sünnetlemek

• bu kadar uzun yıllarca nasıl yazılmamış bilemem ama, tabağın dibini sıyırmak. sünnet olduğu için herhalde.. ulan bize çocukken derlerdi hadi bakıyim sünnetleyin diye.. hiç mi demediler size? ilginç.
• büyük bir heves ve gayretle yerine getirmeye çalıştığımız sünnet. hazreti peygamber ''komşusu açken tok yatan bizden değildir'' demiş, ne gam. tabağın dibini sıyırmaya devam.
• (bkz: martiniyi sünnetlemek)
• bir radyoda yayınlanan bir vaaze göre doğru sünnetleme tarzı şudur: tabak parmakla sünnetlenmeli ve sünnetli parmak yanındakilere yalatılmalıdır. yanınızdakinin sünnetli parmağını yalamak size iğrenç gelirse kendinizinkini de yalayabilirsiniz.
  aynı vaaze göre, herhangi bir parmak ağza girmeden doyma hissi yaşanmadığı için, modern hayatta obezite yaygındır. ayrıca, yemekte çatal kullanmak da caizdir, çünkü bir seferinde peygamber bir dalı sivriltmek suretiyle ete batırarak yemiştir.
• sifirlamak
• -voaav bilek hareketlerin çok esnek ve zarif. parmakların da uzun. bunu sadece sünnetlemekte kullanmasan da piyanoya yönelsen diyorum?..
  -- mooahgh ! sünnetlemek kafi...
  
  (bkz: sami) dönercide tabağını büyük bir iştahla sıyırırken.
• bugün referansını doğruca islam'dan almayan frigan (freegan) insanlar da bir nevi sünnetlemiş oluyorlar. israf edilecek yiyecek nerede ise onu çıkartıp paylaşarak... restoranların masalarında kalanlar da buna dahil, manavların atacakları da... bu girişimlere "friganlamak" diyeni de duydum istanbul'da.
• (bkz: sünnet/@ibisile)
  (bkz: tencerenin dibini sıyıranın düğününde kar yağar)
  (bkz: ekmek getirin dibini de sıyıracam)
  (bkz: sayacak)
• (bkz: ibb'ye gelen 980 milyonun 1 haftada harcanması)
• genellikle tesisat boru elemanlarının uç kısımlarını bir aparata bağlarken uygulanan, hortum veya borunun sorunsuz şekilde montajını sağlayan bir traşlama işlemidir.