. 86
cesar franck - symphony in d minor, m. 48: ii.allegretto
edward elgar - pomp and circumstance march no. 1
edward elgar - the wand of youth, suite no. 1 op. 1a: 3. minuet
edvard grieg - peet gynt suite no. 1, op. 46: i. morning mood
franz liszt - hungarian rhapsody no. 2: friska
franz liszt - totentanz, s. 525
franz schubert - ballet music from rosamunde d797: ii. andantino
franz schubert - serenade
felix mendelssohn bartholdy - spring song
gioacchino antonio rossini - william tell overture
camille saint-saens - symphony no. 3 in c minor, op. 78 “organ symphony”: 2b. maestoso - piu allegro - molto allegro
hector berlioz - symphony fantastique, op. 14, h 48: 2. un bal (valse: allegro non troppo)
igor stravinsky - the firebird: introduction
igor stravinsky - petrushka: russian dance
isaac albeniz - suite espanola no. 1, op. 47: asturias (leyenda)
jean sibelius - finlandia, op. 26
johann sebastian bach - brandenburg concerto no. 2 in f major, bwv 1047: i. allegro moderato
johann sebastian bach - concerto no. 5 in f minor, bwv 1056: harpsichord and strings: ii. arioso: largo
johann sebastian bach - orchestral suite no. 3 in d major, bwv 1068: iii. gavotte i & ii
leon boellmann - suite gothique, op. 25: iv. toccata
lev knipper - symphony no. 4 in d major op. 41: meadowland (cavalry of the steppes)
ludwig van beethoven - piano sonata no. 8 in c minor, op. 13 “pathetique”: i. grave - allegro di molto e con brio
ludwig van beethoven - piano sonata no. 23 in f minor, op. 57 “appassionata”: i. allegro assai
ludwig van beethoven - symphony no. 1 in c major, op. 21: i. adagio molto - allegro con brio
ludwig van beethoven - symphony no. 6 in f major, op. 68 “pastoral”: i. awakening of cherful feelings upon arrival on arrival in the countryside: allegro ma non troppo & iv. thunder, storm: allegro
ludwig van beethoven - symphony no. 9 in d minor, op. 125 “choral”: ii. molto vivace
maurice ravel - gaspard de la nuit: ii. le gibet
modest musorgski - night on bald mountain
nikolay rimsky-korsakov - the golden cockerel suite: iii. “king dodon with queen chimaka”
nikolay rimsky-korsakov - flight of the bumblebee
paul dukas - the sorcerer’s apprentice
pyotr ilyich tchaikovsky - natha valse, op. 51, no. 4
pyotr ilyich tchaikovsky - symphony no. 4 in f minor, op. 36: iv. finale (allegro con fuoco)
pyotr ilyich tchaikovsky - symphony no. 6 in b minor, op. 74, “pathetique”: i. adagio - allegro non troppo
pyotr ilyich tchaikovsky - romeo and juliet, fantasy overture
richard wagner - die meistersinger von nürnberg, wwv 96: overture
richard wagner - die walkure, act iii: ride of the valkyries
richard strauss - till eulenspiegels lustige streiche, op.28, trv 171
sergey prokofyev - symphony no. 1 in d major, op. 25: classical symphony: iii. gavotta (non troppo allegro)
sergey prokofyev - peter and the wolf, op. 67: peter in the meadow
sergey prokofyev - lieutenant kije, op. 60: iv. troika
sergey prokofyev - scythian suite, op. 20 “ala and lolly”: no. 2 the enemy god and the dance of the spirits of darkness
sergey rahmaninov - prelude no. 12 in g sharp minor, op. 32
wolfgang amadeus mozart - the magic flute, k. 620: ouverture
wolfgang amadeus mozart - the marriage of figaro: overture
wolfgang amadeus mozart - 12 german dances in c major, k.586: no. 3
wolfgang amadeus mozart - symphony no. 35 in d, k. 385 “haffner” : iv. finale
