• bu rahatsizliga ciddi boyutlarda sahip iki sevgilim olmustu. bazi travmalarin neden oldugu durum.
  • bu son derece lanet ve insanların yaşam sevinçlerini sömüren hastalık için 10 bine yakın paralar istendiğini öğrendim. insanlar bu yüzden aile olamıyor, çocuk sahibi olamıyor ve bütün dünyaları başlarına yıkılıyor. elbette bunun bir bedeli olmalı ancak bu insanlar isteyerek bunu seçmiş gibi bu fahiş fiyatlarla hiçbir zaman tamamlanamamalarına katkı sağlamak vicdansızlık değilse nedir? yeme, içme kadar doğal bir ihtiyaç bu. lüks değil. toplumun dinamiklerini ilgilendiriyor. insanların birlikteliği bunun çözümüne bağlı. belki de istiyorlar ama tedavi göremiyorlar. bu tartışmalara kavgalara evriliyor belki de. çok çok üzücü.

    tanım: bir cinsel sorun. kadının bireysel olarak hastalığı değil çiftin hastalığı. önce bunu kabullenin.
  • hastalıktır.
    partnere düşen görev, kesinlikle zorlamadan vajinaya girmeye çalışmaktır. her zorlama da kaslar daha da gerilerek, içeriye alma ihtimalini de yok edersiniz. kadın doğumcular bu kavramı kullanırlar ekseriyetle.
  • bu hastalıktan muzdarip bir tanıdığım vardı. çok iyi bir doktorla bir günde kurtuldular. eğer bir sıkıntısı olan varsa bu konuyla alakalı lütfen bana ulaşsın seve seve doktorun ismini iletirim.

    eşler için son derece sıkıntılı dönemler yaşatan psikolojik bir sorundur.
  • kizlik zari yapisi da sebep olabiliyormus buna. mesela septali denilen kizlik zari cesitinde ortada bant gibi bir parca var. penisin girmesi icin bunun kopmasi gerektiginden bu kadina cok aci verebiliyormus.

    veriyor, benimki de bu sekildeymis, yenilerde ogrendim. ilk birliktelik denemelerimde canim cok yandigindan cok korktum ve vajinismusum gelisti. sonra ne kadar denesem de daha baslamadan o aciyi, agriyi hissettim. dizilerde sevisme sahnelerinden etkilendigimde bile vajinamda agri ve aci hissediyorum.

    bu gercekten uzucu ve utanc verici bir hastalik benim icin. kendimi basarisiz ve eksik hissettiriyor. aldatilmamin ve flort olarak istenmememin nedenlerinden biri oldugunu dusunuyorum.

    henuz cinsel birliktelik yasayamadim. tedavi icin bir vajinismus merkezine gittim. doktor, once lazerle o parcayi alip sonra dilator ile denemeler yaparak cozecegimizi soyledi. ancak 5000 tl istediler bunun icin. bunu odemem su an icin mumkun olmadigindan mecburen ertelemek zorundayim. ama yine de bir umut oldu benim icin. biraz daha bilgi vereyim. o parcayi lazer ile aldiktan sonra 10 gun dinlenecekmisim. sonra ardarda 3 gun o merkeze giderek dilator ile tedavi gorecekmisim, 4 gunde cozulmus olacakmis. ben doktora sanki 4 gun bana yetmez, cok kotu durumda oldugumu dusunuyorum dedim. o ise daha kotulerinin bile 4 gunde tedavi oldugunu soyledi.

    daha once ozel bir hastanede jinekologa gitmistim, ancak muayene bile etmedi. sadece terapi yapacagiz dedi ama onu da o gorusmemde yapmadi. cunku vajinismus icin ayri bir randevu almam gerekiyormus, ucreti daha cokmus. bir daha gitmedim.

    bir kere de bir psikolog ile gorustum. bana beni rahatsiz eden ses kayitlari verdi, sozde masturbasyon yaparken rahatlatmak icindi ancak yasli bir erkek sesiydi ve sapik bir yasli tarafindan tecavuze ugruyormusum gibi hissettirdi. hem zaten masturbasyonda sikintim yoktu, vajinama bakmakla veya dokunmakla ilgili sikintim yoktu. deneyebiliyordum da. ama psikolog benimle yeterince konusmadan genel bir tedaviye baslamak istedi sanirim. bir daha da konusmadim. uzun surecekti ve yine maliyetli olacakti. ise yarayacagina da inanmamistim.

    baska bir psikolog da cift olarak terapi yapildigini soyledi.

    para biriktirip o 5 bin liralik tedaviyi olacagim, sonuclarini buraya yazarim ki herkes faydalansin. pahali falan ama diger doktorlardan daha cok ilgilendiler. bir suru sorular sorup sorunumu belirlediler ve muayene edip sorunumun kaynagini bana gostererek anlattilar. o tedaviyle cozulebilecegine inaniyorum ancak korkmuyor da degilim.
  • kadın ne kadar istekli olursa olsun, pelvik bölgesinin kasılması sonucu cinsel ilişki sırasında tam bir birleşmenin mümkün olmaması durumu. belirli bir travma sonucu sonradan da olabileceği gibi genellikle ilk ilişki sırasında yaşanır. bununla baş eden bir kadının kafasında yerleşik kodlardan birkaçı şöyledir :

