• bugün türkiye'deki seçimlere 1 gün kaldı.

    türkiye ekonomik olarak ciddi sıkıntılar içerisinde ve uzun süre de bu sıkıntılarla boğuşacak gibi gözüküyor. ortodoks/ ortodoksa yakın politikalara geçilerek ekonomide bir soğutma olması artık kaçınılmaz gözüküyor. bu soğutmayı yapacak adaylardan biri mehmet şimşek. ekonominin patronu olmaya aday. isimler değişebilir fakat bu yolu tercih edecek bir ismin gelmesi yüksek bir ihtimal olarak gözüküyor. diğer bir yol ise ciddi sermaye kontrolleri ve içeriye olabildiğince kapanma. bu ihtimalde gdp ciddi oranda düşer ve türkiye yaşamadığı şeyleri tecrübe eder. ikinci ihtimalin çok düşük olduğunu düşünüyorum çünkü türkiye o zaman jetine yakıt bile dolduramayabilir. fakat azerbaycan ve diğer birtakım asya/arap ülkeleriyle ilişkiler ve aynı zamanda bürokrasinin zapt edilemez boyutta asyacı/abd karşıtı oluşu bu ihtimali güçlendiren diğer etmenler. yani bu ihtimal yine de masada.

    en büyük meselelerden biri de sığınmacılar. bu mesele suriye operasyonları ve ypg meselesi ile direkt ilintili. bu meselelere hard power ile eğilecek bir ekonomik durumu kalmadı türkiye'nin evet ama bu da varoluşsal bir kriz olarak ülkenin önünde duruyor. ülkenin batısından ziyade güney ve doğu sınırları bugün itibariyle ciddi tehdit altında. evet batıda yunanistan ciddi bir tehdit olarak görülebilir fakat iki ülke de nispeten aklı başında insanlar tarafından yönetilen "modern değerler"i benimsemiş nato ülkesi. bu durum çatışma ihtimalini ciddi manada azaltmaktadır. iki tarafta da nüfusun ciddi bir bölümü sürtüşmeyi belli bir seviyenin ötesine çıkarmayı ve konforunu bozmak istemiyor. doğuda ise zengezur koridoru meselesi henüz kapanmış değil ve iran'ın bölgede bu mesele üzerinden ciddi bir tehdidi söz konusu. türkiye, azerbaycan'ın yanında olacağının sinyalini de vermişken tehdit oldukça ciddi. israil'in de azerbaycana desteğini not edelim. ayrıca bir karşılık olarak iran'ın kendi ülkesinde himaye ederek/ırak topraklarında pkk'ya ve esad üzerinden pyd'ye destek vererek suriye'de türkiye'yi sıkıştırmaya çalışması oldukça olası. bu sınırlardan afgan ve pakistanlıyı salarak ve suriyede de insanların üzerine bomba yağdırarak insanları türkiye'ye doğru süpürmeye çalıştığını görüyoruz. bu da aslında göç baskısıyla türkiye'yi sıkıştıracak ciddi bir tehdidi işaret ediyor. yunanistan için yukarıda kullandığımız vasıfların neredeyse tam tersini taşıyan bir ülke iran. israil'in bir proxy olarak türkiye'yi bu noktada kullanma ihtimali de oldukça kuvvetli. buranın fitili aze-erm üzerinden ateşlenebilir. türkiye, azerbaycan'ın zaferine karabağ savaşına müdahil olarak sebep olurken, azerbaycan bu yeni durumda türkiye'nin başına iş açabilecek durumda. bu noktada rusya da hem sıkışmış hem de ötelenen borçlar ve suriye kuzeyindeki insanları yine iran gibi türkiye'ye süpürerek türkiye'yi sıkıştırabilecek vaziyette. türkiye burada iran, rusya ve suriye ile de dörtlü toplantı yaparak ülkedeki sığınmacıları ülkelerine gönderme peşinde. burada abd'nin sezar yasasına takıbileceğimizi de not edelim. esad ile ciddi ilişkiler kurmak ve tekrar eskisi gibi olmak o kadar da kolay bir durum değil. yani durum oldukça girift ve sadece soft power kullanılarak çözülmesi çok çok zor.

