the botanist

• viskileri ile bilinen islay bölgesine ait bir cin. 22 ayrı bitki ile infüze ediliyor. pek severim, cin sevenlere mutlaka tavsiye ederim.
  
  tonik ile bire bir karıştırıp içine bir dal biberiye atarak tüketiniz.
• bugün tanıştığım efsane cin. bol buz, tonik ve 3-4 dilim lime'la tadına doyamadım.
• sözlükte yazarım kaç yıldır, kaç yıldır cin de içerim, ikisini birleştirmenin vakti geldi, bundan sonra gin'ler hakkında bilgi verici entryler girmeye çalışıcam ve ilk olarak the botanist'ten başlayım;
  
  içimi son derece yumuşak olan, daha çok ilk içimde serin, sonrasında citrus aromasinin ağır bastığı son derece güzel bir cin. çok baharat tadı hissedilmiyor, ferah bir tat. daha önce de yazıldığı gibi islay bölgesinden geliyor viskileri ile ünlü olan. son olarak da, şişesi de gayet şık.
• şişe üzerine içindeki 22 bitkinin latince adları kabartılmıştır.
• şişe tasarımı gerçekten cool, yaratıcı, içimi ise leziz mi leziz bir cin. cin tonikte aranan freshlik mantar kapağı açtığınız anda direk burnunuza çarpıyor.
• kış çayı tadında, içimi ferahlatıcı ve yumuşak bir cin markası
• isli ve yoğun turbalı single maltları ile meşhur islay adasında elle toplanan farklı nane çeşitleri, ardıç, alıç, mürver, karanfil, melisa, funda, papatya, devedikeni, karaçalı ve adaçayı gibi 22 bitkiden ve buna ilave olarak 9 klasik cin botaniği ile üretilen %46 alkol derecesinde üst düzey bir cin markası.
  
  çok yoğun kompleks bir bitkisel aromaya sahip. bitter aromalarının zenginliği kendisine sert bir karakter veriyor. içtikten sonra dahi uzunca bir süre damakta bitki özlerinden gelen acılığı hissetmek mümkün. nasıl ki bol narenciyeli ferah cinler akdeniz'in ruhunu yansıtıyorsa, the botanist de ıslay adasının sert, vahşi ve ıssız coğrafyasını yansıtıyor. (bkz: coğrafya kaderdir)
  
  bitter aromaları zengin bir cin olduğundan negroni, martinez ve hanky panky gibi kokteyllere çok yakışacağını düşünüyorum. klasik cin tonik ile de çok güzel gidiyor ve kinin aromalarını daha da vurguluyor.
  
  10. kuruluş yılları olan 2021 de deneysel olarak ürettikleri 10 yıl fransız meşe fıçılarda dinlendirdikleri sınırlı üretim cinlerini 35cl lik 418 şişe halinde 75 sterlin etiketle piyasaya sundular ve kısa sürede hepsi satıldı. yıllanmış cin içmek de ilginç bir deneyim olmalı.
  
  ayrıca şişe tasarımları mükemmel. şişelerini atmaya kıyamayıp birini yağ şişesi yaptım. kendi sitelerinde de şişelerinden esinlenerek yaptıkları bir çok cam ürün de satıyorlar.
• barda otururken gözüme çarpan,burada ki yorumlar sayesinde denediğim cin.soda ve lime eşliğinde içimi oldukça iyi