• hukuki olarak haklıymışta halk vicdanında haksızmışmış.

    öyle halkın vicdanını sikeyim, göz göre göre adamın malını çalıp üzerinden para kazananlara ses çıkarmayıp müsamaha gösteren halk yıllardır götündeki donu, kursağındaki lokmasını çalanlara ses çıkarmıyor.

    vicdanmış, vicdanınız sikinizin kalktığına geçiyor.

    ilgilisine not: erkin koray ne müzikal ne de kişilik olarak günahım kadar sevmediğim birisidir, bu da biline..
  • plak basma işlerinin az çok içinde olduğum için konuyu az çok biliyorum. erkin koray'ı da çok severim, konserine gidebildiğim için kendimi şanslı sayarım.

    şimdi erkin baba yıllardır aynı şeyi söyler durur. bunu yeni sananlar, sadece işin geldiği son yeri görerek saldırmasınlar. telif konusuna çok büyük takmış vaziyettedir ve çok haksız da değildir (anlatacağım). bir yerlerde esinlenme veya aranjman yapmış olması kendi haklarının hepsini yiyebileceğiniz anlamına gelmez. adam ortaya kaya gibi müzik koymuş, ufuk açmış, memleketin müziğini zamanın ilerisine taşımış. sen bu sanatı ne yapsan küçültemezsin.

    şimdi bu telif işleri şöyle, plak firması sanatçıyla anlaşır ve genellikle basım yayın hakları plak firmalarındadır. sanatçı "bu plağı tekrar basmayın" diyemez genellikle sözleşme buna göre yapılır. erkin koray'ın sözleşmelerini bilmiyoruz ama şimdiye kadar pek çok dava ile uğraştığı halde sonuca ulaşamaması bize bazı ip uçları veriyor.

    şimdi diyeceksiniz ki madem öyle, ne var bunda? şu var:
    plak firmalarının birçoğu, plak satışlarının ülke ve hatta dünya genelinde arttığını görünce sırf plak basmış olmak için plak basar hale geldiler (ülkemizdekiler böyle sadece). plak nedir? analog müziktir. yani mp3 ve cd'den falan farklıdır, derinlemesine incelemek isteyen yazdığım şu yazıdan farkını okuyabilir. plak analogdur, diğerleri dijital. analog kayıtların, orijinal master bantlardan plağa aktarılması gerekir. ses kalitesi o zaman iyi olur ve plak denilen şey anlam kazanır. şimdi bu bizim şark kurnazı plak şirketlerinin çook büyük bir çoğunluğu ne yapıyor peki? çamur gibi sese sahip dijital kayıtları alıyor, plağa basıyor. yani kayıplı ve görece kalitesiz bir sesi sırf plak satılıyor diye plağa basıp satıyor. bu bildiğin düpedüz dolandırıcılık. master bantlar nerede? yok. nereden plağa aktardın bu müziği? mp3'ten, kasetten... haydaa. ama işte şaşırmayın, plak dinlemeye özenen kitlenin büyük çoğunluğu göstermelik dinlediği için bu plaklar deli gibi satılıyor. büyük para kazanıyorlar. kaset kalitesizliğinde bir sese sahipler ama kaset yerine plak gibi daha büyük ve hantal bir şeyi alıyor insanlar, çünkü ucuzundan hava atacaklar. bu yüzden erkin koray'ın 70'lerde basılan bir plağının 2. el fiyatı 1500 tl iken, aynı albümün yeni basılan tertemiz sıfır olanı 100 tl. çünkü eski olan gerçek analog kayıt. plak olan eskisi. yeni olan dolandırıcılık ürünü, şark kurnazlığı.

    ben dinleyici olarak bu dolandırıcılığı gördükçe deliriyorum, esas eser sahibi nasıl kafayı yemesin? bile bile s*kiliyorsunuz diyor adam, s*ikiyorlar sizi diyor, yıllardır bunu anlatıyor yeni değil, ama anlamıyor millet.

    peki bunu engelledi diyelim, yapıcı olarak ne karar aldı bu adam? kimse erkin koray plağı dinlemesin mi istiyor? hayır. kendisi kaliteli işler sunmaya çalışıyor. gerçek bir sanatçı gibi. eserinin kıymetini bilen bir sanatçı gibi. 2011 yılında abd'de bir plak basıldı. plak şurada bu plak erkin koray'ın onayı ile, kendi elindeki en temiz kayıtların derlenmesiyle basıldı. kapak kalitesinden tut, plağın yapıldığı plastik malzemenin kalitesine kadar üst kalite bir albüm oldu bu. ses kalitesi zaten muazzam. uzun süreli plak dinleyicisi uzaktan baktığında bu işin kalitesini anlar.