    - cinselliği zarar göreceği bir eylem, içine giren cismin kendisini parçalayacak bir edevat olduğu sanrısı (bunun gerçekçi olmadığının kadın da farkındadır, derinlerde ve bilince ulaşmamış bir korku olarak yatar)
    - cinsellik yaşayan kadının aptal, ucuz, kullanılıp atılan bir eşya olduğu inancının yerleştirilmiş olması (toplumumuza özel)
    - çok kıymetli bir şeyi erkeğe teslim etmemek, ödülü hak edene teslim etmek, kimsenin de hak ettiğini düşünmemek.
    - tanımlayamadığı hislere karşı duyulan korku, içeride bilmediği bir şeyle tanışmaya karşı duyulan isteksizlik
    - kontrolu kaybetme-devretme korkusu
    - hamilelik, hastalık korkusu
    - küçükken cinsel taciz sonucu acı verici deneyim hatırlamak
    - ilk ilişkilerde ilişkiye zorlanmak
    - ilk ilişkilerde bekaret baskısı sebebiyle cinselliğin gecikmesinden dolayı psikolojik şiddetle karşılaşmak
    - ebeveynlerin cinsellik konusunda uçlarda yasaklayıcı tutumu, cezalandırıcı olmak adına genital bölgeye şiddet uygulamış olması (sanıyorum popüler yapım masumlar apartmanında benzer bir konu vardı)
    - masturbasyonun keşfi sırasında çocuğu yargılamak, ayıplamak, pislendiğini ima etmek, çocuğa korkunç bir sey yaptığı algısının yerleştirilmesi (kadınlar, erkekler gibi duş - tuvalette yapamadıklarından dolayı ebeveynlere sık yakalanırlar)
    - partnerin kadının genel cinselliğine karşı anlayışlı olmaması ve sorgulayıcı olması, durumu kabullenemiyor oluşu (bekaret sorgusu vb)
    - nadiren aseksuellik, ama çoğunlukla birleşmeye izin verecek kadar gevşememiş kadınların çoğu klitoral ve iç dudak çevresinden bir haz alır.

    başta belirttiğimiz gibi bu kadının bilerek yaptığı bir şey değildir. tıpkı erkeklerde erken boşalmanın veya ereksiyon kontrolünün bilerek yapılmadığı gibi.

    ölçülü, sakin davranan bir partner ile kısa sürede aşılacağını uzmanlar sıkça tekrar etseler de, bu yolda kadına sakin yaklaşan bir partner bulunamadı, diyelim ki. cinsel konularda saldırgan, veya sadece kadınlık kavramına karşı psikolojik açıdan saldırgan (sözlükte böyle örneklerini çokça görebilirsiniz) kadınlığa ve bedensel haklarına (daha önceden cinsel deneyimi olması gibi haklar) saldıran klasik yurdum erkeği çıktı partner, diyelim ki.
    şimdi ne olacak? öyle ya, bu topraklarda kadının, kadınlığını coşkuyla ve seçtiği kişiyle (hipergamiiiğğ) yaşamasının olağan olduğunu düşünen çok sayıda erkek tanıyor musunuz? elbette bakire kızımızın dahi tecrübesi sorgulanacak, üstelik muhtemelen saldırganca ve suçlayarak olacak bu.
    naomi wolf der ki, "tehdit edici bir ortam, vajinanın işlevselsiz bir hale gelmesine ve kadının cinselliği yadsımasına sebep olabilir" önce kadını kırıp, yargılayıp, yıpratıp sonra kadından seks beklemek elbette ki bizim toplumumuzun bir trajikomedyası.

    dolayısıyla, ilişkisi sağlıklı bir şekilde gerçekleşmemiş, gevşeyememiş ve bedeni birleşmeye izin vermemiş, partnerden de konuyla ilgili psikolojik desteği alamamış olan hanım kişinin yapabilecekleri şöyle,

    - öncelikle jinekolog veya cinsel terapist ile görüşerek, süreci anlamak, uzman yönlendirmesi ile kendisine bir adet dilatör almak. herkese dilatör egzersizi önerilir mi emin değilim, doktora bağlı. klasik dildo bu problemi aşmak için ebat olarak kalın olacağından ötürü başlangıçta işlevsel değildir. dilatör, serçe parmak büyüklüğünden, olağan penis boyutuna kadar şekillerde dört adet küçükten - büyüğe bulunur ve kadın kayganlaştırıcılar yordamıyla bu egzersizleri kendisi yapabilir. bunda utanılacak bir şey yoktur, erkeğin masturbasyonu keşfetmesi kadar ve american pie filminde "penisini turta içine sokarak haz veren deneyimler arayan başrol" e güldüğümüz kadar, normaldir. yani öncelikle haz veren deneyimler aramanın, erkek kadar, kadın için de normal olduğunu kanıksamak mühim.

    - kadın bu konuyu önemsemeye son da verebilir, vajinismusun bir eksiklik veya hastalık olduğunu düşünmekten vazgeçerek doğru davranan ve yaklaşan bir partner ile çözmek için rafa kaldırabilir. önemli olan kafada büyütmemek.

    - eğer partner ile işler çok yolundaysa, kadının partneri psikolojik veya bedensel bir saldırıda bulunmuyor ve buna rağmen birleşme olmuyorsa cinsel terapist - jinekolog çözümüne gidilebilir.

