13567 entry daha
  • akp nin 2 kelimesinde bir kullanmaktan yaşlandırdığı ve sikip attığı kelime.
  • tayyip kazanirsa ulkenin nasil ucup kacacagini lutfen bir akpli aciklasin. togg, siha fln degil direk
    akpliler bir aciklayin kisi basi gelir nasil articak? calisma orani ulkede nasil articak? nasil bu ulkenin pasaportunun prestiji eski haline donucek? bu ulke nasil batmiyacak? cokmeyecek? ıc savasa girmeyecek?dagilmayacak? bir aciklayin umutla doldurun bizi.
    cunku tayyip kazanirsa akpliler de dahil cogunluk gelecegin iyi olmayacagi dusununuyor. ve enteresan sekilde buna ragmen tayyibin kazanma olasiligi hala var gozukuyor. kisibasi gelirde ermenistanin gurcustanin arkasina dustugumuzde anlasilacak mi acaba kotu yonetildigimiz sinir ne acaba merak ediyorum aslinda.

    yarin 28inde secimlere gidecek olan ulke.
  • valla ameliyathane kapısında açık kalp ameliyatı bekler gibi hissediyorum.
  • bu saatte oy verebilmek için ayaktayım birazdan yola çıkacağım ama içimde iktidarın değişeceğine dair gram bir ümit yok.

    finans sektöründen biri olarak söyleyebilirim ki önümüzde oldukça zorlu bir süreç var benim ülkem için çok büyük korkularım var.

    maalesef türk halkı bu seçim sürecine kendini biraz fazla kaptırdı ve ülke gündeminden uzaklaştı, 29 mayıs sabahı uyanacağınız ülke uzun zamandır sorunlarını konuşmayan bir ülke olacak ve 2-3 aydır seçim ortamının yarattığı suni gündem kaybolunca gerçekler yüzümüze çarpacak.

    tanın; güzel ve yalnız ülkem.
  • bitti
  • derdiyle dertlenmeye son vermeme 1 gün kalan ülke.

    yarın akşam itibariyle dönülmez yola girecektir.
  • ülkenin en önemli sosyolojik problemi, kırsalın kentlileşememesi ve gettolaşarak (ya da kendilerini koruma içgüdüsüyle) 'din/gelenek' adına kendi kültürel kodlarını güvenlikleştirmesidir.

    o kültürel kodların içinden çıkan ya da direkt oraya seslenen aktörler, gelişimi yadsısa veya yadsımasa dahi siyasal pragmatizm gereği, bu kesimi değişmeden kalmaya odaklayan söylemler kullanabilmektedir. bu durum siyasal ve dolayısıyla kültürel ve ekonomik gelişimin önünde en önemli engeldir.

    aynı zamanda ülkede siyasetin özellikle de seçimlerin sürekli 'olağanüstü' nitelemesiyle değerlendirilmesinin en önemli nedeni de budur. hatta ülkede reel manada bir sosyal demokrat, liberal ve muhafazakar (avrupa tarzı muhafazakarlık) partinin/partilerin kurulamamasının temel nedeni de bu husustur.

    şimdi ise bu gerçekliğin üzerine düzensiz göçmenlerin taşıdığı ve bu topluma neredeyse tamamen yabancı olan kültürel kodları ekleniyor. bu çok büyük bir sosyolojik çatışma sebebi olduğu kadar, aynı zamanda zaten kentlileşmekte ve sekülerleşmekte zorlanan topluma, bu hususların çok gerisinde ve etno-kültürel anlamda çok farklı bir grubun eklenmesi ve sosyolojik/toplumsal fay kırıklarının daha da artması ve alanının genişlemesi demek olacaktır.

    bu nedenle öncelikle düzensiz göçün engellenmesi gerekir. zira kendi içinde dönüşümü gerçekleştirmekte zorlanırken daha büyük bir sorunu sırtlanmak bu toplumun gerek sosyolojik (kentlileşme odaklı), gerekse de ekonomik ve son kertede siyasal geleceğini büyük bir olumsuzluğa itmek anlamına gelebilir.
  • bugün türkiye'deki seçimlere 1 gün kaldı.