wolfgang amadeus mozart - symphony no. 40 in g minor, k. 550: i. molto allegro
zoltan kodaly - hary jonas suite: v. intermezzo
not: tüm eserleri sırayla dinleyebilmek için oluşturulan spotify listesi
kaynak: https://smurfs.fandom.com/…sical_music_compositions -
1. sezon 6. bölümünde "king smurf" isimli bir kısım vardır ki gayet politik şekilde incelenebilir. youtubedan izlenebilir. olaylar şöyledir bu bölümde:
şirin köyünde baraj inşaatı devam etmektedir. obur şirin çalışan şirinleri yemek molasına çağırır. bu arada şirin baba uzak tepelerde yetişen otların köklerini toplamak için köyü terk eder. şirinler üzülür, şirin babayı özleyeceklerini söylerler. tam yemeğe oturacaklarken gözlüklü şirin gelir, yemeği durdurur ve işçi şirinlere iş başı yapmasını emreder. kendisi şirin babanın yerini alacaktır, bundan sonra o ne derse o olacaktır. tüm şirinler ona güler, dalga geçer, umursamazlar.
gözlüklü şirin sinirlenir, evine döner. diğer şirinlerden birkaçı hala kapısının önünde onunla dalga geçmektedir. gözlüklü şirin bunu yapabileceğini, güçlü ve akıllı olduğuna inanmaktadır. kapısının önündeki kalabalıktan müzisyen şirin’i kolundan çekip evin içine alır. müzisyen şirin kötü bir müzisyendir, elindeki trompete üflediğinde evdeki vazolar bile kırılır. ama gözlüklü şirin ona şu teklifte bulunur: “sen mükemmel bir müzisyensin ve daha iyi bir mevkii hak ediyorsun. ben şirinler köyünün yeni yöneticisi ve kralı olacağım. seni kraliyet tellalı ilan ediyorum, müzik yap, insanlara bunu duyur!”
müzisyen şirin artık havalı kıyafetler giymiş halde, elinde trampetiyle köyü dolaşmakta, gözlüklü şirin’in krallığını duyurmaktadır. bu duyurular karşısında etkilenen olmuştur ama güçlü şirin bu duruma kızar. gözlüklüye haddini bildirmeye karar verir ve evine gider. gözlüklü ona da benzer bir teklifte bulunur. “sen gerçekten çok güçlüsün, krallığım senin gibi güçlü birine ihtiyaç duyuyor, seni ordunun başına geçiriyorum!” güçlü şirin etkilenmiştir. pencereye koşar ve diğer şirinlerden kendine askerler seçer. hemen silahlanan bu şirinleri arkasına alan güçlü şirin, halka seslenir: “aletlerinizi alın! kralımıza bir saray yapacağız!” halktan karşı çıkanlar olur ama ordunun silahları karşısında çaresiz işe koyulurlar. gözlüklü şirin saray istemediği halde güçlünün bu jestinden pek etkilenir, onu çok taktir eder.
bu arada köyün yanındaki baraj kimsenin umurunda değildir. sular tehlikeli şekilde yükselmektedir.
gözlüklü şirinin sarayı tamamlanır. şirinler köyünün içindeki en büyük en lüks binadır. gözlüklü şirin yanına güçlüyü de alır ve bir balkon konuşması yapar, halka teşekkür eder. müzisyen şirin kalabalığın içindedir ve kalabalığın tepkilerini yönlendirir, tezahüratları, alkışları o başlatır. şirine ve diğer birkaç şirin hala bu krallık işinden memnun değillerdir.
sonra bir gün şakacı şirin gelir ve ordunun başındaki güçlü şirin’e o meşhur paketlerinden birini verir. paket patlar, güçlü şirin rezil olur, herkes ona güler. o da gidip gözlüklü şirin’e şikayet eder şakacıyı. gözlüklü de pek eğlenir olayla ama daha kararını açıklamadan şakacı şirin bir paket de onun eline tutuşturuverir saraya gelip. gözlüklü de şakanın kurbanıdır artık ve şirinler köyünde bir ilk olur; şakacı şirin’e hapis cezası verilir. herkes şaşkındır ancak yapılacak bir şey yoktur. şakacı şirin siyah-beyaz şeritli mahkum elbisesini giyer, ayağında prangasıyla hapse konulur.