    - şöyle bir çözüm okumuştum sözlükte, oldukça mantıklı gelmişti, erkeğin penetrasyon sırasında bir ayna yordamıyla ilişkinin aşamalarını göstermesi ve buna adım adım şahit olan kadının, görmediği bilmediği bir şey olmadığını anlayarak, görsel anlamda kontrol sağlayabildigini hissederek, rahatlaması.

    vajinismus kadının bilinçli şekilde "hmm şimdi seni içime almayayım da gör" dediği bir vaka değildir. kendisine yöneltilen suçlama, yasaklar, baskı, şiddet ile bu hale istemsizce gelmiş kadınlara hala bu sağlık sorunu için saldıran, veya dalga geçenleri gördükçe kime ne anlatıyorsak diyorum, ama belki de bu satırlar bir hanımefendiye ışık olur. sevgiler.

    konuyla ve dilatör ile ilgili

    1

    2
  • bu toplumda yaşarken bin kat daha zorlaşan hastalık. kadın naiflik bekleyen bir canlıdır. destek, sevgi, güven aşılama gibi birçok yöntem denense de asıl psikolojisinin iyileştirilmesi, kalıpların kırılması, şemasının düzeltilmesi gerekir ki sırf şurada hergün kadınlar hakkında konuşulanları bile okusa geriye gitmesi an meselesidir.

    biz kadınlar, sorunlara düz mantık bakmayız, derin ve duygusal bir süreçten geçirerek bakarız. ancak bugün vajinusmus hastaları tedavilerini anlatırken bile seslerinin değiştirilmesini istiyorsa suçlu toplumun ta kendisidir. kilitlenen kendisi değildir, coğrafyasıdır. kimileri cinsel terapist olan bir jinekoloğu kimileriyse psikoloğu önerir. ancak herkesin yapısı ve yaşadıkları farklıdır. tedavi kişiye özel uygulanmalıdır.

    burada bir diğer sorun da bu tedaviye kendini hazır hissetmemektir. bütün düğümler burada daha da dolaşır. emin ve uzman ellerde olmak şanstır. umarım bütün kadınlar bu kabustan uyanır.
  • sözlükte, hakkında bilgi sahibi olunmadan saçma sapan fikir belirtilen sayısız konudan bir tanesi.

    yok ön sevişme bilmeyen erkeğin suçuymuş, yok kadını 3-4 kere boşaltsan böyle bir sorun kalmazmış, yok kendisi kız arkadaşıyla saçma sapan denemeler yaparak sorunu çözmüş...

    ben de partnerimle bu problemi yaşadım, hiç de burada anlatılanlar gibi olmadı. nasıl çözdüğümüzü de söyleyeyim ama çok sıradan gelecektir eminim birçoğunuza; işin uzmanına gittik. kadın doğum doktoru olan ve 8-10 yıldır sadece vajinismusla uğraşan, cinsel terapi sertifikası olan ve bu konuda kitapları olan bir insana danıştık. pandemi sebebiyle art arda gidemedik kendisine, o yüzden birkaç hafta sürdü seanslarımız. ama şimdi sorunu çözdük gibi görünüyor.

    genel geçer tavsiye olarak şunları söyleyebilirim:

    - her vaka birbirinden farklı, her hastanın yaşadığı sorunun derecesi de birbirinden farklı. o yüzden burada yazan hurafelere ve başkalarının tecrübelerine çok da kulak asmayın derim. gidin, bir uzmanla görüşün.

    - uzmanınızı iyi seçin. bu işi tedavi edeceğim diye başlayıp, büsbütün hastasını travmatize eden manyaklarla dolu maalesef ortalık. “parmak egzersizi yaptırmıyorum, şehir dışından geleni 3 saatte halledip gönderiyorum” gibi fantastik vaatlerde bulunanlara şüpheyle yaklaşın.

    - tedavi sürecine bir kadın doğum muayenesiyle başlamanızda fayda var. belki de psikolojik unsurlardan ziyade ufak bir anatomik bir problem vardır ve cerrahi bir müdahaleyle işin büyük kısmı çözülebilir. buna bir tek kadın doğum doktorları karar verebilir.

    - ücret konusu sorun olacaksa, devlet hastanelerinde de bu konuda bilgili doktorlar var, onları araştırın, onlarla görüşün, onlar ihtiyaç gördükleri takdirde sizi bu konuda daha tecrübeli olan meslektaşlarına veya cinsel terapi uzmanlarına yönlendirsinler.

    - ertelemeyin. “yarın deneyelim, bayramda deneyelim, alkol alalım deneyelim, bugünlük oral seks yapalım” derken günler, aylar, yıllar geçiyor. zaman geçtikçe en fazla bu problemin üstü örtülür, kendisi çözülmez. bir an önce çift olarak karar alıp tedavi sürecini başlatmakta fayda var.

    - hemcinslerim olan pipili insanlar için söylüyorum: bu işte size düşen görev partnerinize egzersizlerinde yardımcı olmak, vajinanın yapısını birlikte öğrenmek, partnerinize ihtiyaç duyduğu yoldaşlığı ve anlayışı göstermek. evet, seks esnasında partnerinizle birleşememek çok kötüydü, sizi bacaklarıyla geri itmesi çok kötü bir tecrübeydi ama o bunları bilerek yapmadı. o da sizi istiyor, seviyor. bunu hiçbir zaman unutmayın. ona bunun için kızmayın, sinirlenmeyin. istediği halde henüz birleşme gerçekleştirememiş olması onun kadınlığından veya sizin partneriniz olmasından hiçbir şey eksiltmez. geçecek bitecek bir hastalık bu. sebebini çok kurcalayıp partnerinizi rahatsız etmenize de hiç gerek yok. bırakın sebebini, geçsin gitsin bu hastalık hayatınızdan. önünüzdeki güzel günlere bakın.
  • türkiye için son derece normal olan hastalık. anne kız ilişkisi, toplum-kadın ilişkisi, kadının tüm hayatı boyunca kafasına yerleşenler asıl etkenler. beyinlerimiz zehirle yüklü. ve bu zehirlerin yerine panzehirler koymaya bazen doktorların bile gücü yetemeyebiliyor.
  • üst edit: işbu entry tıbbi tedavinin yerini tutmaz. lütfen profesyonel yardım alınız.

