• scott frank'in anya taylor-joy'lu yeni dizisi. netflix'ten onayı almış.
  • moses ingram, chloe pirrie, anya taylor-joy gibi isimlerin yer alacağı netflix mini dizisi.
  • millie brady'nin de yer alacağı dizi.
  • 23 ekim'de netflix'te yayınlanacak 6 bölümlük anya taylor-joy mini dizisi. walter tevis'in aynı adlı romanından uyarlandı. beth harmon adlı öksüz satranç dehasının sekiz yaşından yirmi iki yaşına kadar yaşadıklarını ve dünyanın en iyi satranç oyuncusu olma yolculuğunda madde bağımlılığına karşı verdiği mücadele anlatılacak. dizinin senaristi scott frank.

    https://www.youtube.com/watch?v=xe_pjp99v1c

    edit: resmi fragman
  • resmi tanıtım fragmanı yayınlanan netflix'in 23 ekim'de yayınlayacağı başrolünde anya taylor joy'un yer aldığı yeni dizisi.
  • 1950'lerde kentucky'deki bir yetimhanede, küçük bir kız müthiş bir satranç yeteneği olduğunu fark eder. ancak başarı yolculuğunda bağımlılıkla savaşmak zorunda kalır.

    mini-dizi olarak tek sezon çekilmiştir.
  • satranç konulu yeni netflix dizisi. fragmanından anladığım kadarıyla sanki konusunda biraz judit polgar’ın yükselişinden, biraz da bobby fischer’ın delirmesinden etkilenmişler gibi. kız dünya şampiyonu rus’tan korktuğunu söylüyor, sanırım judit’in kasparov’u yendiği maçla doruğa ulaşacak dizi, ama sonu fischer’ın sonu gibi olacak.
  • 1. sezonu 23 ekim 2020 tarihinde yayınlanacak netflix mini dizisi.

    bir satranç sever olarak, merakla beklediğim mini dizidir. umarım enola holmes gibi bir hayal kırıklığı yaratmaz.

    edit: gayet güzel ve akıcıydı. mini dizi olmasaydı ve daha çok bölüm olsaydı keşke dedim.
    hoşuma gitmeyen şey ise; en azından bir maçın tamamını bile göstermediler.

    dip not; final maçını garry kasparov tasarlamış.
  • satrancı öykü olarak pazarlayabilmek için illa bir delirme falan olması gerek diyorlar sanırım. karaktere söylenen en iyisisin falan mevzuları da tabii işin abartma boyutu.

    kadınlarda en üste çıkmış judith polgar hiç de deli falan değil bilakis aslanlar gibi çıkıp yorumlarını yapan bir efsane, öncesinde de rekorları kıran ablası susan polgar ise abd'de koçluk yapan, wesley so'nun yetişmesine önayak olmuş sağlıklı bir birey.

    deli, dahi, satranç oyuncusu klişesinin ötesine geçemediklerinden belki rahatsızlığım. böyle filmlerde çata çuta klavyeye vurarak çalışan hacker sahneleri gibi bayık.

    bir dünya chess progidy var, psikolojiye yoğunlaşıp güzel bir hikaye çıkarmak zor olmamalı.

    yine de izleyeceğiz bakalım.
  • beni daha ilk sahnelerden kilitledi, tatmin oldum şahsen. sezon bittikten sonra genel yorum yapılır fakat daha ilk bölümden sahne geçişleri, çocuk oyuncunun sakinliği, atmosfer ve satranç ile izleyiciyi ele geçirme gücü mevcut.

    --- spoiler ---

    girls do not play chess.

    --- spoiler ---

    baya dibim düşerek izliyorum şu an. bakalım gücünü ilerleyen bölümlerde sürdürebilecek mi.

    edit:

    çok etkilendim. özenle birkaç güne yayarak ve bilmediğim hamleleri araştırarak izledim. satranç özel ilgi alanımdır, satranç sahneleri hiç bitmesin istedim fakat dizi satranç özelinden bağımsız çok iyi bir drama olarak tarihte yerini aldı diye düşünüyorum. satranç sahnelerinde germeyi başardı, dönem müzikleri harikaydı, evler mekanlar dekoratif ve döneme uygundu, sahne geçişleri çok iyiydi, anya taylor joy gayet soğukkanlı ve başarılı bir rol kesiyordu. her şeyiyle beğendim, müthiş bir drama olmuş.

    ikinci sezonun geleceğini; gelse de bu kadar iyi olacağını pek sanmam. efsaneliğiyle böylece kalmalı.

    spoiler çıkabilir:

    üvey annesinin ölüm sahnesi sarstı. bu kaybın sonrasında, anılarındaki öz annesinin repliği çok güzel oturmuş:

    - dark's nothing to be afraid of. in fact, i'd go as far as saying there's nothing to be afraid of. anywhere. the strongest person is the who isn't scared to be alone. it's other people you got the worry about. other people... they'll tell you what to do, how to feel. before you know it... you're pouring your life out in searching of something, other people told you to go look for.
hesabın var mı? giriş yap