    burada bir not düşeyim. türkiye maalesef şu an hala savunma sanayii açısından emekleme aşamasından yürüme aşamasına geçer halde. tank, uçak, balistik füze ve hss. buradaki kabiliyetleri evet ciddi oranda artırılıyor fakat henüz son noktaya ulaşılmış değil. f-35ler bir yana f-16lar bile tedarik edilemiyor. 2029a kadar parça parça tedariği söz konusu ki o bile net değil. türkiye maalesef bir savaş durumuna hazır değil. zaten birçok ülke barış zamanı durduk yere savaş durumuna hazır biçimde beklemez, çok da garip bir durum değil. türkiye'nin bir savaşı sürdürebilecek bir mühimmat ve balistik füze/yüksek teknoloji savunma aracı halihazırda yok. bahar kalkanı harekatında rusya ile olası bir karşılaşmaya hazırlanıldığında birçok sorun/eksik fark edildi. evet terör örgütlerine karşı asimetrik bir savaş yürütebilir başlarına bir balyoz gibi inebilir fakat yakın güçte bir rakiple mücadele edecek seviyede henüz maalesef değil. ayrıca bunu sürdürebilmek için ciddi bir borçlanabilme kapasitesi ve ekonomik güç şart. türkiye bir gücün proxysi olmadan bunu götürebilecek kapasitede bir ülke değil. bu durumda uluslararası şartlar türkiye'nin durumunu da belirleyecektir. bir gücün proxysi olacak bir hareket tarzı benimsemek türkiye için ne kadar faydalı olacaktır bunun hesabının iyi yapılması gerekir. türkiye ile iran karşı karşıya getirilmek isteniyor uzun zamandır. doğal olarak bölgede birbirine rakip olan bu iki devlet sıcak bir çatışmaya girebilirler. türkiye'nin kendi hava sahasını/stratejik tesislerini koruyacak bir hss ve rakibe sürpriz saldırı düzenleyecek bir stealth hava gücü bulunmuyor. burada nato devreye girebilir fakat onların da türkiye'yi ne kadar destekleyecekleri koca bir soru işareti. abd'nin proxysi olmadan bu desteği görmek oldukça zor. türkiye de zaten 2015ten beri abd'nin bölgedeki politikalarına aykırı hareket ediyor. bugünden yarına ilişkileri tamir etmek çok zor ki ben artık abd'nin türkiye'ye vazgeçilmez ortak ve müttefik olarak baktığını düşünmüyorum. türkiye artık "vazgeçilmezliğini yitirmiş bir mızıkçı" olarak görülüyor abd'de. abd, türkiye'yi emri altında ve terbiye edilmiş şekilde istiyor. dolayısıyla, abd desteği olmadan türkiye'ye ciddi bir nato desteği de sınırlı kalacaktır. türkiye bir süre daha sıcak çatışmaya girmeden devam etmeli, aksi halde ters ayakta yakalanan kaleci pozisyonuna düşebilir.

    suriye kuzeyine mülteci yerleştirmek isteniyorsa ve bunun için de sınırın ötesine komple bir kuşak yaratmak istenirse ypg ile de bir karşılaşma olacak demektir. bu durumda dünya kamuoyu ile başımız derde girecek demektir. bunun da ekonomiye yansıması olacaktır. ekonomik durumu zaten anlattık yukarıda. ypg ile bir karşılaşma nato'daki müttefiklerle yine aramızı açacak ve ülkeyi zayıf karnı olan ekonomiden vuracaktır.

    velhasıl, türkiye sıkıntılı bir sürece doğru iilerlemektedir. hükümet değişse de bu politikaların tamamen değişmesi kolay olmayacak fakat hükümet değişikliği durumunda daha nato yanlısı ve nato desteğini arkasına almış bir pro-us türkiye görebiliriz. ekonomik olarak da eli rahatlayabilir. fakat bunlara mukabil olarak hangi oyunun parçası ve kimin proxysi olacağı dikkatli incelenmelidir. türkiye hiç olmadığı kadar ciddi bir tehdit altındadır. ekonomi yönetiminin de kötü olması durumu katmerlendirmiştir.

    allah bu milletin yardımcısı olsun. oyunu expert modda oynamaya devam.
  • istihbarat teşkilatlarının eğitim alması için ayarlanmış özel okul gibi bir yer.
    at izinin it izine karıştığı; kahramanların hain yapılabildiği gibi hainlerin kahraman yapılabildiği; her türlü maske arasında olağanüstü geçişkenliklerin olduğu garip bir yer. yakında adının değişmesi de olasıdır.
  • güzel bir ihtimaldin
  • yazı bu başlığa yazılmayı haketse de metnin hareket noktası dücane bey olduğundan onun başlığına yazdım. aynı metni bu başlığa da yazıyorum;

    fiziksiz metafizik

    teoloji bilmiyorlar.

    psikoloji bilmiyorlar.

    sosyoloji bilmiyorlar.

    felsefe bilmiyorlar.

    güya siyaset biliyorlar.

    bilinçsiz siyaset!

    ister bu topraklarda, ister batıda ister doğuda... din, ruh, insan (toplum) ve zihin üzerine fikir telakki edemeyecek, bir iddia ortaya koy(a)mayacak hiçbir siyasi grup ve kişi, varlığını sürdürecek onayı halktan alamaz... kazanmanın anahtarı vaatler değildir. hiçbir yerde vaatler insana birşey kazandırmaz.