    vajinismus, türk toplumunda sık görülen ve çoğu çiftin hayatını değiştiren bir yara. dar gelirli aileleri zaten hiç saymıyorum; cinsel terapiler için öyle paralar isteniyor ki günümüzde ülkemizdeki orta gelirli bir ailenin bunu karşılaması neredeyse imkansız. normalde her emeğin karşılığının verilmesi taraftarıyım ve psikoterapiye verilen parayı asla boşa giden para olarak görmem, ancak cinsel terapiler için istenen meblağlar orta gelirli bir ailenin neredeyse 2 aylık geliri kadar olduğundan bu hizmete ulaşmak artık iyice zorlaştı.

    bir adet vajinismus mağduru dr hanım olarak, kendim için aldığım terapiler, eğitimler (cinsel terapist değilim) ve yaptığım araştırmalar sonucu, sözlükteki arkadaşlarıma yardımcı olabileceğini düşündüğüm bir derleme yaptım. toplumsal baskılar, kafama kodlanan yanlış inanışlar, aldığım tıp eğitiminin bile önüne geçmiş ki, bazı şeyleri aşmak, kafamda düzeltmek neredeyse senelerimi aldı. bilgilerimi paylaştığım bu yazıdan umarım fayda görürsünüz.

    önce tanımını yapmak istiyorum.
    1) vajinismus nedir?
    vajinismus, temel olarak kadın bedeninin cinselliği reddetmesidir. psikolojik ve fiziksel sebeple olabilen bir cinsel işlev/cinsel ağrı bozukluğu, diyebiliriz.
    'vajinaya giriş teşebbüsünün yarattığı stres ile ortaya çıkan, vajinal girişe ve cinsel birleşmeye izin vermeyen ya da cinsel birleşmenin kısmen ve ağrılı biçimde sağlanabildiği bir klinik tablodur.'

    *vajinismus sadece kadının problemi değildir.

    2) vajinismus kimin problemidir?
    vajinismus, çiftin problemidir. ilişki ve evlilik tanımlarında nasıl iki kişiden bahsediliyorsa, bu hastalık da iki kişi olmadan olmaz. sevişmek nasıl işteş bir eylemse, vajinismus sebebiyle 'sevişememek' de işteş bir fiildir.
    dolayısıyla, kadın tek başına tedavi edilmez.
    çift tedavi olur. kadının tek başına tedavi olması için, araya bir başka karşı cinsin girmesi gerekir, bu da mevcut ilişkinin sıhhati için pek akılcı değildir.

    3) vajinismus bir yetersizlik midir?
    hayır. vajinismus sadece bir hastalıktır.
    depresyon, diyabet veya yüksek tansiyon gibi.
    ancak kronik hastalık tanımına girmez. tamamen şifa bulunabilen bir hastalıktır.
    peki düzelen bir vajinismus tekrarlayabilir mi? evet tekrarlayabilir.

    4) birbirini seven, arzulayan, birbirine aşık olan, iki kişi de bu sorunu yaşayabilir mi?
    elbette. arzuyla başlayıp yeterli ön sevişme ve ıslanma sonrası, her şeyin ideal ilerlediği bir sevişmede de vajinismus görülebilir.

    5) bu sorunu yaşayan bir çiftte taraflardan biri diğerini arzulamıyor olabilir mi?
    mümkün. veya taraflardan biri yeterince arzulanmadığını hissediyor da olabilir. yani mesela kadın erkeği arzuluyor ama erkeğin onu arzuladığını hissedemiyor, bu da kadının kaygısını artırıp vajinismusu tetikliyor olabilir.

    birbirini seven iki insanın bu durumda yapacağı iki büyük hata vardır:
    1. ayrılmak (“iki insan birbirini sevdiği halde ilişkilerini yürütemiyorsa işte asıl trajedi budur." 'gone girl' filminden çok sevdiğim bir söz.)
    2. kankaya bağlamak. (sevgiliniz/eşinizle kanka olup cinselliği tamamen rafa kaldırmak.)
    şimdi, çeşitli fiziksel veya ruhsal hastalıklar sebebiyle cinsellik bir süreliğine elbet rafa kaldırılabilir, ama tamamen kafadan silmek, üstünü kapatmak doğru değildir. uzun vadede ilişkiyi olumsuz etkiler. arkadaşlık ve dostluğu olumsuz etkilemeyebilir, ama sevgililik veya evlilik ilişkisini mutlaka olumsuz etkiler.

    6) her zaman aldatmayla mı sonuçlanır?
    hayır.
    cinsellik, bir ihtiyaçtır ancak yemek yemek, su içmek gibi yaşamsal bir ihtiyaç değildir. dolayısıyla cinselliği yaşamadan ama birbirini aldatmadan (hatta birbirini sevmeye devam ederek) yıllarca birlikteliklerini sürdüren çiftler vardır. öyleyse neyi olumsuz etkiler?
    ideal birlikteliğin 4 ana bileşeni vardır. bunlar;
    1. sevgi
    2. saygı
    3. sorumluluk (sadakat de bunun içindedir)
    4. cinsellik

    ilişkiyi sağlam bir masa olarak hayal edersek, cinselliği yaşamamak, ilişkinin 4 bacağından birinin kırılmasına ve masanın eğri durmasına sebep olur. bu da, farklı bir sorunun çabuk büyümesine ve ilişkiyi sona yaklaştırmasına neden olabilir. (olur demiyorum, olabilir.)

    7) cinsellik sadece erkeğin ihtiyacı mıdır?
    asla. sağlıklı her bireyin cinsellik ihtiyacı vardır. dolayısıyla kadın için ayrılık/yalnız yaşamak bir çözüm değildir. yani 'madem vajinismusum var, bu adamdan ayrılayım, o da rahat etsin, ben de' demek, akılcı değil.

    8) bir kadın hiç arzulamadığı bir erkekle vajinismus sorununu çözebilir mi?
    belki. ama zor.