    peki bizimkiler ne yapıyor? şöyle dandik tasarımları kapak resmi diye koyuyor. allı güllü ince bir kağıt kapak, içerisinde nereden kaydedildiği belli olmayan bir plak. bas gitsin, bu millet zaten plağı çin malı plakçalardan dinliyor. dönereken dostlar görsün yeter. alan memnun veren memnun. e kardeşim ben ortaya bir sanat eseri koymuşum, hayatım boyunca en iyi olanı temsil etmeye çalışmışım, ömrümün son demlerinde beni temsil eden kalite anlayışı bu mu olacaktı? adamın böyle düşünmesi çok normal. ortaya bir eser koyabilmiş herkes bunu anlar, uzaktan sallayanları zaten biliyoruz.

    şimdi erkin koray bunu ilk kez açıklamıyor. kendi ağzından bunu sürekli söyledi, bu tarz dandik işlere aldanmayın, bunlar plak falan değil, ben size kaliteli şekilde sunacağım söz veriyorum dedi. diye diye de bu açıklamaya kadar geldi. sürekli davalarla uğraştı ama sonuç elde edemedi çünkü yasal anlamda plak basanlar açısından pek sorun görünmüyor. yasal olanın yanında bir de bu duyguları anlamaya çalışın sadece, adamın derdi de bu.

    edit: bugün debe'ye giren entry'de "şu şu plakların üzerinde söz-müzik erkin koray yazıyor ama aslında değil" denilmiş ve fotoğraf konulmuş. ama bir detay var, arkadaşımızın koyduğu fotoğraflar korsan plaklara ait. haha. yani tam da erkin koray'ın karşısında durmaya çalıştığı plaklar. almanya'da türküola ismiyle basılıp kaçak yollarla ülkeye sokulup satılan bandrolsüz plaklar. işte memleketin hali. debe'de olan entry sahibine bunu mesajla bildirdim ama umursamadı. çünkü o debe'deydi ve çin malı oyuncak plakçalarla plak dinlediğini sanan popülist arkadaşlar da memnundu, kendi de memnundu. fıkra bu kadar. bu entry'yi de bir ara silerim. sanat falan size çok, bokunuzda boğulun amına koyayım.
  • youtube'da izinsiz erkin yaşaroğlu paylaşanlara dava
  • kaç izleniyor diye baktım adam haklı. sanıyorum aşık olan ergenler soluğu burada alıyor. yoksa milyonlarca insan erkin koray'ı neden dinler ki?
  • bir sanatçının, sanat eserine sahip çıkmasını garipseyenleri anlamıyorum.
    kendi mesleği olan birisine fazla değil yarım saat bir logo çizdirsek, öyle ahım şahım bir şey değil, kıytırık bir şey çizse ve herkes o logoyu, her yerde kullansa, bazıları üstünden para kazansa, bu goygoycular deliye döner. bırak dava açmayı, devlete karşı ayaklanır ama başkası yapınca "ama biz halkııız".
    eserin kullanım hakkı olur ve sadece üzerinden o kişi para kazanabilir.
    oldu o zaman akşam louvre'dan alayım mona lisa'yı, biraz bende dursun, ziyaretçiler bana para ödesin görmek için. olur mu?

    sanat, sanat içindir. yok öyle sanatçı toplumun malıdır ayakları. oy verdiğiniz adamlardan böyle hak talep etmiyor ama sanatçıya gelince halk olduğunu hatırlıyor kekoya bak.
  • ya madem bu kadar profesyonel de şimdi mi çark etti bazı şeyler? üç beş tane şirkette çalışan tip, aklına girdi muhtemelen: abi şöyle para kaldırıyorlar böyle diyerek. lisanslarını alırsın olur biter. hatta bütün tıklamaların hepsi senin cebine yarar.
  • adam haklı beyler. eğer siz başkasının emeği üzerinden gram para kazanıyorsanız bunun karşılığını emeğin gerçek sahibine vermeniz gerekmektedir. patent, tescil, telif hakkı vb. hukuksal haklara uymazsanız toplum bir gram ileri gidemez. kişi/kurum bir ürün ya da düşünce üretirken haklarının kanunlar ile korunduğunu bilmelidir. o zaman neden üretsin ki bir gram bilgi (bilim insanı hariç tutulabilir belki!).
  • gidip rolling stones'a dava açsaydın parayı hamuduyla kaldırmıştın.
    (bkz: paint it black'ın çalıntı olması)
    şimdi burda bıdı bıdı yapma kral işine bak
  • tipik erol büyükburç sendromu olan olay. bu sanatçılar yaşlandıkça egoları büyüyor galiba .
hesabın var mı? giriş yap