• puro seven ingiliz devlet adami..
  • sir'dür kendileri.
  • norveç'e savaş açıp bu ülke üzerinden isveç'in kuzeyindeki demir madenlerine ulaşmayı planlayan, bu amacını belli eden ve hitleri norveç'e savaş açmaya zorlayan adam. norveç savaşa girdikten sonra ki tepkisi "düşmanımızı böyle bir tuzağa çekmekten memnunuz" olmuştur. norveçlilerin düşüncesini soran olmamıştır konuda.
  • 1940'ta hitler'in başarılarını kıskanan mussolini yunanistan'a saldırır. yunanlılar saldırıyı karşılar ve durdururlar. bu stabil ortamda churchill yunan hükümetine ingiliz desteği kabul etmesi için baskı yapmaya başlar. amacı almanya'ya karşı büyük birleşmiş balkan hayali ve bu savaşın mümkün olduğunca yayılmasıdır. yunanistan, ingiliz desteğini kabul ederse almanların italyan tarafında olaya karışacağından çekinir ama 9 aylık baskı sonunda nihayet kabul eder.
    almanlar olaya karışır, yunanlıları, ingiliz destek gücünü, ingiliz akdeniz donanmasının büyükçe bir kısmını 5 haftada halleder bırakır. bulgaristan, yunanistan'a yapılacak saldırı için lazım olduğundan almanlarla zorunlu müttefikliğe itilir.
  • 1940 yılı, general o'connor komutasındaki 22bin kişilik ingiliz keşif grubu (bkz: desert rats) 350bin kişilik italyan libya kuvvetlerini bozguna uğratır, çölde haraket ve lojistik organizasyonuyla ilgili bütün rekorları kırarak libya'nın yarısını ele geçirir. libyanın kalan yarısını ele geçirmek için minimal bir cephane ve petrol desteği lazımdır.
    churchill sahneye atlar. o'connor'ın en iyi birliklerini alır ve yunanistan'a yollar. yunanistan'da yenilir. o sırada libya'ya rommel inmiştir. kuzey afrika'daki mücadele, churchill'in dehası sayesinde, 1943 yılına kadar sürer.
  • hayati boyunca 24 ocak tarihini ugursuz bellemis, bunun ötesinde çok korkmus, babasi da bir 24 ocak'ta öldügünden kendisinin de ayni gün gidecegine inanmis, ve hakikaten 24 ocak 1965'te hakkin rahmetine kavusmustur.
    halley'in gözüktügü gün dogup da tekrar gözüktügü gün ölecegine inanan ve cidden de öyle olan mark twain gibi, insanlarin nasil kendi ölüm tarihlerini etkileyebildigini, descartes'in mind-body ayriminin cilvelerini gösterir bu zannimca. hatirliyorum, kanadali bir yazarin yazdigi "the summer my grandma was supposed to die" diye bir hikaye vardi, orda da yasli kadin -bir musevi adetine göre- bosandigi kocasiyla ölümünden sonra bulusmak için ondan en az yedi yil sonra ölmek gerektigine inaniyor, ve senelerce korkunç hasta, bir bitkiden farksiz yatalak oldugu halde sirf bunun için yedi yilin geçtigi yaza kadar dayaniyordu (son kisim entry basligindan sapti biraz, evet)
  • heykeli dikilecek adamdi ama cay kutusu $eklinde degil
  • ismet inönü kendisini öpünce çok sevinen ingiliz başbakanı.
    blood sweat and tears'in isim babası
  • cumhuriyetin ilk yılları gazetelerine soyadı cörçil olarak yansımış ingiliz politikacı.
  • ikinci dünya savaşına girerken ingilizlere söylediği "size kan, zahmet, gözyaşı ve terden başka verebileceğim birşey yok" sözleri hitlere karşı direnişin sembolü olmasını sağlamıştır
hesabın var mı? giriş yap