• eve birinin gelmesi.
  • kalp krizi, bayılmak, nöbet geçirmek, hadi hepsini geçtim hasta olmak gibi şeyler varken çocuklu misafir diyen insanların olduğu durum. anket kötüdür. anket sevmeyiz de anketin de bir usulü vardır. sözlük iyice çöpe döndü beyinsizlerle doldu.

    ben de bi şey diyeyim bari. sevgilisinden ayrılmış, 6 bira alıp gelmiş arkadaş ihihihih
  • (bkz: ölüm)

    anneannem otuz sekiz yaşında mide kanamasından ölünce dedem annemleri evlendirirken arada kendini de baş göz etmiş.

    dedem öldüğünde ben yeni doğmuşum. o yüzden ne dedemi ne de öz anneannemi görmedim haliyle.
    bildiğim tek anneannem vardı o da dünyanın en pamuk insanıydı. masmavi boncuk gibi gözleri, önceden sapsarı olduğu belli ipek gibi beyaz saçları vardı. yanakları öyle kırmızıydı ki elma yanaklı tabirini her duyduğunuzda aklınıza ondan başkası gelmezdi. işin güzel yanı kalbi kendinden bile güzeldi.

    hikaye bu ya dedem ölünce memleketine döndü. ama annemler hiç bırakmadı onu. kışın gelip sırayla annelik ettiği çocuklarında kalıyordu.
    bir kış gelmek istemedi. ısrar ettiler, yalvardılar yakardılar gelmedi. dayılarım gidip ziyaret etti almak için gelmedi. kimseyle de bir sorunu yoktu. yüreğim darlanıyor istanbul'da derdi.

    karların istanbul'u bile esir aldığı bir gün haberini aldık. evde yalnız başına ölüp gidivermiş pamuk anneannem.
    haberi alır almaz koştular memlekete.
    canım pamuğumun kalbi sıkışmış da ayağa kalkar kalkmaz eli telefona gidemeden oracıkta yığılmış.

    günlerce helak oldum düşünmekten o halini. hani yanımızda olsaydı da öyle ölseydi böyle acımazdı dedik. yandık kavrulduk o haline.
    içimizin sızısı geçmiyor seneler oldu da.

    o yüzdendir ki yalnızken başa gelebilecek en kötü şey ölümdür benim için.
  • banyoda düşüp bir yerinizi kırmak ya da aynı şekilde belinizin tutulması?... ?
    düşünün çıplaksınız ve bunlardan biri başımıza geliyor herhalde daha kötüsü olamaz?...
  • apartmana girerken gelen biber dolması kokusunun, senin dairenden gelmiyor oluşunu bilmek.
  • konuyla ilgili bir dolu entry okuyup anksiyeteyi azdırmak.
  • evin bir yerinde kilitli kalmak.
    oturduğum bir evin sokağa bakmayan arka kısmında yatak odası ve bu yatak odasının köşesinde kapalı balkon vardı. depo olarak kullanıyordum. bir gün bir şeyleri yerleştirmek için girdim ve kapı çat diye kapandı. karşı komşumun yedek anahtarı vardı fakat telefon yanımda değildi. camdan kafamı çıkarıp birkaç bağırdım, sesimi duyuramadım. depo olduğu için tamir çantası da oradaydı. yüzümü kapatıp çekiçle balkon kapısını kırmayı bile denedim olmadı. iyi ki de kıramamışım, kolum molum kesilecekti bir de, kan kaybından geberecektim.
    en son tornavidayla kilidi söktüm, başınıza gelirse aklınızda bulunsun sgshdbbs
  • açlığın getirdiği halsizlikle yemek yapmaya üşenmek, dışarıdan söyleyecek paranın da olmaması..

    hatta bir ara param da yemeklik malzemem de olmadığı için, evde bulduğum irmik ve şekerle 4 gün boyunca irmik helvası yapıp onunla beslenmiştim.
  • banyonun kapı kolunun bozulması nedeniyle içeride mahsur kalmak ve telefonun yanında olmaması, üstüne üstlük sürekli vıyaklayan kedinin de seninle kapalı kalması. benim başıma en kötü bu gelmişti, allahtan artık yalnız değilim. şu an için gelebilecek en kötüsü tekrar yalnız yaşamak olur.

    merak edenler için edit: kapıyı makasla kanırta kanırta açmak zorunda kaldım, çok zor oldu. evde tekseniz kapıyı kapatmayın.
  • kornişin düşmesi.

    koltuğu çek, merdiveni getir, matkap, çekiç, matkap, çekiç. her taraf toz olsun. koltuğu süpür, kırlentleri süpür, odanın her köşesini süpür. koltuğu yerine al. perdeleri makineye at. çıkar, kurut. perdeleri yerine as.

    vay anam vay.
hesabın var mı? giriş yap