• güzel hislerinizi doğru kişiyle yaşayın.

    özlemini çektiğiniz şeyler o kişi değil, onunlayken hissettikleriniz aslında. bir bağımlı gibi ona koşmanızın sebebi o değil, sizin hisleriniz.

    o güzel şeyleri yaşatan, bu hislerin sahibi olan siz...

    toksik ilişkiler tek kişiliktir çoğunlukla, siz ve hayaliniz vardır ortada, görmek istedikleriniz.

    görmek istemedikleriniz de yoktur mesela.*

    bu şuna benziyor, elinizde aslında acı biber var, ısırıyorsunuz ve çilek tadı geliyor.

    yediğiniz çilek değildi, siz onun tadını ve kokusunu acı biberle hayal ettiniz. tezata reğmen bu yoğun hisler sizin beceriniz.

    ve o bibere her döndüğünüzde ağzınız daha çok yanıyor ama işte damakta da çilek tadı ve arzusu...

    duyular arasında bir çatışma hali yaşıyorsunuz.

    sonra...

    sonra işte zaman geçiyor ve toksik şok'tan çıkıyorsunuz.

    gördüğünüz ve tattığınızın en başından beri aynı olduğunu, bunların başınıza yüksek hayal gücü ve çilek sevdasından geldiğini...

    en başından beri elinizde olanın aslında acı biber olduğunu fark ediyorsunuz. ilişkiler aslında toksik hal almıyor, o ilişkiler zaten toksik şekilde başlıyor yani.

    bu sebeple özel ilişkilerinizde algılarınızı açın, mal gibi çok sevmeyin, öylece.

    unutmayın, güzel hislerinizi, doğru kişiyle...

    ilişkilerden edinilen tecrübe/@linus torvalds
  • uzun vadede, ne terk edebildiğin ne de vazgeçebildiğin bir sürece evrilir. sorunlarla geçen yılların ardından toksik ilişkiyi evlilikle taçlandırmış bir babayiğit olarak, söylediklerime kulak vermekte fayda var. tabi sonu hüsrandı. kapanmanın zirvesinde yalnızlıktan duvarla konuşmaya başladığım ve uykusuzluktan lsd tribi yaşamaya başladığımı fark ettiğim bir gece, saatlerce ağlayıp yorgunluktan uyuyakaldım. ve sonunda arındım.

    bu süreçte en yakın arkadaşlarımı kaybettim. en yakını geçtim, yakın diyebileceğim insan bile kalmadı çevremde. kendisi dışında herhangi birisiyle yakın olmam rahatsız ediyordu. bu süreçte çok sevdiğim bütün insanları hayatımdan uzaklaştırdım. bunu ben yaptım, kendi özgür irademle. mantıklı geldi. izole olmak en önemli sinyallerden birisi. pasif agresif davranışlar ve periyodik ayrılıklar ise toksik ilişkinin evrimsel sürecindeki normlar.

    ilişkinin son yıllarında içipte eğlenebildiğimiz bir an yoktur. üstelik kafası iyiyken, pamuk şekerden daha şekerim. sıfır stres, bol kahkaha, saatlerce geyik. peki toksik ilişkide ne olur? salt kavga ve gürültü. ve genel nedeni, kıskançlık. üstelik bazıları hiç olmayan kadından dolayı! onu gördüm gibi oldumlu sanrılar. başka kadınlara nazik davranmamın bile hakaret duymama neden olduğu ve ayrılıkla sonuçlandığı kavgalar. her seferinde kendimi açıklama çabam. leş gibi gecenin ardından ertesi gün zoraki bir özürle telafi edilen bok olmuş onlarca gün. şimdi düşününce, aklım almıyor!

    oysa insanların kafa dağıtalım, sohbet edelim, eğlenelim diye sürekli darladığı bir adamken, ilişki sorunlarım nedeniyle sosyal çevremi ve kendimi tamamlama sürecimi askıya almam gerekti.

    burada yazılanların hepsinde nedense suçlu tek taraf. alakası yok. aşkla, yüksek tutku ve inançla başlayan birliktelik bir noktadan sonra kendimi tükenmiş hissederek yalanlarla boğuştuğum ve hayal kırıklıklarıyla break dance yaptığım bir şeye dönüştü. karşılıklı oldu bu. buna izin verdim. anormal davranışları kabul ettiğim için, benimde normalim oldu. ben de saçmalar oldum. karşılıklı değilmiş gibi yapıp sadece karşı tarafı suçlamak çok basit bir mastürbasyon çeşidi. lazımsa yapın da, gerçek bu değil.

