• aslında yanıp sönmezler. yıldızdan gelen ışınların, dünya atmosferinde yükselen ısının ve yaratılan türbülansın toplam sonucudur. yıldız ile gözümüzün arasından geçen farklı hava yoğunlukları, ışığı farklı derecelerde kırar ve bize yanıp sönüyormuş veya renk değiştiriyormuş gibi gelir.
  • 50 hz ile çalıştıklarından dolayıdır
  • yıldızların göz kırpıyormuş gibi ışıklarının kırpışmasının sebebi, çok uzaktan geliyor olmaları ve atmosferimizdir. yeryüzünde nispeten ılınan hava devamlı olarak yükselme meylindedir. bu durum gece de devam eder. yıldızların zayıf ışıkları bu yükselen hava dalgası içinde kırılırlar. bazen gözümüze tam olarak ulaşamazlar, yani kesik kesik gelirler.
    bu evimizdeki sıcak radyatörün veya bir ateşin ya da yazın çok sıcak yolların üzerindeki yükselen havanın arkasındaki şekillerin görüntüsünü dalgalandırmasına benzer. gerçi görülebilir gezegenlerden gelen ışıklar da yükselen hava dalgaları ile kırılır ama onların ışıkları daha güçlü olduklarından gözümüze ulaşmada kesinti olmaz ve göz kırpmazlar.
  • olm onlar taş.
    bazan şeytana atılırlar, bazan da öyle dururlar. hem de ipsiz. nasıl mı, ilahi bir dokunuşla tabi.
    t: uzayda dururken 4'lüleri yakmak zorunludur.
  • hani yıldızlar yanıp sönerken
    hani bir yıldız kayar da insan
    hani bir telaş duyar ya birden
    işte öyle bir şey

    çiğdem talu'nun sözleri, melih kibar'ın bestesi, erol evgin'in muhteşem yorumuyla oluşmuş bir şarkının sözlerini anımsatan başlıktır.

    (bkz: işte öyle bir şey)
hesabın var mı? giriş yap