• sublime, insanın kendinden büyük, ilahi ve güçlü varlıklar karşısında edindiği yüce duygusudur. yüce duygusu insana sınırlarını, saygı duymayı, boyun eğmeyi öğreterek ahlakın temellerini oluşturur. böyle bir ahlaki oluşuma yol açmadığı takdirde hüsrana uğratır (bkz: frankenstein). bu duyguyu yaşarken insan acı, korku ve olumsuzdan kaynaklanan bir zevk alır (trajediden alınan zevk gibi). bundan dolayı insanı kasar ve bir çok duygudan çok daha güçlüdür.
  • latince sublimis kelimesinden geliyor, sublime. sublimis'in kelime anlami havalanmis, havada olan demek. (bkz: ucmak). mecazi olarak ise yuce, buyuk demek. latinceden latin kokenli dillere gecerken somut anlamini yitirmis.
  • sürüklediğiniz filmlerin altyazılarını otomatik bulup indirmeye yarayan şükela bir mac programı.

    http://www.salukistudios.com/sublime/
  • yüce
    güzel çirkin sınıflandırmasının dışında, tekinsiz
    casper david friedrich mesela
  • sevdik saydik gradually beynimize kazinmasina yardim ettik uzulduk dinledik sevindik dinledik delirdik dinledik hava guzel oldu aldik hoperlorleri cayirlara ciktir dinledik
  • odamda oturmus kaybolurken quaddan gelen musie kalktim, sublime dedim sublime dediler
    don't push me too far you crazy fool
  • tam anlamıyla "yaz kafası". güneş çarpması. kışın duyulan ılık yeşil özlemi gibi bir şey.

    ayrıca "3 kişilik grup" tanımı yanlıştır. grup gayet de 4 kişiliktir.

    (bkz: lou dog)
  • long beach den 3 tane eski punkrocker reggae yapmaktan hoşlanıolar ve araya hiphop ve dub lezzetleri karıştırıp ortaya muhteşem bişi çıkartıolar.
    ama kimse kıymetini bilmio taa ki bradley yani vokal ve gitarist ölene kadar.. olsun gerek yok zaten bilen bilio sublime ı bi tek onları özümsemiş insanlar anlayabilir..
  • en bilindik parcaları santeria..seed sarkıları bence dehset eğlenceli bişii..ritmdeki inis cıkıslar hobaa hobaa dedirtiyor adama..nal gibi kafaları eglendirmek icin calarlarmıs muzıklerını sadece ev partilerine mahsus olarak..mcyide albumu ilk aldıgında gormustum atlas cıkısı..
  • modernizmin guzellik ve estetik anlayasına karsın, postmodernizm tarafından yenıden (?) gundeme getirilen "yüce güzellik" konsepti.

    postmodernist çerçeven cıkarsak da kant'a gore,

    sublime limitsiz ve sınırsız olandır. kant "kesinlikle mukemmel" olanı sublime, guzelligi ise objenin formuyla gundeme gelen ve bu yuzden sınırlara sahip bir konsept olarak tanımlamıstır.

    guzelligi hapsedebilirsiniz, buyuludur, estetiktir, formasyonu muthistir. ama sublime sizi hapsedendir, guzel olan bır seye baktıgınızda hissedeceklerinizden daha essizdir, yücedir.

    (bkz: beauty vs sublime)
    (bkz: estetik felsefesi)
hesabın var mı? giriş yap