    sınırlar önemli. hiçbir insanın girmesine asla izin verilmeyecek, kendi özerk alanınızı yaratamadığınız bir ilişkide; varılacak noktanın aynısı olacağı kanaatindeyim. bana bunu diyemezsin ya da bunu yapamazsın denilebilecek belli çizgiler olmalı. o aşıldığı anda, yolun açık olsun güzel insan demeli.

    tek başına travma sebebi olabilecek absürt durumlarda kaldığımda bile, nedenini sorgulamaya çalışan bir mal olarak tarihe adımı altın harflerle yazdım. doğum gününü güzel bir sürprizle kutlamak için işten izin alıp 300 km yol gidip kapısına dayandığım bir gecede, evde bir başkasıyla eğlendiğini ve bana yalanlar söylediğini fark ettiğim o an! üstelik ısrarla zile bastım ve dakikalarca açılmadı. kapı açıldığında ise eleman topuk! baya selam verip ben gideyim deyip kaçtı.

    o şok hali ve üzüntüyle defalarca nedenini sordum. ne sesim yükseldi, ne de cinnet geçirdim. toksik ilişkide saçma durumlar, normal değerlendirilir. zehir kanındadır, onu kaybedeceğin hissi öyle ağır gelir ki; sen, sen olamazsın. kriz anlarında mantıklı ve ikna edici cevaplar alamazsın. sadece kendince haklıdır. zaten zehir etkisindeki kişi, suçlamaları kabul etmeye hazırdır ve hatayı kendinde aramaya meyillidir.

    - hiç arkadaşım yok. sende şehir dışındasın. görüşemedik. görüşmemizi istemediğin için, sana yalan söylemek zorunda kaldım. yanlış anladın aşkım. lütfen :( bak buradasın. bir şey yaşamadık ki onunla. özledim seni. konuş hayatım. susma :(

    şu an, bir ilişkim olsa ve bu olayı yaşasam. ilk yapacağım şey fark ettiğim anda ısrarla zile basmamak olurdu. ardından pastayı kapının önüne bırakıp üstüne ayakkabımla basıp oradan giderdim.

    bu olayı tekrar düşündüğüm zaman, kendimin ne kadar acınası durumda olduğunu, ne derece yüksek bağlılık hissettiğimi ve mantığımı götüme soktuğumu anlıyorum. bunu şimdi anlıyorum. yıllar geçti. yeni anlıyorum. bahsettiğim sınırlar bunlar.

    toksik ilişkinin en önemli ibaresi, yorgunluk. mental olarak sağlıklı olduğunuzdan eminseniz ve birisiyle bir aradayken tükenmiş hissediyorsanız, ayaklarınızı götünüze vurarak kaçın. tıbbın henüz çare bulamadığı ve nedeni anlaşılamayan (bkz: irritabl bağırsak sendromu) problemimi bu toksik ilişkilerle edindim. karşımdaki insanı affediyorum, affettiğim için kendimi affedemiyorum. böyle saçma kafa mı olur? oldu. 1 değil 2 değil 3 değil.

    tedavi? stresten uzak bir yaşam. toksik ilişkide stresten uzak bir yaşam yoktur. stres vardır, sorunlar vardır. anlaşılmak ya da anlaşmak yoktur. yok oğlu yoktur. sorunları sevişerek, tutkuyla ve arzuyla çözmeye çalıştıkça daha bir dibe vurma hali.

    iyi yanları da vardır. mesela, bu tutarsızlık haline rağmen hayatımdaki sorunları aşmam gerekti. şimdi kendimi o kadar güçlü ve stresi yönetebilir hissediyorum ki, tarif edemem. ve gerçekten sorunlu insanlarla mücadele etmekte artık üstüme yok. tahammül seviyem tavan yaptı. birisinin beni incitmesi için çok sağlam efor harcaması gerekiyor. birisinin beni manipüle etmesine izin vermemem gerektiğini bilecek kadar iyi birisi olduğumun farkındayım artık.

    o kadar ağır şeyler yaşayıp o kadar kötü sözler duydum ki! ve bazen belli bir noktaya gelince o kadar ağır sözler söyleyip o kadar pişman oldum ki. söyleyeceğim kelimeleri seçerken ki farkındalığım ve duyacağım sözlere vereceğim tepkideki sakinliğim insanları alt üst ediyor. onca senenin ardından kimse beni üzemez ve kimse beni sinirlendiremez oldu. varlığım, varlığına armağan olacaktı derken yeni biri oldum. bende, benimi buldum.

    insanın hayatında toksik ilişkiler olmalı demiyorum. ancak olmasının yarattığı bilincin, insanı taşıdığı nokta; gerçekten hayret uyandırıcı. tabi bunlar yine her şeyin üstesinden gelebildiğinizi var saydığım bir evrende gerçekleşiyor. olayların kapanma esnasında cereyan etmesi ve delirmemi zamana yaymak yerine birkaç aya sığdırmam, pandeminin en güzel yanı oldu.

    bir daha seni kimse bu kadar üzemeyecek, kimse bu kadar yıpratamayacak ve kimseye bu kadar tahammül etmek zorunda hissetmeyeceksin. bu ilerlemedir.

    sağlıklı ilişkiler, güven ve iletişim üstüne kuruludur. her kavga anında, ayrılacak benden! endişesi yaşamazsın. herhangi bir şeyi yapmak için izin almak ve/veya saatlerce açıklama yapmak gerekliliği yoktur. bir şeyi konuşurken yanlış anlaşılmaktan korkmazsın ve her an tetikte hissetmezsin. sağlıklı ilişkim var mı? yok. elbet bir gün olacak. herkesin olacak. bunun gerçekleşebilmesi için ise toksik ilişkiye son vermek gerekiyor.
  • sağlıksız çatışmanın olduğu ilişki türü. bir ilişkinin temeli sayılan saygının çoktan yitip gittiği, insanın yıkıcı eleştirilmekten korktuğu için özgün olmadığı ve karşı tarafa kendini tam olarak açamadığı, tarafların sürekli birbirlerinin yaralarını kanattığı ilişkidir.

    bir başkasının sizin yaranızı kanatmaması için tek çözüm, kendi yaranızı yine kendinizin en iyi şekilde iyileştirmesidir.
  • ekip olmak yerine rakip olan bireylerin yaşadığı ilişki türüdür. ilişkinin bir tarafı dominant, diğer tarafı resesiftir.

    genellikle;
    dominant olan, kendi yarattığı -sözde- harikalar diyarı içerisine resesif bireyi hapseder ve onun çevresinden uzaklaşıp yalnız kalmasına sebep olur. arkadaşları, hatta kimi zaman aile bireyleri ile dahi görüşmesine engel olur, ya da buna yeltenir.
    resesif olan taraf, bu ilişki biçiminde sürekli kendini suçlar, sorgular ve dominant olana karşı her seferinde -aslında gerçekliği bulunmayan- bir vicdan mahkemesine çıkar. zihninde o kişiyi yücelttikçe, öz saygısını yitirir; en sonunda dominant olana bağımlı biri haline gelir.

    bir kere geldiğiniz biricik hayatınızda, kendinize yapacağınız en büyük iyiliklerdendir bu tür ilişki içerisinde olduğunuzu fark ettiğiniz anda bağları kopartmanız... eşit, makul ve mantıklı kişilerle kurulan ilişkilerde bu tarz örneklere yer yoktur. kendinizi boş yere kandırıp değerli zamanınızdan çalmayın.
  • herkesin kırmızı çizgilerini belirleyebilmesi için hayatında en az 2 kez kısa süreli yaşaması gereken ilişki türü.

    toksik partnerlerin çoğu sizi suçluluk duygusuna iterek, kendinizi değersiz hissettirerek, özellikle yakın çevresindeki karşı cins arkadaşlarıyla sürekli sizi kıyaslayarak özgüveninize oynar. genellikle hiçbir hatayı kabul etmez, hatalı oldukları zaman da çok önceden gerçekleşmiş bir tartışmayı ısıtıp tekrar önünüze koyarak haklı olduklarını savunmaya devam ederler, ağızlarından zaten ''özür dilerim'' kelimesini duyamazsınız kolay kolay, bunu acizlik ve mağlubiyet olarak algılarlar. toksik bireylerde ayrıca ''need to win partner'' sendromu da vardır. aslında tanımak çok kolaydır bu tip insanları, hatta flört döneminin ilk 1 haftasında bile tanıyabilirsiniz, ele verirler kendilerini.

    daha flört döneminde sizin için asgari çaba sarf etmelerinden, sadece sizin gayretinizle devam eden diyalogtan, size net cevaplar veremeyip kafanızı karıştıracak cümleler kurmalarından ve konu gelecekte yapılacak ortak beklentilere açılınca konuyu değiştirmeleri ya da bu beklentilere katılmamalarından onları tanıyabilir ve flört dönemini daha fazla zamanınızı harcamadan bitirebilirsiniz. çünkü devam etmeniz durumunda hiçbir zaman asli olarak hayatınızın bir parçası olmayacak, sadece üzerinizden ego tatmin edip sizi maddi manevi sömürebilecek bir partnere okay vermiş olacaksınız. ne demiştik daha önce şu #119958454 numaralı entryde? mutualizm candır.

    toksik partnerler ayrıca sorumsuzdur, ilişki dinamiklerini bekar oldukları zamanki gibi devam ettirmek isterler. mesela eski sevgilisiyle hala arada bir görüşüp buluşmak, yeri geldiğinde evinde konaklamak isterler. karşı cinsle arasındaki mesafeyi ayarlayamaz, herkese mavi boncuk dağıtan bir profilde olurlar çünkü hayatındaki tek bir insandan gördükleri ilgi, onlara hiçbir zaman yeterli gelmez. nemfomanyak olmasalar da buna benzer profil gösterirler, genelde monogamik değillerdir ve monogamik ilişkileri de kabullenmezler, mağdur partner bol bol aldatılır ve mağdur birey kendini müdafaa etmek istediği zaman da kıskançlıkla ve toksik! olmakla, geri kafalılıkla suçlanır. bu basit kıskançlıklara karşı en çok yansıttıkları sert eleştirel tutumdur. kıskançlık doğal ve olması gereken bir tutumdur, ilişkileri sağlıklı ve sorumluluk sahibi perspektifte tutar, tüm canlıların doğasında vardır.

    ilerleyen aşamalarda psikolojik şiddete fiziksel şiddet de eşlik edebilir. evdeki eşyaları sinirlenip sağa sola fırlatmak, mağdura fiziksel zarar verecek şekilde tırnaklamak, ısırmak, tokat atmak, arkadaş ortamında hakkında asılsız iftiralar atmak hatta bu iftiralara kaynak olması açısından asılsız davalar açmak ve buna benzer hareketlere de rastlanır. yoğun bir gece hayatıyla partilerde sarhoş olup kendini kaybetmek, alkol ve sentetik uyuşturucu düşkünlüğü, ''arkadaşlarımla dışarı çıkıyorum telefonuma ulaşamazsın'' deyip yarım gün kadar iletişimde bulunmamak, diğer eylemler ve karakter özellikleridir.

    bu tarz bir ilişki içerisinde olduğunuzu düşünüyorsanız, en kısa sürede ilişkinizi bitirip bir psikiyatr ve avukat yardımı alarak kendinize beyaz bir sayfa açın ve geçmişi unutun. uzun süre toksik ilişkilere maruz kalmak bireyde filolobi yaratabilir, başka başka psikolojik travmalara sebep olabilir, devam eden ya da olası davalar maddi manevi kayıplara sebep olabilir ve bunları atlatmak hiç dışarıdan göründüğü gibi kolay değildir.

    https://www.psychologytoday.com/…g-need-win-partner

    https://www.bonobology.com/toxic-girlfriend-signs/

    edit: bir takım kelime hataları düzeltmesi, eklemeler, imla.
  • sevginin hissedilmediği her ilişki toksiktir. öyle şaşalı nedenlere gerek yok.

    eşit:imla
  • geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım bu konuda dert yandı. işin garibi içinde olduğu durumun onu zehirlediğini farkında olmamasıydı.
    kız arkadaşı hemşire. yakın olan başka bir şehirde çalışıyor. bizim oğlan bulabildiği her fırsattı 2 saatlik yolu gidiyor sevgilisini görmek için. her haftasonu ve haftaiçi boş vakit bulabilirse. her gittiğinde mutlaka en az bir kere kavga çıkıyormuş, bağırış çağırışlı. ve kız bizim oğlanı mutlaka evden kovuyormuş. “defol git seni görmek istemiyorum” deyip. bazen çıkıp gidiyormuş bir iki saat dolanıp dönüyormuş bazen ise başka bir odaya geçip bekliyormuş. düşünüyorum, bir kadın erkek arkadaşı başka bir şehirden onu görmek için geldiğinde bir anlık sinirle nasıl evinden kovar? bilmediği bir şehirde ne yapar adam, üstelik gelme amacı sadece onu görmek iken, nasıl evden atılabilir? anlam veremiyorum. bunun adı düpedüz terbiyesizliktir.
    çocuk 2 gün kız arkadaşıyla kaldıktan sonra “evi pislettin ya ne pis insansın seni benden başka kimse çekmez.” diye azar diyormuş bir de.
    geçtiğimiz ay abisi için kız istemeye gittiklerinde iki saatliğine kız arkadaşının mesajına cevap veremediği için haftalardır trip ve azar yiyormuş. “tabii gelin hanımın genç bir kız kardeşi var onunlaydın, kim bilir neler yaptınız da benim telefonlarımı açamadın” diyormuş, bu paranoyaklığın epey üst seviyesi. daha bir sürü şey anlattı, ben şaşkın şaşkın dinledikten sonra şunu sordum sadece, “bu ilişki neden hala devam ediyor? motivasyonunuz ne?” bilmiyorum, seviyor muyum ondan bile emin değilim diyor. sadece hayatında değişiklik istemiyor şu an. ama içten içe zehirleniyor.
    başta üzüldüm arkadaşım adına. sonra şunu fark ettim. böyle bir ilişkiye devam eden birinin kendine saygısı yoktur. kız ne kadar suçluyla adam da o kadar suçlu. tartışmak her şeyden önce bir edep işidir. edepsiz insanlarla ne ilişki yaşanır ne konuşulur ne kavga edilir.
    ben, şimdiye kadar hiçbir arkadaşımla, sevgilimle veya flörtümle ilişkimi bitirirken ne kadar sinirli olursam olayım küfür veya hakaret etmedim, bela okumadım, kimseyi bir yerden kovmadım. çabuk sinirlenen, fevri bir insan olan ben bile bunu yapabiliyorsam asgari düzeyde edep bilen herkes bunu yapabilirim. kendinize ve karşınızdakine saygınız olsun.
    “sen benimle ne biçim konuşuyorsun?” diyemiyorsan bu senin suçundur.
    herkes hak ettiğini yaşar, hak etmediğini düşünüyorsan çekip gitmeyi bileceksin.
  • "ruhsal sıkıntıların kaynağında, anlamsız insanlarla anlamlı ilişkiler yaşama isteği ve çabası yatar."

    insanın anlam arayışı - viktor e. frankl
  • psikolojik bir fenomendir. ancak her psikoloji fenomeni gibi yerli yersiz kullanılır.

    mutsuz olduğunuz bir ilişkide eğer ilişkideki mutsuzluğunuz dışında işlevselliğinizi kaybetmiyorsanız ilişkiniz toksik değildir. sadece mutsuz bir ilişkidir.

    bencil bir partneriniz varsa sadece kendini düşünüyor size karşı umursamaz davranıyorsa ancak sizi manipüle etmiyorsa o kişi narsist değildir sadece bencil ve umursamaz biridir.

    duygusal gelgitleri çok olan bir partneriniz varsa ama bu gelgitlere karşın sizinle olan temasında stabil ise partneriniz borderline değil sadece duygusal dengesi yeterince iyi olmayan biridir.

    hayalinizdeki ilişkiyi yaşamıyorsanız ve hayalinizdeki partnere sahip değilseniz bunu çeşitli bozukluklarla ilişkilendirerek dramatize etmenize gerek yok. sadece mutsuz olmak ve aradığını bulamamak da bir ilişkiyi bitirmek için gayet yeterli sebepler.
  • doğru insan, senin kendine de aşık olmanı sağlayacak insandır.

    az önce bu sözü okudum ve aklıma nedense toksik ilişkiler geldi.
    toksik bir iliskide karşınızdaki insanın, sizin kendiniz gibi davranmanıza tahammülü yoktur. ve sizi kendinizle sürekli olarak çelişki içine düşürür. onun istediği gibi bir insan olmanız için size baskı yapar. hatta onunla olabilmenin ilk şartı onun istediği gibi birisi olmaktır. bu toksik iliski yaşadığınızın kanıtıdır bence.
hesabın var mı? giriş yap