şirine ve yanındakiler artık harekete geçmeye karar verirler. gece sessizce hapishaneye doğru ilerlerler. tanınmamak için maske, gecenin karanlığından faydalanmak için siyah pelerinler takmaktadırlar. güç bela kaçırırlar şakacıyı hapishaneden ve peşlerinde askerler ormanın derinliklerine giderler yakalanmamak için. izlerini kaybettirirler, sabah olur, bir ağaç tepesinde köye bakarlar ve şaşırırlar. köyün etrafında çitler, çitlerin dışında da bir su kanalı vardır artık. köye kimse giremeyecek kimse de çıkamayacaktır.
bu arada köyün yanındaki baraj hala kimsenin umurunda değildir. artık baraj yıkılmak üzeredir.
şirine ve grubu köye girmeye çalışır, güçlünün askerleri karşı koyar. şirin çileğiyle savaşırlar. çitler yıkılır, su kanalı üzerine köprü olur, kaçak şirinler köye girer, çatışma burada da devam eder.
işler çığırından çıkmak üzereyken şirin baba köye geri döner. “aynı insanlar gibi davranıyorsunuz!” diyerek kızar şirinlere. sonra barajı yıkılmaktan kurtarmak için onları çağırır. barajın kapağını son açmayı başarırlar. akan su gözlüklü’nün sarayını yıkar, gözlüklü kral olmaktan vazgeçer.
insanların düzeni bu kadar güzel anlatılırdı heralde. müzisyen şirin medyayı, güçlü şirin iktidarın fiziksel gücünü, şakacı şirin mizahı, şirine ve grubu muhalefeti temsil ediyor gibime geldi. ama şirin baba? gidişiyle düzenin bozulduğu, politikanın başladığı, dönüşüyle de işlerin yolunda koyulduğu bir karakter, bir insan mı yoksa kaybettiğimiz başka bir şey mi?
http://masadakiler.wordpress.com/…-olayin-ne-senin/ -
o kadar iyi bir çocuk olmama ragmen bir türlü göremediğim ibne sürüsü.
-
bazı ülkelerde yasaklanan bi çizgi film. komünistler efendim şirinler.100 kişilik bi komün gurup var herkes eşit haklara sahip, para yok. yemek ve yaşamak için çalışmak zorundasın. ahçı yemek yapar, bahçıvan yetiştirir, terzi elbise diker. ressam,şair,müzisyen şirin bunlar sanatçıdır topluma gerekir usta şirin ortamın mühendisidir. kalanlarda emekçidir mutlaka bi işin ucundan tutarlar yaşamak için. şirin baba devleti temsil eder. gözlüklü de yardımcısı sayılır. gargamel kapitalist memleketleri simgeler şirinleri ele geçirip altına çevirmek ister
(altın maddi bi değer para gibi)
ayrıca şirinlerin orjinal adıda smurf açılımı;
small
man
under
red
father
kızıl baba yahu :) bundan öte bişii demiyorum.çoğuda zaten teoriden ibaret. ama bigün şirin babayı kafasında orak çekiçli şapkayla tv de demeç verirken görünce fat dediydi dersiniz :) -
şirinler komünist içerikli olduğu gerekçesiyle bazı ülkelerde yasaklanmıştır.
