• üstteki yazarın tam tersiyiz. 12 yıldır yurt dışında yaşıyorum ama türkiyede olanı biteni takip ediyoruz. çoğul konuşuyorum çünkü diğer arkadaşlarımla da bu konularda konuşuyoruz. herkes herşeyden haberdar.

    tabi türkiyede yaşananları hardcore olarak bilmiyoruz. enflasyon var diyorlar biliyoruz ama anlamıyoruz. en son biraya 15 lira verdiğimi şimdi 55 lira olduğunu duyuyoruz. biz sadece uzaktan bakıp üzülen kesimdeyiz.

    düzgün oy verip, bu boktan düzene destek vermeyerek elimden gelen şeyi yapmaya çalışıyorum.

    tabi yukarıdaki yazar gibi olanlar da vardır. zaten genelde artık yeter dediği için insan yurt dışına gidiyor. ama ailemin türkiyede yaşadığını ve olandan bitenden etkilendiğini iyi biliyorum. o yüzden hep bir bağ kalıyor.
  • turkiye vatandasiyim ve yurt disinda baska bir ulkede yasiyorum. bence olmamasi gereken haktir. vatandasi olsam bile yasamadigim bir ulkenin geleceginde soz hakkimin olmasi sacmadir.
    ben yasamayacagim, beni etkilemeyecek, o zaman neden baskalarinin hayatina mudahele edeyim ?

    bu dusunceme ragmen oy kullanacagim cunku masanin diger tarafi etik oynamiyor.
  • beni ikilemlere sürükleyen haktır.

    önceleri olmaması gerektiğini düşünüyordum ancak o pasaportu taşıdığınız sürece, hatta taşımasanız bile sizi etkiliyor doğduğunuz yer ve onun nasıl algılandığı. ülkenizin prestijine göre gördüğünüz muamele değişiyor, en azından resmi anlamda. en basitinden schengen vize muafiyetini getirebilecek bir parti olsa, bu pasaportu taşıyan beni elbette etkileyecek. ülkenin nato, bm ve avrupa komisyonu'ndaki yetkinliği, orada liyakatsiz gevşekler yerine düzgün diplomatların olması elbette isteyeceğim ve beni etkileyen bir şey. doğduğum ülkeden dolayı ağzını yaya yaya "e arapça biliyorsunuz o zaman siz" denmemesi benim hayatımı elbette etkileyecek. belediye seçimi değil bu, ülkenin her türlü yönetimini seçiyoruz. dolayısıyla artık hakkım olarak görüyorum.
  • devletin görevleri ve ödevleri arasında yurtdışında yaşayan vatandaşlarını da koruyup kollamak vardır. siz bu oy hakkını vatandaşın elinden alırsanız, devlet de yurtdışında yaşayan kendi vatandaşını yüz üstü bırakır.

    şunun şurasında kaç sene daha yaşayacağı bile belli olmayan bir şahsa karşı olan kızgınluğınızdan ötürü vatandaşlık kavramının altının oyulmasına müsade etmeyin. kişilerle günlük siyaset kapsamında olan derdimiz anayasal devlet ilkelerine yansımamalı.

    kıçıkırık devletlerin diasporaları ne kadar etkili lobicilik vs. yaparken biz birbirimizi ötekileştirip hedef göstermenin derdindeyiz.
  • bence bunun belirleyicisi vergi olmalıdır. belli bir dönem vergi ödemiş ve hali hazırda ödemeye devam eden kimselerin vatandaşlığına ve yaşadığı yere bakılmaksızın oy kullanma hakkına sahip olması gerekir. sonuç itibariyle devlete ödenen bu paranın kim tarafından kullanılacağını seçebilmek doğal bir haktır.
  • vardir.

    ulkeye vatandaslik bagi ile bagli olan herkesin oy kullanma hakki vardir.

    bu ulkenin yonetiminin aldigi kararlar, dunyanin neresinde yasarsan yasa, senin hayatina etkide bulunuyorsa, o ulkenin secimlerinde oy kullanma hakkin vardir.

    bu ulke yurtdisindaki vatandasindan her firsatta "lobicilik faaliyeti" beklentisi one suruyorsa, o vatandasin da oy hakki vardir.

    bu kadar basit.
  • türkiye' nin asıl sorunu seçmen profili değil. hak hukuk ve adalet kavramlarının oturmamış olması.

    düzgün bir hukuk devletinde kimse ne bu iktidar gibi at koşturabilir, kendisine bağladığı medya ile milletin beynini yıkayabilir ne de böyle absürt teklifler popüler olabilir.

    ciddi ciddi demokratik sistemin en temel vatandaşlık hakkını tartışıyoruz. bunu 2023' te yapıyoruz bi de.

    sebep?
    ama o burada değil ki. o zaman vatandaşlıktan çıkart bu bir vatandaşlık şartıysa.
  • sadece türkiye vatandaşlığı bulunanlar için elzem haktır. çifte vatandaşlarda gerekliliğini sorgularım. yurtdışında gördüğüm/göreceğim muamele vatandaşı olduğum ülkenin dış politikalarından haliyle etkileniyor. bulunduğum ülke beni vatandaşı olduğum ülkeye herhangi bir sebepten geri gönderebilir, bu durumda zaten oy vermemin gerekliliği bariz oluyor. bunun dışında bulunduğum ülkede bu ülkenin beni keyfen geri göndermesini engelleyecek şekilde politikaya yön verme hakkım yok, dolayısıyla benim burada haklarımı koruyacak olan vatandaşı olduğum ülke oluyor. o ülkenin nasıl yönetildiği beni bu şekilde de etkiliyor. bulunduğum ülkenin vatandaşlığına geçersem çift vatandaşlık durumunda oy kullanma hakkım benim kafamda da net değil. farklı insanları dinleyip bir kanaate varamadım henüz.
  • liyakatsiz elçiler ve konsoloslar, diplomatlar olduğu için gidip çatır çatır oyumu kullanacağım. balık baştan kokuyor. en baş değişecek ki devletin sözde diplomatı benimle kahvehanede gibi konuşmayacak
  • yurtdisinda yasiyorum ve ben de kalici olarak yurtdisinda yasayan vatandaslarin oy kullanmamasi gerektigini dusunuyorum. ulkede olup bitenden cogunlukla haberi yok, gunluk hayatin icindeki zorluklari o yasamiyor, gelen yoneticilerin verdigi kararlarin ceremesini o cekmiyor, e bu adam ne demeye oy veriyor?

    "eninde sonunda donecek, dondugunde ulkenin halen yerinde olmasini istiyor" diyebilirsiniz ama bu yukarida bahsettigim gercekleri degistirmiyor. ben kendi acimdan tabii ki oy verebilmeyi tercih ederim ama turkiye'de yasayan biri olsam "veremesin yurtdisindakiler" derdim.
hesabın var mı? giriş yap