    *vajinismus tedavi arayışında bulunan birçok kadın, genellikle cinsel olarak isteklidir. tam manasıyla bir vajinal girişim tehdidi olmadığı sürece 'klitoral' uyarılmalarla orgazm olabilirler. ancak tekrarlayan başarısız girişimler sonucu maalesef zamanla bunu da kaybedebilirler.

    *vajinismik yanıt geliştiren kadınlar, özellikle sorunlarının devamının belki de küçük bir parçası ya da nedeni olabilecek 'girişimci olmayan' eşler seçerler.
    erkek, eşiyle cinsel ilişki kuramamaktan dolayı ümitsizliğe düşebilir, bu durumu kendisine yönelik bir reddetme olarak değerlendirebilir. bu sebeple, cinselliğe karşı olan ilgisi azalabilir.
    bu da kendi içinde bir kısır döngüye sebep olur.
    vajinismik yanıta karşı erkek, ikincil olarak erken boşalma ya da sertleşme sorunu geliştirebilir.

    vajinismusun sebepleri ve tedaviyi zorlaştıran durumlar:

    *kadının yaşadığı toplumdaki sosyal pozisyonu ve rolünden tatmin olmaması
    *kendine güveni az olan, kuruntulu, pasif, bağımlı, başarısızlıktan korkan ve cinselliği yük olarak gören bir erkek partner
    *katı dini kurallar ile yetiştirilmiş olma, haz almaya ilişkin hissedilen suçluluk
    *hamile kalma ve çocuk doğurma korkusu
    *cinsel mitler, yanlış düşünceler (örn: ilk birleşmede fazla kanama olacağı korkusu)
    *performans anksiyetesi
    *cinselliğin eşin memnun edilmesi ya da evliliğin devamının sağlanması için yapılması gereken bir iş olduğunu düşünme
    *kadınlar için, sevişme sırasında cinsel uyarılma aşamasına yeterince zaman ayrılmaması

    cinselliği istemek ve cinsel hazzı aramak toplumsal dinamikler tarafından ne kadar ayıplanırsa, kadının vajinismik yanıt geliştirme riski o kadar artar. bu kadınlarda, mükemmeliyetçi ve zarardan kaçınma davranışları ön plandadır.

    toplumda sık görülen yanlış inanışlardan biri de, ilk cinsel ilişki sırasında mutlaka kanama olması gerektiğini düşünmektir. halbuki ideal bir cinsel birleşme olduğu takdirde, bakire kadınların çoğunda kanama olmaz çünkü hymen (kızlık zarı) esneyen bir yapıdadır.

    vajinismusta çözüm için neler yapılması gerekir?

    1. öncelikle bir kadın doğum uzmanına muayene olmanızı öneririm. cinsel ilişkiye engel olacak anatomik bir farklılık var mı?
    belki de hissedilen acı/ağrı gerçektir, organik bir sebebi vardır.

    fiziksel olarak bir engel olmadığı söylendiyse,
    ikinci yapılması gereken,

    2. çiftin ilişkideki (varsa) sorunlarını gözden geçirmeleridir. bunlar çok ufak sorunlar dahi olsa cinselliği etkileyebiliyor.

    örnekler: karşılanmamış talepler, çiftlerin fiziksel çekiciliklerinin azalması, (bir tarafın fazla kilolu olması gibi) önemsenmeyip üstü kapatılmış anlaşmazlıklar, karşı tarafın ailesinin ilişkiye müdahale etmesi, ilişkide kadın/erkek rollerinin birbirine karışması, erkeğin fazla pasif duruşu, kadının fazla müdahaleci kişiliği...vb.

    oturup konuşabiliyor musunuz?
    her şeyi paylaşabiliyor musunuz? bunu yapamıyorsanız, çift terapisine başvurmak tahmin edebileceğinizden daha çok fayda gösterebilir. profesyonel yardım almanız maddi olarak mümkün görünmüyorsa, gururunuzu kırıp oturup konuşmaktan başka yol yok.
    her şeyi konuşun ama her şeyi.
    cinsel terapilerde ilk yapılan şey de zaten çift terapisidir. çiftlerin iletişim kurması sağlanır.
    bu aşamayı da başarıyla geçtiyseniz,

    3. çiftlerden birinin psikolojik bir rahatsızlığı var mı? bu durumda bireysel olarak psikiyatrist/psikoloğa başvurmanızı öneririm. kullanılan ilaçlar? cinsel isteği azaltıyor olabilir. veya bir tarafta kaygı bozukluğu, depresyon varsa, belki ilaç kullanıp tedavi olduktan sonra cinsellik de normale dönebilir. vajinismusun kendisi de zamanla kaygı bozukluğuna sebep olmuş olabilir.

    pozitif senaryodan gidelim...
    severek evlenmiş bir çift,
    iki taraf da sağlıklı iletişim kurabiliyor ve ilişkilerinde cinsellik haricinde bir sorun yok.

    cinsel terapide yapılması gereken egzersizler var.
    egzersizlere başlamadan önce şunların üzerinden de geçin:

    1) temizlik takıntısı var mı?
    kötü kokulara aşırı hassasiyet?
    özbakıma gereken önem veriliyor mu?
    (yıkanma, diş fırçalama vb)
    çocukluktan gelen öğrenilmiş davranışlar...
    annelerin baskıcı tuvalet eğitimi vermeleri, daha çok kadınlarda olan dışarıda tuvalete gidemeyecek kadar obsesyon(takıntı) vb.
    vücut sıvılarından iğrenme, ıslaklık ve yapışkanlıktan tiksinme, bu sebeple öpüşmekten hoşlanmama, sürekli kuru kalma isteği gibi.