    türkiye ekonomik olarak ciddi sıkıntılar içerisinde ve uzun süre de bu sıkıntılarla boğuşacak gibi gözüküyor. ortodoks/ ortodoksa yakın politikalara geçilerek ekonomide bir soğutma olması artık kaçınılmaz gözüküyor. bu soğutmayı yapacak adaylardan biri mehmet şimşek. ekonominin patronu olmaya aday. isimler değişebilir fakat bu yolu tercih edecek bir ismin gelmesi yüksek bir ihtimal olarak gözüküyor. diğer bir yol ise ciddi sermaye kontrolleri ve içeriye olabildiğince kapanma. bu ihtimalde gdp ciddi oranda düşer ve türkiye yaşamadığı şeyleri tecrübe eder. ikinci ihtimalin çok düşük olduğunu düşünüyorum çünkü türkiye o zaman jetine yakıt bile dolduramayabilir. fakat azerbaycan ve diğer birtakım asya/arap ülkeleriyle ilişkiler ve aynı zamanda bürokrasinin zapt edilemez boyutta asyacı/abd karşıtı oluşu bu ihtimali güçlendiren diğer etmenler. yani bu ihtimal yine de masada.

    en büyük meselelerden biri de sığınmacılar. bu mesele suriye operasyonları ve ypg meselesi ile direkt ilintili. bu meselelere hard power ile eğilecek bir ekonomik durumu kalmadı türkiye'nin evet ama bu da varoluşsal bir kriz olarak ülkenin önünde duruyor. ülkenin batısından ziyade güney ve doğu sınırları bugün itibariyle ciddi tehdit altında. evet batıda yunanistan ciddi bir tehdit olarak görülebilir fakat iki ülke de nispeten aklı başında insanlar tarafından yönetilen "modern değerler"i benimsemiş nato ülkesi. bu durum çatışma ihtimalini ciddi manada azaltmaktadır. iki tarafta da nüfusun ciddi bir bölümü sürtüşmeyi belli bir seviyenin ötesine çıkarmayı ve konforunu bozmak istemiyor. doğuda ise zengezur koridoru meselesi henüz kapanmış değil ve iran'ın bölgede bu mesele üzerinden ciddi bir tehdidi söz konusu. türkiye, azerbaycan'ın yanında olacağının sinyalini de vermişken tehdit oldukça ciddi. israil'in de azerbaycana desteğini not edelim. ayrıca bir karşılık olarak iran'ın kendi ülkesinde himaye ederek/ırak topraklarında pkk'ya ve esad üzerinden pyd'ye destek vererek suriye'de türkiye'yi sıkıştırmaya çalışması oldukça olası. bu sınırlardan afgan ve pakistanlıyı salarak ve suriyede de insanların üzerine bomba yağdırarak insanları türkiye'ye doğru süpürmeye çalıştığını görüyoruz. bu da aslında göç baskısıyla türkiye'yi sıkıştıracak ciddi bir tehdidi işaret ediyor. yunanistan için yukarıda kullandığımız vasıfların neredeyse tam tersini taşıyan bir ülke iran. israil'in bir proxy olarak türkiye'yi bu noktada kullanma ihtimali de oldukça kuvvetli. buranın fitili aze-erm üzerinden ateşlenebilir. türkiye, azerbaycan'ın zaferine karabağ savaşına müdahil olarak sebep olurken, azerbaycan bu yeni durumda türkiye'nin başına iş açabilecek durumda. bu noktada rusya da hem sıkışmış hem de ötelenen borçlar ve suriye kuzeyindeki insanları yine iran gibi türkiye'ye süpürerek türkiye'yi sıkıştırabilecek vaziyette. türkiye burada iran, rusya ve suriye ile de dörtlü toplantı yaparak ülkedeki sığınmacıları ülkelerine gönderme peşinde. burada abd'nin sezar yasasına takıbileceğimizi de not edelim. esad ile ciddi ilişkiler kurmak ve tekrar eskisi gibi olmak o kadar da kolay bir durum değil. yani durum oldukça girift ve sadece soft power kullanılarak çözülmesi çok çok zor.