    kişiler tekil olarak vaatlere ilgi gösterebilir ama siyasi açıdan son karar anında hep bu üstteki dört maddede ortaya atılan iddialara bakılır. bu dört madde vaat üzerine değil doğrudan yaşantı üzerine dönük olduğundan daima vaatleri geçersiz kılma gücüne sahiptir.

    sevgili yazarlar ve bu mecrada yazılanları merak edip okuyanlar... bu durumun doğru olup olmadığını tartışmıyorum. açıkçası oy verme davranışını tek başına bu kadar kesin yönlendirmesi nedeniyle bana da doğruymuş gibi gelmiyor ama toplumların davranışı böyle. bunu değiştirme imkanı var mı yok mu? var ise bu davranış biçimini değiştireceksiniz/değiştireceğiz. değiştirme imkanı yok ise oyunu kuralına göre oynayacaksınız/oynayacağız. distopya kurmaya da hiç mahal yok. melankolik bir zihin kimseye bir şey kazandıramaz. bu milleti ve vatanı ne zihninizde ne de dilinizde küçültmeye kalkışmayın...
  • bu sıkıntılı günde kısa vadeli siyasi mülahazaları bir kenara koyarak hakkında olumlu şeyler yazmak istediğim ortak vatanımızdır.

    biraz geçmişimize bakıp ne zorluklardan geçtiğimizi hatırlayalım: türk milleti 1877-1878'de rumeli deki vatanının parçalanmasını seyretmiş, balkanlar ve kafkasya'da soykırıma uğraşmış, daha bu yıkımın yaralarını sarmadan da 1911'den başlayarak önce libya'dan çekilmek zorunda kalmış, 1912-1913'de balkanlardaki türk yurdunun kalanını da kaybetmiş, yine soykırıma uğramış, 1914-1919'da galiçya'dan yemen'e kanını dökmüş, gelibolu sırtlarında milletin geleceği olan gençlerini kaybetmiş, 1919'dan 1923'e de son kalan nefesi ile geri kalmış, çorak anadolu toprağını savunarak bağımsızlığını kurtarabilmiştir.

    1923'de cumhuriyet kurulduğunda türk halkı 12 yıldır aralıksız kanını döküyordu, köyler şehirler boşalmış, eğitimliyi geçtim, eğitimsiz bile insan kalmamıştı, anadolu sakat erkekler, dul kadınlar, yerim çocuklarla doluydu. elde kalan sadece 1000 yıllık bir bağımsızlık geleneği, ve ne yapacağını bilen kısıtlı bir lider kadrosu idi.

    atatürk ve arkadaşları bu şartlar altında neredeyse imkansız bir işi başarmış ve bu milleti ayağa kaldırmıştır.

    yakın tarihimizdeki politikacıları yermeyi çok severiz, ama o inönü'sünden erbakan'ına o adamların 1938'den bugüne yönettiği ülke bugün açıp baktığınızda taa çin seddinden adriyatik'e kadar en sanayileşmiş, en istikrarlı ülkedir. bunu da doğru düzgün bir doğal zenginliği olmadan başarmıştır. mevcut iktidarın saçma sapan politikaları ve yanlış önceliklendirmeleri nedeni ile optimum verimde olmasa da son 40 senede altyapısını önemli ölçüde iyileştirmiş, yeni otoyollar, ve limanlar boru hatları inşa etmiştir. burada eksik kalan halka demiryolları olmuş olup bu konuda da son 3-5 senede hızlanan çalışmalar yapmaktadır.

    en büyük sıkıntılarından olan enerji güvenliği konusunda hem yeni yerel kaynakların keşfi, hem de dış kaynakların çeşitlendirilmesi(btc boru hattı, türk akımı, tanap, lng altyapısı vs.) sayesinde pozisyonu güçlendirmiştir, ukrayna savaşının bir sonucu olarak avrupa ucuz rus enerjisine erişimini kaybederken türkiye'nin bu erişimi koruması orta ve uzun vadede demir çelik ve kimya gibi enerji yoğun endüstriler açısından türkiye'yi avantajlı bir duruma getirmiştir. buradaki eksik ise yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandığı dünya'ya ayak uydurulması. bu alandaki yatırımların hızlanması gerekiyor.

    yine son senelerde sayıları tabiiki yetersiz olsa da özel sektörü otomotiv, gemi inşaa, tekstil vb. çeşitli sektörlerde büyük aşama kaydetmiş, kendi markalarını oluşturma yoluna girmiştir bunlar yetersiz ve daha emekleme aşamasında olmakla birlikte geleceğe dair umut vermektedir.

    savunma sektörü de çok geç taa 1975'de başladığı yolda ciddiye alınacak bir "military industrial complex" inşaasına emin adımlarla devam etmektedir.