    2) çocukluk-gençlik-geçmiş yıllar?
    çocukluk travmaları? fark edilmeyen cinsel taciz? örn; küçükken eve gelen bir misafirin, zorla sevmesi, zorla kucağında oturtması...
    akran zorbalığına maruz kalmış olma?
    hiç sevilmeyecek olma hissi? özgüven eksikliği?

    3) kişisel alan oluşturma.
    evde yalnız vakit geçirebilme.
    eşlerin birbirinden ayrı var olabilmeleri.
    birey olarak var olamayan, kendini sevmeyen, kendine saygı duymayan bir insan, sağlıklı bir cinsel ilişki yaşayamaz. hayatınızdaki tüm kaygı verici sorunları ortadan kaldırmış bile olsanız, (mesela çok stresli bir işiniz vardı ve işten ayrıldınız, artık rahatsınız)
    beyninize kodlanmış olumsuz yargılar, yaşanmışlıklar çözülmeden, kişi kendini karşı cinse teslim edemeyebilir.

    bunların da üzerinden geçtikten sonra egzersizlere başlanması daha doğru.

    cinsel terapinin ilk aşamasında, terapist, çiftlere 1 ay cinsel ilişki perhizi kuralı koyar. yani ne kadar arzu olursa olsun, 4 hafta cinsel ilişkiye girilmeyecek/girmeye çalışılmayacak. sarılmak, yakın durmak, öpüşmek serbest ama cinsel ilişki yok.
    bu şekilde bir düzenlemeye girmenin sebebi, cinsel birleşme girişimleri nedeniyle endişelenen hastanın bu endişesini ortadan kaldırmak, ve çiftin performans kaygısı olmadan cinsel iletişimlerinin geliştirilmesi.

    cinsel terapide çiftlere vajinismusla ilgili videolar izletilir. başta anatomiyi tanımak için bilgilendirici video, (veya terapist kendisi de anlatabilir) devamında izletilen videoların da pornodan farkı yoktur. esasında bunu evde çiftler kendi başına da yapabilir. terapide de zaten bayağı oturup konulu porno gibi bir şeyler izletiyorlar.

    ödevler:*****

    1-kadının çıplak iken tüm vücuduna bakması, dokunması.

    banyoda veya yatak odasında yalnız başına çeşitli pozisyonlarda, yeniden keşfeder gibi. duş alırken de olabilir. çıplaklık ve cinsellik konusunda özgüveni sağlanana kadar. devamında vulva ve vajeni tanıma egzersizleri. kadın bacaklarını açarak, bacak arasına tutabileceği bir aynada cinsel organlarını görmeye ve incelemeye çalışacak. kendine dokunacak. tüm genital bölgeyi tanıyana kadar. bunu yaparken yalnız olacak.

    2-nefes ve gevşeme egzersizleri.

    bunun amacı, kadının bütün vücut kaslarını gevşeterek ve kasarak vücudu üzerinde kontrol sağlamasını oluşturmak. vajinismus kadınları, pelvik taban kaslarını farkında olmadan kastıkları için, kadının perivajinal kasları sıkma ve gevşetmeyi öğrenmesi tedavide önemlidir. bunlar için internette videolar var. izleyin.
    'burundan yavaş ve derin olarak nefes alıp ağızdan boru ya da bir muma üfler biçiminde dudakları büzerek yavaşça nefes verin.' nefes verirken vajinayı çevreleyen pubokoksigeal kaslarınızda gevşeme sağladığınızın farkına varın.

    *kegel egzersizleri için internetteki videolara bakın. (kegel egzersizleri, arnold kegel tarafından 1950'li yıllarda normal vajinal doğumda yararı olacağı için önerilen pubokoksigeal (pc) kas egzersizleridir.)
    pc kas grubunun kontrolünü sağlamak, cinsel uyarım sırasında genital duyuların şiddetinde pozitif bir etki de yaratır. ek olarak idrar ve barsak işlevlerinin farkındalığını da artırır.
    ilk kadın doğum muayenem esnasında hocam tarafından bana önerilen, vajinaya doğru sıkma ve ıkınma hareketlerinden fayda görmüştüm. bunun dışında, idrarınızı yaparken, idrar akışını istemli olarak durdurup veya birkaç saniye idrar akışını yavaşlatarak da bu egzersizi yapabilirsiniz.
    bu egzersizlere en az 4 hafta devam edilmelidir.

    3-cinsel uyarı oluşturma ve mastürbasyon.

    cinsel fantezi oluşturma konusunda nancy friday'in özellikle kadın fantezilerini içeren “benim gizli bahçem” adlı kitabını edinebilirsiniz. kitaptaki hoşunuza giden fantezileri kurgulayarak cinsel uyarı oluşturabilirsiniz. cinsel uyarı oluşturma egzersizleri, vücudu tanıma ve dokunma egzersizlerinden farklı olarak daha çok cinsel haz alma amaçlanarak bireysel yapılır. kendi vücudunuza dokunurken, bir başkasının da vücudunuza dokunduğunu hayal edin. klitorisi su bazlı bir kayganlaştırıcı yardımıyla bastırarak uyarmaya çalışın. yavaş, çok bastırmadan dairesel ya da ileri geri hareketler yapın. arada durun, giderek dokunuşları hızlandırın ve yavaşlatarak devam edin. bunu yaparken sizi daha çok uyarabilecek nesne, kişi, ortam ve olayları hayal edebilirsiniz.
    eğer kadın daha önceden hiç orgazm olmadıysa, bu egzersizlere, orgazmı keşfedene kadar cinsel uyarı sürelerini uzatarak devam etmesi önerilir. bu aşamada eğer kadın kendini hazır hissederse, nefes egzersizleriyle, kendi parmağını vajinasından içeri sokmayı deneyebilir. bunu yaparken yatakta uzanarak bacaklarını açıp bir aynadan yardım alabilir veya tuvalette oturarak da yapabilir. önce tek parmağınızın tek boğumunu sokmayı deneyin. canınızın yandığı yerde durun ve bekleyin. elinize kayganlaştırıcı, vazelin veya bebek yağı sürerek bu egzersizi kolaylaştırabilirsiniz. hemen yapmak istemiyorsanız bu egzersizi bir sonraki aşamada da yapabilirsiniz.
    (5. aşamada)

