• (bkz: zımbırtı)
  • adını bilmediğimiz yanar dönerli, dokunmalı (button), ışıklı şey.
  • monitorden kendine bakmadan, yaptigi cekimleri izlemeden once sozluk yazarlarini "garip gurup insanlar" olarak itham etmis bir insan evladinin sunucularindan biri oldugu s'nek programidir. kendisi nedir, entry'min geri kalanindaki merak konumdur.

    sanirim yarasi penguen'in "erkek sunucuya bir o kadar sinir oldugumuz" ve deepzeppelin'in "erkek sunucusu o kadar itici ve gicik ki tahammul edemedim" ifadeleri. kimse senden hoslanmak zorunda degil; kardesimle izlerken seni ekranda gorunce "acaba para da veriyorlar midir?" diye derin dusuncelere daliyoruz misal ama yazmiyoruz. iki tane entry ile bu kadar gocunmak, kompleks isaretidir.

    ceza dinleyip gaza gelip "eksi sozluk hep elestirir, bi seyi begenmeleri mumkun mu ki?" seklinde bir yaklasim sergilemeden once de bunu dusunmeli; yaptigin ise, kim olduguna, partnerinle uyumuna, kac kelimeyi kac dakikada bir araya getirebildigine bakmalisin. yoksa burada senin ne kadar itici oldugunu yazmak; nasil ciktigin belli olmayan televizyon gibi bir kitle iletisim aracinin sozlukle ayni kitleye hitap eden bir kanalindan eksi sozluk'e bok atmaktan hallicedir. hatta eksi sozluk'e bakmamalisin bu kadar boktansa hakkinda yazilanlar icin. belki de burada senden bahsedildigi icin sevinmelisin. keyfine kalmis, bir suru alternatifin var. sana sunulmayan tek secenek, "yuzu olmayan insanlarin istedigi hedefe serbest atis yaptigi bir hakaret yuvasi" tadi vermektir. bence sen bosver, onemsenmedigine sukret. aksi takdirde, "sen kimsin ki?" demek, boynumuzun borcudur.

    seni minyatur ali atif. hele bir buyu bakalim.
  • yeni ürün tanıtımları tam şenlik olan program. mesela bir bölümde erkek sunucu cd'lerin çizilmesini engellediği iddia edilen cd kılıfı tarzı bir şeyin tanıtımını yapıyor, güya bu cd'ye takılıyor ve çizilmelere karşı koruyor diski. takıyorlar bi cd'ye güzelce sonra parmakla iz bırakıyorlar, yerde sürüyorlar vs. sonraki adım cd'yi bilgisayar takıp hala çalıştığını ispatlamak. işte bu noktada sıçıyor sunucu; cd'yi önce bir imac'e takmak istiyor. cd girmeyince birkaç dakika cebelleşiyor güzelim imac ile sonra araya mecburen reklam alıyor. reklamdan sonra görüyoruz ki sunucu arkadaşımız beceremeyip imac'den vazgeçmiş ve cd'yi bir laptop'a takmaya karar vermiş. neyse cd laptop'a sorunsuzca giriyor neyseki ama hani hala çalışıyor mu bakacaktık? yok, sunucu kardeşimiz başka bir ürüne dalıyor hemen herhalde tanıtmaya çalıştığı ürünün işe yaramadığını görmüş olacak ki. be kardeşim sözlük hakkında programında atıp tutacağına (bkz: #9685556) tanıtacağın ürünü denesene programdan önce...
  • küçük, ayak altında dolaşabilen, her an kaybolabilecek ve ait olduğu şeyin (bkz: şey) işlevini gerçekleştirebilmesi için gereken parçası. zımbırtıdan farkı işe yarar bir parça olması.
  • sinek tv'de yayınlanan, bir erkek bir de bayan sunucuya sahip program. bayan sunucusu neyse de erkek sunucusu o kadar itici ve gıcık ki tahammül edemedim, program içeriğini kavramaya vakit bırakmadan değiştirdim kanalı..

    2012 yılından edit: vay bana vaylar bana. 2006 yılında liseye gidiyordum. kadına, bayan diyormuşum. sarkazm falan yok. ciddi ciddi bayan demişim lan. kendime ibretlik olsun diye silmiyorum.
  • adını bilmediğimiz, hatırlayamadığımız şeyler için kullandığımız '' zımbırtı'' anlamına da gelen uydurma kelimenin diğer dillerdeki karşılığı:

    1.houppeldepup - flemenkçe.

    2. dingsbums- almanca.

    3. naninani- japonca.

    4. intazinga- zulu.

    5. haghawagha- peştuca.

    6. shismoo- arapça.

    7. dittelidut- danimarkaca.

    8. habbijabbi- bengalce.

    9. trucmachinchouette- ftransızca.

    10. dooffer - iskoçça.

    11. dinges- belçikaca.

    12. mojäng- isveççe.

    13. yoke- irlandaca.

    14. kwan- filipince.

    15. el chunche ese- guatemala ispanyolcası.

    16.kuwan- tagalogça.

    17. filanfisteku- arnavutlukça.

    18. déngensdéngen- lüksemburgca.

    19. anu- endonezyaca.

    20. geringonça - portekizce.

    21.fityimicryit- iskoçça.

    22. himplapimpa- isveççe.

    23. teke- yeni zelandaca.

    24. tagalog- filipince.

    25.ting'um - bahamaca.

    26. wotsit- ingilizce.

    27. chismiz- farsça.

    28. trucbazar-brükselce/flamanca.

    29. dzindzik- doğu slovakça.

    kaynak: lynn miclea, yazar.

    ''thingamajigs / whatchamacallits'' için diğer ingilizce alternatifler:

    1. oojamaflip
    2. spooleyboof
    3. doofer
    4. doodad
    5. doohickey
    6. dingus
    7. thingummy
    8. dealy-bob
    9. hoodly-doodly
    10. grindelsplange (yalnızca teknik şeyleri işaret ederken)

    kaynak: https://twitter.com/…arp/status/1463943686006444032
  • zamanında bilgisayar labaratuarının* admin şifresi olarak kullandığımız şey. bigün derste bazı işlemler için admin hakkı gerekince
    prof - admin şifresi neydi
    deli - tahtaya yazim hoam
    (tahtaya yazılır)
    prof - evet arkadaşlar admin olarak girelim sisteme. şifre neymiş bakıyoruz evet zama.. (duraksar)
    zamazingo evet arkadaşlar şifre zamazingo.
    koskoca profesöre zamazingo dedirtmiştik. adam biraz bozulmuştu. sonra değiştirdik tabii ki. şükür ilk aklımıza gelen babafingo'yu kullanmamışız.
  • zımbırtı olarak adlandıracağınız bir nesnenin iyice kenar köşesindeki bir şey. (bkz: fasarya)
  • ingilizce'deki karşılığı whatchamacallit olan sözcük. bu da halk ağzında "what am i callin' it" yani "ne ad vereyim ki ben buna" manasına geliyor.

    (bkz: zımbırtı)
hesabın var mı? giriş yap