    demografik avantajı vardır, nüfusu yaşlanmaya başlamış olmakla birlikte hala oldukça genç olup doğurganlık oranı iyi bir seviyededir, öyle veya böyle bir şekilde nüfusuna eğitim imkanları sağlamaktadır. hasılı eğitimli ve genç nüfusu ile çok şeyler yapabilecek potansiyele haizdir. burada sorun eğitimli nüfusu ülkede tutabilmek ve eğitimin kalitesini daha yukarıya çekebilmektir. bunun üzerine çalışılması lazım.

    etrafında ise riskleri olsa da doğru yaklaşımda avantajına kullanabileceği güç boşlukları oluşmaktadır, ırak ve suriye devletleri çökmüş ve bitkisel hayattadır, balkanlar demografik kriz durumunda olup nüfusu hızla azalmakta, yine kafkasya'da gürcistan ve ermenistan ekonomik ve demografik olarak sürdürülemez durumda olup, azerbaycan ise zaten kardeş ülkedir. bütün bu alanlarda türkiye'nin nüfuzu zaman içerisinde doğal olarak artacaktır.

    petrolün dünya ekonomisinde önemi azaltırken arap monarşileri türkiye'te tehdit olma gücünü yitirecektir, bir başka potansiyel rakip olan mısır ise önümüzdeki onyılları büyük nüfusunu besleme derdi ile geçirecek iç sorunlarla boğuşacaktır. iran ise belki bölgedeki tek ciddi potansiyel rakibimiz olsa da 40 senedir gerizekalılar tarafından idare edilmektedir.

    rusya ukrayna'da gücünün sınırlarını görmüş, avrupa ise inovasyon yapma kabiliyetini ve ekonomik avantajını yitirmiş, yaşlanmış ve ağır ağır artık dünya'nın merkezi olmadığı gerçeği ile yüzleşmektedir.

    tarihte bazı şeyler olması gerekiyorsa olacaktır, 1 başarısız iktidar veya 1 ekonomik kriz veya bir adet sümüklü vatan haini yükselecek bir ülkenin yükselişini durduramaz. yüzlerce yıl sonra ilk kez dünyada hak ettiği yere gelebilecek nüfusa ve altyapıya sahip olan türkiye'nin dünya sahnesinde hak ettiği yeri almasını da 5-10 senelik başarısız bir iktidar durduramayacaktır.

    hasılı geleceğe ümitle bakmak için günlük siyasetin meselelerinin çok ötesinde sebeplerimiz var. yarın seçim öyle veya bitecek. ne olursa olsun çok zorluklar çekmiş bu halkın geleceğinden ümidi kesmemek lazım.
  • yüce meclisine kadınlara boku kadar değer vermeyen hizbullah artıklarını sokarken; cumhuriyetin yetiştirdiği bir cumhuriyet kadını dünyaca ünlü film festivalinde ödül alabiliyor.

    ülkenin siyah ile beyaz kadar arada kalmisligini bu kadar güzel, net özetleyen bir örnek yoktur.

    edit: imla
  • the end.
  • artık umurumda olmayan ülkedir.
    bu söylemlerim malum güruha:

    bu saatten sonra herkes kendi gemisinin kaptanıdır. çabaladık, uğraştık, didindik; anlamadınız.

    karılarınızı, kızlarınızı video kayıtları altına aldılar; gavatlaşmışsınız, fark etmemişsiniz.
    kız kardeşlerinize tecavüz ettiler, gavatın önde gideniymişsiniz, fark etmemişsiniz.
    çocuklarınızı tarikatlar, tecavüzden tecavüze götürdü; gavatın önde gideniymişsiniz, fark etmemişsiniz.

    kuruluşu mete han'a dayandırılan türk silahlı kuvvetleri etkisizleştirildi, körmüşsünüz; fark etmemişsiniz.
    togg, bayraktar derken ülkedeki tüm can alıcı silah endüstrisi satıldı, körmüşsünüz, fark etmemişsiniz.
    sınırlardaki mayınlar temizlenmiş, ülkeye terörist dolmuş, körmüşsünüz, fark etmemişsiniz.

    türk lirası daha nereye kadar inebilir ki deyip gülmüş maliye bakanın, cebindeki paraya bakmamışsın, neler olduğunu anlamamış, fark etmemişsin.
    dolar 20 lirayı geçmiş, bunu kasıtlı yaptık demişler, cebinizdeki para erimiş, fark etmemişsiniz.

    allah'ınızdan bulun.
  • bekar kadinlarin sahiplendirilecegi, domuz baginin mesruiyet kazandigi, bugun siginmaci diye adlandirilan insanlarin nufus artis oranina bakilinca bundan kisa sure sonra ulke nufusunun temel unsuru olacagi bir yarina oy vermis vatandaslara sahip ulke.

    bay bay kemal degil, bay bay türkiye.
  • orta doğu ülkesidir.
hesabın var mı? giriş yap