    4-karşılıklı dokunma ve masaj

    çiftler haftada en az 2 defa birbirlerine tüm vücut masajı yapacak. temiz bir vücut ve istenirse müzik eşliğinde. buna 'duyumlara odaklanma egzersizi' deniyor. (cinsel organlar ve göğüsler dışındaki beden bölgelerine dokunarak) çiftin birbirinin vücudunu tanıması, nelerden hoşlandıklarını keşfetmeleri için.
    bu, 4 hafta cinsel ilişki yasağı da olduğu için, performans anksiyetesi ve başarısızlık riski olmadan ilk defa eşli yapılan ortak egzersizdir.
    bu egzersiz yapılırken kadının nelerden hoşlandığı önemsenmelidir. arzu oluşsa bile cinsel birleşme denenmemelidir.

    *vajinismus çözüm sürecinde, penetrasyon (penisin vajinaya girişi) esnasında kadının hissettiği (aslında hissettiğini sandığı) acının gerçek olmadığı farkındalığı çifte kazandırılmalıdır. anestezide nasıl insan var olan bir acıyı hissetmiyorsa, bunda da tam tersi. kadın, aslında olmayan bir acıyı hissediyor. (tabii ki anatomik olarak her şey normal ise)

    bunu kendinize tekrarlayın:
    “hissettiğim acı gerçek değil”

    *hymen yani kızlık zarı, bir zar, kağıt gibi iğneyle delinecek bir yapıda değildir. hymen'i at kuyruğu yapılan bir saç tokası gibi hayal edin. saç tokasını kolunuza bilezik gibi geçirdiğinizi düşünün. herhangi bir yırtılma olmaz. hymen de içine giren şeyle birlikte esner, en fazla biraz gerilir ama cinsel birleşme doğru yapıldığı takdirde, delinme gibi bir durum söz konusu olmaz. dolayısıyla, bakire kadınların büyük çoğunluğunda (anatomik farklılıklar mümkün) ilk birleşme sırasında hiç kanama olmaz. toplumda bunu bilen o kadar az insan var ki...
    hatta utanarak söylüyorum ki, doktor olmama rağmen ben bile çok geç öğrendim, sağlıklı bir ilk cinsel birleşmede kanama olmayacağını.

    5-sistematik duyarsızlaştırma. nefes egzersiziyle parmak sokma.

    önce tek boğum, devamında iki boğum ve en sonunda parmağın tamamını sokmayı deneyin. yaparken mutlaka derin nefes alma tekniğini kullanın. acı duyduğunuzu hissettiğiniz yerde durun, kendinizi zorlamayın. kendi parmağınızı sokabildiyseniz, sonrasında partneriniz kendi parmağını kayganlaştırıcı (bebek yağı da olabilir) sürerek sokmayı denesin. (yine önce tek boğum sonra çift boğum şeklinde) bunu yaparken ıkınma, derin nefes alıp vermeyi yapmayı unutmayın.
    yatakta yatar pozisyonda, bacaklarınızı iki yana açıp uzatarak kalçanızın altına bir yastık koyarak yapmanız daha rahat olur. bazı terapistler dilatör sokmayı da önerebiliyor. bence parmak daha kolay oluyor. hatta partnerin parmağını sokması, kişinin kendi parmağını sokmasından daha rahat oluyor bence. klasik dildo da zaten vajinismusu olan bir kadın için çok büyük. onu pek önermiyorum.

    *bu arada adet kanamalarının olduğu dönemde bu egzersizlere ara verilmelidir, ancak duyumlara odaklanma, yani vücudu keşif amaçlı dokunmalara devam edilmelidir.

    partneriniz tek parmağının tamamını sokabildiyse, bir sonraki aşama, çift parmağını sokma denemesi olacaktır.
    bu çalışmaları yaparken uyarı oluşturabilecek erotik videolar izleyebilirsiniz.
    her parmak sokma denemesinde pc kas grubunuzu tekrarlayan bir şekilde kasıp gevşetmeye devam edin.
    iki parmak sokulabildiyse, iki parmak bir boğum makas gibi açma ve kapama egzersizi yapın.

    eğer parmak rahatlıkla vajinaya girip çıkıyor ve herhangi bir ağrı hissetmiyorsanız vajinismik yanıtınız sönmüş demektir.

    bazı terapistler cinsel ilişkiden önce sakinleştirici veya alkol almak gibi yardımcı müdahaleler önerir. ben kendim bunlardan hiçbir fayda görmedim. hipnoz konusu da tartışmalı. telkine yatkın olmayan bireylerde pek başarılı olmuyor bildiğim kadarıyla. ama çok da fikrim yok açıkçası.

