yanıtlar 252
  • borçlanmak.
    aralık'ta ev aldık. taksit 3750, of ya cok dedik eşimle. önümüzdeki ay zam gelince benim maaşım yetecek krediye. yarısına yetmiyordu (emekliyim)
    ocak 2023de daha da komik bir rakam olacak bu.
  • birikim yapmak olanaksız ve mantıksız geliyor bana. tr sayesinde sürekli eriyor. belki yurtdışı gelir kaynağı bir çözüm olabilirdi. bende yok ama olanların rahatlığını görüyorum. biriktirip sonra alıyorlar. çünkü yabancı para dolar euro hızlı erimiyor. geriye borçlanmak kalıyor sanırım. belki 20 yılı heba etmeyi gözüm yemez ama alınacak ev ise mecburen o kadar süreye yayılıyor.
  • borçlanabiliyorsan borçlan ve menkul/gayri menkul ne buluyorsan al. yoksa yarın alamayacaksın.
  • birikime de ben öneri vereyim eurobond, ana para dolar , getirisi dolar.
  • borçlanıp ev ya da araba almak. 2019 kasımda aldığım arabayı, dolar kurunda baktığımda şu an 68000 tl olması lazım. ama 110000 tl civarında bir piyasa fiyatı var.
    eğer birikim yapacaksan eurobond en mantıklı seçenek olur.
  • evim ve arabam var şükür ama yakın zamanda bir bebeğimiz doğacak. hamilelik haberi ile tüm ihtiyaçlarını aldık. onun dışında bazı elektronik harcamaları, gelecek yılki kışlık giyim ihtiyaçlarını ve 3-4 parça mobilya ihtiyacımı da aldım.

    şuan kredi kartlarım şişik biçimde yavaş yavaş borcunu ödüyorum. arada aklıma gelince fiyatlara bakıyorum da yaklaşık 40bin civarı avantajlıyım.

    acil bir durum olmazsa önümüzdeki en azından 1 yıl içerisinde sadece market alışverişlerim var.

    ev ve araba için borcunu ödeyebildiğinizi düşünüyorsanız borçlanın. 6 haneli geliriniz yoksa birşeyin birikimini yapamazsınız. hele ev ve araba için.
  • bir ekonomist olmamama rağmen ufak bir açıklama ile öneride bulunacağım.

    makroekonomide bulunan 2 farklı türde bakış açılarının ne şekilde olması gerektiğini şu şekilde açıklayabilirim;

    deflasyon genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düşüş göstermesidir. deflasyon gören ekonomilerde halk, parasını harcamak istemez çünkü ilerleyen zamanlarda parasının daha kıymetli olacağını bilir ve parasını gelecek dönem için saklar. iç piyasada para dönüşünün olmaması nedeniyle kobileri zora sokan bir durumdur.

    enflasyon genel fiyat düzeyinin sürekli ve hissedilir artışını ifade eder. yüzde 2 ila 7 arasındaki enflasyon gören ekonomilerde halk, parasının az da olsa değer kaybedeceğini bildiğinden parasını harcar, yatırım ve tasarruf yapar. sürekli paranın dönmesi de iç piyasayı canlı tutar.

    şu anda ülkenin bulunduğu durum itibariyle devalüasyon boyutuna ulaşabilecek enflasyon yaşamaktayız. bu durumda paranın 6 ay önceki değeri, şu anki değeriyle karşılaştırılamaz biçimde. yani siz bankadan kredi çektiğinizde borç almış oluyorsunuz ama bankanın size verdiği faiz 6 ay 1 yıl sonrasının ederine göre çok düşük kalıyor. bu da demek oluyor ki kredi öderken aslında aldığınız kredinin daha azını geri ödüyorsunuz, keza bunu şu anda menkul veya gayrimenkul ile değerlendirirseniz büyük miktarda kar ediyorsunuz.

    yani sonuç olarak borçlanın arkadaşlar, çünkü şu anın 100.000 lirası 5 ay sonranın 100.000 lirasından daha değerli. umarım anlatabilmişimdir.
    saygılar :)
  • bence mal almaya bakmak lazım. evi arabayı geçtim. bi cuval un almak bile elde para tutmaktan karlı olacaktır. (bkz: ytd)
  • ihtiyacından fazlası ile birikim yapmanın kazanacağı versus.
240 yanıt daha