    burada bir not düşeyim. türkiye maalesef şu an hala savunma sanayii açısından emekleme aşamasından yürüme aşamasına geçer halde. tank, uçak, balistik füze ve hss. buradaki kabiliyetleri evet ciddi oranda artırılıyor fakat henüz son noktaya ulaşılmış değil. f-35ler bir yana f-16lar bile tedarik edilemiyor. 2029a kadar parça parça tedariği söz konusu ki o bile net değil. türkiye maalesef bir savaş durumuna hazır değil. zaten birçok ülke barış zamanı durduk yere savaş durumuna hazır biçimde beklemez, çok da garip bir durum değil. türkiye'nin bir savaşı sürdürebilecek bir mühimmat ve balistik füze/yüksek teknoloji savunma aracı halihazırda yok. bahar kalkanı harekatında rusya ile olası bir karşılaşmaya hazırlanıldığında birçok sorun/eksik fark edildi. evet terör örgütlerine karşı asimetrik bir savaş yürütebilir başlarına bir balyoz gibi inebilir fakat yakın güçte bir rakiple mücadele edecek seviyede henüz maalesef değil. ayrıca bunu sürdürebilmek için ciddi bir borçlanabilme kapasitesi ve ekonomik güç şart. türkiye bir gücün proxysi olmadan bunu götürebilecek kapasitede bir ülke değil. bu durumda uluslararası şartlar türkiye'nin durumunu da belirleyecektir. bir gücün proxysi olacak bir hareket tarzı benimsemek türkiye için ne kadar faydalı olacaktır bunun hesabının iyi yapılması gerekir. türkiye ile iran karşı karşıya getirilmek isteniyor uzun zamandır. doğal olarak bölgede birbirine rakip olan bu iki devlet sıcak bir çatışmaya girebilirler. türkiye'nin kendi hava sahasını/stratejik tesislerini koruyacak bir hss ve rakibe sürpriz saldırı düzenleyecek bir stealth hava gücü bulunmuyor. burada nato devreye girebilir fakat onların da türkiye'yi ne kadar destekleyecekleri koca bir soru işareti. abd'nin proxysi olmadan bu desteği görmek oldukça zor. türkiye de zaten 2015ten beri abd'nin bölgedeki politikalarına aykırı hareket ediyor. bugünden yarına ilişkileri tamir etmek çok zor ki ben artık abd'nin türkiye'ye vazgeçilmez ortak ve müttefik olarak baktığını düşünmüyorum. türkiye artık "vazgeçilmezliğini yitirmiş bir mızıkçı" olarak görülüyor abd'de. abd, türkiye'yi emri altında ve terbiye edilmiş şekilde istiyor. dolayısıyla, abd desteği olmadan türkiye'ye ciddi bir nato desteği de sınırlı kalacaktır. türkiye bir süre daha sıcak çatışmaya girmeden devam etmeli, aksi halde ters ayakta yakalanan kaleci pozisyonuna düşebilir.

    suriye kuzeyine mülteci yerleştirmek isteniyorsa ve bunun için de sınırın ötesine komple bir kuşak yaratmak istenirse ypg ile de bir karşılaşma olacak demektir. bu durumda dünya kamuoyu ile başımız derde girecek demektir. bunun da ekonomiye yansıması olacaktır. ekonomik durumu zaten anlattık yukarıda. ypg ile bir karşılaşma nato'daki müttefiklerle yine aramızı açacak ve ülkeyi zayıf karnı olan ekonomiden vuracaktır.

    velhasıl, türkiye sıkıntılı bir sürece doğru iilerlemektedir. hükümet değişse de bu politikaların tamamen değişmesi kolay olmayacak fakat hükümet değişikliği durumunda daha nato yanlısı ve nato desteğini arkasına almış bir pro-us türkiye görebiliriz. ekonomik olarak da eli rahatlayabilir. fakat bunlara mukabil olarak hangi oyunun parçası ve kimin proxysi olacağı dikkatli incelenmelidir. türkiye hiç olmadığı kadar ciddi bir tehdit altındadır. ekonomi yönetiminin de kötü olması durumu katmerlendirmiştir.

    allah bu milletin yardımcısı olsun. oyunu expert modda oynamaya devam.
  • istihbarat teşkilatlarının eğitim alması için ayarlanmış özel okul gibi bir yer.
    at izinin it izine karıştığı; kahramanların hain yapılabildiği gibi hainlerin kahraman yapılabildiği; her türlü maske arasında olağanüstü geçişkenliklerin olduğu garip bir yer. yakında adının değişmesi de olasıdır.
  • güzel bir ihtimaldin
1424 entry daha
hesabın var mı? giriş yap