    6-aşamalı cinsel birleşme egzersizleri

    iyi bir sevişmeden sonra ıslanma yeterli olsun olmasın ilk başlarda hem penis hem de vajina girişine kayganlaştırıcı sürülür.
    özellikle daha çok kadın üstte pozisyonunda ya da altta klasik misyoner pozisyonda uygulamaların yapılması tercih edilir.

    ilk vajinal giriş tecrübesi öncesinde kadına penisi eliyle yönetmesi önerilirken erkeğe ise aktif, yöneten ve zorlayıcı olmaması konusunda öneriler verilir. kadının üstte olduğu pozisyonda, penisin baş kısmı erkek hareketsiz bir konumda iken kadın tarafından vajina içine alınır. penis başı bir dakika ya da daha kısa bir süre vajinanın içinde hareketsiz tutulur sonra çıkarılır. bu birkaç defa yapıldıktan sonra penisin baş kısmından biraz daha fazlası, aynı şekilde yarısı, sonra da tümünün hareketsiz bir biçimde vajinanın içine alınması uygulamaları ev ödevleri olarak yapılır. vajinaya penisin tam girişi sağlandığında, penisin biraz içerde durması sonra tamamıyla penisin dışarı çıkarılması önerilir. penisin vajina içine girişi sağlandığında, ilk zamanlar penis vajenin içinde en az bir dakika kadar kalmalıdır. bu süre daha sonra artırılır. penis kadın tarafından tekrar okşanıp iyice sertleştirildikten sonra; kadın, eşinin kucağında hareketsiz penisi bütünüyle vajinaya sokar. erkek hareketsiz, kadın eşinin kucağında penisi içine almış durumda yavaşça öne ve arkaya doğru hareket eder. eğer bu durumda kadın herhangi bir tedirginlik yaşamıyorsa eşinin ellerini kalçasına koyarak biraz bastırmasını ya da hafifçe ileriye geriye hareket ettirmesini söyler. böylece tam giriş sağlamış olur, bu durumda devam edip böylece eşinin boşalmasını sağlayabilir. cinsel birleşme ağrısız ve keyifli bir şekilde sağlanıyorsa tedavinin başarıyla tamamlandığını söyleyebiliriz.

    kadın altta erkek üstte klasik misyoner pozisyonunda deneme yapılacaksa, kadının kalçasının altına bir yastık konur. erkek penisi aşamalı olarak sokarken kadının ağrıyı hissettiği yere kadar gelip kadın artık acıyı hissetmeyinceye kadar beklemesi, ve çıkması önerilir. sonrasında tekrar girip acıyı ilk hissedeceği yerde kalıp aynı şekilde beklemesi (bu bekleme süresi kadının tercihine ve artık acıyı hissetmemesine göre belki 1 dakika, belki 5 dakika olabilir. bunu doktoruma sorduğumda, 'ne kadar beklemesi gerekiyorsa' cevabını vermişti.)
    bunun için erkeğin fiziksel olarak güçlü olması gerekiyor çünkü şınav pozisyonunda beklemeye benziyor.
    ben bu yöntemden fayda gördüm. bir önceki paragraftaki, kadının üstte olduğu pozisyonda yapmayı başaramamıştım. tabii bu erkek için daha zorlayıcı oluyor.

    7-cinsel birleşme sağlanması ve sonrası

    çoğu terapist cinsel birleşmenin sağlanmasını temel amaç olarak gördüğünden, bir önceki aşamadan sonra tedavinin tamamlandığını düşünüyor. ancak bu aşamada bırakılan hastalar, cinsel birleşmenin çoğu zaman ağrılı ya da kısmen sağlanması nedeniyle tekrar bir tedavi arayışına giriyorlar. bazen sorun başa sarıp tekrar vajinismik yanıt oluşabiliyor. halbuki vajinismusta cinsel terapinin temel hedefi, cinsel birleşmeyi gerçekleştirmenin yanı sıra, cinsel birleşmeyi ağrısız ve keyifli bir biçimde sağlamaktır. cinsel birleşme sağlanma aşamasının son bölümünde özellikle penisin vajina içinde hareketli olması sağlanmalıdır. erkeğin hareketli olduğu çeşitli pozisyonlarda vajinal girişin kayganlaştırıcı kullanılarak sağlanması egzersizleri yapılmalıdır. çiftlerin içlerinden geldiği gibi serbestçe sevişmeleri önerilir. cinsel birleşmenin farklı pozisyonlarda sağlanması çiftin cinsel haz duygularının da farklı olmasını sağlayabilir. penisin vajinaya girişinde kadına istediği noktada bu eylemi durdurabileceği kontrol hissi öğretilir.

    hasta yeterli ıslanma ve zevk eşliğinde penisi rahat ve ağrısız bir biçimde vajinaya alabiliyorsa vajinismus tedavisinin tamamlandığından bahsedebiliriz.

    güçlü bir gebe kalma arzusu, vajinismus tedavisini kolaylaştırmakla birlikte, tedavi tamamlanmadan, gebelik araya girerse ve zor bir gebelik olur da, gebelik süresince cinsel birleşme sağlanamazsa, maalesef kadında tekrar vajinismik yanıt gelişebiliyor.

    ben bunu yaşadım. doğum sonrası sıkıntılı süreçler de durumu zorlaştırdı. dolayısıyla kişisel tecrübeme dayanarak, sağlıklı bir cinsel ilişki rutinine girmeden gebeliği pek önermiyorum. en azından planlı gebeliği...
    yani çoğu zaman çocuk sahibi olma isteği çiftleri harekete geçiriyor ama yine aynı sebepten cinsellik tekrar bitebiliyor.
    şimdi tekrar başa sardım gibi hissediyorum.
    ama sonuçta bir defa çözebildiysem tekrar çözebilirim diye düşünüyorum. umuyorum. ben dahil tüm vajinismus mağduru kadınlara şifa diliyorum.

    sağlıklı bir cinsel hayat her erişkinin hakkıdır.
    cinsel yaşamınızı özgür seçimleriniz doğrultusunda, mutlu ve zarar görmeden sürdürebilmeniz dileğiyle...
hesabın var mı? giriş yap