- şirinler'de mülkiyet kavramının olmaması;
- genelde güçlü kişler yönetimi alırken eline şirinler'de şirin baba'nın zekası ve tecrübesiyle onları yönetmesi;
- şirin baba'nın sakallı olması, ayrıca giydiği şapka ve pantolonun renginin devrimin ve bolşevik partisinin rengi olan kırmızı olması;
- şirinler köyü'nde herkesin yetenekleri doğrultusunda belli görevleri olması;
- para kullanmamaları veya takas yapmamaları. herkesin ihtiyacı olan şeyi gidip alması;
- tanrı yerine yerine doğa ana, zaman baba gibi şeylere sahip olmaları şirinler'in komünist düşünce yaydıklarına dair işaretler olarak görülmüştür.
ayrıca:
- peyo (şirinlerin yaratıcısı pierro culliford)'nun okkalı bi komünist olduğu;
- smurf ün "socialist movement under red father (flag) / kızıl bayrak altında yaşayan küçük adamlar"ın kısaltması olduğu;
- şirin baba'nın marx'ı, bilgin şirin'in troçki'yi temsil ettiği;
- gargamel'in de yahudi tiplemesi olduğu hatta isminin de zaten ibranice'den geldiği söylenmektedir.
- gargamel'in papaz cüppesi giydiği misyonerlere benzediği ve şirinleri yemeye çalışması da göze çarpmaktadır.
- orjinalinde adı azrail olan azman adlı kedi de emperyalizmin etrafında dolanıp birkaç parça kendine koparmaya çalışan ülkelere benzetilmektedir.
(kaynak: http://jahrein-felagund.blogspot.com/…as-smurf.html) -
karakterlerine şöyle bir eşleştirme yapılabilir;
- gargamel ~ abd
- azman ~ abd'nin sömürgesi olan herhangi bir devlet *
- miskin ~ ingiltere
- baltazar ~ almanya
- birinci nesil şirinler ~ komünü kuranlar
- sonradan gelen ufak şirinler ~ güney amerika'da yükselen sosyalist hareket
- kasabadaki insanlar ~ bilinçsiz emekçiler
- şirin baba ~ friedrich engels
- şirin dede ~ karl marx
- gözlüklü şirin ~ leon troçki
- süslü şirin ~ homoseksüel
vs.
çok da alakasız değiller aslında... -
türkçe seslendirmesindeki göz ardı edilen profesyonellik:
dış ses- nur subaşı
şirin baba- engin alkan
şirine- ruhsar gültekin
güçlü şirin- yekta kopan
gözlüklü şirin- özgür özdural
uykucu- fatih özacun
büyükbaba- haldun boysan
şakacı- bahtiyar engin
obur- emin şaylan
somurtkan- ahmet taşar
örgülü- berna başer
gargamel- ali gül
bu insanları (seslerini) herkes tanıyor aslında. -
şapkasız hallerini merak edenler şu resme göz atabilir. ancak baştan uyarayım, bir hayal kırıklığı, kırgınlık, depresyon, mide bulantısı gibi belirtiler gösterebilirsiniz.
(bkz: çocukluk dönemi sanrıları) -
çok çook eski bölümlerde anlatılmış bir hikayeye göre, şirinenin orijini aslında gargameldir. gargamel, hafiften simyacı bir şahıs olup, altın yapmak için şirinleri kullanmak durumundadır, ancak şirinleri bir türlü yakalayamamakta ve üzüntüden kahrolmaktadır. en sonunda, "bu kadar herif süper abazandır" diye türk usulü bir düşünce geliştirmiş, ve onları kandırıp kendisine getirsin diye şirineyi yaratmış, sonra da şirinlerin arasına salmıştır. salmıştır da ne olmuştur, şirine şirin köyünde ona buna vermekten şirin ziki manyağı olmuş, bir türlü doymak bilmemiştir. böylece, kadın özünden zerre çakmadığını anladığımız gargamel babayı almış, o orman senin, bu çayır benim şirinlerin peşinden daha pek çok bölümler koşmak durumunda kalmıştır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap