• genelikle lamborghini yerine bmw'ye binerek bizlere gösterilen mağduriyettir. aramızda biraz daha para toplasak belki bu durumu düzeltebiliriz ha?
  • bugün 11 yıllık akp iktidarı ile yarı yarıya çözülmüş olsa da halen devam eden mağduriyettir. başörtülü kadınları kamusal veya özel hayatta halen daha başı açık kadınlarla yan yana göremiyorsak bunun inkar etmek, şaka malzemesi yapmak, taşak muhabbetine çevirmek haysiyetsizliktir.

    iran'da bugün başı açık kadınlar sokağa çıkamıyor, çıkarsa direkt kırbaçlanarak hapse tıkılır. çok şükür böyle rezil bir ülkeye benzemiyoruz. benzemeyelim de.

    ya bazı islamcı firmalar bile prezentbl değil diye başörtülü çalışanları arka planda çalışırma şerefsizliğini yaparken laiklerin firmaların insan haklarına aykırı tutumları, devletin çoğu kesminin başı ötülü diye bir kadına kapatılmasın birilerini neden rahatsız ediyor oluşunu gayt iyi anlıyorum.

    insan hakları evrensel beyannamesi'ni okumayıp, insanlık, hak, özgürlük nedir bilmeyip sadece nutuk ve sözcü okuyanların ülkesinde mağduriyeti gidermek yerine taşak malzemesi yapılmasına elbette kızmıyorum.

    size yakışanı yapıyorsunuz.
  • hiç kimsenin empati yaparak düşünmediği bir mağduriyettir.

    insanın sadece ama sadece inandığı gibi yaşama isteği üzerine bütün hayatını, ilk kez gördüğü insanla dahil olmak üzere herkese açıklama yaparak geçirmek üzere kurulmuş bir mağduriyettir.

    insanların hayatının her anında fikir değiştirme, hayatıyla çelişme lüksü vardır ama siz bu insanı haktan mahrumsunuzdur. baş örtülüyseniz doğum günü bile kutlayamazsınız. kutlasanız da aslında hiç alakadar olmayan insanları ikna etmek zorunda bırakılarak. doğum günü kutlamak ne günahtır ne ayıp oysaki. ramazan ayında tansiyonunuz düşmüşse ve artık tutamayacak haldeyseniz su içemezsiniz, oracıkta ölseniz kimse fotoğraf çekmek şöyle dursun dönüp bakmaz ama su içerseniz telefonlarına davranmaya bakarlar. sizin yaşamınız 2-3 takipçiden çok daha evladır bu insanların gözünde. halbuki hangi inançta insan hayatının ikamesi olabilir?

    öte yandan inandığınız dinin yasaklamadığı şeyler için bir kaç godomana hesap vermek zorundasınızdır. onlar kıldıkları namaz ve verdikleri konferansların onlara verdiği yetkiye dayanarak, çalışmamanız gerektiğini, evlenmek zorunda olduğunuzu ısrarla söylerler. hep pasif, hep geride durmanız gerektiğini öğütlerler. onlara edindiği 2 metres için fetvayı nereden aldıklarını soramazsınız. yine de cennetle müjdelenmiş edasıyla gezerler.

    "ne güzel önyargısız, istediğim gibi sohbet edebiliyorum" dediğiniz insanın aslında sizi ezmek için açık buluncağa kadar rol yaptığını farkedersiniz. sizi ak parti neferi olarak görürler işte bu işin en acı kısmı ise o güruhunda oyundan atılan çocuğu olmanızdır. orada yapılan haksızlıklara, ayrımcılıklara da sesiniz çıkarsa ocak dışısınızdır. ve bunu kimseye i-nan-dı-ra-maz-sı-nız.. gülhane parkında belkide hayatınız boyunca hiç görmediğiniz sevgilisiyle öpüşen kızlarla bir tutulursunuz. kendini savunmak isterken hiç tanımadığı insanları savunmak durumunda bırakılan kaç kişi tanıdınız?

    herkesin el yıkadığı lavaboda ayak yıkamak kul hakkına gireceği için namazınızı kazaya bırakırken siz, birileri sizi haksız yere jeep'lere binmekle suçlar. ailenizin zoruyla kapandığınızı, babanızdan dayak yediğinizi düşünür. algıları o kadar kapanmıştır ki, kim zorla yaptığı şey için bu kadar bilgilidir veya hangi kız babasından dayak yer de bu donanımda olur diye düşünemez. sizi yapmakla suçladığı şeyi aslında o yapıyordur. at gözlüğü takmıştır ama farkettirecek olursanız bagnaz, gerici, yobaz oluverirsiniz bir anda.

    sizin anam babam sana feda olsun dediğiniz kişiye onlar pedofili hastası gibi nice saygısız sıfatlar takarlar. bunu yapma nedenlerinin modernite olduğunu savunurlar. siz ise düşünürsünüz hindistan'da ineğe tapan insanlar kadar neden saygıyı hak etmediğinizi..
  • akp'nin en etkili oy toplama kozudur. bizler bu mağduriyetle dalga geçerken, adam bu mağduriyeti sürdürerek yüzbinlerce oy almıştır; almaya da devam edecektir. seçimler yaklaştıkça konunun tekrar tekrar önümüze gelmesi ama bir türlü tam anlamıyla çözülememesi çok enteresandır.

    kamu kısmını bilemem, çok tartışmalı olabilir (hakimler, savcılar ve öğretmenler başta olmak üzere) ama asıl başarı özel sektörün her alanında bu mağduriyetin giderilmesi olacaktır; lakin bu pek de mümkün gözükmemektedir. bu mağduriyetin halkı ayrıştırmadan, yaptım oldu şeklinde tepeden indirmeden gerekli hassasiyet ve özenle çözülmesini, toplumsal mutabakat sağlanması için bir anlayış zemini oluşturulmasını şu zihniyetteki inanç özgürlüğünden bihaber adamlardan beklemek saflıktır.

    ciplerdeki başörtülü ablalarımızı pek etkilemediği görülen mağduriyettir ayrıca. bu ablaların mağdurum da mağdurum halleri insanın garibine gitmektedir.
  • her yasağa "özgürlük elden gidiyor", her düzenlemeye " bunlar şunun bunun işareti gittiğimiz yol çok kötü" veya " sivil dikta bik bik bik" diye ötenlerin pek bir önemsiz buldukları mağduriyettir.

    "all animals are equal, but some animals are more equal than others" george orwell

    meali: "bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar ( domuzlar) daha eşittir"
  • akp'nin hayat pınarıdır. o yüzden bitmez, bitirilmez. akp her konuda istediği yasal düzenlemeyi yaparken neden türban konusunda yasal engelleri ortadan kaldıracak hiçbir adım atmıyor dersiniz?
  • en büyük ve asıl mağduriyetleri önce kitap sonra ataerkil toplum marifetiyle kapanmaya zorlanmalarıdır.

    diyelim ki kapanmak zorunda bırakıldılar ya da kendi istekleri ile kapandılar, bence de istedikleri yerde çalışabilmeliler.
  • bitmeyendir.
  • sivas katliamına bile kendince sebep bulabilen, "ama aziz nesin"li cümleler kurabilen dangalakların sürekli var olması için it gibi uğraştıkları mağduriyet. 4 tane insan öldü, sayısızı hayat boyu yaralandı hala mağduriyet yarışında geriye düşmemek için çabalamalar. boşa değil tabi bunlar, fikirler, haysiyet satılık olduktan sonra çabalanacak mecralar hep mevcuttur.
  • bazı ülkelerde iktidara gelmenize hatta başbakan olmanıza bile olanak sağlayabilir.
hesabın var mı? giriş yap