• senede birkaç kere yaşadığım "geleneksel 'biz o gün nasıl birinci olamadık lan amk' günüm" geldi. sabahtan beri her versiyonunu en az 10 kere dinlemişimdir. akustik, klip, spoti, eurovision performansı ve diğer performanslar... harbi harbi biz o gün nasıl birinci olamadık lan amk!?
  • bu ülkenin çıkarabildiği gerek müzikal, gerek sahne performansı anlamında en iyi eurovision eseridir. youtube'da hakkında duygulara tercüman niteliğinde bir yorum bulunmaktadır:

    "şarkının adı ve konseptin uyumu gerçekten harika. şarkının adı '' we could be the same (aynı olabiliriz) '' şarkının sözlerinde de bir insan ve bir robotun imkansız aşkını anlatıyor bu yüzden ''ne kadar farklı olduğumuz önemli değil, sadece bir geceliğine aynı olabiliriz'' vs. diyor en sonda da robot insana dönüşüyor. kusura bakmayın da bu şarkıyı birinci yapmayan avrupalıların amına koyayım."
  • son düzenlemesiyle, gayet de hoş olmuş şarkıdır.

    sadece millet manga'ya ön yargılı. başka bir ülke yapsa bu şarkıyı "vay anasını kesin birinci olur" derdi, eleştirenlerin çoğu.

    herkes hıncal uluç olmuş amına koyim.
  • yarı final performansı esnasında, diğer yarı finalistlerin tümüne sahne ve kamera kullanımı konusunda en az 10 kat fark atılmıştır. eleştiriyoruz ama hakkını vermek gerek manga'nın. özellikle şarkının başlarında kullanılan kamera açıları ve değişimleri mükemmeldi, efsane bir grubun klip çekimini izliyormuş gibi hissettim kendimi. tebrik ederim.
  • eurovision rejisinin yarışma esnasında bildiğin klip çektiği şarkı. ben eurovision tarihinde bir şarkı ve sahne şovu için bu kadar kaliteli çekim yapıldığını hatırlamıyorum.
  • "i can see it in your eyes,
    it doesn't count as a surprise.
    i see you dancing like a star,
    no matter how different we are."

    kısmının güfte ve özellikle beste yapısı için (bkz: mahallenin muhtarları soundtrack).

    edit: hatta bir artırıp güfteyi değiştiriyorum, aynı besteyle mırıldanınız:

    "temel yine yanıldı,
    şirin'e inanmadı.
    mahalleliyi bile,
    hep karşısına aldı.

    for all this time i'm in love with you,
    don't even know your name..."
  • o şarkı sözleri district 9 (hatta avatar) üzerine çok anlamlı hale geliyor. sanki manga bu filmleri izledikten sonra yapmış şarkıyı. birincilik için formülü veriyorum:

    sahne şovu metamorfoz üzerine kurulmalı. zaten kafka'nın the metamorphosis'inden insanın yaratığa dönüşmesi fikrine aşinalığımız var. bir erkek dansçı sahnenin bir köşesinde yaratık kılığında dans edecek. başka köşede dans eden elf güzelliğinde bir kızımız daha olacak. şarkı çok monoton ve iniş-çıkışsız olduğu için şarkının zirvesini sonralara doğru solistin yaratık kıyafetini atarak insana dönüşüp kızla buluşmasıyla elde edeceğiz.

    binyılların klişesi olan farklılıklarından dolayı biraraya gelememiş sevgililerin hikayesini böylece post-modern bir bilim kurguyla aktarmış oluruz. lordi'den eurovision'ın yaratıklara olan sevgisinin de tescilli olduğunu biliyoruz. kesin birinciyiz.
  • nasıl işse türkiye hariç her ülkede çokça beğenilen şarkı.
  • manga seslendirecek zannediyordum, saatler 19.23'u gosterirken sahneye jonas brothers cikti.
  • hala dinlerken gurur duyduğum, türkiyenin bu tarzda bence yaptığı - duyduğu - dinletebildiği en iyi eurovision şarkısı.
hesabın var mı? giriş yap